Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Genel ve Güncel Haberler
ABDULLAH GÜL KİMDİR...
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ebrar172" data-source="post: 59046" data-attributes="member: 157"><p><strong>ABDULLAH GÜL KİMDİR..(2)</strong></p><p></p><p>MİLLETVEKİLLİĞİ DÖNEMİ </p><p>1991 yılında Türkiye ye gelir. Geliş nedeni, büyük oğlu Ahmet Münir'in sünnet merasimini memleketi Kayseri de yapmaktır. Tam o günlerde ,erken seçim kararı alınır. İslam Kalkınma Bankasındaki görevi devam ederken, Abdullah Gül' e Refah Partisi Kayseri teşkilatından milletvekili adaylığı için bir teklif gelir. Kayseri İl Başkanı Şaban Bayrak, Tayyip Erdoğan, Azmi Ateş gibi 1969'dan beri yakın dava arkadaşlarının ısrarlı teklifleri, teşkilatın talebiyle de birleşince: Gül, Refah Partisi'nden liste başı olarak seçime girer. </p><p>20 Ekim 1991 Genel Seçimlerinde Refah Partisi etkin ve sonuç alıcı bir Kampanya yürüttü. Kampanya seçim ittifakı faktörüyle de birleşince, elde edilen başarı partinin büyüme trendine ivme kazandırdı. Yeni bir enerji, yeni bir kan parlamentoya taşınmıştı. 91 seçimlerinin en önemli sonuçlarından biri Refah Partisi'nin Kayseri'de aldığı sonuçtu. RP Kayseri'de siyasi rakiplerine şans bırakmamış seçimi 7-0 kazanmış, milletvekili adaylarının 7'sini de parlamentoya göndermişti. </p><p>Refah Partisi, 91 seçimlerinden sonra 38 milletvekiliyle parlamentoda etkili bir muhalefet yürüttü. Genç ve dinamik kadrolarından aldığı enerjiyle topluma daha çok açılacak, 27 Mart 1994'e gelindiğinde İstanbul, Ankara, Konya, Diyarbakır, Kayseri başta olmak üzere, Türkiye'de yerel yönetimleri devralacaktı. 91 seçimlerinde 4 milyon seçmeni olan parti, 24 Aralık 1995 seçimlerinde sandıktan 158 milletvekiliyle en güçlü parti olarak çıkmış, seçmen sayısı 6 milyonu aşmıştı. </p><p>Kayseri Milletvekili Abdullah Gül, Refah Partisi'nin ilk kongresinde Genel İdare Kurulu'na girdi.1993 yılında, RP'nin Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı'na getirildi. 1991-1995 tarihleri arasında, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyeliğine seçildi. Bu dönemde partisinin yurt dışı tanıtımında çok aktif roller aldı. Avrupa'nın en büyük siyasi platformu olan Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesinde milletvekili olarak Türkiye'yi temsil ederken ülkesinin siyasi ve ekonomik çıkarları ve tezlerini savundu . </p><p>Avrupa Konseyi'ndeki görevleri esnasında AB üyesi ülkelerin politikacı, diplomat ve aydınlarının ilgi odağı oldu. Türkiye hakkında belli çekinceleri olan devlet adamlarına, medyaya ve aydınlara her platformda Türkiye'yi ve partisini anlattı. Bosna, Çeçenistan ve Cezayir gibi dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşanan insanlık dramına Batı'nın dikkatini çekmek için Avrupa Konseyi Genel Kurulu'nda şok etkisi yapan konuşmalar yaptı. Özellikle, Bosna'daki haksız savaşa müdahil olması için önemli gayretler sarf etti. </p><p>Abdullah Gül, 24 Aralık 1995 seçimlerinde Refah Partisi'nden ikinci kez milletvekili seçildi. Parlamentoya geldikten sonra Dış İşleri Komisyonu Üyeliğine seçildi. 6 milyon taraftarıyla Türkiye'nin en büyük partisi olan RP bundan sonra dünyada eskisinden çok daha büyük bir ilgi gördü. </p><p>İktidara yürüyen Refah Partisi'nin dünyada büyük ilgi görmesi Abdullah Gül ismini ön plana çıkardı. Avrupa ve Amerika'da yüzlerce diplomat, düşünür ve gazeteciyle yaptığı görüşmelerde, televizyon ve gazete beyanatlarında, resmi ve özel toplantılarda partisinin misyonunu anlattı. </p><p>Açık ve berrak bir üslup kullanması, Abdullah Gül'ü Türkiye'de olduğu gibi Batı'da da büyük basın kuruluşlarının ilgi odağı haline getirdi. Özellikle demokrasinin müdahaleye uğradığı, RP'nin kapatıldığı 28 Şubat sürecinde bu ilgi daha da çok arttı. Dünyanın en büyük basın kuruluşları, televizyon ve gazetelerine Türkiye'de hukukun siyasallaşmasını, siyasal özgürlüklerin temel hak ve hürriyetlerin nasıl çiğnendiğini anlattı. Beyanatları içeride ve dışarıda geniş yankı buldu. Dostlarının güveni kazanırken rakiplerinin öfkesini çekmedi. </p><p>1995 seçimlerinde, RP sandıkta en güçlü parti olarak çıkmıştı. Demokrasinin raydan çıkması ve anormal bir sürece girmesi 95 seçimlerinden hemen sonra başladı. Anayol hükümeti kurdu. Zorlamalarla kurulan, hükümet yürümedi ve düşürüldü. 1996 Haziranında parlamentonun en büyük partisi olan RP'nin lideri Necmettin Erbakan'ın Başbakanlığında 54. Hükümet, (Refahyol) kuruldu. </p><p>BAKANLIK DÖNEMİ </p><p>Abdullah Gül, Erbakan Hükümetinde Devlet Bakanlığı ve Hükümet Sözcülüğü yaptı. Devlet Bakanlığı esnasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türk Cumhuriyetleri ve Yurt Dışı İnsani Yardımlardan sorumlu oldu. Hükümet Sözcüsü ve Bakanlığın yanısıra dış politikadaki gelişmelerle yakından ilgilendi. Yabancı devlet başkanları, bakan ve diplomatlarıyla hükümet adına yaptığı görüşmelerde, her zaman başbakanın yanında yer aldı. </p><p>Refahyol Hükümetinde iktidarın büyük ortağı Refah Partisi'nin dış politika alanında en büyük katılımı olarak gerçekleşen D-8 PROJESİ'nin hayata geçmesinde Erbakan Hoca'dan sonra birinci derecede rol aldı. İstanbul'da yapılan D-8 Zirvesinin gerçekleşmesi için gösterdiği çabalarıyla kamuoyuna Refahyol Hükümetinin alternatif Dış İşleri Bakanı olarak yansıdı. </p><p>Keza, TRT ve Türkiye Kalkınma Bankası gibi kurumlar da Refahyol Hükümeti'nde Abdullah Gül'ün Devlet Bakanlığı'na bağlıydı. Sonraki hükümetler de bu görev ve sorumluluklar, dört ayrı Devlet Bakanlığının uhdesine verilecektir. </p><p>28 Şubat sürecinin başlamasıyla birlikte Refahyol Hükümetine karşı muhalefetin yürüttüğü yıkıcı politikalar karşısında dirençle karşı koyan Refah Partisi sözcüleri, kamuoyunun vicdanında kalıcı izler bıraktı. Erbakan Hükümeti'nin Sözcüsü olan Abdullah Gül'ün özellikle Meclis kürsüsündeki konuşmaları büyük dikkat çekti. </p><p>Demokrasiyi içine sindiremeyen, yıkım ekibinin Refahyol hükümetine verdiği gensoruların püskürtülmesinde, Refah Partisi'nin kapatılması sürecinde, Kesintisiz Eğitim bahanesiyle İmam Hatip Liselerine ve meslek okullarına indirilen ağır darbe karşısında, üniversitelere alınmayan başörtülü öğrencilerin maruz kaldığı zulüm karşısında etkili basın toplantıları ve Meclis konuşmalarıyla Abdullah Gül adı kamuoyu vicdanında ve hafızalarda kalıcı bir yer edindi. </p><p>FP'Lİ YILLAR ve GENEL BAŞKAN ADAYLIĞI </p><p>Abdullah Gül, Refah Partisi kapatıldıktan sonra arkadaşlarıyla birlikte Fazilet Partisi'ne geçti. 18 Nisan 1999 Seçimlerinde Fazilet Partisi'nden üçüncü dönem milletvekili oldu. </p><p>Fazilet Partisi, göründüğünden daha büyük bir partidir. Türkiye'nin kökleriyle örtüşen güçlü geleneği, bu partinin hak ettiği temsili gerektirir. Partisinin öncelikle, kendi önünü açarak siyasi misyonunu gerçekleştireceğine inanan Abdullah Gül, 14 Mayıs 2000 tarihinde yapılan Fazilet Partisi I. Olağan Büyük Kongresi'ne FP Genel Başkan Adayı olarak katıldı. </p><p>50 yıllık hayatı, aynı düşünce ve siyaset çizgisinde geçen bir mücadele adamı olarak Abdullah Gül'ün, Fazilet Partisi Genel Başkanlığı'na aday oluşu aslında kendi tercihi olmaktan çok, uzun yıllar birlikte yürüdüğü arkadaşlarının isteğiydi. Millete hak ettiği hizmetleri sunabilmenin yolunun, teşkilatın gücünü parti merkezine ve siyasete taşımakla mümkün olduğuna inanan Gül, bu amaçla katıldığı kongreden, 633 oyla Genel Başkan seçilen Sayın Recai Kutan'ın karşısında, 521 oy alarak çıktı. Bütün bu kongre sürecini en baştan beri bir "Hayırda Yarış" olarak değerlendiren Abdullah Gül'e göre, "Hayırda Yarışın" kaybedeni, mağlubu yoktu; önemli olan Fazilet Partisi'nin kazanması ve partinin hakettiği yerlere taşınabilmesiydi. </p><p>AK PARTİ ve BAŞBAKANLIK DÖNEMİ </p><p>Fazilet Partisi'nin kapatılmasından sonra Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti)'nin kurucuları arasında yer alan Abdullah Gül bu partide Kayseri Milletvekili ve Siyasi ve Hukuki İşlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı. </p><p>3 Kasım 2002 tarihinde yapılan milletvekili seçimlerinde AK Parti'nin kazandığı büyük seçim galibiyetini takiben Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Necdet Sezer tarafından 16 Kasım 2002 tarihinde Başbakan olarak 58.Hükümeti kurmakla görevlendirildi. </p><p>9 Mart 2003 Siirt seçimlerinde Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Sn.Recep Tayyip Erdoğan'ın milletvekili seçilmesi üzerine 11 Mart 2003 tarihinde Cumhurbaşkanı Sn.Ahmet Necdet Sezer'e istifasını sundu. Aynı gün yeni kabineyi kurma görevini alan Sn.Recep Tayyip Erdoğan'ın 14 Mart 2003 tarihinde açıkladığı kabinede Başbakan Yardımcısı ve dışişleri bakanı olarak görev aldı..</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ebrar172, post: 59046, member: 157"] [b]ABDULLAH GÜL KİMDİR..(2)[/b] MİLLETVEKİLLİĞİ DÖNEMİ 1991 yılında Türkiye ye gelir. Geliş nedeni, büyük oğlu Ahmet Münir'in sünnet merasimini memleketi Kayseri de yapmaktır. Tam o günlerde ,erken seçim kararı alınır. İslam Kalkınma Bankasındaki görevi devam ederken, Abdullah Gül' e Refah Partisi Kayseri teşkilatından milletvekili adaylığı için bir teklif gelir. Kayseri İl Başkanı Şaban Bayrak, Tayyip Erdoğan, Azmi Ateş gibi 1969'dan beri yakın dava arkadaşlarının ısrarlı teklifleri, teşkilatın talebiyle de birleşince: Gül, Refah Partisi'nden liste başı olarak seçime girer. 20 Ekim 1991 Genel Seçimlerinde Refah Partisi etkin ve sonuç alıcı bir Kampanya yürüttü. Kampanya seçim ittifakı faktörüyle de birleşince, elde edilen başarı partinin büyüme trendine ivme kazandırdı. Yeni bir enerji, yeni bir kan parlamentoya taşınmıştı. 91 seçimlerinin en önemli sonuçlarından biri Refah Partisi'nin Kayseri'de aldığı sonuçtu. RP Kayseri'de siyasi rakiplerine şans bırakmamış seçimi 7-0 kazanmış, milletvekili adaylarının 7'sini de parlamentoya göndermişti. Refah Partisi, 91 seçimlerinden sonra 38 milletvekiliyle parlamentoda etkili bir muhalefet yürüttü. Genç ve dinamik kadrolarından aldığı enerjiyle topluma daha çok açılacak, 27 Mart 1994'e gelindiğinde İstanbul, Ankara, Konya, Diyarbakır, Kayseri başta olmak üzere, Türkiye'de yerel yönetimleri devralacaktı. 91 seçimlerinde 4 milyon seçmeni olan parti, 24 Aralık 1995 seçimlerinde sandıktan 158 milletvekiliyle en güçlü parti olarak çıkmış, seçmen sayısı 6 milyonu aşmıştı. Kayseri Milletvekili Abdullah Gül, Refah Partisi'nin ilk kongresinde Genel İdare Kurulu'na girdi.1993 yılında, RP'nin Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı'na getirildi. 1991-1995 tarihleri arasında, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyeliğine seçildi. Bu dönemde partisinin yurt dışı tanıtımında çok aktif roller aldı. Avrupa'nın en büyük siyasi platformu olan Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesinde milletvekili olarak Türkiye'yi temsil ederken ülkesinin siyasi ve ekonomik çıkarları ve tezlerini savundu . Avrupa Konseyi'ndeki görevleri esnasında AB üyesi ülkelerin politikacı, diplomat ve aydınlarının ilgi odağı oldu. Türkiye hakkında belli çekinceleri olan devlet adamlarına, medyaya ve aydınlara her platformda Türkiye'yi ve partisini anlattı. Bosna, Çeçenistan ve Cezayir gibi dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşanan insanlık dramına Batı'nın dikkatini çekmek için Avrupa Konseyi Genel Kurulu'nda şok etkisi yapan konuşmalar yaptı. Özellikle, Bosna'daki haksız savaşa müdahil olması için önemli gayretler sarf etti. Abdullah Gül, 24 Aralık 1995 seçimlerinde Refah Partisi'nden ikinci kez milletvekili seçildi. Parlamentoya geldikten sonra Dış İşleri Komisyonu Üyeliğine seçildi. 6 milyon taraftarıyla Türkiye'nin en büyük partisi olan RP bundan sonra dünyada eskisinden çok daha büyük bir ilgi gördü. İktidara yürüyen Refah Partisi'nin dünyada büyük ilgi görmesi Abdullah Gül ismini ön plana çıkardı. Avrupa ve Amerika'da yüzlerce diplomat, düşünür ve gazeteciyle yaptığı görüşmelerde, televizyon ve gazete beyanatlarında, resmi ve özel toplantılarda partisinin misyonunu anlattı. Açık ve berrak bir üslup kullanması, Abdullah Gül'ü Türkiye'de olduğu gibi Batı'da da büyük basın kuruluşlarının ilgi odağı haline getirdi. Özellikle demokrasinin müdahaleye uğradığı, RP'nin kapatıldığı 28 Şubat sürecinde bu ilgi daha da çok arttı. Dünyanın en büyük basın kuruluşları, televizyon ve gazetelerine Türkiye'de hukukun siyasallaşmasını, siyasal özgürlüklerin temel hak ve hürriyetlerin nasıl çiğnendiğini anlattı. Beyanatları içeride ve dışarıda geniş yankı buldu. Dostlarının güveni kazanırken rakiplerinin öfkesini çekmedi. 1995 seçimlerinde, RP sandıkta en güçlü parti olarak çıkmıştı. Demokrasinin raydan çıkması ve anormal bir sürece girmesi 95 seçimlerinden hemen sonra başladı. Anayol hükümeti kurdu. Zorlamalarla kurulan, hükümet yürümedi ve düşürüldü. 1996 Haziranında parlamentonun en büyük partisi olan RP'nin lideri Necmettin Erbakan'ın Başbakanlığında 54. Hükümet, (Refahyol) kuruldu. BAKANLIK DÖNEMİ Abdullah Gül, Erbakan Hükümetinde Devlet Bakanlığı ve Hükümet Sözcülüğü yaptı. Devlet Bakanlığı esnasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türk Cumhuriyetleri ve Yurt Dışı İnsani Yardımlardan sorumlu oldu. Hükümet Sözcüsü ve Bakanlığın yanısıra dış politikadaki gelişmelerle yakından ilgilendi. Yabancı devlet başkanları, bakan ve diplomatlarıyla hükümet adına yaptığı görüşmelerde, her zaman başbakanın yanında yer aldı. Refahyol Hükümetinde iktidarın büyük ortağı Refah Partisi'nin dış politika alanında en büyük katılımı olarak gerçekleşen D-8 PROJESİ'nin hayata geçmesinde Erbakan Hoca'dan sonra birinci derecede rol aldı. İstanbul'da yapılan D-8 Zirvesinin gerçekleşmesi için gösterdiği çabalarıyla kamuoyuna Refahyol Hükümetinin alternatif Dış İşleri Bakanı olarak yansıdı. Keza, TRT ve Türkiye Kalkınma Bankası gibi kurumlar da Refahyol Hükümeti'nde Abdullah Gül'ün Devlet Bakanlığı'na bağlıydı. Sonraki hükümetler de bu görev ve sorumluluklar, dört ayrı Devlet Bakanlığının uhdesine verilecektir. 28 Şubat sürecinin başlamasıyla birlikte Refahyol Hükümetine karşı muhalefetin yürüttüğü yıkıcı politikalar karşısında dirençle karşı koyan Refah Partisi sözcüleri, kamuoyunun vicdanında kalıcı izler bıraktı. Erbakan Hükümeti'nin Sözcüsü olan Abdullah Gül'ün özellikle Meclis kürsüsündeki konuşmaları büyük dikkat çekti. Demokrasiyi içine sindiremeyen, yıkım ekibinin Refahyol hükümetine verdiği gensoruların püskürtülmesinde, Refah Partisi'nin kapatılması sürecinde, Kesintisiz Eğitim bahanesiyle İmam Hatip Liselerine ve meslek okullarına indirilen ağır darbe karşısında, üniversitelere alınmayan başörtülü öğrencilerin maruz kaldığı zulüm karşısında etkili basın toplantıları ve Meclis konuşmalarıyla Abdullah Gül adı kamuoyu vicdanında ve hafızalarda kalıcı bir yer edindi. FP'Lİ YILLAR ve GENEL BAŞKAN ADAYLIĞI Abdullah Gül, Refah Partisi kapatıldıktan sonra arkadaşlarıyla birlikte Fazilet Partisi'ne geçti. 18 Nisan 1999 Seçimlerinde Fazilet Partisi'nden üçüncü dönem milletvekili oldu. Fazilet Partisi, göründüğünden daha büyük bir partidir. Türkiye'nin kökleriyle örtüşen güçlü geleneği, bu partinin hak ettiği temsili gerektirir. Partisinin öncelikle, kendi önünü açarak siyasi misyonunu gerçekleştireceğine inanan Abdullah Gül, 14 Mayıs 2000 tarihinde yapılan Fazilet Partisi I. Olağan Büyük Kongresi'ne FP Genel Başkan Adayı olarak katıldı. 50 yıllık hayatı, aynı düşünce ve siyaset çizgisinde geçen bir mücadele adamı olarak Abdullah Gül'ün, Fazilet Partisi Genel Başkanlığı'na aday oluşu aslında kendi tercihi olmaktan çok, uzun yıllar birlikte yürüdüğü arkadaşlarının isteğiydi. Millete hak ettiği hizmetleri sunabilmenin yolunun, teşkilatın gücünü parti merkezine ve siyasete taşımakla mümkün olduğuna inanan Gül, bu amaçla katıldığı kongreden, 633 oyla Genel Başkan seçilen Sayın Recai Kutan'ın karşısında, 521 oy alarak çıktı. Bütün bu kongre sürecini en baştan beri bir "Hayırda Yarış" olarak değerlendiren Abdullah Gül'e göre, "Hayırda Yarışın" kaybedeni, mağlubu yoktu; önemli olan Fazilet Partisi'nin kazanması ve partinin hakettiği yerlere taşınabilmesiydi. AK PARTİ ve BAŞBAKANLIK DÖNEMİ Fazilet Partisi'nin kapatılmasından sonra Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti)'nin kurucuları arasında yer alan Abdullah Gül bu partide Kayseri Milletvekili ve Siyasi ve Hukuki İşlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı. 3 Kasım 2002 tarihinde yapılan milletvekili seçimlerinde AK Parti'nin kazandığı büyük seçim galibiyetini takiben Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Necdet Sezer tarafından 16 Kasım 2002 tarihinde Başbakan olarak 58.Hükümeti kurmakla görevlendirildi. 9 Mart 2003 Siirt seçimlerinde Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Sn.Recep Tayyip Erdoğan'ın milletvekili seçilmesi üzerine 11 Mart 2003 tarihinde Cumhurbaşkanı Sn.Ahmet Necdet Sezer'e istifasını sundu. Aynı gün yeni kabineyi kurma görevini alan Sn.Recep Tayyip Erdoğan'ın 14 Mart 2003 tarihinde açıkladığı kabinede Başbakan Yardımcısı ve dışişleri bakanı olarak görev aldı.. [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Genel ve Güncel Haberler
ABDULLAH GÜL KİMDİR...
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst