Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Risale-i Nurda Resülüllah
19. Mektup / Mu'cizat-ı Ahmediye (A.S.M.) 'den
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ahmet.1" data-source="post: 544662" data-attributes="member: 1040028"><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><strong>İKİNCİ NÜKTELİ İŞARET:</strong> </span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm iddia-yı nübüvvet etmiş; Kur'an-ı Azîmüşşan gibi bir fermanı göstermiş ve ehl-i tahkikin yanında bine kadar mu'cizat-ı bahireyi göstermiştir. O mu'cizat, heyet-i mecmuasıyla, dava-yı nübüvvetin vukuu kadar vücudları kat'îdir. Kur'an-ı Hakîm'in çok yerlerinde en muannid kâfirlerden naklettiği sihir isnad etmeleri gösteriyor ki; o muannid kâfirler dahi mu'cizatın vücudlarını ve vukularını inkâr edemiyorlar. Yalnız, kendilerini aldatmak veya etba'larını kandırmak için, -hâşâ- sihir demişler.</span></span></em></p><p></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">İddia-yı nübüvvet: Peygamberlik iddiası.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Kur'an-ı Azîmüşşan: Şını yüce Kur'an.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Ehl-i tahkik: Araştırıcı büyük din alimleri, iman gerçeklerini ve islâm kurallarını delilleriyle bilen büyük din bilginleri. </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Mu'cizat-ı bahire: Açık mucizeler.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Mu'cizat: Mucizeler.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Heyet-i mecmua: Bütünündeki durum, toplamının durumu.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Dava-yı nübüvvet: Peygamberlik iddiası. </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Kur'an-ı Hakîm: Hikmetlerle dolu Kur'an.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Muannid: İnatçı, direnen.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Etba': Tabi olanlar, bağlılar.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969"></span></span></span></p><p></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">Evet mu'cizat-ı Ahmediye'nin (A.S.M.) yüz tevatür kuvvetinde bir kat'iyyeti vardır. Mu'cize ise; Hâlık-ı Kâinat tarafından onun davasına bir tasdiktir, "Sadakte" hükmüne geçer.</span></span></em></p><p></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Tevatür: Kuvvetli haber, yalan ihtimali olmayan kuvvetli haber.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Hâlık-ı Kâinat: Kainatın yaratıcısı, evreni yaratan.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Sadakte: Doğru söyledin.</span></span></span></p><p></p><p></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">Nasılki sen bir padişahın meclisinde ve daire-i nazarında desen ki: "Padişah beni filan işe memur etmiş." Senden o davaya bir delil istenilse; padişah "Evet" dese, nasıl seni tasdik eder. Öyle de, âdetini ve vaziyetini senin iltimasınla değiştirirse; "Evet" sözünden daha kat'î daha sağlam, senin davanı tasdik eder.</span></span></em></p><p></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Daire-i nazar: Nazar dairesi, görüş sahası.</span></span></span></p><p></p><p></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">Öyle de, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm dava etmiş ki: "Ben, şu kâinat Hâlıkının meb'usuyum. Delilim de şudur ki: Müstemir âdetini, benim dua ve iltimasımla değiştirecek. İşte parmaklarıma bakınız, beş musluklu bir çeşme gibi akıttırıyor. Kamer'e bakınız, bir parmağımın işaretiyle iki parça ediyor. Şu ağaca bakınız; beni tasdik için yanıma geliyor, şehadet ediyor. Şu bir parça taama bakınız; iki-üç adama ancak kâfi geldiği halde, işte ikiyüz-üçyüz adamı tok ediyor." Ve hâkeza.. yüzer mu'cizatı böyle göstermiştir.</span></span></em></p><p></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Hâlık: Yaratıcı Allah (cc), yoktan en güzel şekilde yaratan Allah (cc).</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Meb'us: Elçi, Allah tarafından gönderilen, peygamber.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Müstemir: Devamlı, sürekli, değişmez, devam eden.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Kamer: Ay.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Taam: Yemek.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Hâkeza: Bunlar gibi, bunun gibi.</span></span></span></p><p></p><p></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">Şimdi, şu zâtın delail-i sıdkı ve berahin-i nübüvveti yalnız mu'cizatına münhasır değildir. Belki ehl-i dikkat için, hemen umum harekâtı ve ef'ali, ahval ve akvali, ahlâk ve etvarı, sîret ve sureti, sıdkını ve ciddiyetini isbat eder. Hattâ meşhur ülema-i Benî İsrailiyeden Abdullah İbn-i Selâm gibi pek çok zâtlar, yalnız o Zât-ı Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın sîmasını görmekle, "Şu sîmada yalan yok, şu yüzde hile olamaz!" diyerek imana gelmişler. </span></span></em></p><p></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Delail-i sıdk: Doğruluğun delilleri.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Berahin-i nübüvvet: Peygamberlik (asm) delilleri.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Münhasır: Mahsus, sınırlı ait.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Ehl-i dikkat: Dikkatliler, inceleyenler.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Harekât: Hareketler.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Ef'al: Fiiller, işler.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Ahval: Haller, vaziyetler.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Akval: Sözler.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Etvar: Tavırlar, durumlar, davranışlar.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Siret: Ahlâk, insanın manevî durumu.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Ülema-i Benî İsrailiye: İsrail oğulları alimleri, Yahudi alimleri.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Zât-ı Ekrem: En kerim olan zat, en cömert ve iyiliksever olan kişi.</span></span></span></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><em>Çendan muhakkikîn-i ülema, delail-i nübüvveti ve mu'cizatı bin kadar demişler; fakat binler, belki yüzbinler delail-i nübüvvet vardır. Ve yüzbinler yol ile yüzbinler muhtelif fikirli adamlar, o zâtın nübüvvetini tasdik etmişler. Yalnız Kur'an-ı Hakîm'de kırk vech-i i'cazdan başka, nübüvvet-i Ahmediyenin (A.S.M.) bin bürhanını gösteriyor.</em></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Muhakkikîn-i ülema: Alimlerin araştırmacıları.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Delail-i nübüvvet: Peygamberlik delilleri.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Muhtelif: Çeşitli, farklı, ayrı ayrı.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Kur'an-ı Hakîm: Hikmetlerle dolu Kur'an.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Vech-i i'caz: Mucizelik yönü, mucize olma yönü.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Nübüvvet-i Ahmediye: Hz. Muhammedin (asm) peygamberliği.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Bürhan: Kesin delil, ispat vasıtası.</span></span></span></p><p></p><p></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">Hem madem nev'-i beşerde nübüvvet vardır. Ve yüzbinler zât, nübüvvet dava edip mu'cize gösterenler, gelip geçmişler. Elbette umumun fevkinde bir kat'iyyet ile, nübüvvet-i Ahmediye (A.S.M.) sabittir. Çünki İsa Aleyhisselâm ve Musa Aleyhisselâm gibi umum resullere nebi dedirten ve risaletlerine medar olan delail ve evsaf ve vaziyetler ve ümmetlerine karşı muameleler; Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'da daha ekmel, daha câmi' bir surette mevcuddur. </span></span></em></p><p></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Nev'-i beşer: Beşer nevi, insan türü, insanlar.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Nübüvvet: Peygamberlik.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Fevkinde: Üstünde.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Kat'iyyet: Kesinlik.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Aleyhisselâm: Selâm O'nun üzerine olsun.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Nebi: Peygamber.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Risalet: Peygamberlik.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Delail: Deliller.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Evsaf: Vasıflar, sıfatlar, nitelikler.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Ekmel: En mükemmel, en eksiksiz.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969"></span></span></span></p><p></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">Madem hükm-ü nübüvvetin illeti ve sebebi, Zât-ı Ahmedî'de (A.S.M.) daha mükemmel mevcuddur. Elbette hükm-ü nübüvvet, umum enbiyadan daha vâzıh bir kat'iyyet ile ona sabittir.</span></span></em></p><p></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Hükm-ü nübüvvet: Peygamberlik hükmü.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Zât-ı Ahmedî: Ahmedin (asm) zatı, Hz.Muhammedin (asm) kendisi.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Enbiya: Peygamberler.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Vâzıh: Açık, apaçık.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Kat'iyyet: Kesinlik.</span></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ahmet.1, post: 544662, member: 1040028"] [I][FONT=Arial][SIZE=3][B]İKİNCİ NÜKTELİ İŞARET:[/B] Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm iddia-yı nübüvvet etmiş; Kur'an-ı Azîmüşşan gibi bir fermanı göstermiş ve ehl-i tahkikin yanında bine kadar mu'cizat-ı bahireyi göstermiştir. O mu'cizat, heyet-i mecmuasıyla, dava-yı nübüvvetin vukuu kadar vücudları kat'îdir. Kur'an-ı Hakîm'in çok yerlerinde en muannid kâfirlerden naklettiği sihir isnad etmeleri gösteriyor ki; o muannid kâfirler dahi mu'cizatın vücudlarını ve vukularını inkâr edemiyorlar. Yalnız, kendilerini aldatmak veya etba'larını kandırmak için, -hâşâ- sihir demişler.[/SIZE][/FONT][/I] [FONT=Arial][SIZE=2][COLOR="#696969"]İddia-yı nübüvvet: Peygamberlik iddiası. Kur'an-ı Azîmüşşan: Şını yüce Kur'an. Ehl-i tahkik: Araştırıcı büyük din alimleri, iman gerçeklerini ve islâm kurallarını delilleriyle bilen büyük din bilginleri. Mu'cizat-ı bahire: Açık mucizeler. Mu'cizat: Mucizeler. Heyet-i mecmua: Bütünündeki durum, toplamının durumu. Dava-yı nübüvvet: Peygamberlik iddiası. Kur'an-ı Hakîm: Hikmetlerle dolu Kur'an. Muannid: İnatçı, direnen. Etba': Tabi olanlar, bağlılar. [/COLOR][/SIZE][/FONT] [I][FONT=Arial][SIZE=3]Evet mu'cizat-ı Ahmediye'nin (A.S.M.) yüz tevatür kuvvetinde bir kat'iyyeti vardır. Mu'cize ise; Hâlık-ı Kâinat tarafından onun davasına bir tasdiktir, "Sadakte" hükmüne geçer.[/SIZE][/FONT][/I] [FONT=Arial][SIZE=2][COLOR="#696969"]Tevatür: Kuvvetli haber, yalan ihtimali olmayan kuvvetli haber. Hâlık-ı Kâinat: Kainatın yaratıcısı, evreni yaratan. Sadakte: Doğru söyledin.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [I][FONT=Arial][SIZE=3]Nasılki sen bir padişahın meclisinde ve daire-i nazarında desen ki: "Padişah beni filan işe memur etmiş." Senden o davaya bir delil istenilse; padişah "Evet" dese, nasıl seni tasdik eder. Öyle de, âdetini ve vaziyetini senin iltimasınla değiştirirse; "Evet" sözünden daha kat'î daha sağlam, senin davanı tasdik eder.[/SIZE][/FONT][/I] [FONT=Arial][SIZE=2][COLOR="#696969"]Daire-i nazar: Nazar dairesi, görüş sahası.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [I][FONT=Arial][SIZE=3]Öyle de, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm dava etmiş ki: "Ben, şu kâinat Hâlıkının meb'usuyum. Delilim de şudur ki: Müstemir âdetini, benim dua ve iltimasımla değiştirecek. İşte parmaklarıma bakınız, beş musluklu bir çeşme gibi akıttırıyor. Kamer'e bakınız, bir parmağımın işaretiyle iki parça ediyor. Şu ağaca bakınız; beni tasdik için yanıma geliyor, şehadet ediyor. Şu bir parça taama bakınız; iki-üç adama ancak kâfi geldiği halde, işte ikiyüz-üçyüz adamı tok ediyor." Ve hâkeza.. yüzer mu'cizatı böyle göstermiştir.[/SIZE][/FONT][/I] [FONT=Arial][SIZE=2][COLOR="#696969"]Hâlık: Yaratıcı Allah (cc), yoktan en güzel şekilde yaratan Allah (cc). Meb'us: Elçi, Allah tarafından gönderilen, peygamber. Müstemir: Devamlı, sürekli, değişmez, devam eden. Kamer: Ay. Taam: Yemek. Hâkeza: Bunlar gibi, bunun gibi.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [I][FONT=Arial][SIZE=3]Şimdi, şu zâtın delail-i sıdkı ve berahin-i nübüvveti yalnız mu'cizatına münhasır değildir. Belki ehl-i dikkat için, hemen umum harekâtı ve ef'ali, ahval ve akvali, ahlâk ve etvarı, sîret ve sureti, sıdkını ve ciddiyetini isbat eder. Hattâ meşhur ülema-i Benî İsrailiyeden Abdullah İbn-i Selâm gibi pek çok zâtlar, yalnız o Zât-ı Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın sîmasını görmekle, "Şu sîmada yalan yok, şu yüzde hile olamaz!" diyerek imana gelmişler. [/SIZE][/FONT][/I] [FONT=Arial][SIZE=2][COLOR="#696969"]Delail-i sıdk: Doğruluğun delilleri. Berahin-i nübüvvet: Peygamberlik (asm) delilleri. Münhasır: Mahsus, sınırlı ait. Ehl-i dikkat: Dikkatliler, inceleyenler. Harekât: Hareketler. Ef'al: Fiiller, işler. Ahval: Haller, vaziyetler. Akval: Sözler. Etvar: Tavırlar, durumlar, davranışlar. Siret: Ahlâk, insanın manevî durumu. Ülema-i Benî İsrailiye: İsrail oğulları alimleri, Yahudi alimleri. Zât-ı Ekrem: En kerim olan zat, en cömert ve iyiliksever olan kişi.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial][SIZE=3][I]Çendan muhakkikîn-i ülema, delail-i nübüvveti ve mu'cizatı bin kadar demişler; fakat binler, belki yüzbinler delail-i nübüvvet vardır. Ve yüzbinler yol ile yüzbinler muhtelif fikirli adamlar, o zâtın nübüvvetini tasdik etmişler. Yalnız Kur'an-ı Hakîm'de kırk vech-i i'cazdan başka, nübüvvet-i Ahmediyenin (A.S.M.) bin bürhanını gösteriyor.[/I][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial][SIZE=2][COLOR="#696969"]Muhakkikîn-i ülema: Alimlerin araştırmacıları. Delail-i nübüvvet: Peygamberlik delilleri. Muhtelif: Çeşitli, farklı, ayrı ayrı. Kur'an-ı Hakîm: Hikmetlerle dolu Kur'an. Vech-i i'caz: Mucizelik yönü, mucize olma yönü. Nübüvvet-i Ahmediye: Hz. Muhammedin (asm) peygamberliği. Bürhan: Kesin delil, ispat vasıtası.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [I][FONT=Arial][SIZE=3]Hem madem nev'-i beşerde nübüvvet vardır. Ve yüzbinler zât, nübüvvet dava edip mu'cize gösterenler, gelip geçmişler. Elbette umumun fevkinde bir kat'iyyet ile, nübüvvet-i Ahmediye (A.S.M.) sabittir. Çünki İsa Aleyhisselâm ve Musa Aleyhisselâm gibi umum resullere nebi dedirten ve risaletlerine medar olan delail ve evsaf ve vaziyetler ve ümmetlerine karşı muameleler; Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'da daha ekmel, daha câmi' bir surette mevcuddur. [/SIZE][/FONT][/I] [FONT=Arial][SIZE=2][COLOR="#696969"]Nev'-i beşer: Beşer nevi, insan türü, insanlar. Nübüvvet: Peygamberlik. Fevkinde: Üstünde. Kat'iyyet: Kesinlik. Aleyhisselâm: Selâm O'nun üzerine olsun. Nebi: Peygamber. Risalet: Peygamberlik. Delail: Deliller. Evsaf: Vasıflar, sıfatlar, nitelikler. Ekmel: En mükemmel, en eksiksiz. [/COLOR][/SIZE][/FONT] [I][FONT=Arial][SIZE=3]Madem hükm-ü nübüvvetin illeti ve sebebi, Zât-ı Ahmedî'de (A.S.M.) daha mükemmel mevcuddur. Elbette hükm-ü nübüvvet, umum enbiyadan daha vâzıh bir kat'iyyet ile ona sabittir.[/SIZE][/FONT][/I] [FONT=Arial][SIZE=2][COLOR="#696969"]Hükm-ü nübüvvet: Peygamberlik hükmü. Zât-ı Ahmedî: Ahmedin (asm) zatı, Hz.Muhammedin (asm) kendisi. Enbiya: Peygamberler. Vâzıh: Açık, apaçık. Kat'iyyet: Kesinlik.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Risale-i Nurda Resülüllah
19. Mektup / Mu'cizat-ı Ahmediye (A.S.M.) 'den
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst