Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Tasavvuf
Ehli Sünnet Tarikat ve Cemaatler
Vesile-i Saadet Bandırmalı Ali Amca
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="hulusi" data-source="post: 124121" data-attributes="member: 32"><p><img src="http://www.payidar.net/attachments/sehirler-turizm/24114d1177072980t-sultan-ahmed-mosque-sultanahmed-mosque-jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p><p><strong><em></em></strong></p><p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkorchid">"Padişahı âlem olmak bir kuru dâvâ imiş, </span></span></p></em></strong></p><p style="text-align: center"><strong><em><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkorchid">Bir mürşide bende olmak her şeyden âlâ imiş" </span></span></p></em></strong></p><p style="text-align: center"><strong><em></p></em></strong></p><p style="text-align: center"><strong><em><span style="color: #c00000"><span style="font-size: 15px">O bir muhabbet fedaisi idi. Temiz kalbinde husumete yer yoktu. </span></span></p></em></strong></p><p style="text-align: center"><strong><em><span style="color: #c00000"></span> </p></em></strong></p><p style="text-align: center"><strong><em><a href="http://byfiles.storage.live.com/y1pnrX29XrU0Vwcxg4XIqmmm_7qnzgWvsyi5TzF_tB0Ki10UWxT33bPCJVd0Ks4DvQ8Uc2QiAekqgk" target="_blank"><img src="http://byfiles.storage.live.com/y1pnrX29XrU0Vwcxg4XIqmmm_7qnzgWvsyi5TzF_tB0Ki10UWxT33bPCJVd0Ks4DvQ8Uc2QiAekqgk" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></a> </p><p></em></strong><span style="font-size: 15px"><strong> Bir güzel insanı ziyaret ettik, “nur gibi parlayan” deyiminin karanlık kaldığı...</strong></span><span style="font-size: 15px"><strong>Ellerini tuttuğumuzda </strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong>“pamuk gibi” benzetmesinin az geldiği bir insan... </strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong>Hali, hareketi, bakışları, ikramı, misafirperverliği ile “Bakırdan gönülleri, altına çevirenler” sınıfından bir insan... “Nasılsınız?” diye sorması bile alışılagelmişin dışında olan bir insan... </strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong>“Ellerinizden öperiz.” denildiğinde “Öpülecek el olsa kendim öperdim.” diyen tevazu ehli bir insan... </strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong>Hacı Hasan Efendimiz (k.s) “Sizi pek sever, sizden bahsederdi.” denildiğinde, “Hep o muhabbetlerle yaşıyoruz.” diyen ehl-i hâl bir insan..</strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong> “Habersiz ve elimiz boş geldik, özür dileriz.” denildiğinde, “Dosta habersiz, dosta çıplak gidilir.” diyerek, ardından “Kudümünle müşerref kıl, habersiz gel” mısrasını hatırlatan bir insan... </strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong>İşte Bandırmalı Ali Efendi’nin sohbetinden aklımızda kalanlar.</strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong>“Yaşlı insan çocuk gibidir, muhabbet ve şefkat ister, okşansın, kucağında taşınsın ister. </strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong>Yaşlı insanın kusuruna bakılmaz. Refleksleri kaybolmuştur. Bir kaşığa bile uzanmak meseledir.” diyerek güzel bir prensip hatırlatıyor bize: “Yaşlı insan kafir de olsa tâ’zim edin... </strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong>Yaşımız 83 oldu, yaşımıza göre iyiyiz, Allah sabrından, şükranından ayırmasın” duasını yapıyor.</strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: #00b050">İNSANLARA İMAN’I NAZAR İLE BAKALIM</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: #00b050"></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong>İnsanlarla ilişkilerimizi yeniden düşünüp, taşınmamızı gerektirdiğine inandığım bir hatırasını aktardı bize. Mütevazı ve yumuşak konuşmasını dinlerken şaşırıyor, hayretler içinde kalıyor ve kendimize pay çıkarmaya çalışıyoruz. Bir taraftan da anlattıklarını not almaya gayret gösteriyoruz.</strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong>“Çok seneler önceydi. Bir rüya gördüm. Kasatlar köyünün papazı imiş bir adam görüyorum. “Ali Efendi! Sizden bir istirhamım var. Ben Vasil’in babasıyım, benim mezarımı alıp İslam mezarlığına taşıyınız lütfen. Ben dinimi izhar etmedim. Onların ameli, benim esasıma tesir etmedi.” Sonra rüyamda mezarlığa gidiyorum, kabri açtığımda bir de ne göreyim; ab-ı hayat gibi sular çıkıyor, ceset nurlu ve çürümemiş bir halde... Uyandım, acaba bunlar gerçek mi diye araştırdım ki, bu papaz gerçekten Kasatlar köyünde imiş, hal üzere, halvette, Türkleri seven, kendisine gelen hastaların şifâyab olduğu bir insanmış. Oğlu Vasil’i buldum. “Sana bir şey anlatacağım, inanmazsan senin mukaddes usullerine göre yemin edebilirim.” dedim.</strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong>“Olur mu Ali Efendi! Ben seni tanıyorum. Sen emin bir insansın, kitaba el basmaya, yemin etmeye gerek yok.” dedi. Olayı anlatınca bir feryat!</strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong>“Ben size demedim mi, babam müslümandı, bana inanmadınız...” diyerek feryat ediyor, çıldırıyor. Hepimizin pür dikkat dinlediği Ali Efendi bu olayı anlattıktan sonra “Bütün insanlara iman-ı nazar ile bakmalıyız. İnsan papaz gibi yaşar, papaz gibi görünür, ama müslüman ölür. Barlardaki kadınları bilirim, hiçbiri halinden memnun değildir, hepsi “Ahh...” der. Onun için yalnız şefkat, yalnız merhamet...”</strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: #c00000">HERŞEY BİR “Ahh!!” DEMEKTEN İBARET</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: #c00000"></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: #c00000"></span>“Bir Nurettin vardı.” diyor, sonra devamla... İspirto içerdi, birgün kendisine, “Nurettin çok bunaldım, istiğfar edeceğim, gel sen de gönülden istiğfar et.” “Ahh!...” dedi, pişmanlığın binlercesini ifade edercesine... “Nezaketinizi anlıyorum, niyetinizi biliyorum, siz benim ahlakımı da, şarabımı da, içkimi de biliyordunuz, ama bana göstermediniz.” dedi. (Meğer Ali Efendi, Nurettin sarhoş olduğunda onu faytonla, fayton yoksa sırtında, evine annesine kadar teslim eder ve annesine de söylememesi için yemin ettirirmiş.) Ben annemden zorlama ile beni eve kimin getirdiğini öğrendim. “Aman Nurettin ne olur sus! Allah beni affetmez, günahını varsa bana ver.” dediğimde başka alemlere daldı. “Buyurun, buyurun” dedi. Meğer Cebrail (a.s), Mikail (a.s) ve İsrafil (a.s)’i davet ediyormuş, ardından “Buyur ya Resülullah...” dedi ve O’nun kollarında ruhunu teslim etti.</strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong>Ali Efendi bu olayı anlattıktan sonra hepimizin gözyaşları özgürlüğüne kavuştu. Kendisi biraz durakladı ve “Herşey bir Ahh!...” demekten ibaret.” diyerek Ali Haydar Efendi’nin “Buraya kadar (eliyle boğazını göstererek) mülemma olan bize gelsin, bizim günahsızlarla işimiz yok. Allah bir şeyi, bir kişiye bela eder, onunla bin kişiyi imtihan eder.” sözlerini ekledi.</strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="color: #00b050">EN ZAYIFA, EN BÜYÜK TA’ZİM</span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong>“Birgün dükkanda idim, bir adam geldi, Türkiye dışından bir yabancı olduğu anlaşılıyordu. Dükkandaki ebrulara, hatlara dikkatle baktığını fark ettim. </strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong>İslam’a muhabbeti var ama neden olduğunu bilmiyor, içimden ona hediye vermek geçti, seccade, havlu, mendil, çorap gibi hediyeler koydum, içine kartımı da yerleştirdim. </strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong>Ama bunları Ali Haydar Efendi’nin bana verdiği gömleğe sardım, paketi kendisine verdim. İki ay sonra ABD’den uzun bir mektup geldi.</strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong>“Ben filanca tarihte gelmiştim, hediyeler vermiştiniz, nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum. Verdiğiniz paketi açtıkça acayip bir haller oldu, ben ve ailem müslüman olduk. Buradaki müslümanlarla irtibata geçtik.” “Demek ki kardeşlerim, en zayıfa, en büyük ta’zim” diyor Ali Efendi daha sonra...</strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong>Ulema-i Kiram ilme rağbet edenin, halka karşı insaf merhametle hareket etmek hususunda idraki artar buyurmuşlar. Bizim de rağbetimiz bu yönde olmalı, Allah’ın abes hiçbir şey yaratmadığını unutmayarak her şeye iman-ı nazar ile bakmalıyız. </strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong>Nurettin gibi bir insan hayatın içinde neler görüyor, ölürken de yukarıda anlattığımız gibi ölüyor. İnsanlar papaz gibi görünüyor. Ama müslüman ölüyor. Hristiyan gözüküyor. Daha sonra hayatı müslümanlaşıyor.</strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong>Unutmayalım ki, Allah’ın emirlerine ta’zim etmek ve Allah’ın mahlukatına şefkat önemli bir düsturdur ve Vesile-i Saadettir.</strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong>Evinden ayrılırken yine ikramda bulundu, merdivenlere kadar bize eşlik etti. Tevazusunu gördükçe Sadi’nin: “Akıllı kişiler tevazu eder Zira meyveli ağaçlar dallarını eğer.” Beyitini hatırlamamak mümkün değil doğrusu. Bizlerse geride yalnızca gözyaşlarımızı bırakıyor ve; “Birkaç damla bıraktım gidiyorum, Kuru kalmış gönlüme bir müjdem var şimdi Gözyaşı filizini yeşerttim gidiyorum” diyerek yolumuza koyuluyoruz.</strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong>Allah (cc) bizleri kendine itaatli kullarından eylesin ve sevdiklerinin nurlu yolundan ayırmasın...</strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><em><span style="color: red">Bandırmalı Ali Amcanın anısına...</span></em></strong></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 15px">Ali Efendi hazretleri bir efsane idi. Ricalullahtandı, ehlullahtandı... Kesinlikle iddia ederim, iyi Müslüman, iyi insandı. Aynı zamanda iyi vatandaştı. Kimsenin kalbini kırmamıştır, kendisine kötülük edenlere iyilik etmiştir.O gizli bir hazine idi. İyi taraflarını göstermez, bildirmezdi.</span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px">Din-i Mübin-i İslâm’a sımsıkı bağlıydı. Şeriat-ı Garra-yı Ahmediyye’ye mütemessik idi. Resul-i Kibriya aleyhi ekmelüttahaya efendimizin sünnetini hayata uygulardı. Halim ve selim bir tabiata sahipti.</span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px">O bir muhabbet fedaisi idi. Temiz kalbinde husumete yer yoktu. </span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px">Rakik bir kalbi vardı, edib ve nezih bir kimseydi. İflâh olmaz muannid ve harbî kâfirler dışında hiçbir insanı hor görmezdi. Daima güler yüzlü idi. Kâmil olduğu için en mütevâzı o idi.</span></p><p><span style="font-size: 15px"></span></p><p><span style="font-size: 15px">Kendileri hakkında min gayri haddin çok hüsn-i zan etmekteyim. İnşaallah hayat imtihanını başarılı bir şekilde vermiş ve Dar-ı Hesab ve Ceza’ya mutlu bir şekilde gitmiştir.. </span></p><p><span style="font-size: 15px"></span><span style="font-size: 12px">(M.Şevket Eygi) </span></p><p> </p><p><span style="color: #4f6128"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #c00000">Her âdem bir âlem. İşte bir âlem daha dünya ufkundan gaib oldu, bir başka semada doğmak üzere... </span></span><span style="color: #4f6128"><span style="color: #c00000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="color: #002060"><span style="font-size: 15px">Mazanne-i Kiramdan</span> <span style="font-size: 12px">Bandırmalı Ali Öztaylan Efendi hazretleri 95 yıllık ömrünün sayılı </span></span></span></span></span></span></span></p><p><span style="color: #4f6128"><span style="color: #4f6128"><span style="color: #c00000"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #002060">nefeslerini tamamladı ve ebediyet yurduna göç etti.</span> </span></span></span></span></span></p><p><span style="color: #4f6128"></span> </p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #002060">İnşaallah mekân-ı Cennet olsun, Cennet’te Resulullah efendimize (s.a.v.)komşu olsun..</span></span></p><p><strong><em><span style="font-size: 18px"><span style="font-size: 18px">Şimdi senin için</span> konsun pervazlara Güvercinler;</span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-size: 18px">hu hulara karışsın Âminler, Gelin ey Fatihalar, Yasinler!</span></em></strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="hulusi, post: 124121, member: 32"] [IMG]http://www.payidar.net/attachments/sehirler-turizm/24114d1177072980t-sultan-ahmed-mosque-sultanahmed-mosque-jpg[/IMG] [B][I] [CENTER][SIZE=3][COLOR=darkorchid]"Padişahı âlem olmak bir kuru dâvâ imiş, Bir mürşide bende olmak her şeyden âlâ imiş" [/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=#9932cc][/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=#9932cc][/COLOR][/SIZE][COLOR=#c00000][SIZE=4]O bir muhabbet fedaisi idi. Temiz kalbinde husumete yer yoktu. [/SIZE] [/COLOR] [SIZE=3][COLOR=#9932cc][/COLOR][/SIZE][URL="http://byfiles.storage.live.com/y1pnrX29XrU0Vwcxg4XIqmmm_7qnzgWvsyi5TzF_tB0Ki10UWxT33bPCJVd0Ks4DvQ8Uc2QiAekqgk"][IMG]http://byfiles.storage.live.com/y1pnrX29XrU0Vwcxg4XIqmmm_7qnzgWvsyi5TzF_tB0Ki10UWxT33bPCJVd0Ks4DvQ8Uc2QiAekqgk[/IMG][/URL] [/CENTER] [/I][/B][SIZE=4][B] Bir güzel insanı ziyaret ettik, “nur gibi parlayan” deyiminin karanlık kaldığı...[/B][/SIZE][SIZE=4][B]Ellerini tuttuğumuzda [/B][/SIZE] [SIZE=4][B]“pamuk gibi” benzetmesinin az geldiği bir insan... [/B][/SIZE] [SIZE=4][B]Hali, hareketi, bakışları, ikramı, misafirperverliği ile “Bakırdan gönülleri, altına çevirenler” sınıfından bir insan... “Nasılsınız?” diye sorması bile alışılagelmişin dışında olan bir insan... [/B][/SIZE] [SIZE=4][B]“Ellerinizden öperiz.” denildiğinde “Öpülecek el olsa kendim öperdim.” diyen tevazu ehli bir insan... [/B][/SIZE] [SIZE=4][B]Hacı Hasan Efendimiz (k.s) “Sizi pek sever, sizden bahsederdi.” denildiğinde, “Hep o muhabbetlerle yaşıyoruz.” diyen ehl-i hâl bir insan..[/B][/SIZE] [SIZE=4][B] “Habersiz ve elimiz boş geldik, özür dileriz.” denildiğinde, “Dosta habersiz, dosta çıplak gidilir.” diyerek, ardından “Kudümünle müşerref kıl, habersiz gel” mısrasını hatırlatan bir insan... [/B][/SIZE] [SIZE=4][B]İşte Bandırmalı Ali Efendi’nin sohbetinden aklımızda kalanlar. “Yaşlı insan çocuk gibidir, muhabbet ve şefkat ister, okşansın, kucağında taşınsın ister. [/B][/SIZE] [SIZE=4][B]Yaşlı insanın kusuruna bakılmaz. Refleksleri kaybolmuştur. Bir kaşığa bile uzanmak meseledir.” diyerek güzel bir prensip hatırlatıyor bize: “Yaşlı insan kafir de olsa tâ’zim edin... [/B][/SIZE] [SIZE=4][B]Yaşımız 83 oldu, yaşımıza göre iyiyiz, Allah sabrından, şükranından ayırmasın” duasını yapıyor. [COLOR=#00b050]İNSANLARA İMAN’I NAZAR İLE BAKALIM [/COLOR] İnsanlarla ilişkilerimizi yeniden düşünüp, taşınmamızı gerektirdiğine inandığım bir hatırasını aktardı bize. Mütevazı ve yumuşak konuşmasını dinlerken şaşırıyor, hayretler içinde kalıyor ve kendimize pay çıkarmaya çalışıyoruz. Bir taraftan da anlattıklarını not almaya gayret gösteriyoruz. “Çok seneler önceydi. Bir rüya gördüm. Kasatlar köyünün papazı imiş bir adam görüyorum. “Ali Efendi! Sizden bir istirhamım var. Ben Vasil’in babasıyım, benim mezarımı alıp İslam mezarlığına taşıyınız lütfen. Ben dinimi izhar etmedim. Onların ameli, benim esasıma tesir etmedi.” Sonra rüyamda mezarlığa gidiyorum, kabri açtığımda bir de ne göreyim; ab-ı hayat gibi sular çıkıyor, ceset nurlu ve çürümemiş bir halde... Uyandım, acaba bunlar gerçek mi diye araştırdım ki, bu papaz gerçekten Kasatlar köyünde imiş, hal üzere, halvette, Türkleri seven, kendisine gelen hastaların şifâyab olduğu bir insanmış. Oğlu Vasil’i buldum. “Sana bir şey anlatacağım, inanmazsan senin mukaddes usullerine göre yemin edebilirim.” dedim. “Olur mu Ali Efendi! Ben seni tanıyorum. Sen emin bir insansın, kitaba el basmaya, yemin etmeye gerek yok.” dedi. Olayı anlatınca bir feryat! “Ben size demedim mi, babam müslümandı, bana inanmadınız...” diyerek feryat ediyor, çıldırıyor. Hepimizin pür dikkat dinlediği Ali Efendi bu olayı anlattıktan sonra “Bütün insanlara iman-ı nazar ile bakmalıyız. İnsan papaz gibi yaşar, papaz gibi görünür, ama müslüman ölür. Barlardaki kadınları bilirim, hiçbiri halinden memnun değildir, hepsi “Ahh...” der. Onun için yalnız şefkat, yalnız merhamet...” [COLOR=#c00000]HERŞEY BİR “Ahh!!” DEMEKTEN İBARET [/COLOR]“Bir Nurettin vardı.” diyor, sonra devamla... İspirto içerdi, birgün kendisine, “Nurettin çok bunaldım, istiğfar edeceğim, gel sen de gönülden istiğfar et.” “Ahh!...” dedi, pişmanlığın binlercesini ifade edercesine... “Nezaketinizi anlıyorum, niyetinizi biliyorum, siz benim ahlakımı da, şarabımı da, içkimi de biliyordunuz, ama bana göstermediniz.” dedi. (Meğer Ali Efendi, Nurettin sarhoş olduğunda onu faytonla, fayton yoksa sırtında, evine annesine kadar teslim eder ve annesine de söylememesi için yemin ettirirmiş.) Ben annemden zorlama ile beni eve kimin getirdiğini öğrendim. “Aman Nurettin ne olur sus! Allah beni affetmez, günahını varsa bana ver.” dediğimde başka alemlere daldı. “Buyurun, buyurun” dedi. Meğer Cebrail (a.s), Mikail (a.s) ve İsrafil (a.s)’i davet ediyormuş, ardından “Buyur ya Resülullah...” dedi ve O’nun kollarında ruhunu teslim etti. Ali Efendi bu olayı anlattıktan sonra hepimizin gözyaşları özgürlüğüne kavuştu. Kendisi biraz durakladı ve “Herşey bir Ahh!...” demekten ibaret.” diyerek Ali Haydar Efendi’nin “Buraya kadar (eliyle boğazını göstererek) mülemma olan bize gelsin, bizim günahsızlarla işimiz yok. Allah bir şeyi, bir kişiye bela eder, onunla bin kişiyi imtihan eder.” sözlerini ekledi. [COLOR=#00b050]EN ZAYIFA, EN BÜYÜK TA’ZİM[/COLOR] “Birgün dükkanda idim, bir adam geldi, Türkiye dışından bir yabancı olduğu anlaşılıyordu. Dükkandaki ebrulara, hatlara dikkatle baktığını fark ettim. [/B][/SIZE] [SIZE=4][B]İslam’a muhabbeti var ama neden olduğunu bilmiyor, içimden ona hediye vermek geçti, seccade, havlu, mendil, çorap gibi hediyeler koydum, içine kartımı da yerleştirdim. [/B][/SIZE] [SIZE=4][B]Ama bunları Ali Haydar Efendi’nin bana verdiği gömleğe sardım, paketi kendisine verdim. İki ay sonra ABD’den uzun bir mektup geldi. “Ben filanca tarihte gelmiştim, hediyeler vermiştiniz, nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum. Verdiğiniz paketi açtıkça acayip bir haller oldu, ben ve ailem müslüman olduk. Buradaki müslümanlarla irtibata geçtik.” “Demek ki kardeşlerim, en zayıfa, en büyük ta’zim” diyor Ali Efendi daha sonra... Ulema-i Kiram ilme rağbet edenin, halka karşı insaf merhametle hareket etmek hususunda idraki artar buyurmuşlar. Bizim de rağbetimiz bu yönde olmalı, Allah’ın abes hiçbir şey yaratmadığını unutmayarak her şeye iman-ı nazar ile bakmalıyız. [/B][/SIZE] [SIZE=4][B]Nurettin gibi bir insan hayatın içinde neler görüyor, ölürken de yukarıda anlattığımız gibi ölüyor. İnsanlar papaz gibi görünüyor. Ama müslüman ölüyor. Hristiyan gözüküyor. Daha sonra hayatı müslümanlaşıyor. Unutmayalım ki, Allah’ın emirlerine ta’zim etmek ve Allah’ın mahlukatına şefkat önemli bir düsturdur ve Vesile-i Saadettir. Evinden ayrılırken yine ikramda bulundu, merdivenlere kadar bize eşlik etti. Tevazusunu gördükçe Sadi’nin: “Akıllı kişiler tevazu eder Zira meyveli ağaçlar dallarını eğer.” Beyitini hatırlamamak mümkün değil doğrusu. Bizlerse geride yalnızca gözyaşlarımızı bırakıyor ve; “Birkaç damla bıraktım gidiyorum, Kuru kalmış gönlüme bir müjdem var şimdi Gözyaşı filizini yeşerttim gidiyorum” diyerek yolumuza koyuluyoruz. Allah (cc) bizleri kendine itaatli kullarından eylesin ve sevdiklerinin nurlu yolundan ayırmasın...[/B] [B][I][COLOR=red]Bandırmalı Ali Amcanın anısına...[/COLOR][/I][/B][/SIZE] [COLOR=#ff0000][/COLOR] [SIZE=4]Ali Efendi hazretleri bir efsane idi. Ricalullahtandı, ehlullahtandı... Kesinlikle iddia ederim, iyi Müslüman, iyi insandı. Aynı zamanda iyi vatandaştı. Kimsenin kalbini kırmamıştır, kendisine kötülük edenlere iyilik etmiştir.O gizli bir hazine idi. İyi taraflarını göstermez, bildirmezdi. Din-i Mübin-i İslâm’a sımsıkı bağlıydı. Şeriat-ı Garra-yı Ahmediyye’ye mütemessik idi. Resul-i Kibriya aleyhi ekmelüttahaya efendimizin sünnetini hayata uygulardı. Halim ve selim bir tabiata sahipti. O bir muhabbet fedaisi idi. Temiz kalbinde husumete yer yoktu. Rakik bir kalbi vardı, edib ve nezih bir kimseydi. İflâh olmaz muannid ve harbî kâfirler dışında hiçbir insanı hor görmezdi. Daima güler yüzlü idi. Kâmil olduğu için en mütevâzı o idi. Kendileri hakkında min gayri haddin çok hüsn-i zan etmekteyim. İnşaallah hayat imtihanını başarılı bir şekilde vermiş ve Dar-ı Hesab ve Ceza’ya mutlu bir şekilde gitmiştir.. [SIZE=4][COLOR=#4f6128][SIZE=2][/SIZE][/COLOR][/SIZE] [/SIZE][SIZE=3](M.Şevket Eygi) [/SIZE] [COLOR=#4f6128][COLOR=#002060][/COLOR][/COLOR] [COLOR=#4f6128][SIZE=4][COLOR=#c00000]Her âdem bir âlem. İşte bir âlem daha dünya ufkundan gaib oldu, bir başka semada doğmak üzere... [/COLOR][/SIZE][COLOR=#4f6128][COLOR=#c00000][SIZE=4][FONT=Verdana][COLOR=#002060][SIZE=4]Mazanne-i Kiramdan[/SIZE] [SIZE=3]Bandırmalı Ali Öztaylan Efendi hazretleri 95 yıllık ömrünün sayılı [/SIZE][/COLOR][/FONT][/SIZE][/COLOR][/COLOR] [COLOR=#4f6128][COLOR=#c00000][FONT=Verdana][SIZE=3][COLOR=#002060]nefeslerini tamamladı ve ebediyet yurduna göç etti.[/COLOR] [/SIZE][/FONT][/COLOR][/COLOR] [/COLOR] [SIZE=4][COLOR=#002060]İnşaallah mekân-ı Cennet olsun, Cennet’te Resulullah efendimize (s.a.v.)komşu olsun..[/COLOR][/SIZE] [B][I][SIZE=5][SIZE=5]Şimdi senin için[/SIZE] konsun pervazlara Güvercinler; hu hulara karışsın Âminler, Gelin ey Fatihalar, Yasinler![/SIZE][/I][/B] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Tasavvuf
Ehli Sünnet Tarikat ve Cemaatler
Vesile-i Saadet Bandırmalı Ali Amca
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst