Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Vecize Analizi
Vecize Analizi.Ders ;20 .Dua.
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="HAYAL ET" data-source="post: 334988" data-attributes="member: 1023140"><p><strong><span style="color: #2F4F4F">8. Duada Israr Ederek, Duayı Üç Defa Tekrarlamak</span></strong></p><p><strong><span style="color: #2F4F4F">İbn Mes´ud (r.a) Hz. Peygamber´in, dua ettiği zaman duasını üç defa tekrarladığını, Allah´tan istediği zaman istediğini üç defa tekrarladığını söylemektedir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: #2F4F4F"></span></strong></p><p><strong><span style="color: #2F4F4F">Duasının kabul olunmasının geciktiğini görmemesi, (kulun haline) uygun bir durumdur.</span></strong></p><p><strong><span style="color: #2F4F4F"></span></strong></p><p><strong><span style="color: #2F4F4F">Çünkü Hz. Peygamber (s.a) şöyle buyurmuştur:</span></strong></p><p><strong><span style="color: #2F4F4F">Herhangi biriniz acele etmedikçe duası Allah tarafından kabul olunur. Acele etmek şu demektir: ´Ben dua ettim, duam kabul edilmedi´. Bu nedenle ey Allah´ın kulu! Dua ettiğin zaman Allah´tan çokça iste. Çünkü sen kerîm ve cömert bir zâttan istiyorsun. </span></strong></p><p><strong><span style="color: #2F4F4F"></span></strong></p><p><strong><span style="color: #2F4F4F">Bir âlim ´Ben yirmi seneden beri Allah´tan bir ihtiyacımı diliyorum. Hâlâ da bana o ihtiyacımı verip de, duamı kabul etmiş değildir. Fakat ben buna rağmen duamın kabul olunmasından ümidimi kesmiş değilim. Ben Allah Teâlâ´dan, beni din ve dünyamda beni ilgilendirmeyen şeyleri terketmeye muvaffak kılmasını istiyorum´ demiştir.</span></strong></p><p><strong><span style="color: #2F4F4F"></span></strong></p><p><strong><span style="color: #2F4F4F">Hz. Peygamber (s.a) şöyle buyurmuştur:</span></strong></p><p><strong><span style="color: #2F4F4F">Herhangi biriniz Allah Teâlâ´dan birşey istediği ve o istediğinin kabul olunduğunu anladığı zaman şöyle desin: ´Hamd, salih amellerin ancak nimetiyle tamam olduğu Allah´a mahsustur´.</span></strong></p><p><strong><span style="color: #2F4F4F">Kimin (duası kabul olunmayıp gecikmiş) ve istediklerinden birşey kendisine verilmemişse şöyle desin: ´Her hâlükârda hamd Allah´a mahsustur´.</span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong><span style="color: #A52A2A">9. Allah´ın Zikriyle Duaya Başlamak</span></strong></p><p><strong><span style="color: #A52A2A">Bu bakımdan duanın başlangıcında hemen isteklerini sıralamaya girişmemelidir. Önce zikretmeli, zikirden sonra isteklerini sıralamalıdır. Seleme b. Ekvâ diyor ki: ´Hz. Peygamber (s.a) bütün dualarının başlangıcında mutlaka Sübhane Rabbiye´l Aliyyi´l-A´le´l-Vehhâb derdi´.</span></strong></p><p><strong><span style="color: #A52A2A"></span></strong></p><p><strong><span style="color: #A52A2A">Ebu Süleyman Dârânî şöyle demiştir: Bir kimse, Allah´tan herhangi bir ihtiyacını istemeden önce Hz. Peygamber´e salât ü selâm getirsin. Salât ü selâmdan sonra ihtiyacını arzetsin. İhtiyacını arzettikten sonra da duasını Rasûlullah´a getirilen salâvat-ı şerîfe ile sonuçlandırsın. Çünkü Allah Teâlâ (c.c) duanın başında ve sonunda getirilen salâvat-ı şerîfeleri kabul eder. Bu iki salâvat-ı şerîfeyi kabul edip de onların arasında dergâh-ı izzetine arzolunan ihtiyaçları bırakması, kabul etmemesi onun şânına yakışmaz. </span></strong></p><p><strong><span style="color: #A52A2A"></span></strong></p><p><strong><span style="color: #A52A2A">Nitekim Hz. Peygamber´den şöyle rivayet edilmektedir:</span></strong></p><p><strong><span style="color: #A52A2A">Siz Allah Teâlâ´dan bir ihtiyacınızı istediğiniz zaman, önce salâvat getirmekle başlayınız. Çünkü Allah Teâlâ´nın şânına yakışmaz ki, kendisinden iki türlü ihtiyaç istendiğinde birisini (salâvat-ı şerîfeyi) kabul edip diğerini reddetsin! </span></strong></p><p><strong><span style="color: #A52A2A"></span></strong></p><p><strong><span style="color: #808080">10 Duanın Kabul Olunmasının Temeli Bâtınî Edeptir</span></strong></p><p><strong><span style="color: #808080">Duanın kabul olunmasının temeli bâtınî edeptir ki o da, tevbe etmek, zulümle aldıklarını geri vermek, bütün varlığıyla Allah Teâlâ´nın ibâdetine yönelmektir. İşte duanın kabul olunmasının en yakın sebebi budur. </span></strong></p><p><strong><span style="color: #808080"></span></strong></p><p><strong><span style="color: #808080">Nitekim Ka´b´ul-Ahbâr´dan şöyle rivayet edilir: "Hz. Musa (a.s) zamanında şiddetli bir kıtlık oldu. Musa (a.s) İsrâiloğulları´nı yanına alarak yağmur duasına çıktı. Fakat yağmur yağmadı. Böylece üç defa yağmur duasına çıktı. Yine yağmur yağmadı. Bunun üzerine (müteessir olan) Hz. Musa´ya Allah Teâlâ şöyle vahyetti: ´Sizin içinizde bir dedikoducu olduğu için, ne senin, ne de seninle bareber dua edenlerin dualarını kabul etmem´. Bunun üzerine Musa (a.s) sordu: ´Yârab! O dedikoducu kimdir Bana göster ki, kendisini aramızdan çıkaralım ´ Hz. Musa´nın bu isteği üzerine Allah Teâlâ ikinci defa şöyle vahyetti: ´Ey Musa! Ben sizi kovuculuktan menederken kendim mi kovucu olayım ´ Bu müşkil durum karşısında kalan Hz. Musa, İsrailoğulları´na ´Hepiniz birden dedikodudan tevbe edip, Allah Teâlâ´ya sığının´ buyurdu. İsrailoğulları da bu kötü fiilden tevbe ettiler. Ondan sonra Allah Teâlâ onlara yağmur ihsan etti".</span></strong></p><p><strong><span style="color: #808080"></span></strong></p><p><strong><span style="color: #808080">Said b. Cübeyr şöyle anlatır: "İsrâiloğulları hükümdarlarından birinin zamanında büyük bir kıtlık oldu. Halk yağmur duasına çıktı. Bunun üzerine hükümdar, İsrâiloğulları´na dedi ki: ´Muhakkak ya Allah bize yağmur gönderecek veya biz O´na eziyet vereceğiz´. Kendisine soruldu: ´Nasıl olur da hükmü göklerde bulunan Allah´a eziyet vermeye muktedir olabiliriz ´ Hükümdar ´Eğer yağmur vermezse, O´nun velîlerini ve tâat ehlini öldüreceğim. İşte bu, O´nun için eziyettir´ dedi. Bunun üzerine dua eden halkın dualarına karşılık Allah Teâlâ bolca yağmur ihsân etti".</span></strong></p><p><strong></strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="HAYAL ET, post: 334988, member: 1023140"] [B][COLOR="#2F4F4F"]8. Duada Israr Ederek, Duayı Üç Defa Tekrarlamak İbn Mes´ud (r.a) Hz. Peygamber´in, dua ettiği zaman duasını üç defa tekrarladığını, Allah´tan istediği zaman istediğini üç defa tekrarladığını söylemektedir. Duasının kabul olunmasının geciktiğini görmemesi, (kulun haline) uygun bir durumdur. Çünkü Hz. Peygamber (s.a) şöyle buyurmuştur: Herhangi biriniz acele etmedikçe duası Allah tarafından kabul olunur. Acele etmek şu demektir: ´Ben dua ettim, duam kabul edilmedi´. Bu nedenle ey Allah´ın kulu! Dua ettiğin zaman Allah´tan çokça iste. Çünkü sen kerîm ve cömert bir zâttan istiyorsun. Bir âlim ´Ben yirmi seneden beri Allah´tan bir ihtiyacımı diliyorum. Hâlâ da bana o ihtiyacımı verip de, duamı kabul etmiş değildir. Fakat ben buna rağmen duamın kabul olunmasından ümidimi kesmiş değilim. Ben Allah Teâlâ´dan, beni din ve dünyamda beni ilgilendirmeyen şeyleri terketmeye muvaffak kılmasını istiyorum´ demiştir. Hz. Peygamber (s.a) şöyle buyurmuştur: Herhangi biriniz Allah Teâlâ´dan birşey istediği ve o istediğinin kabul olunduğunu anladığı zaman şöyle desin: ´Hamd, salih amellerin ancak nimetiyle tamam olduğu Allah´a mahsustur´. Kimin (duası kabul olunmayıp gecikmiş) ve istediklerinden birşey kendisine verilmemişse şöyle desin: ´Her hâlükârda hamd Allah´a mahsustur´.[/COLOR] [COLOR="#A52A2A"]9. Allah´ın Zikriyle Duaya Başlamak Bu bakımdan duanın başlangıcında hemen isteklerini sıralamaya girişmemelidir. Önce zikretmeli, zikirden sonra isteklerini sıralamalıdır. Seleme b. Ekvâ diyor ki: ´Hz. Peygamber (s.a) bütün dualarının başlangıcında mutlaka Sübhane Rabbiye´l Aliyyi´l-A´le´l-Vehhâb derdi´. Ebu Süleyman Dârânî şöyle demiştir: Bir kimse, Allah´tan herhangi bir ihtiyacını istemeden önce Hz. Peygamber´e salât ü selâm getirsin. Salât ü selâmdan sonra ihtiyacını arzetsin. İhtiyacını arzettikten sonra da duasını Rasûlullah´a getirilen salâvat-ı şerîfe ile sonuçlandırsın. Çünkü Allah Teâlâ (c.c) duanın başında ve sonunda getirilen salâvat-ı şerîfeleri kabul eder. Bu iki salâvat-ı şerîfeyi kabul edip de onların arasında dergâh-ı izzetine arzolunan ihtiyaçları bırakması, kabul etmemesi onun şânına yakışmaz. Nitekim Hz. Peygamber´den şöyle rivayet edilmektedir: Siz Allah Teâlâ´dan bir ihtiyacınızı istediğiniz zaman, önce salâvat getirmekle başlayınız. Çünkü Allah Teâlâ´nın şânına yakışmaz ki, kendisinden iki türlü ihtiyaç istendiğinde birisini (salâvat-ı şerîfeyi) kabul edip diğerini reddetsin! [/COLOR] [COLOR="#808080"]10 Duanın Kabul Olunmasının Temeli Bâtınî Edeptir Duanın kabul olunmasının temeli bâtınî edeptir ki o da, tevbe etmek, zulümle aldıklarını geri vermek, bütün varlığıyla Allah Teâlâ´nın ibâdetine yönelmektir. İşte duanın kabul olunmasının en yakın sebebi budur. Nitekim Ka´b´ul-Ahbâr´dan şöyle rivayet edilir: "Hz. Musa (a.s) zamanında şiddetli bir kıtlık oldu. Musa (a.s) İsrâiloğulları´nı yanına alarak yağmur duasına çıktı. Fakat yağmur yağmadı. Böylece üç defa yağmur duasına çıktı. Yine yağmur yağmadı. Bunun üzerine (müteessir olan) Hz. Musa´ya Allah Teâlâ şöyle vahyetti: ´Sizin içinizde bir dedikoducu olduğu için, ne senin, ne de seninle bareber dua edenlerin dualarını kabul etmem´. Bunun üzerine Musa (a.s) sordu: ´Yârab! O dedikoducu kimdir Bana göster ki, kendisini aramızdan çıkaralım ´ Hz. Musa´nın bu isteği üzerine Allah Teâlâ ikinci defa şöyle vahyetti: ´Ey Musa! Ben sizi kovuculuktan menederken kendim mi kovucu olayım ´ Bu müşkil durum karşısında kalan Hz. Musa, İsrailoğulları´na ´Hepiniz birden dedikodudan tevbe edip, Allah Teâlâ´ya sığının´ buyurdu. İsrailoğulları da bu kötü fiilden tevbe ettiler. Ondan sonra Allah Teâlâ onlara yağmur ihsan etti". Said b. Cübeyr şöyle anlatır: "İsrâiloğulları hükümdarlarından birinin zamanında büyük bir kıtlık oldu. Halk yağmur duasına çıktı. Bunun üzerine hükümdar, İsrâiloğulları´na dedi ki: ´Muhakkak ya Allah bize yağmur gönderecek veya biz O´na eziyet vereceğiz´. Kendisine soruldu: ´Nasıl olur da hükmü göklerde bulunan Allah´a eziyet vermeye muktedir olabiliriz ´ Hükümdar ´Eğer yağmur vermezse, O´nun velîlerini ve tâat ehlini öldüreceğim. İşte bu, O´nun için eziyettir´ dedi. Bunun üzerine dua eden halkın dualarına karşılık Allah Teâlâ bolca yağmur ihsân etti".[/COLOR] [/B] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Vecize Analizi
Vecize Analizi.Ders ;20 .Dua.
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst