Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
Vahdetil vücüd ile vahdetiş şuhud nedir arasindaki fark nedir?
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Garib" data-source="post: 82577" data-attributes="member: 1249"><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: Black"><strong><span style="color: Red">VAHDETİL VÜCÜD İLE VAHDETİŞ ŞUHUD NEDİR ARASINDAKİ FARK NEDİR?</span></strong></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: Black"><strong><span style="color: Magenta">Vahted-i Vücut:</span> Allah’ın varlığı dışında, bütün varlıkların vücudunu inkar ederek, sadece Allah’ın varlığına nazarı teksif etmektir. Vahdet namına kesreti, Allah namına kainatı inkar etme mesleğidir.</strong></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: Black"><strong></strong></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: Black"><strong>Bu meslekte gidenleri böyle bir tarza iten sebep ise, kesret ve eşyanın Allah’a olan huzura mani olmasıdır. Huzuru kazanmak için eşyanın ve kainatın varlıklarını yok sayıyorlar. Nazarlarını sadece Allah’ın varlığına yoğunlaştırıyorlar. Hatta Allah’ın varlığında öyle fani oluyorlar ki, Allah’ın diğer isim ve sıfatlarını bile akıllarına getirmiyorlar. Tabi bu tarz meslek, kalbi ve hissidir. Akli ve muhakeme tarzında değildir. Şayet aklen ve muhakeme ederek bu tarzı savunsa, mesul olur.</strong></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: Black"><strong></strong></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: Black"><strong>Zira ehl-i Sünnet, Allah’ın dışında, eşyanın ve mahlukatın da varlığını kabul etmiştir. Vahdet-i vücut, manevi yol kat etme esnasında bir cezbe bir sarhoşluktur. Muhakeme ve aklın iptal olmasıdır.</strong></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: Black"><strong></strong></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: Black"><strong>Allah’ın varlığının şiddetinden, diğer varlıkların zayıf vücutlarını fark edemiyor ve yoktur diyorlar. Mesela, denize bir kap su döksen, sonra dökülen suyu bana göster desen, göstermezsin. Zira bir kap su, o deniz içinde tamamen kaybolur gider. Denize hasrı nazar eden birisi, onun dalgalarına dalmış bir adam, denizden başka su yok dese hakkıdır. Veya elinde fener ile güneşe yaklaşsan, güneşin şiddetli ışığında o fenerin sönük ışığı kaybolur, gider. O zaman, güneş ışığının, gözünü almasından dolayı fenerin ışığı yok desen, mazur sayılırsın.</strong></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: Black"><strong></strong></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: Black"><strong>İşte bu iki misal gibi; Allah’ın varlığında fani olmuş bir vahdet-i vücut evliyası, diğer mahlukatın varlıklarını fark edemiyor, eşyaya, ya yok diyor, ya da eşya O dur, diyor. Allah’ın varlığında sarhoş oluduklar ve muhakeme kalmadığı için, ondan mazur sayılmışlardır.</strong></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: Black"><strong></strong></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: Black"><strong>Yalnız, bu meslekte gidebilmek için, mahlukatı ve eşyayı geriye atıp, yalnız Allah’a hasr-ı nazar etmek lazımdır. Kalbinde, eşyanın sevgisi yerleşmiş birisi, eşyayı inkar edemez. Belki tersi olur. Eşya için Allah’ı inkar etme tehlikesine maruz kalır. Zaten herkes, riski ve tehlikesi çok olan bu yolda yürüyemez.</strong></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: Black"><strong></strong></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: Black"><strong><span style="color: Red">Vahted-i şuhud ise</span>, Allah’ın haricindeki bütün masivayı, yani eşyayı, nisyan perdesine sarıp, bir kenara atmak ve bir daha akla ve nazara getirmemek demektir. Bir nevi kainatı unutmak ve hatıra getirmemek mesleğidir. Tıpkı kürek cezalıları gibi. Eski zamanlarda, gemilerde esirler ceza olarak kürek odasına atılır, bir daha hatıra getirilmezmiş. Aynı bunun gibi, vahdet-i Şuhut salikleri de, masivayı nisyan odasına atıyorlar.. Allah’a olan huzuru ancak eşyayı nisyana atmak ile temin ediyorlar. Ama eşyanın vücudunu inkar etmiyorlar, sadece nisyan zindanına hapsediyorlar.</strong></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: Black"><strong></strong></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: Black"><strong>Vahdet-i vücutta eşya tamamen inkar ediliyordu. Burada ise, sadece unutmak ve hatıra getirmemek esası var. Vahdet-i vücutta mahv ve sekir, yani kendini tamamen yok saymak ve manevi olarak kendinden geçme hali hakimdir. Vahdet-i şuhudda ise, sahve ve fark, yani kendi varlık bilincinde olmak ve Allah’ın varlığı ile eşyanın varlığını fark etme durumu hakimdir.</strong></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: Black"><strong></strong></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: Black"><strong>Vahdet-i vücut, riski çok, gidilmesi zor bir yoldur. Vahdet-i Şuhut ise, riski yok, herkesin gidebileceği bir yoldur. Ama her iki meslek te nakıs olup, velayeti Kübra olan sahabe mesleğine yetişmiyor.</strong></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: Black"><strong><span style="color: Red"></span></strong></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: Black"><strong><span style="color: Red">Selam ve dua ile...</span></strong></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: Black"><strong><span style="color: Red">Sorularla Risale-i Nur Editör</span></strong></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Garib, post: 82577, member: 1249"] [SIZE=4][COLOR=Black][B][COLOR=Red]VAHDETİL VÜCÜD İLE VAHDETİŞ ŞUHUD NEDİR ARASINDAKİ FARK NEDİR?[/COLOR] [COLOR=Magenta]Vahted-i Vücut:[/COLOR] Allah’ın varlığı dışında, bütün varlıkların vücudunu inkar ederek, sadece Allah’ın varlığına nazarı teksif etmektir. Vahdet namına kesreti, Allah namına kainatı inkar etme mesleğidir. Bu meslekte gidenleri böyle bir tarza iten sebep ise, kesret ve eşyanın Allah’a olan huzura mani olmasıdır. Huzuru kazanmak için eşyanın ve kainatın varlıklarını yok sayıyorlar. Nazarlarını sadece Allah’ın varlığına yoğunlaştırıyorlar. Hatta Allah’ın varlığında öyle fani oluyorlar ki, Allah’ın diğer isim ve sıfatlarını bile akıllarına getirmiyorlar. Tabi bu tarz meslek, kalbi ve hissidir. Akli ve muhakeme tarzında değildir. Şayet aklen ve muhakeme ederek bu tarzı savunsa, mesul olur. Zira ehl-i Sünnet, Allah’ın dışında, eşyanın ve mahlukatın da varlığını kabul etmiştir. Vahdet-i vücut, manevi yol kat etme esnasında bir cezbe bir sarhoşluktur. Muhakeme ve aklın iptal olmasıdır. Allah’ın varlığının şiddetinden, diğer varlıkların zayıf vücutlarını fark edemiyor ve yoktur diyorlar. Mesela, denize bir kap su döksen, sonra dökülen suyu bana göster desen, göstermezsin. Zira bir kap su, o deniz içinde tamamen kaybolur gider. Denize hasrı nazar eden birisi, onun dalgalarına dalmış bir adam, denizden başka su yok dese hakkıdır. Veya elinde fener ile güneşe yaklaşsan, güneşin şiddetli ışığında o fenerin sönük ışığı kaybolur, gider. O zaman, güneş ışığının, gözünü almasından dolayı fenerin ışığı yok desen, mazur sayılırsın. İşte bu iki misal gibi; Allah’ın varlığında fani olmuş bir vahdet-i vücut evliyası, diğer mahlukatın varlıklarını fark edemiyor, eşyaya, ya yok diyor, ya da eşya O dur, diyor. Allah’ın varlığında sarhoş oluduklar ve muhakeme kalmadığı için, ondan mazur sayılmışlardır. Yalnız, bu meslekte gidebilmek için, mahlukatı ve eşyayı geriye atıp, yalnız Allah’a hasr-ı nazar etmek lazımdır. Kalbinde, eşyanın sevgisi yerleşmiş birisi, eşyayı inkar edemez. Belki tersi olur. Eşya için Allah’ı inkar etme tehlikesine maruz kalır. Zaten herkes, riski ve tehlikesi çok olan bu yolda yürüyemez. [COLOR=Red]Vahted-i şuhud ise[/COLOR], Allah’ın haricindeki bütün masivayı, yani eşyayı, nisyan perdesine sarıp, bir kenara atmak ve bir daha akla ve nazara getirmemek demektir. Bir nevi kainatı unutmak ve hatıra getirmemek mesleğidir. Tıpkı kürek cezalıları gibi. Eski zamanlarda, gemilerde esirler ceza olarak kürek odasına atılır, bir daha hatıra getirilmezmiş. Aynı bunun gibi, vahdet-i Şuhut salikleri de, masivayı nisyan odasına atıyorlar.. Allah’a olan huzuru ancak eşyayı nisyana atmak ile temin ediyorlar. Ama eşyanın vücudunu inkar etmiyorlar, sadece nisyan zindanına hapsediyorlar. Vahdet-i vücutta eşya tamamen inkar ediliyordu. Burada ise, sadece unutmak ve hatıra getirmemek esası var. Vahdet-i vücutta mahv ve sekir, yani kendini tamamen yok saymak ve manevi olarak kendinden geçme hali hakimdir. Vahdet-i şuhudda ise, sahve ve fark, yani kendi varlık bilincinde olmak ve Allah’ın varlığı ile eşyanın varlığını fark etme durumu hakimdir. Vahdet-i vücut, riski çok, gidilmesi zor bir yoldur. Vahdet-i Şuhut ise, riski yok, herkesin gidebileceği bir yoldur. Ama her iki meslek te nakıs olup, velayeti Kübra olan sahabe mesleğine yetişmiyor. [COLOR=Red] Selam ve dua ile... Sorularla Risale-i Nur Editör[/COLOR][/B][/COLOR][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
Vahdetil vücüd ile vahdetiş şuhud nedir arasindaki fark nedir?
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst