Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Bediüzzaman Said Nursi
Sorularla Bediüzzaman
Üstad'ın Kabri'nin Yerini Bilinmesini İstemeyişi
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="molla_zehra" data-source="post: 2685" data-attributes="member: 30"><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Üstad insanların kendisine teveccüh etmelerinden, aşırı hürmet göstermelerinden rahatsızlık duyardı. Günümüzde bazı büyük zatların türbelerinde İslamın özüne aykırı bazı davranışlar sergilendiği açıkça görülmektedir. Bu açıdan kabrinde rahatsız edilmek istememiştir. Bu konuda şöyle der:</span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px"><strong>"Dostlar uzaktan ruhuma Fatiha okusunlar, manevî dua ve ziyaret etsinler. Kabrimin yanına gelmesinler. Fatiha uzaktan da olsa ruhuma gelir. Risale-i Nur'daki a'zamî ihlas ile bütün bütün terk-i enaniyet için buna bir manevî sebep hissediyorum."</strong></span></p><p><span style="color: darkred"><span style="font-size: 12px">Bu konuda Üstadın hizmetinde bulunan talebelerinin bir lahikasını aşağıda takdim ediyoruz:</span></span></p><p><span style="color: darkred"></span></p><p><span style="color: darkred"><span style="font-size: 12px">Biz Üstadımızdan sorduk: Kabri ziyarete gelenler Fatiha okur, hayır kazanır. Acaba siz ne hikmete binaen kabrinizi ziyaret etmeyi men'ediyorsunuz?</span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Cevaben Üstadımız dedi ki:</span> </span><strong><span style="font-size: 12px">"Bu dehşetli zamanda, eski zamandaki Firavunların dünyevî şan ü şeref arzusuyla heykeller ve resimler ve mumyalarla nazar-ı beşeri kendilerine çevirmeleri gibi, enaniyet ve benlik verdiği gafletle, heykeller ve resimler ve gazetelerle nazarları, mana-yı harfîden mana-yı ismîyle tamamen kendilerine çevirtmeleri ve uhrevî istikbalden ziyade dünyevî istikbali hayal edinmiş olmaları ile; eski zamandaki lillah için ziyarete mukabil ehl-i dünya kısmen bu hakikate muhalif olarak mevtanın dünyevî şan ü şerefine ziyade ehemmiyet verir, öyle ziyaret ediyorlar. </span></strong></p><p></p><p><strong><span style="font-size: 12px">Ben de Risale-i Nur'daki a'zamî ihlası kırmamak için ve o ihlasın sırrıyla, kabrimi bildirmemeyi vasiyet ediyorum. Hem şarkta, hem garbda, hem kim olursa olsun okudukları Fatihalar o ruha gider.</span></strong></p><p><span style="font-size: 12px"><strong>Dünyada beni sohbetten men'eden bir hakikat, elbette vefatımdan sonra da o hakikat bu suretle beni sevab cihetiyle değil, dünya cihetiyle men'etmeye mecbur edecek."</strong><span style="color: darkred"> dedi.</span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Hizmetinde bulunan Talebeleri</span></span></p><p></p><p></p><p><strong><span style="font-size: 12px">MEZARININ YIKILMASI</span></strong></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">Bediüzzaman, ömrünün sonlarında neşrettiği mektublarda kabrinin gizli olmasını vasiyet eder.</span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px"><strong>"Benim kabrimi gayet gizli bir yerde... bir iki talebemden başka hiç kimse bilmemek lazım geliyor. Bunu vasiyet ediyorum."</strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkred">1960 da (hicri 1379 da) Urfa'da vefat eder. Halilurrahman dergahına defnedilir. Talebeleri hayret içindedirler. Çünkü, o güne kadar Bediüzzaman'ın her dediğinin çıktığını görürlerken, kabrinin bilinmemesi meselesi çıkmamıştır.</span> </span></p><p></p><p><span style="color: darkred"><span style="font-size: 12px">Her gün, binlerce insan, kabrini ziyaret etmektedir. İşin sırrı 27 Mayıs İhtilali'yle ortaya çıkar. İhtilal hükümetinin emriyle, 12 Temmuz 1960'da gece yarısı Bediüzzaman'ın kabri parçalanır. Na'şı bir uçakla Isparta istikametine götürülür. Talebeleri o zaman Bediüzzaman'ın vasiyetini ve şu sözlerini daha iyi anlarlar:</span></span></p><p><span style="color: darkred"></span></p><p><strong><span style="font-size: 12px">"Yıkılmış bir mezarım ki, yığılmıştır içinde</span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 12px">Saîd'den yetmiş dokuz emvat, baâsam alâma</span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 12px">Sekseninci olmuştur mezara bir mezar taş</span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 12px">Beraber ağlıyor hüsran-ı İslâma."</span></strong></p><p></p><p><strong><span style="font-size: 12px">-alıntı-</span></strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="molla_zehra, post: 2685, member: 30"] [SIZE=3][COLOR=darkred]Üstad insanların kendisine teveccüh etmelerinden, aşırı hürmet göstermelerinden rahatsızlık duyardı. Günümüzde bazı büyük zatların türbelerinde İslamın özüne aykırı bazı davranışlar sergilendiği açıkça görülmektedir. Bu açıdan kabrinde rahatsız edilmek istememiştir. Bu konuda şöyle der:[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][B]"Dostlar uzaktan ruhuma Fatiha okusunlar, manevî dua ve ziyaret etsinler. Kabrimin yanına gelmesinler. Fatiha uzaktan da olsa ruhuma gelir. Risale-i Nur'daki a'zamî ihlas ile bütün bütün terk-i enaniyet için buna bir manevî sebep hissediyorum."[/B][/SIZE] [COLOR=darkred][SIZE=3]Bu konuda Üstadın hizmetinde bulunan talebelerinin bir lahikasını aşağıda takdim ediyoruz:[/SIZE] [SIZE=3]Biz Üstadımızdan sorduk: Kabri ziyarete gelenler Fatiha okur, hayır kazanır. Acaba siz ne hikmete binaen kabrinizi ziyaret etmeyi men'ediyorsunuz?[/SIZE][/COLOR] [SIZE=3][COLOR=darkred]Cevaben Üstadımız dedi ki:[/COLOR] [/SIZE][B][SIZE=3]"Bu dehşetli zamanda, eski zamandaki Firavunların dünyevî şan ü şeref arzusuyla heykeller ve resimler ve mumyalarla nazar-ı beşeri kendilerine çevirmeleri gibi, enaniyet ve benlik verdiği gafletle, heykeller ve resimler ve gazetelerle nazarları, mana-yı harfîden mana-yı ismîyle tamamen kendilerine çevirtmeleri ve uhrevî istikbalden ziyade dünyevî istikbali hayal edinmiş olmaları ile; eski zamandaki lillah için ziyarete mukabil ehl-i dünya kısmen bu hakikate muhalif olarak mevtanın dünyevî şan ü şerefine ziyade ehemmiyet verir, öyle ziyaret ediyorlar. [/SIZE][/B] [B][SIZE=3]Ben de Risale-i Nur'daki a'zamî ihlası kırmamak için ve o ihlasın sırrıyla, kabrimi bildirmemeyi vasiyet ediyorum. Hem şarkta, hem garbda, hem kim olursa olsun okudukları Fatihalar o ruha gider.[/SIZE][/B] [SIZE=3][B]Dünyada beni sohbetten men'eden bir hakikat, elbette vefatımdan sonra da o hakikat bu suretle beni sevab cihetiyle değil, dünya cihetiyle men'etmeye mecbur edecek."[/B][COLOR=darkred] dedi.[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=darkred]Hizmetinde bulunan Talebeleri[/COLOR][/SIZE] [B][SIZE=3]MEZARININ YIKILMASI[/SIZE][/B] [SIZE=3][COLOR=darkred]Bediüzzaman, ömrünün sonlarında neşrettiği mektublarda kabrinin gizli olmasını vasiyet eder.[/COLOR][/SIZE] [SIZE=3][B]"Benim kabrimi gayet gizli bir yerde... bir iki talebemden başka hiç kimse bilmemek lazım geliyor. Bunu vasiyet ediyorum."[/B][/SIZE] [SIZE=3][COLOR=darkred]1960 da (hicri 1379 da) Urfa'da vefat eder. Halilurrahman dergahına defnedilir. Talebeleri hayret içindedirler. Çünkü, o güne kadar Bediüzzaman'ın her dediğinin çıktığını görürlerken, kabrinin bilinmemesi meselesi çıkmamıştır.[/COLOR] [/SIZE] [COLOR=darkred][SIZE=3]Her gün, binlerce insan, kabrini ziyaret etmektedir. İşin sırrı 27 Mayıs İhtilali'yle ortaya çıkar. İhtilal hükümetinin emriyle, 12 Temmuz 1960'da gece yarısı Bediüzzaman'ın kabri parçalanır. Na'şı bir uçakla Isparta istikametine götürülür. Talebeleri o zaman Bediüzzaman'ın vasiyetini ve şu sözlerini daha iyi anlarlar:[/SIZE] [/COLOR] [B][SIZE=3]"Yıkılmış bir mezarım ki, yığılmıştır içinde[/SIZE][/B] [B][SIZE=3]Saîd'den yetmiş dokuz emvat, baâsam alâma[/SIZE][/B] [B][SIZE=3]Sekseninci olmuştur mezara bir mezar taş[/SIZE][/B] [B][SIZE=3]Beraber ağlıyor hüsran-ı İslâma."[/SIZE][/B] [B][SIZE=3]-alıntı-[/SIZE][/B] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Bediüzzaman Said Nursi
Sorularla Bediüzzaman
Üstad'ın Kabri'nin Yerini Bilinmesini İstemeyişi
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst