Üstad Boş Durmayı Hiç Sevmezdi

topraktoprak

Well-known member
[h=2]
icon1.png
[/h]
"Bir saatte yedi kitap tashih ediyordu"

"Tashihatın sık olduğu zamanda, bir gün Üstadın yanına gitmiştim.
Bana hitaben, 'Kardaşım Abdullah, ben bir saatte kaç risale tashih edebilirdim?' demişti. Düşündüm ve hemen cevap verdim. 'Üstadım, ben ancak bir tane yapabilirim' demiştim.

Üstad elindeki risaleyi göstererek; 'Kardaşım, bu bir saatte tashih ettiğim yedinci kitaptır' diye buyurmuştu.

Ben hayretler içinde kalmıştım.


ABDULLAH GAYRETLİOĞLU
 

topraktoprak

Well-known member
Ben namaz kılacağım"

"Son mahkeme sırasında, akşam namazının vakti girdi.
"Bediüzzaman ayağa kalkarak,
"Ben namaz kılacağım' dedi.
"Hâkim,
"Kaza edersin' diye cevap verdi.
"O da,
"Kaza olmaz, namaz kılacağım' diye ısrar etti ve yürüdü.
"Sonra Savcı bana işaret etti. Ben koluna girdim, Kalem'de namazını kıldı.

Komiser ABDURRAHMAN AKGÜL
 

topraktoprak

Well-known member
[h=2][/h]
"Ne hürriyeti?"

"Büyük risalelerden biri basılırken bir ara Ankara'da bazı arkadaşlar vazife sebebi ile, bazı arkadaşlar da yaz tatili sebebi ile memlekete gitmişlerdi. Ben matbaada yalnız kalmıştım. Gerçi ara sıra talebelerden yardıma gelenler olurdu, ama pek durmuyorlardı.

Ben de bir ara basım işini bırakıp Ankara'dan ayrılmak istediğim halde sanki gaybi bir kuvvet beni istediğim yere göndermiyordu. Doğuş Matbaasında bize tahsis edilen odada çalışırken bazen kendi kendime bağırarak 'Ben istediğim yere gidemiyorum, ben hürriyetime sahip değil miyim?' diyordum.

"Bir müddet sonra matbaa işlerinde yardım etmek üzere birkaç arkadaş geldi. Ben de onların gelişlerinden istifade ederek Üstadı ziyârete gittim. Isparta'da Üstadın bulunduğu eve geldim. Kapıyı çaldım. Arkadaşlara açtı. Benim geldiğimi Üstada söylediler, 'Gelsin' demiş. O sırada Üstad Hazretleri odada yalnızdı, ben oda kapısından içeri girip elini öpmek için yanına giderken Üstad birden yüksek sesle, 'Ne hürriyeti?' diye bağırdı, şaşırmıştım.

O anda matbaada odada bağırdığım sözler aklıma geldi. Mahcup bir halde elini öperek önüne oturdum. Üstad bana önemli bir ders verdi ve 'Kardeşim, öyle kimseler gelmişler ki, Kur'ân'ın bir tek hakikatı için kendilerin feda etmişler. Bize ne oluyor ki şimdi Kur'ân'ın tamamına taaruz var. Biz kendimizi niye feda etmeyelim?' dedi. Kur'ân'a ve imana hizmet etmenin bu zamanda çok ehemmiyetli olduğunu söyleyerek çok güzel bir ders verdi.

MUSTAFA CAHİD TÜRKMENOĞLU​
 

topraktoprak

Well-known member
Yine bir seferinde Üstadı Emirdağ'da ziyâret etmiştim. Üstad bana kitapların basım ve cildi için 2500 lira para verdi. 'Bu parayı hizmete ebeveynin verdi' dedi. O gün Üstadı Emirdağ'da ziyaret ettikten sonra Ankara'ya dönmek için O gün Eskişehir'e geldim. Eskişehir'de yedek subaylığını Ankara'da yaparken sık sık yanımıza gelen Erhan Arbatlı'ya uğradım. Erhan bana, 'Bu gece burada kal, yarın gidersin' dedi. Ben de o gece Eskişehir'de kaldım. Sabah namazından sonra Üstad'ın Eskişehir'e geldiğini öğrendik. Erhan'la beraber Eskişehir'deki odun pazarında bulunan Abdülvahit Ağabeyin evine giden Üstadı ziyarete gittik. Kapıyı çaldık, açtılar. Üstada talebelerinden biri, 'Türkmenoğlu ziyârete geldi' dedi. Üstad tanımadığını beyan etti. Şaşırmıştım. Oda kapısı açıktı, yavaşça içeri girdim.

Üstadın elini öpmek için yanına yaklaştım ve elini öpmek için eğildiğimde, enseme bir tokat indi. Üzülmüştüm, olduğum yerde yere çöktüm. Üstad üzüldüğümü hissetti. Hatamı anladım. Ankara'ya bir gün gitmemekle hizmeti aksatmış, dolayısı ile Risalelerin çıkmasının gecikmesine sebep olmuştum. Üstad Hazretleri Risalelerin bir an önce çıkmasını herşeyden ehemmiyetli görüyordu.

"Ankara'daki matbaa işi ekseriyetle üzerimde idi. M. Emin Birinci hapisten sonra Ankara'ya dönmemişti. Rahmetli Atıf Ural da bazı sebeplerden dolayı hizmetini iyice azaltmıştı.

"Benim de Ankara'ya bir gün geç dönmem hizmetin aksamasına neden olabilirdi. Ondan dolayı Üstadın tokadına maruz kalmıştım. Üstad çok üzüldüğümü görünce benim gönlümü aldı.

"Benim dört Mustafam var' diye bana taltifli sözler söyledi.

"Üzüntüm zail olmuştu. Konuşma biter bitmez, 'Hemen Ankara'ya dön' dedi.

MUSTAFA CAHİD TÜRKMENOĞLU
 

topraktoprak

Well-known member
"Çayları Üstad dağıttı''

Ben çay yaptım. Götürüp dağıtacaktım. Üstad tepsiyi elimden alarak kendisi dağıtmak istedi.
Ben utanmış ve mahcup olmuştum. Israr ettim. Yine kabul etmedi. Aynen bana şunları söyledi:

"Yazdığınız, hizmetine koştuğunuz Kur'ân ind-i İlâhî'de makbul oldu. Melekler sizin fotoğrafınızı alıyor. Ben de Kur'ân'ın bir hizmetkârı olarak, size hizmet etmem lâzım'

"Tepsiyi elimden alarak çayları kendisi dağıttı.


ABDULLAH ÇAVUŞ
Nur Postacısı
 
Üst