Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Bediüzzaman Said Nursi
Risale-i Nur'a ve Bediüzzaman'a Gelen İtirazlar
Tevafukların Zorlamalı ve Uydurma Olduğu İddia Ediliyor...
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Huseyni" data-source="post: 138319" data-attributes="member: 27"><p><span style="color: DarkRed"><span style="font-family: 'Tahoma'"><u><span style="font-family: 'Verdana'"><strong>İddia:</strong></span></u></span></span></p><p><span style="color: DarkRed"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-family: 'Verdana'">Ebced hesaplamalarından çıkan sayı, bazen hicrî, bazen rumî ve bazen de milâdî tarihin senesi sayılmıştır ki, bu da tamamen indî bir uygulamadır.</span></span></span><p style="margin-left: 20px"> </p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Verdana'"><u><span style="color: DarkGreen"><strong>İddiaya cevap:</strong></span></u></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Verdana'">Bu itiraz, keyfî, indî olmakla beraber, antika bir cehaleti de sergilemektedir. Çünkü, bu itiraz sahipleri daha çok “Kur’an’da nasıl miladî veya Rumî takvim kullanılabilir?” diye itiraz ederler. </span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-family: 'Verdana'">Oysa bunun cevabı çok basittir: Bütün kâinatın sahibi yüce Allah için, takvimler neden farklı olsun ki? Yani, <strong>“Allah sadece hicrî takvimi kullanır veya kullanmalıydı”</strong> demek kadar abes bir şey olur mu? Hz. Muhammed (a.s.m)’in hicrî takvimini </span> kullanıp, Hz. İsa’nın Miladî takvimini kullanmaması diye bir şeyin mantığı var mıdır?</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"><strong>-</strong> Çünkü, eğer Kur’an’da ebced hesabıyla bir tarihe işaret söz konusu ise, önemli olan o tarihin insanlarca kabul edilmiş olmasıdır. Bunun hangi takvime göre olması, hiç de önemli değildir. Önemli olan ilgili olayın görülmesine imkân veren bir işaretin, bir sinyalin varlığıdır. Nitekim, Hz. Peygamber (a.s.m)’in doğum tarihi gibi, -hicretten sonra olmasına rağmen- vefat tarihi de miladî olarak şöhret bulmuştur. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"><strong>- </strong>Hz. Peygamber (a.s.m)’in vefatından bahseden “EV NETEVEFFEYENNEKE..”(Eğer seni vefat ettirirsek..) ifadesi, bütün Kur’an’da üç yerde geçmiştir. </span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'">Bu cümle açıkça, Hz. Peygamber (a.s.m.)’in vefatından söz etmektedir. Geçtiği üç sure ve ayet numaraları da, Hz. Peygamber (a.s.m.)'in ömrü olan, 63'ü gösteriyor. İlgili ayet ve sure numaraları şöyledir: Yunus, 10/46; Ra'd, 13/40; Ğafir, 40/77. Buna göre, ayet numaralarının toplamı: 163’tür. Sure numaralarının toplamı ise, 63’tür.</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'">Vefatı haber veren bu cümlenin -harfleriyle beraber- ebced değeri ise, 632’dir. Bu da Hz. Peygamber (a.s.m.)'in, Miladî vefat tarihidir. İşte tevafuk penceresinden bir gaybî haberin göz önündeki görüntüsü!</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"> Şimdi “tarihi Miladîdir” diye buna karşı çıkan kimsenin sözünde herhangi bir ilmî değer aranabilir mi?</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p><p><span style="color: DarkRed"><span style="font-family: 'Tahoma'"><u><span style="font-family: 'Verdana'"><strong>İddia:</strong></span></u></span></span></p><p><span style="color: DarkRed"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-family: 'Verdana'">Ebced harflerine verilen sayı değerlerinde, Batılıların sistemi esas alındığında, elde edilen bu rakamların hemen hepsi tevafuk (?) olma özelliğini kaybedecektir. Ayetlerin farklı kıraat ve yazımları da, hesaplanan rakamları değiştirecektir. Aslında sırf bu iki âmil bile, Nur Risaleleri’ndeki ebced ve cifir hesaplarını alt üst etmeye ve bu hesaplardan elde edildiği zannedilen neticeleri boşa çıkarmaya yeterlidir.</span></span></span><p style="margin-left: 20px"> </p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"><u><span style="color: DarkGreen"><strong>İddiaya cevap:</strong></span></u></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"><strong>- </strong>Batılıların kullanımı İslam aleminde çok sınırlı olmakla beraber, o sistemin de kendi içerisinde pek çok hakikate işaret etmesinde -dinî, ilmî- hiçbir mani yoktur. Ancak İslam aleminde en yaygın ve en geçerli olan sistem Şarklıların kullandığı sistemdir ki, Bediüzzaman’ın ve diğer pek çok ilim ve velayet ehlinin kullandığı sistem budur.</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"><strong>- </strong>Sadece ebced hesabıyla değil, normal tefsir açıklamalarında da çok farklı metotların kullanıldığı bilinen bir gerçektir. Dirayet-rivayet, ilmî-işarî, fıkhî-kelamî, lugavî-edebî gibi bir çok farklı sistem Tefsir usulünde yerini almış ve bunların hepsi de kendi sistematiği içerisinde farklı hakikatlerin ortaya çıkmasına hizmet etmiştir. </span></p> <p style="margin-left: 20px"></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: DarkRed"><u><span style="font-family: 'Verdana'"><strong>İddia:</strong></span></u></span></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: DarkRed"></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="color: DarkRed">Kaldı ki, bu tevafukların gerçekleştiği kabul edilse dahi, bunların da bir delil olmadığını ve işe yaramayacağını, vereceğimiz tevafuk örnekleri göstermektedir:</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="color: DarkRed"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="color: DarkRed">Reşid Rıza şu lâtifeyi nakleder:</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="color: DarkRed"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="color: DarkRed">"Hamd" isimli bir Şiî, Bağdat ediplerinden birisiyle bir mesele üzerinde münakaşada bulunur. Hamd, kendi iddiasını ebced hesabı ve ona benzer bazı harf oyunlarıyla ispata kalkışır. Şiîye karşı edip der ki:</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="color: DarkRed"></span></span></span></p><p> <span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="color: DarkRed">- Öyle ise sen kelb (köpek)sin; çünkü ebced hesabına göre "Hamd"in harfleri 52 ettiği gibi, "kelb"in de harfleri buna eşittir. Bunun üzerine Şiî:</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="color: DarkRed"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="color: DarkRed">- Ama, asıl adım Ahmed’dir, der. Bunun üzerine edip de der ki:</span></span></span></p><p><span style="color: DarkRed"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span></span></p><p><span style="color: DarkRed"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-family: 'Verdana'"></span> </span></span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="color: DarkRed"><span style="font-family: 'Tahoma'">- <span style="font-family: 'Verdana'">Öyle ise sen ekleb (daha da köpek)sin. Çünkü hem "Ahmed"in, hem de "ekleb"in ebceddeki değeri 53’tür. </span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="color: DarkRed"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-family: 'Verdana'"></span> </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="color: DarkRed"><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="color: DarkRed"><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"></span> <span style="font-family: 'Verdana'"><span style="color: DarkRed"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-family: 'Verdana'">Eğer ebced hesabı, Said Nursî’nin ileri sürdüğü gibi gaybî bir anahtar ise, yüce Allah’ın kendisine edilmesini istediği "hamd", "köpek"le tevafuk etmiştir. B</span>öyle bir anahtar, gaybın kapıları bir yana adî bir kapıyı bile açamaz.</span></span></span><p style="margin-left: 20px"> </p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"><u><span style="color: DarkGreen"><strong>İddiaya cevap:</strong></span></u></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"><strong>- </strong>Bu sakat anlayışı sadece ebced hesabıyla ilgili olarak değil, başka sahalarda da kendini gösterebilir. Örneğin, Allah’ın bir ismi Rauf’tur, bir ismi Rahim’dir. Allah bu iki vasfı, Hz. Peygamber (a.s.m) için de kullanmıştır.(Tevbe, 9/128.) Şimdi bu “Kelb” oyunu oynayanlardan biri kalkıp -haşa, yüz bin defa haşa-, aynı vasfı aldığına göre “Peygamber de Allah’tır” dese, bu küfrü kim temizler?</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Verdana'">Bu gibi haltları karıştıranların cehaletlerini aşağıda açıklayacağız inşallah.</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Huseyni, post: 138319, member: 27"] [COLOR=DarkRed][FONT=Tahoma][U][FONT=Verdana][B]İddia:[/B][/FONT][/U] [FONT=Verdana]Ebced hesaplamalarından çıkan sayı, bazen hicrî, bazen rumî ve bazen de milâdî tarihin senesi sayılmıştır ki, bu da tamamen indî bir uygulamadır.[/FONT][/FONT][/COLOR][INDENT] [FONT=Verdana][FONT=Verdana][U][COLOR=DarkGreen][B]İddiaya cevap:[/B][/COLOR][/U] Bu itiraz, keyfî, indî olmakla beraber, antika bir cehaleti de sergilemektedir. Çünkü, bu itiraz sahipleri daha çok “Kur’an’da nasıl miladî veya Rumî takvim kullanılabilir?” diye itiraz ederler. Oysa bunun cevabı çok basittir: Bütün kâinatın sahibi yüce Allah için, takvimler neden farklı olsun ki? Yani, [B]“Allah sadece hicrî takvimi kullanır veya kullanmalıydı”[/B] demek kadar abes bir şey olur mu? Hz. Muhammed (a.s.m)’in hicrî takvimini [/FONT] kullanıp, Hz. İsa’nın Miladî takvimini kullanmaması diye bir şeyin mantığı var mıdır? [B]-[/B] Çünkü, eğer Kur’an’da ebced hesabıyla bir tarihe işaret söz konusu ise, önemli olan o tarihin insanlarca kabul edilmiş olmasıdır. Bunun hangi takvime göre olması, hiç de önemli değildir. Önemli olan ilgili olayın görülmesine imkân veren bir işaretin, bir sinyalin varlığıdır. Nitekim, Hz. Peygamber (a.s.m)’in doğum tarihi gibi, -hicretten sonra olmasına rağmen- vefat tarihi de miladî olarak şöhret bulmuştur. [B]- [/B]Hz. Peygamber (a.s.m)’in vefatından bahseden “EV NETEVEFFEYENNEKE..”(Eğer seni vefat ettirirsek..) ifadesi, bütün Kur’an’da üç yerde geçmiştir. Bu cümle açıkça, Hz. Peygamber (a.s.m.)’in vefatından söz etmektedir. Geçtiği üç sure ve ayet numaraları da, Hz. Peygamber (a.s.m.)'in ömrü olan, 63'ü gösteriyor. İlgili ayet ve sure numaraları şöyledir: Yunus, 10/46; Ra'd, 13/40; Ğafir, 40/77. Buna göre, ayet numaralarının toplamı: 163’tür. Sure numaralarının toplamı ise, 63’tür. Vefatı haber veren bu cümlenin -harfleriyle beraber- ebced değeri ise, 632’dir. Bu da Hz. Peygamber (a.s.m.)'in, Miladî vefat tarihidir. İşte tevafuk penceresinden bir gaybî haberin göz önündeki görüntüsü![/FONT] [FONT=Verdana] [/FONT] [FONT=Verdana] Şimdi “tarihi Miladîdir” diye buna karşı çıkan kimsenin sözünde herhangi bir ilmî değer aranabilir mi?[/FONT] [/INDENT][COLOR=DarkRed][FONT=Tahoma][U][FONT=Verdana][B]İddia:[/B][/FONT][/U] [FONT=Verdana]Ebced harflerine verilen sayı değerlerinde, Batılıların sistemi esas alındığında, elde edilen bu rakamların hemen hepsi tevafuk (?) olma özelliğini kaybedecektir. Ayetlerin farklı kıraat ve yazımları da, hesaplanan rakamları değiştirecektir. Aslında sırf bu iki âmil bile, Nur Risaleleri’ndeki ebced ve cifir hesaplarını alt üst etmeye ve bu hesaplardan elde edildiği zannedilen neticeleri boşa çıkarmaya yeterlidir.[/FONT][/FONT][/COLOR][INDENT] [FONT=Verdana][U][COLOR=DarkGreen][B]İddiaya cevap:[/B][/COLOR][/U] [B]- [/B]Batılıların kullanımı İslam aleminde çok sınırlı olmakla beraber, o sistemin de kendi içerisinde pek çok hakikate işaret etmesinde -dinî, ilmî- hiçbir mani yoktur. Ancak İslam aleminde en yaygın ve en geçerli olan sistem Şarklıların kullandığı sistemdir ki, Bediüzzaman’ın ve diğer pek çok ilim ve velayet ehlinin kullandığı sistem budur. [B]- [/B]Sadece ebced hesabıyla değil, normal tefsir açıklamalarında da çok farklı metotların kullanıldığı bilinen bir gerçektir. Dirayet-rivayet, ilmî-işarî, fıkhî-kelamî, lugavî-edebî gibi bir çok farklı sistem Tefsir usulünde yerini almış ve bunların hepsi de kendi sistematiği içerisinde farklı hakikatlerin ortaya çıkmasına hizmet etmiştir. [/FONT] [/INDENT][FONT=Tahoma] [COLOR=DarkRed][U][FONT=Verdana][B]İddia:[/B][/FONT][/U] [/COLOR] [FONT=Verdana][COLOR=DarkRed]Kaldı ki, bu tevafukların gerçekleştiği kabul edilse dahi, bunların da bir delil olmadığını ve işe yaramayacağını, vereceğimiz tevafuk örnekleri göstermektedir: Reşid Rıza şu lâtifeyi nakleder: "Hamd" isimli bir Şiî, Bağdat ediplerinden birisiyle bir mesele üzerinde münakaşada bulunur. Hamd, kendi iddiasını ebced hesabı ve ona benzer bazı harf oyunlarıyla ispata kalkışır. Şiîye karşı edip der ki: - Öyle ise sen kelb (köpek)sin; çünkü ebced hesabına göre "Hamd"in harfleri 52 ettiği gibi, "kelb"in de harfleri buna eşittir. Bunun üzerine Şiî: - Ama, asıl adım Ahmed’dir, der. Bunun üzerine edip de der ki:[/COLOR][/FONT][/FONT] [COLOR=DarkRed][FONT=Tahoma][FONT=Verdana] [/FONT] [/FONT][/COLOR] [FONT=Verdana][COLOR=DarkRed][FONT=Tahoma]- [FONT=Verdana]Öyle ise sen ekleb (daha da köpek)sin. Çünkü hem "Ahmed"in, hem de "ekleb"in ebceddeki değeri 53’tür. [/FONT] [/FONT][/COLOR] [/FONT] [FONT=Verdana][COLOR=DarkRed][FONT=Tahoma] [/FONT][/COLOR] [/FONT] [FONT=Verdana][COLOR=DarkRed][FONT=Tahoma][FONT=Verdana]Eğer ebced hesabı, Said Nursî’nin ileri sürdüğü gibi gaybî bir anahtar ise, yüce Allah’ın kendisine edilmesini istediği "hamd", "köpek"le tevafuk etmiştir. B[/FONT]öyle bir anahtar, gaybın kapıları bir yana adî bir kapıyı bile açamaz.[/FONT][/COLOR][/FONT][INDENT] [FONT=Verdana][U][COLOR=DarkGreen][B]İddiaya cevap:[/B][/COLOR][/U] [B]- [/B]Bu sakat anlayışı sadece ebced hesabıyla ilgili olarak değil, başka sahalarda da kendini gösterebilir. Örneğin, Allah’ın bir ismi Rauf’tur, bir ismi Rahim’dir. Allah bu iki vasfı, Hz. Peygamber (a.s.m) için de kullanmıştır.(Tevbe, 9/128.) Şimdi bu “Kelb” oyunu oynayanlardan biri kalkıp -haşa, yüz bin defa haşa-, aynı vasfı aldığına göre “Peygamber de Allah’tır” dese, bu küfrü kim temizler? Bu gibi haltları karıştıranların cehaletlerini aşağıda açıklayacağız inşallah.[/FONT] [/INDENT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Bediüzzaman Said Nursi
Risale-i Nur'a ve Bediüzzaman'a Gelen İtirazlar
Tevafukların Zorlamalı ve Uydurma Olduğu İddia Ediliyor...
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst