Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Bediüzzaman Said Nursi
Risale-i Nur'a ve Bediüzzaman'a Gelen İtirazlar
Tevafukların Zorlamalı ve Uydurma Olduğu İddia Ediliyor...
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Huseyni" data-source="post: 137929" data-attributes="member: 27"><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong>- Yine Bediüzzaman Hazretlerinin işaret ettiği el kelimesine bakalım:</strong></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong></strong> <strong>a. </strong> Kur’an’da “EL” için “YED” kullanılır. Bu kelimenin ebced değeri, 14’tür. </span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong>b. </strong>Yüce Yaratıcı her bir elin parmaklarında yerleştirdiği mafsal sayısı, 14’tür.</span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong>c. </strong>Elin dış tarafında 14 mafsal yerine, iç tarafta yer alan çentik sayısı da, 14’tür.</span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong>d.</strong> Kur’an’da -Allah’a isnat edilmeyen- “YED” kelimesinin tekrar sayısı da, 14’tür.</span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">(14 “Yed” kelimesinin geçtiği yerler şunlardır: Bakara, 2/237, 249; Maide, 5/28 (iki kere); Araf, 7/108; Tevbe, 9/29; İsra, 17/29; Ta Ha; 20/22; Müminun, 23/88; Nur, 24/40; Şuara, 26/33; Neml, 27/12; Kasas, 28/32; Sad, 38/44).</span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong><strong>-</strong>Yine Kur’anda bildirildiğine göre, </strong>Cehennemin kapıları/bölümlerinin sayısı: 7’dir.</span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Cehennemin kapıları/bölümlerinin yedi olduğunu bildiren Hicr Suresi, başında şifre bulunan surelerden biridir. Bu sisteme göre, cehennem kelimesinin geçtiği sureler içindeki sırası:7’dir.</span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">Cehennem kelimesinin ebced değeri 98’dir ki bu sayı aynı zamanda;14x7=7x7+7x7’dir. Cehennem kelimesinin Kur’an’da kullanılan tekrar sayısı ise, 11x7= 77’dir.</span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong>- </strong>Ebced değeri 98 olan ‘Cehennem’in en son geçtiği Beyyine suresinin numarası:98’dir.</span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong><strong>- </strong>Keza, Kur’an’da belirtildiğine göre,</strong> cehennem’in üzerindeki bekçilerin sayısı 19’dur.</span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'">Kur’an’da üzerinde 19 olduğunu vurguladığı cehennem isimlerinden “SAKAR” tercih edilmiştir. Çünkü, “SAKAR” kelimesinin ebced değeri de 19’u göstermektedir. Şöyle ki; (Sin:60, Kaf:100, Ra:200, - Bu kelime müennes olduğundan tenis/dişilik alametlerinden Elif’in ebced değeri 1’dir .Toplam 361 eder. Bu sayı: 19x19’dur). </span></p><p> <span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'">(Kur’an’daki yeri itibariyle mansup/üstünlü olduğundan sonunda yine bir elif vardır. Gayr-ı münsarıf olduğu için hazfedilmiştir. İrab bakımından melhuz olan bu elifi nazara aldığımızda da yine aynı sonuca varırız)</span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong>-</strong> Bu tevafuk penceresinden Kur’an bize şu dersi veriyor ki; <em>“içinde 19 zebaninin görev yaptığı SAKAR’dan korunmaya çalışın. Bu kelimenin ebced değeri 19’u gösterdiği gibi, cehennemin/SAKAR’IN üzerinde de 19 zebaninin olduğuna, bu kesinlikte inanın ve kendinizi ona göre hazırlayın.” </em></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong>- </strong>Bu ve buna benzer binlerce tevafukun verdiği dersi anlamayanlara -şairden iktibasla- bir çift sözümüz vardır. <strong>“Söz bilirsen söz söyle ki seni irfan bilsinler / Söz bilmezsen sükut eyle bari insan sansınlar!”</strong></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong></strong><strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong>- </strong>İtirazcının, <span style="color: DarkRed">“Peki Kur'an-ı Kerim’in ayetleri ve hadis-i şerifler ile Said Nursî’nin doğum tarihi, adı ve lâkabı, Kur'an okumaya başladığı tarih, risalelerinin isimleri ve yazılış tarihleri vb.nin arasında ne gibi bir ilgi olabilir?” </span>sorusuna gelince;</span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong>- </strong>Risale-i Nur bu gün -Kur’an’ın nuruyla- dünyayı aydınlatıyor. En karanlıklı bir zamanda, bu görevi büyük bir feragat, feraset, cesaret ve fedakârlıkla yerine getiren <strong>Bediüzzaman gibi bir asrın Müceddidi ve Mehdisine ayet ve hadislerin işaret etmesini aklına sıkıştıramayanlar, şunu unutmamalıdırlar ki, bir şeyin doğru ve gerçek olması, onların havsalasına bağlı değildir. </strong> </span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong>- </strong>Keza şunu da unutmamalıdırlar ki, Hz. Muhammed (a.s.m)’in peygamberliğini inkâr eden milyonlarca insan vardır. İnanan insanlar için bunların itirazları bir değer ifade eder mi? Kureyş Müşriklerinin havsalalarının almaması, Hz. Peygamberin (a.s.m) hak peygamberliğine, hak ve hakikat olan mesleğine zerre kadar olumsuz bir tesir eder mi?</span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong>- </strong>Bakınız; Hz. Muhammed (a.s.m), bütün Kureyşliler nezdinde yalandan, aldatmaktan müberra, bir makam-ı muallayı ihraz etmesine rağmen, hasetçiler -bir cahd-ı inadî ile- onun bütün güzel vasıflarını bir tarafa attılar ve şöyle dediler: <em>“Bu bir sihirdir, biz bunu kabul etmeyiz. Bu Kur’an, eğer gerçekten Allah’tan gelen vahiy olsadı, şu iki şehirden/Mekke veya Taif’den büyük bir adama indirilseydi ya.”</em>(Zurüf, 43/31)</span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong>- </strong>Tek kelimeyle, ilim, irfan ve takvasıyla Bediüzzaman unvanına layık görülen Said Nursi’nin, milyonlarca insanların kabul edip teslim ettiği harika kemalatını, mümtaz şahsiyetini bir kenara atarak, onu yalancılıkla itham eden iki buçuk hasud ve garazkâr haricî bozuntusu akıl fukarasının itirazları ile, Kureyş müşriklerinin itirazları arasında fazla bir fark yoktur? Tek fark; Hz. Muhammed (a.s.m) peygamberdir, Bediüzzaman ise, -onun getirdiği Kur’an’-ı hakimin hikmetlerini hakimane bir şekilde insanlara ders veren- samimî bir hizmetkârıdır. Bir de Kureyşliler müşrik idi, bu müterizler ise -aldanmış- mümindir.</span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong>-</strong>Bediüzzaman Hazretlerinin konuyla ilgili bazı sözlerini -müterizleri doğru yola iletmeye vesile olur düşüncesiyle- aşağıda takdim etmiş bulunuyoruz:</span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong>“Şu nefiy zamanında görüyorum ki, hodfuruş ve siyaset bataklığına düşmüş bazı insanlar, bana tarafgirâne, rakibâne bir nazarla bakıyorlar. Güya ben de onlar gibi dünya cereyanlarıyla alâkadarım!”</strong></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong>“Hey efendiler! Ben imanın cereyanındayım. Karşımda imansızlık cereyanı var. Başka cereyanlarla alâkam yok. O adamlardan ücret mukabilinde iş görenler, belki kendilerini bir derece mazur görüyor. Fakat ücretsiz, hamiyet namına bana karşı tarafgirâne, rakibâne vaziyet almak ve ilişmek ve eziyet etmek, gayet fena bir hatadır. Çünkü, sabıkan ispat edildiği gibi, siyaset-i dünya ile hiç alâkadar değilim. Yalnız, bütün vaktimi ve hayatımı hakaik-i imaniye ve Kur'âniyeye hasr ve vakfetmişim. Madem böyledir; bana eziyet verip rakibâne ilişen adam düşünsün ki, o muamelesi zındıka ve imansızlık namına imana ilişmek hükmüne geçer.” </strong></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong>“Eğer beni çürütmek ve efkâr-ı âmmeden düşürtmek, iskat ettirmekten muradları, tercümanlık ettiğim hakaik-i imaniye ve Kur'âniyeye ait ise, beyhudedir. Zira Kur'ân yıldızlarına perde çekilmez. Gözünü kapayan, yalnız kendi görmez; başkasına gece yapamaz.”</strong><em>(Mektubat, On Altıncı Mektup)</em></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Huseyni, post: 137929, member: 27"] [FONT=Verdana][B]- Yine Bediüzzaman Hazretlerinin işaret ettiği el kelimesine bakalım: [/B] [B]a. [/B] Kur’an’da “EL” için “YED” kullanılır. Bu kelimenin ebced değeri, 14’tür. [B]b. [/B]Yüce Yaratıcı her bir elin parmaklarında yerleştirdiği mafsal sayısı, 14’tür. [B]c. [/B]Elin dış tarafında 14 mafsal yerine, iç tarafta yer alan çentik sayısı da, 14’tür. [B]d.[/B] Kur’an’da -Allah’a isnat edilmeyen- “YED” kelimesinin tekrar sayısı da, 14’tür. (14 “Yed” kelimesinin geçtiği yerler şunlardır: Bakara, 2/237, 249; Maide, 5/28 (iki kere); Araf, 7/108; Tevbe, 9/29; İsra, 17/29; Ta Ha; 20/22; Müminun, 23/88; Nur, 24/40; Şuara, 26/33; Neml, 27/12; Kasas, 28/32; Sad, 38/44). [B][B]-[/B]Yine Kur’anda bildirildiğine göre, [/B]Cehennemin kapıları/bölümlerinin sayısı: 7’dir. Cehennemin kapıları/bölümlerinin yedi olduğunu bildiren Hicr Suresi, başında şifre bulunan surelerden biridir. Bu sisteme göre, cehennem kelimesinin geçtiği sureler içindeki sırası:7’dir. Cehennem kelimesinin ebced değeri 98’dir ki bu sayı aynı zamanda;14x7=7x7+7x7’dir. Cehennem kelimesinin Kur’an’da kullanılan tekrar sayısı ise, 11x7= 77’dir. [B]- [/B]Ebced değeri 98 olan ‘Cehennem’in en son geçtiği Beyyine suresinin numarası:98’dir. [B][B]- [/B]Keza, Kur’an’da belirtildiğine göre,[/B] cehennem’in üzerindeki bekçilerin sayısı 19’dur. Kur’an’da üzerinde 19 olduğunu vurguladığı cehennem isimlerinden “SAKAR” tercih edilmiştir. Çünkü, “SAKAR” kelimesinin ebced değeri de 19’u göstermektedir. Şöyle ki; (Sin:60, Kaf:100, Ra:200, - Bu kelime müennes olduğundan tenis/dişilik alametlerinden Elif’in ebced değeri 1’dir .Toplam 361 eder. Bu sayı: 19x19’dur). (Kur’an’daki yeri itibariyle mansup/üstünlü olduğundan sonunda yine bir elif vardır. Gayr-ı münsarıf olduğu için hazfedilmiştir. İrab bakımından melhuz olan bu elifi nazara aldığımızda da yine aynı sonuca varırız) [B]-[/B] Bu tevafuk penceresinden Kur’an bize şu dersi veriyor ki; [I]“içinde 19 zebaninin görev yaptığı SAKAR’dan korunmaya çalışın. Bu kelimenin ebced değeri 19’u gösterdiği gibi, cehennemin/SAKAR’IN üzerinde de 19 zebaninin olduğuna, bu kesinlikte inanın ve kendinizi ona göre hazırlayın.” [/I] [B]- [/B]Bu ve buna benzer binlerce tevafukun verdiği dersi anlamayanlara -şairden iktibasla- bir çift sözümüz vardır. [B]“Söz bilirsen söz söyle ki seni irfan bilsinler / Söz bilmezsen sükut eyle bari insan sansınlar!” [/B][B] - [/B]İtirazcının, [COLOR=DarkRed]“Peki Kur'an-ı Kerim’in ayetleri ve hadis-i şerifler ile Said Nursî’nin doğum tarihi, adı ve lâkabı, Kur'an okumaya başladığı tarih, risalelerinin isimleri ve yazılış tarihleri vb.nin arasında ne gibi bir ilgi olabilir?” [/COLOR]sorusuna gelince; [B]- [/B]Risale-i Nur bu gün -Kur’an’ın nuruyla- dünyayı aydınlatıyor. En karanlıklı bir zamanda, bu görevi büyük bir feragat, feraset, cesaret ve fedakârlıkla yerine getiren [B]Bediüzzaman gibi bir asrın Müceddidi ve Mehdisine ayet ve hadislerin işaret etmesini aklına sıkıştıramayanlar, şunu unutmamalıdırlar ki, bir şeyin doğru ve gerçek olması, onların havsalasına bağlı değildir. [/B] [B]- [/B]Keza şunu da unutmamalıdırlar ki, Hz. Muhammed (a.s.m)’in peygamberliğini inkâr eden milyonlarca insan vardır. İnanan insanlar için bunların itirazları bir değer ifade eder mi? Kureyş Müşriklerinin havsalalarının almaması, Hz. Peygamberin (a.s.m) hak peygamberliğine, hak ve hakikat olan mesleğine zerre kadar olumsuz bir tesir eder mi? [B]- [/B]Bakınız; Hz. Muhammed (a.s.m), bütün Kureyşliler nezdinde yalandan, aldatmaktan müberra, bir makam-ı muallayı ihraz etmesine rağmen, hasetçiler -bir cahd-ı inadî ile- onun bütün güzel vasıflarını bir tarafa attılar ve şöyle dediler: [I]“Bu bir sihirdir, biz bunu kabul etmeyiz. Bu Kur’an, eğer gerçekten Allah’tan gelen vahiy olsadı, şu iki şehirden/Mekke veya Taif’den büyük bir adama indirilseydi ya.”[/I](Zurüf, 43/31) [B]- [/B]Tek kelimeyle, ilim, irfan ve takvasıyla Bediüzzaman unvanına layık görülen Said Nursi’nin, milyonlarca insanların kabul edip teslim ettiği harika kemalatını, mümtaz şahsiyetini bir kenara atarak, onu yalancılıkla itham eden iki buçuk hasud ve garazkâr haricî bozuntusu akıl fukarasının itirazları ile, Kureyş müşriklerinin itirazları arasında fazla bir fark yoktur? Tek fark; Hz. Muhammed (a.s.m) peygamberdir, Bediüzzaman ise, -onun getirdiği Kur’an’-ı hakimin hikmetlerini hakimane bir şekilde insanlara ders veren- samimî bir hizmetkârıdır. Bir de Kureyşliler müşrik idi, bu müterizler ise -aldanmış- mümindir. [B]-[/B]Bediüzzaman Hazretlerinin konuyla ilgili bazı sözlerini -müterizleri doğru yola iletmeye vesile olur düşüncesiyle- aşağıda takdim etmiş bulunuyoruz: [B]“Şu nefiy zamanında görüyorum ki, hodfuruş ve siyaset bataklığına düşmüş bazı insanlar, bana tarafgirâne, rakibâne bir nazarla bakıyorlar. Güya ben de onlar gibi dünya cereyanlarıyla alâkadarım!” “Hey efendiler! Ben imanın cereyanındayım. Karşımda imansızlık cereyanı var. Başka cereyanlarla alâkam yok. O adamlardan ücret mukabilinde iş görenler, belki kendilerini bir derece mazur görüyor. Fakat ücretsiz, hamiyet namına bana karşı tarafgirâne, rakibâne vaziyet almak ve ilişmek ve eziyet etmek, gayet fena bir hatadır. Çünkü, sabıkan ispat edildiği gibi, siyaset-i dünya ile hiç alâkadar değilim. Yalnız, bütün vaktimi ve hayatımı hakaik-i imaniye ve Kur'âniyeye hasr ve vakfetmişim. Madem böyledir; bana eziyet verip rakibâne ilişen adam düşünsün ki, o muamelesi zındıka ve imansızlık namına imana ilişmek hükmüne geçer.” “Eğer beni çürütmek ve efkâr-ı âmmeden düşürtmek, iskat ettirmekten muradları, tercümanlık ettiğim hakaik-i imaniye ve Kur'âniyeye ait ise, beyhudedir. Zira Kur'ân yıldızlarına perde çekilmez. Gözünü kapayan, yalnız kendi görmez; başkasına gece yapamaz.”[/B][I](Mektubat, On Altıncı Mektup)[/I][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Bediüzzaman Said Nursi
Risale-i Nur'a ve Bediüzzaman'a Gelen İtirazlar
Tevafukların Zorlamalı ve Uydurma Olduğu İddia Ediliyor...
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst