Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Makale - Menkıbe ve Denemeler
Terbiye yolunun temel esasları
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Eyvàh!" data-source="post: 40035" data-attributes="member: 12"><p>AÇLIK</p><p>Açlık, kalpte deveran eden kanın bir kısmını noksanlaştırır ve kalbi aydınlatır. Kalbin aydınlığı, nurlanması demektir. Ayrıca açlık, kalbin yağını eritir. Bu erimeyle onda bir incelme ve hassasiyet hâsıl olur. Kalbin incelmesi; bütün hayırların anahtarıdır. Çünkü kalbin katılığı, bütün şerlerin anahtarı ve başlangıcıdır. Kalbin kanı noksanlaşınca; düşmanın/şeytanın oraya giriş yolları daralmış olur. Çünkü, kalbin kanı onun giriş yeridir. Kalb yumuşayınca, düşmanın ondaki hakimiyeti zayıflar. Nitekim düşman olan (şeytan ve nefsin) hâkimiyeti katı kalpte olur. </p><p></p><p>Filozoflar derler ki: Nefs, tamamen kandan ibarettir. Bu konudaki delilleri de şudur: İnsan ölünce; cesedinde faaliyeti sona eren şey, canlılığı ve kanıdır.</p><p></p><p>Bazı felsefeciler de: Kan, nefsin mekanıdır;demişlerdir ki, doğru olan da budur. Nitekim bu, Tevrat'ta zikredilmektedir. İşittiğime göre; Tevrat'ta şöyle yazılıdır:</p><p></p><p>Ya Mûsâ! Sakın damarları yeme, çünkü onlar, nefislerin bulunduğu ve barındığı yerlerdir</p><p></p><p>Bu sözü, şu hadis-i şerif destekler mahiyettedir:</p><p></p><p>Şeytan, Ademoğlunun, damarlarında dolaşır. Öyleyse, siz, açlık ve susuzlukla onun dolaşma alanlarını daraltınız.887</p><p></p><p>Kûfe alimleri, kanı "nefis" diye ifâde etmişler ve: "Akıcı nefsi (yâni kanı) olmayan hayvanlardan birisi, suda öldüğü vakit suyu kirletmez" demişler. Onlar bu sözleriyle, domuzlan böceği, ağustos böceği ve örümceği kastetmişlerdir. </p><p></p><p>Açlıkta kan noksanlaşır. Kanın noksanlaşması, düşmanın giriş ve geziş yollarının daralması ve nefsin meskeninin zayıflaması demektir. Çünkü nefsin mekanı olan kan, etkisiz olma durumuna gelmiştir. </p><p>Rivayet edildiğine göre, İsa (a.s.) şöyle demiştir: </p><p></p><p>Ey Havâriler topluluğu! Karnınızı aç tutun, ciğerlerinizi susuz bırakın, bedenlerinizi süslü elbiselerle bezemeyin, umulur ki; böylece kalbleriniz Allah Teala'yı görür duruma gelir. Yani, gerçek bir zühd ve kalb safiyeti ile bu hâle ulaşabilirsiniz, demiştir.</p><p></p><p>Demek ki açlık; zühdün anahtarı ve ahirette kurtuluşun kapısıdır. Açlıkta, nefsin zilleti, boyun eğmesi, zayıf düşmesi ve acizliği mevcuttur. Bunlarda da, kalbin manen dirilmesi ve salahı vardır. Açlıkla, en azından sükut hâli kazanılır. Sükutta da selamet vardır. Nitekim sükut hâli, akıl sahipleri için, ele geçirilmek istenen bir hedeftir</p><p></p><p>Sehl demiştir ki; Bütün hayırlar şu dört haslette toplanmıştır. Ebdaller (veliler) de, onlarla maksuda ulaşmışlardır: </p><p>Bunlar, karnı aç tutmak, az konuşmak, az uyumak ve insanlardan uzaklaşmaktır.</p><p></p><p>Yine o, demiştir ki: Kim açlığa ve sıkıntıya sabretmezse, manevi terbiyesini gerçekleştirmez, kemalata eremez.</p><p></p><p>Abdulvahid b. Zeyd, -Allah'a yemin ederek- derdi ki: "Sıddıklar ancak, açlık ve uykusuzlukla bu makama ulaşmışlardır."</p><p></p><p><a href="http://www.TurkVisit.com" target="_blank"><img src="http://www.resimload.com/070527/b19_imamgazali4hv.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></a></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Eyvàh!, post: 40035, member: 12"] AÇLIK Açlık, kalpte deveran eden kanın bir kısmını noksanlaştırır ve kalbi aydınlatır. Kalbin aydınlığı, nurlanması demektir. Ayrıca açlık, kalbin yağını eritir. Bu erimeyle onda bir incelme ve hassasiyet hâsıl olur. Kalbin incelmesi; bütün hayırların anahtarıdır. Çünkü kalbin katılığı, bütün şerlerin anahtarı ve başlangıcıdır. Kalbin kanı noksanlaşınca; düşmanın/şeytanın oraya giriş yolları daralmış olur. Çünkü, kalbin kanı onun giriş yeridir. Kalb yumuşayınca, düşmanın ondaki hakimiyeti zayıflar. Nitekim düşman olan (şeytan ve nefsin) hâkimiyeti katı kalpte olur. Filozoflar derler ki: Nefs, tamamen kandan ibarettir. Bu konudaki delilleri de şudur: İnsan ölünce; cesedinde faaliyeti sona eren şey, canlılığı ve kanıdır. Bazı felsefeciler de: Kan, nefsin mekanıdır;demişlerdir ki, doğru olan da budur. Nitekim bu, Tevrat'ta zikredilmektedir. İşittiğime göre; Tevrat'ta şöyle yazılıdır: Ya Mûsâ! Sakın damarları yeme, çünkü onlar, nefislerin bulunduğu ve barındığı yerlerdir Bu sözü, şu hadis-i şerif destekler mahiyettedir: Şeytan, Ademoğlunun, damarlarında dolaşır. Öyleyse, siz, açlık ve susuzlukla onun dolaşma alanlarını daraltınız.887 Kûfe alimleri, kanı "nefis" diye ifâde etmişler ve: "Akıcı nefsi (yâni kanı) olmayan hayvanlardan birisi, suda öldüğü vakit suyu kirletmez" demişler. Onlar bu sözleriyle, domuzlan böceği, ağustos böceği ve örümceği kastetmişlerdir. Açlıkta kan noksanlaşır. Kanın noksanlaşması, düşmanın giriş ve geziş yollarının daralması ve nefsin meskeninin zayıflaması demektir. Çünkü nefsin mekanı olan kan, etkisiz olma durumuna gelmiştir. Rivayet edildiğine göre, İsa (a.s.) şöyle demiştir: Ey Havâriler topluluğu! Karnınızı aç tutun, ciğerlerinizi susuz bırakın, bedenlerinizi süslü elbiselerle bezemeyin, umulur ki; böylece kalbleriniz Allah Teala'yı görür duruma gelir. Yani, gerçek bir zühd ve kalb safiyeti ile bu hâle ulaşabilirsiniz, demiştir. Demek ki açlık; zühdün anahtarı ve ahirette kurtuluşun kapısıdır. Açlıkta, nefsin zilleti, boyun eğmesi, zayıf düşmesi ve acizliği mevcuttur. Bunlarda da, kalbin manen dirilmesi ve salahı vardır. Açlıkla, en azından sükut hâli kazanılır. Sükutta da selamet vardır. Nitekim sükut hâli, akıl sahipleri için, ele geçirilmek istenen bir hedeftir Sehl demiştir ki; Bütün hayırlar şu dört haslette toplanmıştır. Ebdaller (veliler) de, onlarla maksuda ulaşmışlardır: Bunlar, karnı aç tutmak, az konuşmak, az uyumak ve insanlardan uzaklaşmaktır. Yine o, demiştir ki: Kim açlığa ve sıkıntıya sabretmezse, manevi terbiyesini gerçekleştirmez, kemalata eremez. Abdulvahid b. Zeyd, -Allah'a yemin ederek- derdi ki: "Sıddıklar ancak, açlık ve uykusuzlukla bu makama ulaşmışlardır." [url=http://www.TurkVisit.com][IMG]http://www.resimload.com/070527/b19_imamgazali4hv.gif[/img][/url] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Makale - Menkıbe ve Denemeler
Terbiye yolunun temel esasları
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst