Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Blog
Blog
Temsiller ve Hikayelerle "Lem'alar"
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Huseyni" data-source="post: 675278" data-attributes="member: 27"><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-size: 18px"><span style="color: red"><u>On Üçüncü Lem'a</u></span></span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"><strong></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"><strong>Şeytanlar ve şeytanlara uyanlar,</strong> dalâlete sülûk ettikleri için, küçük bir hareketle çok tahribat yapabilirler. Ve çok mahlûkatın hukukuna, az bir fiil ile çok hasâret veriyorlar.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"><strong>Nasıl ki, bir sultanın büyük bir ticaret gemisinde,</strong> bir adam az bir hareketle, belki küçük bir vazifeyi terk etmekle, o gemiyle alâkadar bütün vazifedarların semere-i sa&#8217;ylerinin ve netice-i amellerinin mahvına ve iptaline sebebiyet verdiği için, o geminin sahib-i zîşânı, o âsiden, o gemiyle alâkadar olan bütün raiyetinin hesabına azîm şikâyetler edip dehşetli tehdit ediyor. Ve onun o cüz&#8217;î hareketini değil, belki o hareketin müthiş neticelerini nazara alarak ve sahib-i zîşânın zâtına değil, belki raiyetinin hukuku namına dehşetli bir cezaya çarpar.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"><strong>Öyle de, Sultan-ı Ezel ve Ebed dahi,</strong> <strong>küre-i arz gemisinde</strong> ehl-i hidayetle beraber bulunan, ehl-i dalâlet olan hizbüşşeytanın zâhiren cüz&#8217;î hatîatlarıyla ve isyanlarıyla pek çok mahlûkatın hukukuna tecavüz ettikleri ve mevcudatın vezâif i âliyelerinin neticelerinin iptal etmesine sebebiyet verdikleri için, onlardan azîm şikâyet ve dehşetli tehdidat, ve tahribatlarına karşı mühim tahşidat etmek, ayn-ı belâgat içinde mahz-ı hikmettir ve gayet münasip ve muvafıktır. Ve mutabık-ı mukteza-yı haldir ki, belâgatin tarifidir ve esasıdır. Ve israf-ı kelâm olan mübalâğadan münezzehtir.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"><strong>Malûmdur ki, böyle az bir hareketle çok tahribat yapan</strong> dehşetli düşmanlara karşı gayet metin bir kaleye iltica etmeyen, çok perişan olur. İşte, ey ehl-i iman, o çelik ve semâvî kale, Kur&#8217;ân&#8217;dır. İçine gir, kurtul.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"></span></span><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: red"><strong>******</strong></span></span></span></p> <p style="text-align: center"></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"><strong>Şeytanın bu desisesinin mahiyeti ne kadar esassız </strong>olduğunu, bazı risalelerde beyan ettiğimiz gibi, burada icmâlen bahsedeceğiz. Şöyle ki:</span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"><strong>Nasıl ki âyinede yılanın sureti ısırmaz ve ateşin misali yandırmaz</strong> ve murdarın aksi telvis etmez. Öyle de, hayal veya fikir âyinesinde küfriyâtın ve şirkin akisleri ve dalâletin gölgeleri ve şetimli çirkin sözlerin hayalleri itikadı bozmaz, imanı tağyir etmez, hürmetli edebi kırmaz. Çünkü meşhur kaidedir ki, &#8220;Tahayyül-ü şetim şetim olmadığı gibi, tahayyül-ü küfür dahi küfür değil ve tasavvur-u dalâlet de dalâlet değil.&#8221;</span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"><strong>İmandaki şek meselesi ise,</strong> imkân-ı zâtîden gelen ihtimaller, o yakîne münâfi değil ve o yakîni bozmaz. İlm-i usul-i dinde kavâid-i mukarreredendir ki, </span></span><span style="color: red"><strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px">&#1575;&#1616;&#1606;&#1617;&#1614; &#1575;&#1618;&#1604;&#1575;&#1616;&#1605;&#1618;&#1603;&#1614;&#1575;&#1606;&#1614; &#1575;&#1604;&#1584;&#1617;&#1614;&#1575;&#1578;&#1616;&#1609;&#1614; &#1604;&#1575;&#1614;&#1610;&#1615;&#1606;&#1614;&#1575;&#1601;&#1616;&#1609; &#1575;&#1604;&#1618;&#1610;&#1614;&#1602;&#1616;&#1610;&#1606;&#1614; &#1575;&#1604;&#1618;&#1593;&#1616;&#1604;&#1618;&#1605;&#1616;&#1609;&#1614;</span></span><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"></span></span></strong></span></p><p><span style="color: red"><strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px">1</span></span></strong></span><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"><strong>Meselâ, Barla Denizi</strong> su olarak yerinde bulunduğuna yakînimiz var. Halbuki, zâtında mümkündür ki, o deniz, bu dakikada batmış olsun. Ve batması mümkinattandır.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"><strong>Bu imkân-ı zâtî, madem bir emâreden neş&#8217;et etmiyor;</strong> zihnî bir imkân olamaz ki, şek olsun. Çünkü, yine ilm-i usul-i dinde bir kaide-i mukarreredir ki,</span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"></span></span><strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: red">&#1604;&#1575;&#1614;&#1593;&#1616;&#1576;&#1618;&#1585;&#1614;&#1577;&#1614; &#1616;&#1604;&#1618;&#1604;&#1575;&#1616;&#1581;&#1618;&#1578;&#1616;&#1605;&#1614;&#1575;&#1604;&#1616; &#1594;&#1614;&#1610;&#1618;&#1585;&#1616; &#1575;&#1604;&#1606;&#1617;&#1614;&#1575;&#1588;&#1616;&#1574;&#1616; &#1593;&#1614;&#1606;&#1618; &#1583;&#1614;&#1604;&#1616;&#1610;&#1604;&#1613;</span></span></span></strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"><strong>Yani,</strong> <span style="color: blue">&#8220;Bir emâreden gelmeyen bir ihtimal-i zâtî ise, bir imkân-ı zihnî olmaz ki şüphe verip ehemmiyeti olsun.&#8221;</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"><strong>İşte bu desise-i şeytaniyeye mâruz olan biçare adam,</strong> hakaik-i imaniyeye yakînini böyle zâtî imkânlarla kaybediyor zanneder. Meselâ, Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm hakkında, beşeriyet itibarıyla çok imkân-ı zâtiye hatırına geliyor ki, imanın cezim ve yakînine zarar vermez. Fakat o zarar verdi zanneder, zarara düşer.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: red"><strong>1 </strong> : &#8220;İmkân-ı zatî, yakîn-î ilmîye aykırı değildir.&#8221; bk. el-Gazâlî, el-Menhûl: s.122; el-Müceddidî, Kavâidü&#8217;l-fıkh: s.11, 143.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Huseyni, post: 675278, member: 27"] [FONT=Courier New][SIZE=3][B][SIZE=5][COLOR=red][U]On Üçüncü Lem'a[/U][/COLOR][/SIZE] Şeytanlar ve şeytanlara uyanlar,[/B] dalâlete sülûk ettikleri için, küçük bir hareketle çok tahribat yapabilirler. Ve çok mahlûkatın hukukuna, az bir fiil ile çok hasâret veriyorlar. [B]Nasıl ki, bir sultanın büyük bir ticaret gemisinde,[/B] bir adam az bir hareketle, belki küçük bir vazifeyi terk etmekle, o gemiyle alâkadar bütün vazifedarların semere-i sa’ylerinin ve netice-i amellerinin mahvına ve iptaline sebebiyet verdiği için, o geminin sahib-i zîşânı, o âsiden, o gemiyle alâkadar olan bütün raiyetinin hesabına azîm şikâyetler edip dehşetli tehdit ediyor. Ve onun o cüz’î hareketini değil, belki o hareketin müthiş neticelerini nazara alarak ve sahib-i zîşânın zâtına değil, belki raiyetinin hukuku namına dehşetli bir cezaya çarpar. [B]Öyle de, Sultan-ı Ezel ve Ebed dahi,[/B] [B]küre-i arz gemisinde[/B] ehl-i hidayetle beraber bulunan, ehl-i dalâlet olan hizbüşşeytanın zâhiren cüz’î hatîatlarıyla ve isyanlarıyla pek çok mahlûkatın hukukuna tecavüz ettikleri ve mevcudatın vezâif i âliyelerinin neticelerinin iptal etmesine sebebiyet verdikleri için, onlardan azîm şikâyet ve dehşetli tehdidat, ve tahribatlarına karşı mühim tahşidat etmek, ayn-ı belâgat içinde mahz-ı hikmettir ve gayet münasip ve muvafıktır. Ve mutabık-ı mukteza-yı haldir ki, belâgatin tarifidir ve esasıdır. Ve israf-ı kelâm olan mübalâğadan münezzehtir. [B]Malûmdur ki, böyle az bir hareketle çok tahribat yapan[/B] dehşetli düşmanlara karşı gayet metin bir kaleye iltica etmeyen, çok perişan olur. İşte, ey ehl-i iman, o çelik ve semâvî kale, Kur’ân’dır. İçine gir, kurtul. [/SIZE][/FONT][CENTER][FONT=Courier New][SIZE=3][COLOR=red][B]******[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [/CENTER] [FONT=Courier New][SIZE=3] [B]Şeytanın bu desisesinin mahiyeti ne kadar esassız [/B]olduğunu, bazı risalelerde beyan ettiğimiz gibi, burada icmâlen bahsedeceğiz. Şöyle ki: [B]Nasıl ki âyinede yılanın sureti ısırmaz ve ateşin misali yandırmaz[/B] ve murdarın aksi telvis etmez. Öyle de, hayal veya fikir âyinesinde küfriyâtın ve şirkin akisleri ve dalâletin gölgeleri ve şetimli çirkin sözlerin hayalleri itikadı bozmaz, imanı tağyir etmez, hürmetli edebi kırmaz. Çünkü meşhur kaidedir ki, “Tahayyül-ü şetim şetim olmadığı gibi, tahayyül-ü küfür dahi küfür değil ve tasavvur-u dalâlet de dalâlet değil.” [B]İmandaki şek meselesi ise,[/B] imkân-ı zâtîden gelen ihtimaller, o yakîne münâfi değil ve o yakîni bozmaz. İlm-i usul-i dinde kavâid-i mukarreredendir ki, [/SIZE][/FONT][COLOR=red][B][FONT=Courier New][SIZE=3]اِنَّ اْلاِمْكَانَ الذَّاتِىَ لاَيُنَافِى الْيَقِينَ الْعِلْمِىَ[/SIZE][/FONT][FONT=Courier New][SIZE=3] 1[/SIZE][/FONT][/B][/COLOR][FONT=Courier New][SIZE=3] [B]Meselâ, Barla Denizi[/B] su olarak yerinde bulunduğuna yakînimiz var. Halbuki, zâtında mümkündür ki, o deniz, bu dakikada batmış olsun. Ve batması mümkinattandır. [B]Bu imkân-ı zâtî, madem bir emâreden neş’et etmiyor;[/B] zihnî bir imkân olamaz ki, şek olsun. Çünkü, yine ilm-i usul-i dinde bir kaide-i mukarreredir ki, [/SIZE][/FONT][B][FONT=Courier New][SIZE=3][COLOR=red]لاَعِبْرَةَ ِلْلاِحْتِمَالِ غَيْرِ النَّاشِئِ عَنْ دَلِيلٍ[/COLOR][/SIZE][/FONT][/B][FONT=Courier New][SIZE=3] [B]Yani,[/B] [COLOR=blue]“Bir emâreden gelmeyen bir ihtimal-i zâtî ise, bir imkân-ı zihnî olmaz ki şüphe verip ehemmiyeti olsun.”[/COLOR] [B]İşte bu desise-i şeytaniyeye mâruz olan biçare adam,[/B] hakaik-i imaniyeye yakînini böyle zâtî imkânlarla kaybediyor zanneder. Meselâ, Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm hakkında, beşeriyet itibarıyla çok imkân-ı zâtiye hatırına geliyor ki, imanın cezim ve yakînine zarar vermez. Fakat o zarar verdi zanneder, zarara düşer. [COLOR=red][B]1 [/B] : “İmkân-ı zatî, yakîn-î ilmîye aykırı değildir.” bk. el-Gazâlî, el-Menhûl: s.122; el-Müceddidî, Kavâidü’l-fıkh: s.11, 143.[/COLOR] [/SIZE][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Blog
Blog
Temsiller ve Hikayelerle "Lem'alar"
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst