Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Makale - Menkıbe ve Denemeler
Tefeül...
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="uður1" data-source="post: 273674" data-attributes="member: 1016557"><p><strong><span style="font-family: 'Calibri'"> <u>MESNEVİ-İ NURİYE DERSLERİ</u></span></strong> <strong><u><span style="font-family: 'Calibri'">3.5.LEM’ALAR(DEVAMI)</span></u></strong></p><p> <strong><u><span style="font-family: 'Calibri'">ÜÇÜNCÜ LEM’A</span></u></strong></p><table style='width: 100%'><tr><td> <span style="font-family: 'Calibri'">Cenâb-ı Hakkın canlı mahlûkata bastığı hayat hâteminin gayr-ı mütenâhî nakış ve keyfiyetlerinden bir nümuneyi göstereceğiz. Şöyle ki:<br /> Nasıl ki suyun katrelerinden, şişenin parçalarından tut, seyyar yıldızlara kadar şeffaf veya şeffaf gibi herşeyde şemsin cilvelerinden şemse mahsus bir turra, bir cilve bulunur. Kezalik, Şems-i Ezelînin de bütün canlı mahlûkatta “ihya ve nefh-i hayat” cihetiyle bir tecellî-i ehadiyeti vardır ki, bütün esbab iktidar ve ihtiyara sahibi oldukları farz edilse dahi, o sikkenin ne mislini ve ne taklidini, ne münferiden ve ne müçtemian yapmaktan acizdirler. Buna binaen, şeffaf şeylerde görünen o timsaller şemsin timsali olup, şemsten o şeffaf şeylere in’ikâs etmiş olduklarına hükmedilmediği takdirde, o sayısız katrelerde ve zerrelerde, herbirisinde hakikî bir şemsin maddesiyle mevcut bulunduğuna hükmetmek lâzım gelir.<br /> Kezalik, Şems-i Ezelînin şualar menzilesinde olan tecellî-i esmasının nokta-i merkeziyesi olan hayat, Şems-i Ezelîye isnad edilmediği takdirde, bir sineğe, bir çiçeğe varıncaya kadar herbir zîhayatta nihayetsiz bir kudret, muhit bir ilim, mutlak bir irade gibi, Vacibü’l-Vücuddan maada hiçbirşeyde vücudu mümkün olmayan sair sıfatların mevcut olmasına cahilâne, ahmakane, gülünç bir batıl hüküm lâzım gelir. Ve aynı zamanda, şu batıl hükümle, herbir zerreye ve herbir sebebe bir ulûhiyet-i mutlakayı isnad etmekle sayısız şerikleri ispat etmek mecburiyeti hasıl olur.<br /> Maahaza, tohum olacak bir habbe veya bir çekirdekteki garip, acip, muntazam vaziyete bakınız ki, o habbe, tohumu olacak cismin bütün eczasıyla münasebettar olduğu gibi, nev’iyle, yani ebnâ-yı cinsiyle de ve bütün mevcudatla da münasebetleri vardır. Ve onlara karşı o münasebetleri nisbetinde vazifeleri vardır. Eğer o tohumcuk habbenin Kadir-i Mutlaktan nisbeti kesilip kendi nefsine isnad edilirse, yani kendi kendine olmuştur denilirse, herbir tohumda, herşeyi görecek bir gözün ve herşeye muhit bir ilmin bulunmasını itikad etmek lâzım gelir. Bu ise, sabık temsilde, herbir şeffaf zerrede hakikî bir şemsin vücudunu iddia etmek gibi gülünç bir hamakattir.</span><br /> <br /> </td><td> <strong><u><span style="color: #990000"><span style="font-family: 'Calibri'">Lügatler : </span></span></u></strong><br /> <strong><span style="font-family: 'Calibri'">acip</span></strong><span style="font-family: 'Calibri'"> : hayret verici, şaşırtıcı<br /> <strong>acz</strong> : acizlik, güçsüzlük<br /> <strong>ahmakane</strong> : ahmakça, akılsızca<br /> <strong>binaen</strong> : dayanarak<br /> <strong>cahilâne</strong> : cahilce, bilgisizce</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>Cenâb-ı Hak</strong> : Hakkın ta kendisi olan sonsuz şeref ve yücelik sahibi Allah</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>cihet</strong> : yön, taraf</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>cilve</strong> : görüntü, akis</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>cism</strong> : varlık, beden<br /> <strong>ebnâ-yı cins</strong> : kendi cinsinden olanlar<br /> <strong>ecza</strong> : bütünü oluşturan parçalar</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>esbab</strong> : sebebler</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>farz edilmek</strong> : varsayılmak<br /> <strong>garip</strong> : tuhaf</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>gayr-ı mütenâhî</strong> : nihayetsiz, sonsuz</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>habbe</strong> : dane, tohum<br /> <strong>hakikî</strong> : gerçek<br /> <strong>hamakat</strong> : ahmaklık<br /> <strong>hasıl olmak</strong> : meydana gelmek</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>hâtem</strong> : mühür</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>hükmedilmek</strong> : karar verilmek<br /> <strong>hükmetmek</strong> : hüküm ve karar vermek<br /> <strong>hüküm</strong> : yargı, karar<br /> <strong>ihtiyar</strong> : seçme gücü, irade</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>ihya</strong> : hayat verme, diriltme</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>iktidar</strong> : güç, kudret</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>in'ikâs etmek</strong> : yansımak<br /> <strong>irade</strong> : dileme sıfatı<br /> <strong>isnad etmek</strong> : dayandırmak<br /> <strong>itikad etmek</strong> : inanmak<br /> <strong>Kadir-i Mutlak</strong> : herşeye gücü yeten, sınırsız güç ve kudret sahibi Allah<br /> <strong>katre</strong> : damla</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>keyfiyet</strong> : hal, özellik, nitelik</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>kezalik</strong> : bunun gibi<br /> <strong>kudret</strong> : güç, iktidar<br /> <strong>maada</strong> : başka, dışında, ötesinde<br /> <strong>maahaza</strong> : bununla beraber, bununla birlikte</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>mahlûk</strong> : yaratılmış, varlık<br /> <strong>mahlûkat</strong> : yaratılmışlar, varlıklar</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>mahsus</strong> : has, özel</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>mecburiyet</strong> : zorunlu olma, mecbur olma<br /> <strong>menzil</strong> : yer, konum<br /> <strong>mevcudat</strong> : varlıklar<br /> <strong>mevcut</strong> : var<br /> <strong>misil</strong> : benzer, eş değer<br /> <strong>muhit</strong> : her tarafı kuşatan<br /> <strong>muntazam</strong> : düzenli<br /> <strong>mutlak</strong> : kayıtsız, sınırsız<br /> <strong>müçtemian</strong> : topluca, hepsi birden<br /> <strong>münasebet</strong> : ilişki, bağ<br /> <strong>münasebettar</strong> : alâkalı, ilgili<br /> <strong>münferiden</strong> : tek olarak</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>nakış</strong> : işleme, süsleme</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>nefh-i hayat</strong> : hayat üfleme; cansızlara can verme</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>nefs</strong> : kendisi<br /> <strong>nev'</strong> : çeşit, tür<br /> <strong>nihayetsiz</strong> : sınırsız<br /> <strong>nisbet</strong> : bağlantı; oran<br /> <strong>nisbetinde</strong> : ölçüsünde<br /> <strong>nokta-i merkeziye</strong> : merkezî nokta</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>nümune</strong> : örnek, misal</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>sabık</strong> : geçen, önceki<br /> <strong>sair</strong> : diğer, başka</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>seyyar</strong> : hareketli, yerinde sabit durmayan</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>sikke</strong> : işaret, damga<br /> <strong>şeffaf</strong> : saydam, parlak<br /> <strong>şems</strong> : güneş<br /> <strong>Şems-i Ezelî</strong> : Ezelî Güneş; bu tabir ezelden beri bütün varlıkları aydınlatan Allah için bir unvan olarak kullanılır<br /> <strong>şerik</strong> : Allah’a ortak koşulan şey<br /> <strong>şua</strong> : ışık, parıltı<br /> <strong>takdirde</strong> : durumda</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>tecellî-i ehadiyet</strong> : Allah’ın birliğinin her bir varlıkta görünmesi</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>tecellî-i esma</strong> : Cenâb-ı Hakk’ın isimlerine ait büyük tecelliler, yansımalar<br /> <strong>temsil</strong> : analoji, kıyaslama tarzında benzetme<br /> <strong>timsal</strong> : görüntü</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>turra</strong> : padişaha özel mühür, nişan</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>ulûhiyet-i mutlaka</strong> : hiçbir kayda ve şarta bağlı olmaksızın ilâh olma, mutlak ve sınırsız bir ilâhlık<br /> <strong>Vacibü'l-Vücud</strong> : varlığı zorunlu olan, var olmak için hiçbir sebebe ihtiyacı olmayan Allah<br /> <strong>vazife</strong> : görev<br /> <strong>vaziyet</strong> : durum, hal<br /> <strong>vücud</strong> : varlık<br /> <strong>zerre</strong> : atom, maddenin en küçük parçası<br /> <strong>zîhayat</strong> : canlı</span><br /> <span style="color: #888888"> <br /> </span></td></tr></table></blockquote><p></p>
[QUOTE="uður1, post: 273674, member: 1016557"] [B][FONT=Calibri] [U]MESNEVİ-İ NURİYE DERSLERİ[/U][/FONT][/B] [B][U][FONT=Calibri]3.5.LEM’ALAR(DEVAMI)[/FONT][/U][/B] [B][U][FONT=Calibri]ÜÇÜNCÜ LEM’A[/FONT][/U][/B] [TABLE] [TR] [TD="width: 307, bgcolor: transparent"] [FONT=Calibri]Cenâb-ı Hakkın canlı mahlûkata bastığı hayat hâteminin gayr-ı mütenâhî nakış ve keyfiyetlerinden bir nümuneyi göstereceğiz. Şöyle ki: Nasıl ki suyun katrelerinden, şişenin parçalarından tut, seyyar yıldızlara kadar şeffaf veya şeffaf gibi herşeyde şemsin cilvelerinden şemse mahsus bir turra, bir cilve bulunur. Kezalik, Şems-i Ezelînin de bütün canlı mahlûkatta “ihya ve nefh-i hayat” cihetiyle bir tecellî-i ehadiyeti vardır ki, bütün esbab iktidar ve ihtiyara sahibi oldukları farz edilse dahi, o sikkenin ne mislini ve ne taklidini, ne münferiden ve ne müçtemian yapmaktan acizdirler. Buna binaen, şeffaf şeylerde görünen o timsaller şemsin timsali olup, şemsten o şeffaf şeylere in’ikâs etmiş olduklarına hükmedilmediği takdirde, o sayısız katrelerde ve zerrelerde, herbirisinde hakikî bir şemsin maddesiyle mevcut bulunduğuna hükmetmek lâzım gelir. Kezalik, Şems-i Ezelînin şualar menzilesinde olan tecellî-i esmasının nokta-i merkeziyesi olan hayat, Şems-i Ezelîye isnad edilmediği takdirde, bir sineğe, bir çiçeğe varıncaya kadar herbir zîhayatta nihayetsiz bir kudret, muhit bir ilim, mutlak bir irade gibi, Vacibü’l-Vücuddan maada hiçbirşeyde vücudu mümkün olmayan sair sıfatların mevcut olmasına cahilâne, ahmakane, gülünç bir batıl hüküm lâzım gelir. Ve aynı zamanda, şu batıl hükümle, herbir zerreye ve herbir sebebe bir ulûhiyet-i mutlakayı isnad etmekle sayısız şerikleri ispat etmek mecburiyeti hasıl olur. Maahaza, tohum olacak bir habbe veya bir çekirdekteki garip, acip, muntazam vaziyete bakınız ki, o habbe, tohumu olacak cismin bütün eczasıyla münasebettar olduğu gibi, nev’iyle, yani ebnâ-yı cinsiyle de ve bütün mevcudatla da münasebetleri vardır. Ve onlara karşı o münasebetleri nisbetinde vazifeleri vardır. Eğer o tohumcuk habbenin Kadir-i Mutlaktan nisbeti kesilip kendi nefsine isnad edilirse, yani kendi kendine olmuştur denilirse, herbir tohumda, herşeyi görecek bir gözün ve herşeye muhit bir ilmin bulunmasını itikad etmek lâzım gelir. Bu ise, sabık temsilde, herbir şeffaf zerrede hakikî bir şemsin vücudunu iddia etmek gibi gülünç bir hamakattir.[/FONT] [FONT=Calibri] [/FONT] [/TD] [TD="width: 307, bgcolor: transparent"] [B][U][COLOR=#990000][FONT=Calibri]Lügatler : [/FONT][/COLOR][/U][/B] [B][FONT=Calibri]acip[/FONT][/B][FONT=Calibri] : hayret verici, şaşırtıcı [B]acz[/B] : acizlik, güçsüzlük [B]ahmakane[/B] : ahmakça, akılsızca [B]binaen[/B] : dayanarak [B]cahilâne[/B] : cahilce, bilgisizce[/FONT] [FONT=Calibri][B]Cenâb-ı Hak[/B] : Hakkın ta kendisi olan sonsuz şeref ve yücelik sahibi Allah[/FONT] [FONT=Calibri][B]cihet[/B] : yön, taraf[/FONT] [FONT=Calibri][B]cilve[/B] : görüntü, akis[/FONT] [FONT=Calibri][B]cism[/B] : varlık, beden [B]ebnâ-yı cins[/B] : kendi cinsinden olanlar [B]ecza[/B] : bütünü oluşturan parçalar[/FONT] [FONT=Calibri][B]esbab[/B] : sebebler[/FONT] [FONT=Calibri][B]farz edilmek[/B] : varsayılmak [B]garip[/B] : tuhaf[/FONT] [FONT=Calibri][B]gayr-ı mütenâhî[/B] : nihayetsiz, sonsuz[/FONT] [FONT=Calibri][B]habbe[/B] : dane, tohum [B]hakikî[/B] : gerçek [B]hamakat[/B] : ahmaklık [B]hasıl olmak[/B] : meydana gelmek[/FONT] [FONT=Calibri][B]hâtem[/B] : mühür[/FONT] [FONT=Calibri][B]hükmedilmek[/B] : karar verilmek [B]hükmetmek[/B] : hüküm ve karar vermek [B]hüküm[/B] : yargı, karar [B]ihtiyar[/B] : seçme gücü, irade[/FONT] [FONT=Calibri][B]ihya[/B] : hayat verme, diriltme[/FONT] [FONT=Calibri][B]iktidar[/B] : güç, kudret[/FONT] [FONT=Calibri][B]in'ikâs etmek[/B] : yansımak [B]irade[/B] : dileme sıfatı [B]isnad etmek[/B] : dayandırmak [B]itikad etmek[/B] : inanmak [B]Kadir-i Mutlak[/B] : herşeye gücü yeten, sınırsız güç ve kudret sahibi Allah [B]katre[/B] : damla[/FONT] [FONT=Calibri][B]keyfiyet[/B] : hal, özellik, nitelik[/FONT] [FONT=Calibri][B]kezalik[/B] : bunun gibi [B]kudret[/B] : güç, iktidar [B]maada[/B] : başka, dışında, ötesinde [B]maahaza[/B] : bununla beraber, bununla birlikte[/FONT] [FONT=Calibri][B]mahlûk[/B] : yaratılmış, varlık [B]mahlûkat[/B] : yaratılmışlar, varlıklar[/FONT] [FONT=Calibri][B]mahsus[/B] : has, özel[/FONT] [FONT=Calibri][B]mecburiyet[/B] : zorunlu olma, mecbur olma [B]menzil[/B] : yer, konum [B]mevcudat[/B] : varlıklar [B]mevcut[/B] : var [B]misil[/B] : benzer, eş değer [B]muhit[/B] : her tarafı kuşatan [B]muntazam[/B] : düzenli [B]mutlak[/B] : kayıtsız, sınırsız [B]müçtemian[/B] : topluca, hepsi birden [B]münasebet[/B] : ilişki, bağ [B]münasebettar[/B] : alâkalı, ilgili [B]münferiden[/B] : tek olarak[/FONT] [FONT=Calibri][B]nakış[/B] : işleme, süsleme[/FONT] [FONT=Calibri][B]nefh-i hayat[/B] : hayat üfleme; cansızlara can verme[/FONT] [FONT=Calibri][B]nefs[/B] : kendisi [B]nev'[/B] : çeşit, tür [B]nihayetsiz[/B] : sınırsız [B]nisbet[/B] : bağlantı; oran [B]nisbetinde[/B] : ölçüsünde [B]nokta-i merkeziye[/B] : merkezî nokta[/FONT] [FONT=Calibri][B]nümune[/B] : örnek, misal[/FONT] [FONT=Calibri][B]sabık[/B] : geçen, önceki [B]sair[/B] : diğer, başka[/FONT] [FONT=Calibri][B]seyyar[/B] : hareketli, yerinde sabit durmayan[/FONT] [FONT=Calibri][B]sikke[/B] : işaret, damga [B]şeffaf[/B] : saydam, parlak [B]şems[/B] : güneş [B]Şems-i Ezelî[/B] : Ezelî Güneş; bu tabir ezelden beri bütün varlıkları aydınlatan Allah için bir unvan olarak kullanılır [B]şerik[/B] : Allah’a ortak koşulan şey [B]şua[/B] : ışık, parıltı [B]takdirde[/B] : durumda[/FONT] [FONT=Calibri][B]tecellî-i ehadiyet[/B] : Allah’ın birliğinin her bir varlıkta görünmesi[/FONT] [FONT=Calibri][B]tecellî-i esma[/B] : Cenâb-ı Hakk’ın isimlerine ait büyük tecelliler, yansımalar [B]temsil[/B] : analoji, kıyaslama tarzında benzetme [B]timsal[/B] : görüntü[/FONT] [FONT=Calibri][B]turra[/B] : padişaha özel mühür, nişan[/FONT] [FONT=Calibri][B]ulûhiyet-i mutlaka[/B] : hiçbir kayda ve şarta bağlı olmaksızın ilâh olma, mutlak ve sınırsız bir ilâhlık [B]Vacibü'l-Vücud[/B] : varlığı zorunlu olan, var olmak için hiçbir sebebe ihtiyacı olmayan Allah [B]vazife[/B] : görev [B]vaziyet[/B] : durum, hal [B]vücud[/B] : varlık [B]zerre[/B] : atom, maddenin en küçük parçası [B]zîhayat[/B] : canlı[/FONT] [COLOR=#888888] [FONT=Calibri] [/FONT] [/COLOR][/TD] [/TR] [/TABLE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Makale - Menkıbe ve Denemeler
Tefeül...
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst