Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Makale - Menkıbe ve Denemeler
Tefeül...
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="uður1" data-source="post: 270425" data-attributes="member: 1016557"><p><strong><span style="font-family: 'Calibri'"><u>DİVAN-I HARB-İ ÖRFÎ</u></span></strong> <strong><u><span style="font-family: 'Calibri'">8.10.HÜRRİYETE HİTAP(DEVAMI)</span></u></strong></p><table style='width: 100%'><tr><td> <span style="font-family: 'Calibri'">Üçüncü Hakikatin bana verdiği vazife ile ve hürriyetin fermân-ı mezuniyetiyle, üç şey ihtar ediyorum.<br /> <br /> Birincisi: Bir cisim birden zerrattan tahallül ve yeni zerrattan teşekkül eylemesi muhal olacağından, cism-i devletin birden memurîni ref’ ve yenilerini ikame eylemesi, muhal olmasa da, müteazzirdir. Binaenaleyh, istidad-ı habis ve kabil-i ıslâh olmayan adamları zaten cism-i devlet def-i tabiî ile ifraz edecektir. Amma kabil-i ıslah olanlar, zaten güneş garptan tulû etmediğinden, tevbenin kapısı açıktır. Bunların tecrübelerinden istifade etmeli. Bunların yerini dolduracak, kırk sene lâzım. Yoksa, umumu aleyhinde itâle-i lisân ve terzil etmek, bu şanlı olan ittihad-ı milleti–bozulmuş bazı efkâr ve ahlâklarına binaen–bir hastalığa hedef edecektir.<br /> <br /> İkincisi: Ben şarkın dağlarında büyümüş idim. Merkez-i Hilâfeti güzel tahayyül ediyordum. Vaktâ ki, bundan yedi-sekiz ay mukaddem Dersaadete geldim. Gördüm ki, İstanbul, tevahhuş ve tenafur-u kulûb sebebiyle medenî libası giymiş vahşi bir adama benzerdi. Şimdi, ittihad-ı millî sebebiyle, medenî adam, fakat yarı medenî, yarı vahşi libasında bize arz-ı dîdâr ediyor. Evvel şarkta fenalığın sebebi, şarkın uzvu hastalanmış zannediyordum. Vaktâ ki, hasta olan İstanbul’u gördüm, nabzını tuttum, teşrih ettim. Anladım ki, kalbindeki hastalıktır, her tarafa sirayet eder. Tedavisine çalıştım; bir divanelikle taltif edildim.<br /> <br /> Hem de gördüm ki, medeniyet-i hakikiyeyi teşkil eyleyen İslâmiyet, maddî cihetinde medeniyet-i hâzıradan geri kalmış; güya İslâmiyet sû-i ahlâkımızdan darılmış, mâzi tarafına dönüp gidiyor. Zaman-ı Saadete bizi şikâyet edecektir. </span><br /> <br /> </td><td> <strong><u><span style="font-family: 'Calibri'">Lügatler : </span></u></strong><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>arz-ı dîdâr</strong> : kendini gösterme<br /> <strong>binaen</strong> : dayanarak<br /> <strong>binaenaleyh</strong> : bundan dolayı<br /> <strong>cism-i devlet</strong> : devletin cismi, bedeni<br /> <strong>cümle</strong> : herkes<br /> <strong>def-i tabiî</strong> : doğal şekilde çıkarma, başından atma<br /> <strong>divanelik</strong> : delilik<br /> <strong>efkâr</strong> : fikirler<br /> <strong>fermân-ı mezuniyet</strong> : mezuniyet belgesi<br /> <strong>garp</strong> : batı<br /> <strong>hakikat</strong> : gerçek<br /> <strong>ifraz etmek</strong> : irinin vücuttan atılması gibi dışarı atma<br /> <strong>ihtar etmek</strong> : hatırlatmak, ikaz etmek<br /> <strong>ikame eylemek</strong> : yerleştirmek<br /> <strong>istibdat</strong> : baskı, zulüm, diktatörlük<br /> <strong>istidad-ı habis</strong> : kötü yetenekli, ruhsal özelliği bozuk<br /> <strong>itâle-i lisân</strong> : dil uzatma, kötü şeyler söyleme, sövüp sayma<br /> <strong>ittihad-ı millet</strong> : milletin birliği, halkın birlik ve beraberliği<br /> <strong>ittihad-ı millî</strong> : millî birlik<br /> <strong>kabil-i ıslâh olmayan</strong> : düzelmesi mümkün olmayan<br /> <strong>libas</strong> : elbise<br /> <strong>maksud</strong> : kastedilen şey<br /> <strong>medenî</strong> : şehirli, uygar<br /> <strong>medeniyet-i hakikiye</strong> : gerçek medeniyet<br /> <strong>medeniyet-i hâzıra</strong> : şimdiki medeniyet<br /> <strong>memurîn</strong> : memurlar, görevliler<br /> <strong>Merkez-i Hilâfet</strong> : hilâfet merkezi, halifelik makamının bulunduğu yer; İstanbul<br /> <strong>muhal</strong> : imkânsız<br /> <strong>muhtelif</strong> : farklı, çeşit çeşit<br /> <strong>mukaddem</strong> : değerli, üstün<br /> <strong>mürşid-i umumî</strong> : herkese doğru yolu gösteren<br /> <strong>müteazzir</strong> : özürlü, zararlı, yerine getirilmesi zor<br /> <strong>ref’</strong> : ortadan kaldırmak<br /> <strong>rivayet</strong> : duyulan şeylerin nakledilmesi<br /> <strong>sirayet etmek</strong> : bulaşmak, yayılmak<br /> <strong>sû-i ahlâk</strong> : kötü ahlâk<br /> <strong>şark</strong> : doğu<br /> <strong>tahallül</strong> : çözülme, ayrışma<br /> <strong>tahayyül etmek</strong> : hayal etmek<br /> <strong>taltif edilmek</strong> : ödüllendirilmek<br /> <strong>tenafur-u kulûb</strong> : kalplerin birbirinden nefret etmesi<br /> <strong>terzil etmek</strong> : aşağılamak, rezil ve alçak göstermek<br /> <strong>teşekkül</strong> : oluşma<br /> <strong>teşkil eyleyen</strong> : oluşturan, meydana getiren<br /> <strong>teşrih etmek</strong> : bir meseleyi iyice araştırıp ortaya çıkarmak, muayene edip hastalığı teşhis etmek<br /> <strong>tevahhuş</strong> : yabanîleşme, birbirine yabaniler gibi davranma<br /> <strong>tulû etmek</strong> : doğmak<br /> <strong>umum</strong> : herkes<br /> <strong>uzuv</strong> : organ<br /> <strong>vahşi</strong> : yabanî, medeni olmayan<br /> <strong>vaktâ ki</strong> : ne vakit ki, ne zaman ki<br /> <strong>Zaman-ı Saadet</strong> : Asr-ı Saadet zamanı; Peygamber Efendimizin (a.s.m.) yaşadığı dönem, mutluluk asrı<br /> <strong>zerrat</strong> : zerreler, atomlar</span><br /> <br /> </td></tr></table></blockquote><p></p>
[QUOTE="uður1, post: 270425, member: 1016557"] [B][FONT=Calibri][U]DİVAN-I HARB-İ ÖRFÎ[/U][/FONT][/B] [B][U][FONT=Calibri]8.10.HÜRRİYETE HİTAP(DEVAMI)[/FONT][/U][/B] [TABLE] [TR] [TD="width: 307, bgcolor: transparent"] [FONT=Calibri]Üçüncü Hakikatin bana verdiği vazife ile ve hürriyetin fermân-ı mezuniyetiyle, üç şey ihtar ediyorum. Birincisi: Bir cisim birden zerrattan tahallül ve yeni zerrattan teşekkül eylemesi muhal olacağından, cism-i devletin birden memurîni ref’ ve yenilerini ikame eylemesi, muhal olmasa da, müteazzirdir. Binaenaleyh, istidad-ı habis ve kabil-i ıslâh olmayan adamları zaten cism-i devlet def-i tabiî ile ifraz edecektir. Amma kabil-i ıslah olanlar, zaten güneş garptan tulû etmediğinden, tevbenin kapısı açıktır. Bunların tecrübelerinden istifade etmeli. Bunların yerini dolduracak, kırk sene lâzım. Yoksa, umumu aleyhinde itâle-i lisân ve terzil etmek, bu şanlı olan ittihad-ı milleti–bozulmuş bazı efkâr ve ahlâklarına binaen–bir hastalığa hedef edecektir. İkincisi: Ben şarkın dağlarında büyümüş idim. Merkez-i Hilâfeti güzel tahayyül ediyordum. Vaktâ ki, bundan yedi-sekiz ay mukaddem Dersaadete geldim. Gördüm ki, İstanbul, tevahhuş ve tenafur-u kulûb sebebiyle medenî libası giymiş vahşi bir adama benzerdi. Şimdi, ittihad-ı millî sebebiyle, medenî adam, fakat yarı medenî, yarı vahşi libasında bize arz-ı dîdâr ediyor. Evvel şarkta fenalığın sebebi, şarkın uzvu hastalanmış zannediyordum. Vaktâ ki, hasta olan İstanbul’u gördüm, nabzını tuttum, teşrih ettim. Anladım ki, kalbindeki hastalıktır, her tarafa sirayet eder. Tedavisine çalıştım; bir divanelikle taltif edildim. Hem de gördüm ki, medeniyet-i hakikiyeyi teşkil eyleyen İslâmiyet, maddî cihetinde medeniyet-i hâzıradan geri kalmış; güya İslâmiyet sû-i ahlâkımızdan darılmış, mâzi tarafına dönüp gidiyor. Zaman-ı Saadete bizi şikâyet edecektir. [/FONT] [FONT=Calibri] [/FONT] [/TD] [TD="width: 307, bgcolor: transparent"] [B][U][FONT=Calibri]Lügatler : [/FONT][/U][/B] [FONT=Calibri][B]arz-ı dîdâr[/B] : kendini gösterme [B]binaen[/B] : dayanarak [B]binaenaleyh[/B] : bundan dolayı [B]cism-i devlet[/B] : devletin cismi, bedeni [B]cümle[/B] : herkes [B]def-i tabiî[/B] : doğal şekilde çıkarma, başından atma [B]divanelik[/B] : delilik [B]efkâr[/B] : fikirler [B]fermân-ı mezuniyet[/B] : mezuniyet belgesi [B]garp[/B] : batı [B]hakikat[/B] : gerçek [B]ifraz etmek[/B] : irinin vücuttan atılması gibi dışarı atma [B]ihtar etmek[/B] : hatırlatmak, ikaz etmek [B]ikame eylemek[/B] : yerleştirmek [B]istibdat[/B] : baskı, zulüm, diktatörlük [B]istidad-ı habis[/B] : kötü yetenekli, ruhsal özelliği bozuk [B]itâle-i lisân[/B] : dil uzatma, kötü şeyler söyleme, sövüp sayma [B]ittihad-ı millet[/B] : milletin birliği, halkın birlik ve beraberliği [B]ittihad-ı millî[/B] : millî birlik [B]kabil-i ıslâh olmayan[/B] : düzelmesi mümkün olmayan [B]libas[/B] : elbise [B]maksud[/B] : kastedilen şey [B]medenî[/B] : şehirli, uygar [B]medeniyet-i hakikiye[/B] : gerçek medeniyet [B]medeniyet-i hâzıra[/B] : şimdiki medeniyet [B]memurîn[/B] : memurlar, görevliler [B]Merkez-i Hilâfet[/B] : hilâfet merkezi, halifelik makamının bulunduğu yer; İstanbul [B]muhal[/B] : imkânsız [B]muhtelif[/B] : farklı, çeşit çeşit [B]mukaddem[/B] : değerli, üstün [B]mürşid-i umumî[/B] : herkese doğru yolu gösteren [B]müteazzir[/B] : özürlü, zararlı, yerine getirilmesi zor [B]ref’[/B] : ortadan kaldırmak [B]rivayet[/B] : duyulan şeylerin nakledilmesi [B]sirayet etmek[/B] : bulaşmak, yayılmak [B]sû-i ahlâk[/B] : kötü ahlâk [B]şark[/B] : doğu [B]tahallül[/B] : çözülme, ayrışma [B]tahayyül etmek[/B] : hayal etmek [B]taltif edilmek[/B] : ödüllendirilmek [B]tenafur-u kulûb[/B] : kalplerin birbirinden nefret etmesi [B]terzil etmek[/B] : aşağılamak, rezil ve alçak göstermek [B]teşekkül[/B] : oluşma [B]teşkil eyleyen[/B] : oluşturan, meydana getiren [B]teşrih etmek[/B] : bir meseleyi iyice araştırıp ortaya çıkarmak, muayene edip hastalığı teşhis etmek [B]tevahhuş[/B] : yabanîleşme, birbirine yabaniler gibi davranma [B]tulû etmek[/B] : doğmak [B]umum[/B] : herkes [B]uzuv[/B] : organ [B]vahşi[/B] : yabanî, medeni olmayan [B]vaktâ ki[/B] : ne vakit ki, ne zaman ki [B]Zaman-ı Saadet[/B] : Asr-ı Saadet zamanı; Peygamber Efendimizin (a.s.m.) yaşadığı dönem, mutluluk asrı [B]zerrat[/B] : zerreler, atomlar[/FONT] [FONT=Calibri] [/FONT] [/TD] [/TR] [/TABLE] [FONT=Calibri] [/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Makale - Menkıbe ve Denemeler
Tefeül...
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst