Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Makale - Menkıbe ve Denemeler
Tefeül...
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="uður1" data-source="post: 269099" data-attributes="member: 1016557"><p><strong><span style="font-family: 'Calibri'"><u>DİVAN-I HARB-İ ÖRFÎ</u></span></strong> <strong><u><span style="font-family: 'Calibri'">8.6.HÜRRİYETE HİTAP(DEVAMI)</span></u></strong></p><table style='width: 100%'><tr><td> <span style="font-family: 'Calibri'">Bizim âdât-ı milliyemiz İslâmiyette neşvünema bulduğu için, iki cihetle sarılmak zaruridir.<br /> <br /> Ey hamiyetli ebnâ-yı vatan! Cemiyet-i millî ruhlarını feda etmekle saadetimize yol açtılar. Biz de, bazı lezaizimizi terk ile onlara yardım edeceğiz. Zira o sofra-yı nimete beraber oturuyoruz. Efkâr-ı fâside sahibi, yani hürriyet altında istibdadı ve mezâlimi arzu edenler, mevt-i ebedîye mazhar olan ve zaman-ı mâzinin çukurunda medfun olan istibdâdâtı veyahut seyl-i hurûşân-ı zaman içinde yuvarlanmış olan mezâlimi, bir daha temaşa etmemek için, tarih-i hayat-ı hürriyetin beyanıyla, mâzi ve hâl meyanında delinmez bir sedd-i âhenin çekmek istiyorum. Şöyle ki:<br /> <br /> Bu inkılâp, doğurduğu hürriyeti, eğer meşveret-i şer’iyenin terbiyesine verse, bu milletin eski satvet ve kuvvetini ihyâ edecektir. Eğer vebâ-yı âğraz-ı şahsiyeye müsadif olsa, istibdâd-ı mutlaka dönecek, o çocuk ölecek. Hürriyet tam zamanında doğdu. Ahval ve ilcaat-ı zaman tam terbiyesine hizmet ister. Sun’î ve ihtiyarî değil; ta ki çok külfete muhtaç olsun. Eski zaman gibi bu kadar tazyikatın tesiriyle meyusiyet ve mahvolmak şanından olmayan hamiyet-i İslâmiye o kadar galeyana gelmiş ki, güya hürriyet rahm-ı mâderde tekmil yaşa kadar gelmiş. Kadem-nihâde-i saha-i vücut olduğu anda hükümfermâlığını ilân ve hiçbir müsademata karşı tezelzüle ve delmeye uğramayacak bir sedd-i âhenin gibi veyahut taht-ı Belkısî gibi beş hakaik-i sabite üzerine teessüs edecek.<br /> <br /> Birinci hakikat: Mecmuda bir kuvvet bulunur; hiçbir fert o kuvvete mâlik olamaz: bir kalın şerit ile eczasından kalın bir telin kuvveti gibi... Veyahut efkâr-ı umumiyeyi mutazammın yeni hükûmetimiz ve eski hükûmetimiz gibi. Ey millet, biz şimdi kalın şeridiz. Her kim muhalefet ile veyahut hodserane ile bunu zayıf etse, umumun hakkına affolunamaz bir cinayettir.</span><br /> <br /> </td><td> <strong><u><span style="font-family: 'Calibri'">Lügatler : </span></u></strong><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>âdât-ı milliye</strong> : millî âdetler<br /> <strong>ahval</strong> : hâller, durumlar<br /> <strong>cemiyet-i millî</strong> : millî cemiyet, topluluk (İttihad Terakki)<br /> <strong>ebnâ-yı vatan</strong> : vatan evlâtları<br /> <strong>ecza</strong> : cüzler, parçalar<br /> <strong>efkâr-ı fâside</strong> : bozulmuş fikirler<br /> <strong>efkâr-ı umumiye</strong> : halkın genel düşüncesi, kamuoyu<br /> <strong>galeyana gelmek</strong> : coşup taşmak<br /> <strong>hakaik-i sabite</strong> : değişmez gerçekler, esaslar<br /> <strong>hakikat</strong> : esas, gerçek<br /> <strong>hamiyet-i İslâmiye</strong> : İslâmiyeti savunma, koruma gayreti<br /> <strong>hamiyetli</strong> : din, vatan, aile, millet, hak, hukuk gibi değerleri koruma duygusu ve gayreti olan<br /> <strong>hodserane</strong> : serkeşçesine, dik başlılıkla<br /> <strong>hükümfermâlık</strong> : egemenlik, hüküm sürmek<br /> <strong>ihtiyarî</strong> : isteğe bağlı, iradeyle yapılan<br /> <strong>ihyâ etmek</strong> : hayat vermek, canlandırmak<br /> <strong>ilcaat-ı zaman</strong> : zamanın zorlamaları<br /> <strong>inkılâp</strong> : değişim, dönüşüm<br /> <strong>istibdad</strong> : baskı ve zulüm<br /> <strong>istibdâdât</strong> : istibdatlar, diktatörlükler<br /> <strong>istibdâd-ı mutlak</strong> : her bakımdan sınırsız bir baskı, mutlak diktatörlük<br /> <strong>kadem-nihâde-i saha-i vücut</strong> : varlık âlemine ayak basma<br /> <strong>külfet</strong> : zorluk<br /> <strong>lezaiz</strong> : lezzetler<br /> <strong>mâlik olmak</strong> : sahip olmak<br /> <strong>mazhar olan</strong> : erişen, nail olan<br /> <strong>mâzi</strong> : geçmiş<br /> <strong>mecmu</strong> : bütün, hep<br /> <strong>medfun olan</strong> : defnedilmiş, gömülmüş olan<br /> <strong>meşveret-i şer’iye</strong> : şeriata uygun istişare, fikir alış verişi<br /> <strong>mevt-i ebedî</strong> : sonsuz ölüm<br /> <strong>meyan</strong> : orta, ara<br /> <strong>meyusiyet</strong> : ümitsizlik<br /> <strong>mezâlim</strong> : zulümler, haksızlıklar<br /> <strong>muhalefet</strong> : karşıt olma, aykırılık<br /> <strong>mutazammın</strong> : içine alıcı, kapsayıcı<br /> <strong>müsademat</strong> : çarpışmalar, çatışmalar<br /> <strong>müsadif olmak</strong> : tesadüf etmek, rastlamak<br /> <strong>neşvünema</strong> : büyüyüp gelişme<br /> <strong>rahm-ı mâder</strong> : ana rahmi<br /> <strong>saadet</strong> : mutluluk<br /> <strong>satvet</strong> : güç<br /> <strong>sedd-i âhen</strong> : demir sed<br /> <strong>seyl-i hurûşân-ı zaman</strong> : zamanın çağlayarak akan seli<br /> <strong>sofra-yı nimet</strong> : nimet sofrası<br /> <strong>sun’î</strong> : yapmacık, sahte<br /> <strong>şerit</strong> : dar, uzun dokuma parçası<br /> <strong>taht-ı Belkısî</strong> : Belkıs’ın tahtı<br /> <strong>tarih-i hayat-ı hürriyet</strong> : hürriyet hayatının tarihi, tarihi geçmişi<br /> <strong>tazyikat</strong> : baskılar, sıkıştırmalar<br /> <strong>teessüs edecek</strong> : kurulacak<br /> <strong>tekmil</strong> : mükemmelleşme<br /> <strong>temaşa etmek</strong> : bakmak, seyretmek<br /> <strong>tezelzül</strong> : sarsıntı<br /> <strong>umum</strong> : herkes<br /> <strong>vebâ-yı âğraz-ı şahsiye</strong> : şahsî kinlerin vebası; kişisel kin mikrobu<br /> <strong>zaman-ı mâzi</strong> : geçmiş zaman<br /> <strong>zaruri</strong> : zorunlu</span><br /> <br /> </td></tr></table></blockquote><p></p>
[QUOTE="uður1, post: 269099, member: 1016557"] [B][FONT=Calibri][U]DİVAN-I HARB-İ ÖRFÎ[/U][/FONT][/B] [B][U][FONT=Calibri]8.6.HÜRRİYETE HİTAP(DEVAMI)[/FONT][/U][/B] [TABLE] [TR] [TD="width: 307, bgcolor: transparent"] [FONT=Calibri]Bizim âdât-ı milliyemiz İslâmiyette neşvünema bulduğu için, iki cihetle sarılmak zaruridir. Ey hamiyetli ebnâ-yı vatan! Cemiyet-i millî ruhlarını feda etmekle saadetimize yol açtılar. Biz de, bazı lezaizimizi terk ile onlara yardım edeceğiz. Zira o sofra-yı nimete beraber oturuyoruz. Efkâr-ı fâside sahibi, yani hürriyet altında istibdadı ve mezâlimi arzu edenler, mevt-i ebedîye mazhar olan ve zaman-ı mâzinin çukurunda medfun olan istibdâdâtı veyahut seyl-i hurûşân-ı zaman içinde yuvarlanmış olan mezâlimi, bir daha temaşa etmemek için, tarih-i hayat-ı hürriyetin beyanıyla, mâzi ve hâl meyanında delinmez bir sedd-i âhenin çekmek istiyorum. Şöyle ki: Bu inkılâp, doğurduğu hürriyeti, eğer meşveret-i şer’iyenin terbiyesine verse, bu milletin eski satvet ve kuvvetini ihyâ edecektir. Eğer vebâ-yı âğraz-ı şahsiyeye müsadif olsa, istibdâd-ı mutlaka dönecek, o çocuk ölecek. Hürriyet tam zamanında doğdu. Ahval ve ilcaat-ı zaman tam terbiyesine hizmet ister. Sun’î ve ihtiyarî değil; ta ki çok külfete muhtaç olsun. Eski zaman gibi bu kadar tazyikatın tesiriyle meyusiyet ve mahvolmak şanından olmayan hamiyet-i İslâmiye o kadar galeyana gelmiş ki, güya hürriyet rahm-ı mâderde tekmil yaşa kadar gelmiş. Kadem-nihâde-i saha-i vücut olduğu anda hükümfermâlığını ilân ve hiçbir müsademata karşı tezelzüle ve delmeye uğramayacak bir sedd-i âhenin gibi veyahut taht-ı Belkısî gibi beş hakaik-i sabite üzerine teessüs edecek. Birinci hakikat: Mecmuda bir kuvvet bulunur; hiçbir fert o kuvvete mâlik olamaz: bir kalın şerit ile eczasından kalın bir telin kuvveti gibi... Veyahut efkâr-ı umumiyeyi mutazammın yeni hükûmetimiz ve eski hükûmetimiz gibi. Ey millet, biz şimdi kalın şeridiz. Her kim muhalefet ile veyahut hodserane ile bunu zayıf etse, umumun hakkına affolunamaz bir cinayettir.[/FONT] [FONT=Calibri] [/FONT] [/TD] [TD="width: 307, bgcolor: transparent"] [B][U][FONT=Calibri]Lügatler : [/FONT][/U][/B] [FONT=Calibri][B]âdât-ı milliye[/B] : millî âdetler [B]ahval[/B] : hâller, durumlar [B]cemiyet-i millî[/B] : millî cemiyet, topluluk (İttihad Terakki) [B]ebnâ-yı vatan[/B] : vatan evlâtları [B]ecza[/B] : cüzler, parçalar [B]efkâr-ı fâside[/B] : bozulmuş fikirler [B]efkâr-ı umumiye[/B] : halkın genel düşüncesi, kamuoyu [B]galeyana gelmek[/B] : coşup taşmak [B]hakaik-i sabite[/B] : değişmez gerçekler, esaslar [B]hakikat[/B] : esas, gerçek [B]hamiyet-i İslâmiye[/B] : İslâmiyeti savunma, koruma gayreti [B]hamiyetli[/B] : din, vatan, aile, millet, hak, hukuk gibi değerleri koruma duygusu ve gayreti olan [B]hodserane[/B] : serkeşçesine, dik başlılıkla [B]hükümfermâlık[/B] : egemenlik, hüküm sürmek [B]ihtiyarî[/B] : isteğe bağlı, iradeyle yapılan [B]ihyâ etmek[/B] : hayat vermek, canlandırmak [B]ilcaat-ı zaman[/B] : zamanın zorlamaları [B]inkılâp[/B] : değişim, dönüşüm [B]istibdad[/B] : baskı ve zulüm [B]istibdâdât[/B] : istibdatlar, diktatörlükler [B]istibdâd-ı mutlak[/B] : her bakımdan sınırsız bir baskı, mutlak diktatörlük [B]kadem-nihâde-i saha-i vücut[/B] : varlık âlemine ayak basma [B]külfet[/B] : zorluk [B]lezaiz[/B] : lezzetler [B]mâlik olmak[/B] : sahip olmak [B]mazhar olan[/B] : erişen, nail olan [B]mâzi[/B] : geçmiş [B]mecmu[/B] : bütün, hep [B]medfun olan[/B] : defnedilmiş, gömülmüş olan [B]meşveret-i şer’iye[/B] : şeriata uygun istişare, fikir alış verişi [B]mevt-i ebedî[/B] : sonsuz ölüm [B]meyan[/B] : orta, ara [B]meyusiyet[/B] : ümitsizlik [B]mezâlim[/B] : zulümler, haksızlıklar [B]muhalefet[/B] : karşıt olma, aykırılık [B]mutazammın[/B] : içine alıcı, kapsayıcı [B]müsademat[/B] : çarpışmalar, çatışmalar [B]müsadif olmak[/B] : tesadüf etmek, rastlamak [B]neşvünema[/B] : büyüyüp gelişme [B]rahm-ı mâder[/B] : ana rahmi [B]saadet[/B] : mutluluk [B]satvet[/B] : güç [B]sedd-i âhen[/B] : demir sed [B]seyl-i hurûşân-ı zaman[/B] : zamanın çağlayarak akan seli [B]sofra-yı nimet[/B] : nimet sofrası [B]sun’î[/B] : yapmacık, sahte [B]şerit[/B] : dar, uzun dokuma parçası [B]taht-ı Belkısî[/B] : Belkıs’ın tahtı [B]tarih-i hayat-ı hürriyet[/B] : hürriyet hayatının tarihi, tarihi geçmişi [B]tazyikat[/B] : baskılar, sıkıştırmalar [B]teessüs edecek[/B] : kurulacak [B]tekmil[/B] : mükemmelleşme [B]temaşa etmek[/B] : bakmak, seyretmek [B]tezelzül[/B] : sarsıntı [B]umum[/B] : herkes [B]vebâ-yı âğraz-ı şahsiye[/B] : şahsî kinlerin vebası; kişisel kin mikrobu [B]zaman-ı mâzi[/B] : geçmiş zaman [B]zaruri[/B] : zorunlu[/FONT] [FONT=Calibri] [/FONT] [/TD] [/TR] [/TABLE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Makale - Menkıbe ve Denemeler
Tefeül...
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst