Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Makale - Menkıbe ve Denemeler
Tefeül...
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="uður1" data-source="post: 269026" data-attributes="member: 1016557"><p><strong><span style="font-family: 'Calibri'"> <u>DİVAN-I HARB-İ ÖRFÎ</u></span></strong> <strong><u><span style="font-family: 'Calibri'">8.4.HÜRRİYETE HİTAP(DEVAMI)</span></u></strong></p><table style='width: 100%'><tr><td> <span style="font-family: 'Calibri'">Bu vahşet-engiz sahrâ-yı kebiri zaman-ı kàsırada tekemmül-ü mebâdi cihetiyle tayyetmekle beraber, milel-i mütemeddine ile omuz omuza müsabaka edeceğiz. Zira onlar kâh öküz arabasına binmişler, yola gitmişler; biz birden bire şimendifer ve balon gibi mebâdiye bineceğiz, geçeceğiz. Belki câmi i ahlâk-ı hasene olan hakikat-i İslâmiyenin ve istidad-ı fıtrînin, feyz-i imanın ve şiddet-i cû’un hazma verdiği teshil yardımıyla fersah fersah geçeceğiz. Nasıl ki vaktiyle geçmiştik.<br /> <br /> Talebeliğin bana verdiği vazife ile ve hürriyetin fermân-ı mezuniyetiyle ihtar ediyorum ki:<br /> <br /> Ey ebnâ-yı vatan! Hürriyeti sû-i tefsir etmeyiniz; ta elimizden kaçmasın ve müteaffin olan eski esareti başka kapta bize içirmekle bizi boğmasın. <strong>[SUP]<span style="color: #cc0000">HAŞİYE</span>[/SUP]</strong>Zira hürriyet, mürâât-ı ahkâm ve âdâb-ı şeriat ve ahlâk-ı hasene ile tahakkuk ve neşvünemâ bulur. Sadr-ı evvelin, yani Sahabe-i Kiramın o zamanda, âlemde vahşet ve cebr-i istibdat hükümferma olduğu halde, hürriyet ve adalet ve müsavatları bu müddeâya bir burhan-ı bâhirdir. Yoksa, hürriyeti sefahet ve lezaiz-i nâmeşrua ve israfat ve tecavüzat ve hevâ-i nefse ittibâda serbestiyet ile tefsir ve amel etmek, bir padişahın esaretinden çıkmakla ve alçakların istibdadı ve esaret-i rezilesinin altına girmekle beraber, milletin çocukluk istidadını ve sefih olduğunu gösterdiğinden, paralanmış olan eski esarete lâyık ve hürriyete adem-i liyâkatini gösterir. Zira sefih mahcurdur. </span><br /> <strong><u><span style="color: #990000"><span style="font-family: 'Calibri'">Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler :</span></span></u></strong><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>[SUP]<span style="color: #cc0000">HAŞİYE</span>[/SUP] </strong>: Evet, daha dehşetli bir istibdat ile, pek acı ve zehirli bir esareti bize içirdiler.</span><br /> <br /> </td><td> <strong><u><span style="font-family: 'Calibri'">Lügatler : </span></u></strong><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>âdâb-ı şeriat</strong> : şeriatın koyduğu edepler, terbiyeler<br /> <strong>adalet</strong> : hak sahibine hakkını verme, haksızı terbiye etme ve cezalandırma<br /> <strong>adem-i liyâkat</strong> : liyâkatsizlik, lâyık olmama<br /> <strong>ahlâk-ı hasene</strong> : güzel ahlâk<br /> <strong>amel etmek</strong> : iş görmek<br /> <strong>burhan-ı bâhir</strong> : apaçık güçlü delil<br /> <strong>câmi-i ahlâk-ı hasene</strong> : bütün güzel ahlâkı içine alan, kapsayan<br /> <strong>cebr-i istibdat</strong> : baskı ve zulmün zorbalığı<br /> <strong>cihet</strong> : yön<br /> <strong>ebnâ-yı vatan</strong> : vatan evlâtları<br /> <strong>esaret</strong> : esirlik<br /> <strong>esaret-i rezile</strong> : aşağılık esirlik<br /> <strong>fermân-ı mezuniyet</strong> : mezuniyet belgesi<br /> <strong>fersah fersah</strong> : beş kilometre beş kilometre, çok hızlı (Fersah, yaklaşık 5 kilometrelik bir uzunluk ölçüsüdür.)<br /> <strong>feyz-i iman</strong> : iman bereketi, imanın verdiği bolluk<br /> <strong>fikren</strong> : düşünce olarak<br /> <strong>hakikat-i İslâmiye</strong> : İslâmiyetin hakikatleri, gerçekleri<br /> <strong>haşiye</strong> : dipnot, açıklayıcı not<br /> <strong>hevâ-i nefis</strong> : nefsin geçici, lüzumsuz istek ve arzuları; kabiliyet ve duyguları nefsin yasak arzu ve isteklerinin emrine verme<br /> <strong>hükümfermâ</strong> : hüküm süren<br /> <strong>hürriyet-i şer’iye</strong> : şeriatın belirlediği hürriyet<br /> <strong>ihtar etmek</strong> : hatırlatmak, ikaz etmek<br /> <strong>israfat</strong> : israflar, savurganlıklar<br /> <strong>istibdat</strong> : baskı, zulüm<br /> <strong>istidad</strong> : yetenek<br /> <strong>istidad-ı fıtrî</strong> : yaratılıştan gelen istidat, doğal yetenek<br /> <strong>ittibâ</strong> : tâbi olma, uyma<br /> <strong>lezaiz-i nâmeşrûâ</strong> : İslâmın izin vermediği lezzetler, haram lezzetler<br /> <strong>mahcur</strong> : malını kullanmaktan men edilmiş, mal üzerindeki tasarruf yetkisi elinden alınmış kimse<br /> <strong>mebâdi</strong> : ilkeler, temeller, temel bilgiler<br /> <strong>milel-i mütemeddine</strong> : medenileşmiş milletler<br /> <strong>muşa’şa’</strong> : parlayan<br /> <strong>müddeâ</strong> : iddia edilen şey<br /> <strong>mürâât-ı ahkâm</strong> : hükümlere riayet etme, uyma<br /> <strong>müsabaka etmek</strong> : yarışmak<br /> <strong>müsavat</strong> : eşitlik<br /> <strong>müteaffin</strong> : kokuşmuş<br /> <strong>neşvünemâ</strong> : gelişip büyüme, yetişme<br /> <strong>sadr-ı evvel</strong> : İslâmın başlangıç devrindekiler, sahabeler<br /> <strong>Sahabe-i Kiram</strong> : Şerefli Sahabeler; Peygamberimizi (a.s.m.) dünya gözüyle görüp onun yolundan gidenler<br /> <strong>sahrâ-yı kebir</strong> : büyük çöl<br /> <strong>sefahet</strong> : yasak zevk ve eğlencelere düşkünlük, ahmaklık<br /> <strong>sefih</strong> : ahmak, beyinsiz; yasak zevk ve eğlencelere aşırı düşkün<br /> <strong>serbestiyet</strong> : serbestlik<br /> <strong>sû-i tefsir</strong> : kötü yorumlama<br /> <strong>şiddet-i cû'</strong> : açlığın şiddeti<br /> <strong>şimendifer</strong> : tren<br /> <strong>tahakkuk</strong> : gerçekleşme<br /> <strong>tayyetmek</strong> : atlamak; uzun mesafeleri kısa zamanda geçip gitmek<br /> <strong>tecavüzat</strong> : tecavüzler, saldırılar<br /> <strong>tefsir</strong> : yorumlamak, açıklamak<br /> <strong>tekemmül-ü mebâdi</strong> : gelişip mükemmelleşmenin ilkeleri, temelleri, temel bilgileri<br /> <strong>teshil</strong> : kolaylaştırma<br /> <strong>vahşet</strong> : ilkellik<br /> <strong>vahşet-engiz</strong> : korkunç, ürkütücü<br /> <strong>zaman-ı kàsıra</strong> : kısa zaman</span><br /> <br /> </td></tr></table></blockquote><p></p>
[QUOTE="uður1, post: 269026, member: 1016557"] [B][FONT=Calibri] [U]DİVAN-I HARB-İ ÖRFÎ[/U][/FONT][/B] [B][U][FONT=Calibri]8.4.HÜRRİYETE HİTAP(DEVAMI)[/FONT][/U][/B] [TABLE] [TR] [TD="width: 307, bgcolor: transparent"] [FONT=Calibri]Bu vahşet-engiz sahrâ-yı kebiri zaman-ı kàsırada tekemmül-ü mebâdi cihetiyle tayyetmekle beraber, milel-i mütemeddine ile omuz omuza müsabaka edeceğiz. Zira onlar kâh öküz arabasına binmişler, yola gitmişler; biz birden bire şimendifer ve balon gibi mebâdiye bineceğiz, geçeceğiz. Belki câmi i ahlâk-ı hasene olan hakikat-i İslâmiyenin ve istidad-ı fıtrînin, feyz-i imanın ve şiddet-i cû’un hazma verdiği teshil yardımıyla fersah fersah geçeceğiz. Nasıl ki vaktiyle geçmiştik. Talebeliğin bana verdiği vazife ile ve hürriyetin fermân-ı mezuniyetiyle ihtar ediyorum ki: Ey ebnâ-yı vatan! Hürriyeti sû-i tefsir etmeyiniz; ta elimizden kaçmasın ve müteaffin olan eski esareti başka kapta bize içirmekle bizi boğmasın. [B][SUP][COLOR=#cc0000]HAŞİYE[/COLOR][/SUP][/B]Zira hürriyet, mürâât-ı ahkâm ve âdâb-ı şeriat ve ahlâk-ı hasene ile tahakkuk ve neşvünemâ bulur. Sadr-ı evvelin, yani Sahabe-i Kiramın o zamanda, âlemde vahşet ve cebr-i istibdat hükümferma olduğu halde, hürriyet ve adalet ve müsavatları bu müddeâya bir burhan-ı bâhirdir. Yoksa, hürriyeti sefahet ve lezaiz-i nâmeşrua ve israfat ve tecavüzat ve hevâ-i nefse ittibâda serbestiyet ile tefsir ve amel etmek, bir padişahın esaretinden çıkmakla ve alçakların istibdadı ve esaret-i rezilesinin altına girmekle beraber, milletin çocukluk istidadını ve sefih olduğunu gösterdiğinden, paralanmış olan eski esarete lâyık ve hürriyete adem-i liyâkatini gösterir. Zira sefih mahcurdur. [/FONT] [B][U][COLOR=#990000][FONT=Calibri]Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler :[/FONT][/COLOR][/U][/B] [FONT=Calibri][B][SUP][COLOR=#cc0000]HAŞİYE[/COLOR][/SUP][COLOR=#cc0000] [/COLOR][/B]: Evet, daha dehşetli bir istibdat ile, pek acı ve zehirli bir esareti bize içirdiler.[/FONT] [FONT=Calibri] [/FONT] [/TD] [TD="width: 307, bgcolor: transparent"] [B][U][FONT=Calibri]Lügatler : [/FONT][/U][/B] [FONT=Calibri][B]âdâb-ı şeriat[/B] : şeriatın koyduğu edepler, terbiyeler [B]adalet[/B] : hak sahibine hakkını verme, haksızı terbiye etme ve cezalandırma [B]adem-i liyâkat[/B] : liyâkatsizlik, lâyık olmama [B]ahlâk-ı hasene[/B] : güzel ahlâk [B]amel etmek[/B] : iş görmek [B]burhan-ı bâhir[/B] : apaçık güçlü delil [B]câmi-i ahlâk-ı hasene[/B] : bütün güzel ahlâkı içine alan, kapsayan [B]cebr-i istibdat[/B] : baskı ve zulmün zorbalığı [B]cihet[/B] : yön [B]ebnâ-yı vatan[/B] : vatan evlâtları [B]esaret[/B] : esirlik [B]esaret-i rezile[/B] : aşağılık esirlik [B]fermân-ı mezuniyet[/B] : mezuniyet belgesi [B]fersah fersah[/B] : beş kilometre beş kilometre, çok hızlı (Fersah, yaklaşık 5 kilometrelik bir uzunluk ölçüsüdür.) [B]feyz-i iman[/B] : iman bereketi, imanın verdiği bolluk [B]fikren[/B] : düşünce olarak [B]hakikat-i İslâmiye[/B] : İslâmiyetin hakikatleri, gerçekleri [B]haşiye[/B] : dipnot, açıklayıcı not [B]hevâ-i nefis[/B] : nefsin geçici, lüzumsuz istek ve arzuları; kabiliyet ve duyguları nefsin yasak arzu ve isteklerinin emrine verme [B]hükümfermâ[/B] : hüküm süren [B]hürriyet-i şer’iye[/B] : şeriatın belirlediği hürriyet [B]ihtar etmek[/B] : hatırlatmak, ikaz etmek [B]israfat[/B] : israflar, savurganlıklar [B]istibdat[/B] : baskı, zulüm [B]istidad[/B] : yetenek [B]istidad-ı fıtrî[/B] : yaratılıştan gelen istidat, doğal yetenek [B]ittibâ[/B] : tâbi olma, uyma [B]lezaiz-i nâmeşrûâ[/B] : İslâmın izin vermediği lezzetler, haram lezzetler [B]mahcur[/B] : malını kullanmaktan men edilmiş, mal üzerindeki tasarruf yetkisi elinden alınmış kimse [B]mebâdi[/B] : ilkeler, temeller, temel bilgiler [B]milel-i mütemeddine[/B] : medenileşmiş milletler [B]muşa’şa’[/B] : parlayan [B]müddeâ[/B] : iddia edilen şey [B]mürâât-ı ahkâm[/B] : hükümlere riayet etme, uyma [B]müsabaka etmek[/B] : yarışmak [B]müsavat[/B] : eşitlik [B]müteaffin[/B] : kokuşmuş [B]neşvünemâ[/B] : gelişip büyüme, yetişme [B]sadr-ı evvel[/B] : İslâmın başlangıç devrindekiler, sahabeler [B]Sahabe-i Kiram[/B] : Şerefli Sahabeler; Peygamberimizi (a.s.m.) dünya gözüyle görüp onun yolundan gidenler [B]sahrâ-yı kebir[/B] : büyük çöl [B]sefahet[/B] : yasak zevk ve eğlencelere düşkünlük, ahmaklık [B]sefih[/B] : ahmak, beyinsiz; yasak zevk ve eğlencelere aşırı düşkün [B]serbestiyet[/B] : serbestlik [B]sû-i tefsir[/B] : kötü yorumlama [B]şiddet-i cû'[/B] : açlığın şiddeti [B]şimendifer[/B] : tren [B]tahakkuk[/B] : gerçekleşme [B]tayyetmek[/B] : atlamak; uzun mesafeleri kısa zamanda geçip gitmek [B]tecavüzat[/B] : tecavüzler, saldırılar [B]tefsir[/B] : yorumlamak, açıklamak [B]tekemmül-ü mebâdi[/B] : gelişip mükemmelleşmenin ilkeleri, temelleri, temel bilgileri [B]teshil[/B] : kolaylaştırma [B]vahşet[/B] : ilkellik [B]vahşet-engiz[/B] : korkunç, ürkütücü [B]zaman-ı kàsıra[/B] : kısa zaman[/FONT] [FONT=Calibri] [/FONT] [/TD] [/TR] [/TABLE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Makale - Menkıbe ve Denemeler
Tefeül...
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst