Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Makale - Menkıbe ve Denemeler
Tefeül...
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="uður1" data-source="post: 263728" data-attributes="member: 1016557"><p><span style="color: black"><span style="font-family: 'Times New Roman TUR'"> </span></span></p><p><span style="color: black"><span style="font-family: 'Times New Roman TUR'"></span></span><strong><span style="font-family: 'Calibri'"> <u>DİVAN-I HARB-İ ÖRFÎ</u></span></strong></p><p> <strong><u><span style="font-family: 'Calibri'">2.4.İKİ MEKTEB-İ MUSİBETİN ŞEHADETNAMESİ(DEVAMI)</span></u></strong></p><p> <strong><u><span style="font-family: 'Calibri'">MUKADDİME(DEVAMI)</span></u></strong></p><p> <table style='width: 100%'><tr><td> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>İKİNCİ CİNAYET:</strong> Ayasofya’da, Bayezid’de, Fatih’te, Süleymaniye’de umum ulema ve talebeye hitaben müteaddit nutuklarla şeriatın ve müsemmâ-yı meşrutiyetin münasebet-i hakikiyesini izah ve teşrih ettim. Ve mütehakkimane istibdadın şeriatla bir münasebeti olmadığını beyan ettim. Şöyle ki:<br /> <br /> <strong>[SUP]<span style="color: #cc0000">1</span>[/SUP]</strong></span><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'">سَيِّدُ</span></strong><strong><span style="font-family: 'Calibri'"> </span></strong><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'">الْقَوْمِ</span></strong><strong><span style="font-family: 'Calibri'"> </span></strong><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'">خَادِمُهُمْ</span></strong><span style="font-family: 'Calibri'"> hadisinin sırrıyla, şeriat âleme gelmiş, ta istibdadı ve zâlimâne tahakkümü mahvetsin.<br /> <br /> Herhangi bir nutuk irad ettimse, her bir kelimesine kimsenin bir itirazı varsa, burhan-ı kat’î ile ispata hazırım. Ve dedim ki: Asl-ı şeriatın meslek-i hakikîsi, hakikat-i meşrutiyet-i meşrûadır.<br /> <br /> Demek meşrutiyeti, delâil-i şer’iye ile kabul ettim. Başka medeniyetçiler gibi taklîdî ve hilâf-ı şeriat telâkki etmedim. Ve şeriatı rüşvet vermedim. Ve ulema ve şeriatı, Avrupa’nın zünun-u fâsidesinden iktidarıma göre kurtarmaya çalıştığımdan cinayet ettim ki, bu tarz muamelenizi gördüm.<br /> <br /> <strong>ÜÇÜNCÜ CİNAYET:</strong> İstanbul’da yirmi bine yakın hemşehrilerimi, hamal ve gafil ve safdil olduklarından, bazı particiler onları iğfal ile vilâyât-ı şarkiyeyi lekedar etmelerinden korktum. Ve hamalların umum yerlerini ve kahvelerini gezdim. Geçen sene anlayacakları sûretle meşrutiyeti onlara telkin ettim. Şu mealde:<br /> <br /> İstibdat, zulüm ve tahakkümdür. Meşrutiyet, adalet ve şeriattır. Padişah, Peygamberimizin emrine itaat etse ve yoluna gitse halifedir. Biz de ona itaat edeceğiz. Yoksa, Peygambere tâbi olmayıp zulmedenler, padişah da olsalar haydutturlar. Bizim düşmanımız cehalet, zaruret, ihtilâftır. Bu üç düşmana karşı san’at, marifet, ittifak silâhıyla cihad edeceğiz.</span><br /> <strong><u><span style="color: #990000"><span style="font-family: 'Calibri'">Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler :</span></span></u></strong><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>[SUP]<span style="color: #cc0000">1</span>[/SUP] </strong>: “Milletin efendisi, onlara hizmet edendir.” el-Mağribî, Câmiu’ş-Şeml, 1:450, hadis no: 1668, el-Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, 2:463.</span><br /> <br /> </td><td> <strong><u><span style="font-family: 'Calibri'">Lügatler : </span></u></strong><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>adalet</strong> : hak sahibine hakkını verme, haksızı terbiye etme ve cezalandırma<br /> <strong>asl-ı şeriat</strong> : Allah tarafından bildirilen hükümlerin aslı, özü, hakikati<br /> <strong>Bayezid</strong> : İstanbul’da bulunan ve ismini Bayezid Camiinden alan semt<br /> <strong>beyan</strong> : anlatma, açıklama<br /> <strong>burhan-ı kat’î</strong> : güçlü ve sarsılmaz kesin delil<br /> <strong>cehalet</strong> : cahillik, bilgisizlik<br /> <strong>delâil-i şer’iye</strong> : şeriata ait deliller; Kur’ân, Sünnet, İcmâ ve Kıyas delilleri gibi<br /> <strong>gafil</strong> : duyarsız, habersiz<br /> <strong>hadis</strong> : Peygamber Efendimizin (a.s.m.) mübarek sözü<br /> <strong>hakikat-i meşrutiyet-i meşrûa</strong> : dine uygun meşrutiyetin esası<br /> <strong>halife</strong> : Peygamber Efendimizin (a.s.m.) vekili olarak Müslümanların başkanlığını yapan ve İslâmiyeti korumak ve yaşatmakla görevli olan zât<br /> <strong>haydut</strong> : eşkıya<br /> <strong>hilâf-ı şeriat</strong> : Allah tarafından bildirilen hükümlere ters, zıt<br /> <strong>hitaben</strong> : hitap ederek, seslenerek<br /> <strong>iğfal</strong> : kandırma, aldatma<br /> <strong>ihtilâf</strong> : anlaşmazlık, uyuşmazlık<br /> <strong>iktidar</strong> : güç, kudret<br /> <strong>irad etme</strong> : konuşma yapma, sunma<br /> <strong>istibdad</strong> : baskı, zulüm<br /> <strong>itaat</strong> : emre uyma, boyun eğme<br /> <strong>lekedar etme</strong> : lekeleme, kirletme<br /> <strong>meal</strong> : mânâ, anlam<br /> <strong>meslek-i hakikî</strong> : gerçek meslek, yol ve metot<br /> <strong>münasebet</strong> : bağlantı, ilgi<br /> <strong>münasebet-i hakikiye</strong> : gerçek bağlantı, ilgi<br /> <strong>müsemmâ-yı meşrutiyet</strong> : meşrutiyetin özü, gerçeği, mânâsı<br /> <strong>müteaddit</strong> : birçok, çeşitli<br /> <strong>mütehakkimane</strong> : zorbaca<br /> <strong>safdil</strong> : saf kalpli, kolay aldanan<br /> <strong>san’at</strong> : zanaat, ustalık; birşey hakkındaki yöntemlerin tamamı; meslek kurallarının tümü<br /> <strong>şeriat</strong> : Allah tarafından bildirilen hükümlerin hepsi, İslâmiyet<br /> <strong>tâbi olma</strong> : uyma<br /> <strong>tahakküm</strong> : baskı ve zorbalık<br /> <strong>taklîdî</strong> : taklitle yapılan, körü körüne taklit edilen<br /> <strong>telâkki</strong> : anlama, kabul etme<br /> <strong>telkin</strong> : fikir aşılama, fikren yönlendirme<br /> <strong>teşrih</strong> : şerh etme, açıklama<br /> <strong>ulema</strong> : âlimler<br /> <strong>umum</strong> : bütün<br /> <strong>vilâyât-ı Şarkiye</strong> : Doğu illeri<br /> <strong>zâlimâne</strong> : zâlimce<br /> <strong>zaruret</strong> : yoksulluk; maddî yönden geri kalmışlık<br /> <strong>zünun-u fâside</strong> : bozuk zanlar</span><br /> <br /> </td></tr></table><p><span style="color: black"><span style="font-family: 'Times New Roman TUR'"> </span></span><span style="color: black"><span style="font-family: 'Calibri'">İ'lem Eyyühel-Aziz! Kalbin umur-u dünyeviye ile kasden iştigal etmek için yaratılmış olmadığı şöylece izah edilebilir:</span></span> <span style="color: black"><span style="font-family: 'Calibri'"> Görüyoruz ki, kalb hangi bir şeye el atarsa, bütün kuvvetiyle, şiddetiyle o şeye bağlanır. Büyük bir ihtimam ile eline alır, kucaklar. Ve ebedi bir devamla onun ile beraber kalmak istiyor. Ve onun hakkında tam manasıyla fena olur. Ve en büyük ve en devamlı şeylerin peşindedir, talebindedir. Halbuki umur-u dünyeviyeden herhangi bir emir olursa, kalbin istek ve amaline nazaran bir kıl kadardır. Demek kalb, ebed-ül abada müteveccih açılmış bir penceredir. Bu fani dünyaya razı değildir. </span></span></p><p> </p><p> <span style="color: black"><span style="font-family: 'Calibri'">(Bediüzzaman Said Nursi - Mesnevi-i Nuriye'den) </span></span></p><p> </p><p> <strong><u><span style="font-family: 'Calibri'">Lügatler</span></u></strong></p><p> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>Âmâl :</strong>emeller, arzular, gayeler</span></p><p> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>Ebed ül âbâd :</strong>sonsuzluk, tükenmez hayat</span></p><p> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>Ebedi: </strong>sonsuz</span></p><p> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>Emir </strong>:iş, husus, şey, hadise, madde</span></p><p> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>Eyyühel Aziz</strong> :Ey Aziz, sevgili kardeşim</span></p><p> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>Fânî </strong>:gelip geçici, kaybolan, devamlı olmayan, ölümlü</span></p><p> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>Fenâ :</strong>yokluk, yok olmak, gelip geçicilik, ölüm</span></p><p> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>İ’lem :</strong> Bil ki</span></p><p> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>İhtimam :</strong>özenmek, fazla dikkat etmek</span></p><p> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>İştigal :</strong>uğraşmak, meşgul olmak</span></p><p> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>İzah :</strong>açıklama, anlaşılır hale getirme</span></p><p> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>Kasden :</strong>bilerek ve isteyerek yapmak, niyet etmek</span></p><p> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>Müteveccih </strong>:yönelmiş, dönmüş</span></p><p> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>Nazaran </strong>:göre, kıyasla, bakınca</span></p><p> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>Taleb: </strong>istek</span></p><p> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>Umur-u dünyeviye</strong> :dünya işleri</span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="uður1, post: 263728, member: 1016557"] [COLOR=black][FONT=Times New Roman TUR] [/FONT][/COLOR][B][FONT=Calibri] [U]DİVAN-I HARB-İ ÖRFÎ[/U][/FONT][/B] [B][U][FONT=Calibri]2.4.İKİ MEKTEB-İ MUSİBETİN ŞEHADETNAMESİ(DEVAMI)[/FONT][/U][/B] [B][U][FONT=Calibri]MUKADDİME(DEVAMI)[/FONT][/U][/B] [TABLE] [TR] [TD="width: 307, bgcolor: transparent"] [FONT=Calibri][B]İKİNCİ CİNAYET:[/B] Ayasofya’da, Bayezid’de, Fatih’te, Süleymaniye’de umum ulema ve talebeye hitaben müteaddit nutuklarla şeriatın ve müsemmâ-yı meşrutiyetin münasebet-i hakikiyesini izah ve teşrih ettim. Ve mütehakkimane istibdadın şeriatla bir münasebeti olmadığını beyan ettim. Şöyle ki: [B][SUP][COLOR=#cc0000]1[/COLOR][/SUP][/B][/FONT][B][FONT=Times New Roman]سَيِّدُ[/FONT][/B][B][FONT=Calibri] [/FONT][/B][B][FONT=Times New Roman]الْقَوْمِ[/FONT][/B][B][FONT=Calibri] [/FONT][/B][B][FONT=Times New Roman]خَادِمُهُمْ[/FONT][/B][FONT=Calibri] hadisinin sırrıyla, şeriat âleme gelmiş, ta istibdadı ve zâlimâne tahakkümü mahvetsin. Herhangi bir nutuk irad ettimse, her bir kelimesine kimsenin bir itirazı varsa, burhan-ı kat’î ile ispata hazırım. Ve dedim ki: Asl-ı şeriatın meslek-i hakikîsi, hakikat-i meşrutiyet-i meşrûadır. Demek meşrutiyeti, delâil-i şer’iye ile kabul ettim. Başka medeniyetçiler gibi taklîdî ve hilâf-ı şeriat telâkki etmedim. Ve şeriatı rüşvet vermedim. Ve ulema ve şeriatı, Avrupa’nın zünun-u fâsidesinden iktidarıma göre kurtarmaya çalıştığımdan cinayet ettim ki, bu tarz muamelenizi gördüm. [B]ÜÇÜNCÜ CİNAYET:[/B] İstanbul’da yirmi bine yakın hemşehrilerimi, hamal ve gafil ve safdil olduklarından, bazı particiler onları iğfal ile vilâyât-ı şarkiyeyi lekedar etmelerinden korktum. Ve hamalların umum yerlerini ve kahvelerini gezdim. Geçen sene anlayacakları sûretle meşrutiyeti onlara telkin ettim. Şu mealde: İstibdat, zulüm ve tahakkümdür. Meşrutiyet, adalet ve şeriattır. Padişah, Peygamberimizin emrine itaat etse ve yoluna gitse halifedir. Biz de ona itaat edeceğiz. Yoksa, Peygambere tâbi olmayıp zulmedenler, padişah da olsalar haydutturlar. Bizim düşmanımız cehalet, zaruret, ihtilâftır. Bu üç düşmana karşı san’at, marifet, ittifak silâhıyla cihad edeceğiz.[/FONT] [B][U][COLOR=#990000][FONT=Calibri]Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler :[/FONT][/COLOR][/U][/B] [FONT=Calibri][B][SUP][COLOR=#cc0000]1[/COLOR][/SUP][COLOR=#cc0000] [/COLOR][/B]: “Milletin efendisi, onlara hizmet edendir.” el-Mağribî, Câmiu’ş-Şeml, 1:450, hadis no: 1668, el-Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, 2:463.[/FONT] [FONT=Calibri] [/FONT] [/TD] [TD="width: 307, bgcolor: transparent"] [B][U][FONT=Calibri]Lügatler : [/FONT][/U][/B] [FONT=Calibri][B]adalet[/B] : hak sahibine hakkını verme, haksızı terbiye etme ve cezalandırma [B]asl-ı şeriat[/B] : Allah tarafından bildirilen hükümlerin aslı, özü, hakikati [B]Bayezid[/B] : İstanbul’da bulunan ve ismini Bayezid Camiinden alan semt [B]beyan[/B] : anlatma, açıklama [B]burhan-ı kat’î[/B] : güçlü ve sarsılmaz kesin delil [B]cehalet[/B] : cahillik, bilgisizlik [B]delâil-i şer’iye[/B] : şeriata ait deliller; Kur’ân, Sünnet, İcmâ ve Kıyas delilleri gibi [B]gafil[/B] : duyarsız, habersiz [B]hadis[/B] : Peygamber Efendimizin (a.s.m.) mübarek sözü [B]hakikat-i meşrutiyet-i meşrûa[/B] : dine uygun meşrutiyetin esası [B]halife[/B] : Peygamber Efendimizin (a.s.m.) vekili olarak Müslümanların başkanlığını yapan ve İslâmiyeti korumak ve yaşatmakla görevli olan zât [B]haydut[/B] : eşkıya [B]hilâf-ı şeriat[/B] : Allah tarafından bildirilen hükümlere ters, zıt [B]hitaben[/B] : hitap ederek, seslenerek [B]iğfal[/B] : kandırma, aldatma [B]ihtilâf[/B] : anlaşmazlık, uyuşmazlık [B]iktidar[/B] : güç, kudret [B]irad etme[/B] : konuşma yapma, sunma [B]istibdad[/B] : baskı, zulüm [B]itaat[/B] : emre uyma, boyun eğme [B]lekedar etme[/B] : lekeleme, kirletme [B]meal[/B] : mânâ, anlam [B]meslek-i hakikî[/B] : gerçek meslek, yol ve metot [B]münasebet[/B] : bağlantı, ilgi [B]münasebet-i hakikiye[/B] : gerçek bağlantı, ilgi [B]müsemmâ-yı meşrutiyet[/B] : meşrutiyetin özü, gerçeği, mânâsı [B]müteaddit[/B] : birçok, çeşitli [B]mütehakkimane[/B] : zorbaca [B]safdil[/B] : saf kalpli, kolay aldanan [B]san’at[/B] : zanaat, ustalık; birşey hakkındaki yöntemlerin tamamı; meslek kurallarının tümü [B]şeriat[/B] : Allah tarafından bildirilen hükümlerin hepsi, İslâmiyet [B]tâbi olma[/B] : uyma [B]tahakküm[/B] : baskı ve zorbalık [B]taklîdî[/B] : taklitle yapılan, körü körüne taklit edilen [B]telâkki[/B] : anlama, kabul etme [B]telkin[/B] : fikir aşılama, fikren yönlendirme [B]teşrih[/B] : şerh etme, açıklama [B]ulema[/B] : âlimler [B]umum[/B] : bütün [B]vilâyât-ı Şarkiye[/B] : Doğu illeri [B]zâlimâne[/B] : zâlimce [B]zaruret[/B] : yoksulluk; maddî yönden geri kalmışlık [B]zünun-u fâside[/B] : bozuk zanlar[/FONT] [FONT=Calibri] [/FONT] [/TD] [/TR] [/TABLE] [COLOR=black][FONT=Times New Roman TUR] [/FONT][/COLOR][COLOR=black][FONT=Calibri]İ'lem Eyyühel-Aziz! Kalbin umur-u dünyeviye ile kasden iştigal etmek için yaratılmış olmadığı şöylece izah edilebilir:[/FONT][/COLOR] [COLOR=black][FONT=Calibri] Görüyoruz ki, kalb hangi bir şeye el atarsa, bütün kuvvetiyle, şiddetiyle o şeye bağlanır. Büyük bir ihtimam ile eline alır, kucaklar. Ve ebedi bir devamla onun ile beraber kalmak istiyor. Ve onun hakkında tam manasıyla fena olur. Ve en büyük ve en devamlı şeylerin peşindedir, talebindedir. Halbuki umur-u dünyeviyeden herhangi bir emir olursa, kalbin istek ve amaline nazaran bir kıl kadardır. Demek kalb, ebed-ül abada müteveccih açılmış bir penceredir. Bu fani dünyaya razı değildir. [/FONT][/COLOR] [COLOR=black][FONT=Calibri] [/FONT][/COLOR] [COLOR=black][FONT=Calibri](Bediüzzaman Said Nursi - Mesnevi-i Nuriye'den) [/FONT][/COLOR] [COLOR=black][FONT=Calibri] [/FONT][/COLOR] [B][U][FONT=Calibri]Lügatler[/FONT][/U][/B] [FONT=Calibri][B]Âmâl :[/B]emeller, arzular, gayeler[/FONT] [FONT=Calibri][B]Ebed ül âbâd :[/B]sonsuzluk, tükenmez hayat[/FONT] [FONT=Calibri][B]Ebedi: [/B]sonsuz[/FONT] [FONT=Calibri][B]Emir [/B]:iş, husus, şey, hadise, madde[/FONT] [FONT=Calibri][B]Eyyühel Aziz[/B] :Ey Aziz, sevgili kardeşim[/FONT] [FONT=Calibri][B]Fânî [/B]:gelip geçici, kaybolan, devamlı olmayan, ölümlü[/FONT] [FONT=Calibri][B]Fenâ :[/B]yokluk, yok olmak, gelip geçicilik, ölüm[/FONT] [FONT=Calibri][B]İ’lem :[/B] Bil ki[/FONT] [FONT=Calibri][B]İhtimam :[/B]özenmek, fazla dikkat etmek[/FONT] [FONT=Calibri][B]İştigal :[/B]uğraşmak, meşgul olmak[/FONT] [FONT=Calibri][B]İzah :[/B]açıklama, anlaşılır hale getirme[/FONT] [FONT=Calibri][B]Kasden :[/B]bilerek ve isteyerek yapmak, niyet etmek[/FONT] [FONT=Calibri][B]Müteveccih [/B]:yönelmiş, dönmüş[/FONT] [FONT=Calibri][B]Nazaran [/B]:göre, kıyasla, bakınca[/FONT] [FONT=Calibri][B]Taleb: [/B]istek[/FONT] [FONT=Calibri][B]Umur-u dünyeviye[/B] :dünya işleri[/FONT] [FONT=Calibri] [/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Makale - Menkıbe ve Denemeler
Tefeül...
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst