Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Makale - Menkıbe ve Denemeler
Tefeül...
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="uður1" data-source="post: 262144" data-attributes="member: 1016557"><p><strong><span style="font-family: 'Calibri'"><u>HUTBE-İ ŞÂMİYE</u></span></strong> <strong><u><span style="font-family: 'Calibri'">7.10.HAKİKAT ÇEKİRDEKLERİ(DEVAMI)</span></u></strong></p><table style='width: 100%'><tr><td> <span style="font-family: 'Calibri'">65. Havf ve zaaf, tesirat-ı hariciyeyi teşcî eder.<br /> <br /> 66. Muhakkak maslahat, mevhum mazarrata feda edilmez.<br /> <br /> 67. Şimdilik İstanbul siyaseti, İspanyol hastalığı gibi bir hastalıktır.<br /> <br /> 68. Deli adama “İyisin, iyisin” denilse iyileşmesi, iyi adama “Fenasın, fenasın” denilse fenalaşması nadir değildir.<br /> <br /> 69. Düşmanın düşmanı, düşman kaldıkça dosttur. Düşmanın dostu, dost kaldıkça düşmandır.<br /> <br /> 70. İnadın işi: Şeytan birisine yardım etse, “Melektir” der, rahmet okur. Muhalifinde melek görse, “Libasını değiştirmiş şeytandır” der, lânet eder.<br /> <br /> 71. Bir derdin dermanı, başka bir derde zehir olabilir. Bir derman, haddinden geçse, dert getirir.<br /> <br /> 72.<br /> <strong>[SUP]1[/SUP]</strong></span><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'">اَلْجَمْعِيَّةُ</span></strong><strong><span style="font-family: 'Calibri'"> </span></strong><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'">الَّتِى</span></strong><strong><span style="font-family: 'Calibri'"> </span></strong><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'">فِيهَا</span></strong><strong><span style="font-family: 'Calibri'"> </span></strong><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'">التَّسَانُدُ</span></strong><strong><span style="font-family: 'Calibri'"> </span></strong><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'">اٰلَةٌ</span></strong><strong><span style="font-family: 'Calibri'"> </span></strong><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'">خُلِقَتْ</span></strong><strong><span style="font-family: 'Calibri'"> </span></strong><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'">لِتَحْرِيكِ</span></strong><strong><span style="font-family: 'Calibri'"> </span></strong><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'">السَّكَنَاتِ،</span></strong><strong><span style="font-family: 'Calibri'"> </span></strong><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'">وَالْجَمَاعَةُ</span></strong><strong><span style="font-family: 'Calibri'"> </span></strong><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'">الَّتِى</span></strong><strong><span style="font-family: 'Calibri'"> </span></strong><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'">فِيهَا</span></strong><strong><span style="font-family: 'Calibri'"> </span></strong><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'">التَّحَاسُدُ</span></strong><strong><span style="font-family: 'Calibri'"> </span></strong><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'">اٰلَةٌ</span></strong><strong><span style="font-family: 'Calibri'"> </span></strong><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'">خُلِقَتْ</span></strong><strong><span style="font-family: 'Calibri'"> </span></strong><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'">لِتَسْكِينِ</span></strong><strong><span style="font-family: 'Calibri'"> </span></strong><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'">الْحَرَكَاتِ</span></strong><span style="font-family: 'Calibri'"> <br /> <br /> 73. Cemaatte vahid-i sahih olmazsa, cem ve zam, kesir darbı gibi küçültür. <strong>[SUP]<span style="color: #cc0000">HAŞİYE</span>[/SUP]</strong><br /> <br /> 74. Adem-i kabul, kabul-ü ademle iltibas olunur. Adem-i kabul: Adem-i delil i sübut, onun delilidir. Kabul-ü adem, delil-i adem ister. Biri şek, biri inkârdır.<br /> <br /> 75. İmanî meselelerde şüphe, bir delili, hatta yüz delili atsa da, medlûle iras-ı zarar edemez. Çünkü binler delil var.<br /> <br /> 76. Sevâd-ı âzama ittibâ edilmeli. Ekseriyete ve sevâd-ı âzama dayandığı zaman, lâkayt Emevîlik, en nihayet Ehl-i Sünnet cemaatine girdi. Adetçe ekalliyette kalan salâbetli Alevîlik, en nihayet az bir kısmı Râfızîliğe dayandı.<br /> <br /> 77. Hakta ittifak, ehakta ihtilâf olduğundan, bazan hak, ehaktan ehaktır; hasen, ahsenden ahsendir. Herkes kendi mesleğine “Hüve hakkun” demeli, “Hüve’l-Hakku” dememeli. Veyahut “Hüve hasen” demeli, “Hüve’l-Hasen” dememeli.<br /> <br /> 78. Cennet olmazsa, Cehennem tâzip etmez.<br /> <br /> 79. Zaman ihtiyarlandıkça Kur’ân gençleşiyor, rumûzu tavazzuh ediyor. Nur, nar göründüğü gibi, bazan şiddet-i belâgat dahi mübalâğa görünür.<br /> <br /> 80. Hararetteki merâtip, burudetin tahallülü iledir. Hüsündeki derecat, kubhun tedahülü iledir. Kudret-i ezeliye zâtiyedir, lâzımedir, zaruriyedir. Acz tahallül edemez, merâtip olamaz, herşey ona nisbeten müsavidir.<br /> <br /> 81. Şemsin feyz-i tecellîsi olan timsali, denizin sathında ve denizin katresinde aynı hüviyeti gösteriyor.<br /> <br /> 82. Hayat, cilve-i tevhiddendir; müntehâsı da vahdet kesb ediyor.<br /> <br /> 83. İnsanlarda velî, Cumada dakika-i icabe, Ramazan’da Leyle-i Kadir, Esmâ i <br /> Hüsnâda İsm-i Âzam, ömürde ecel meçhul kaldıkça, sair efrad dahi kıymettar kalır, ehemmiyet verilir. Yirmi sene müphem bir ömür, nihayeti muayyen bin <br /> sene ömre müreccahtır.<br /> <br /> 84. Dünyada mâsiyetin âkıbeti, ikab-ı uhrevîye delildir.<br /> <br /> 85. Rızk, hayat kadar kudret nazarında ehemmiyetlidir. Kudret çıkarıyor, kader giydiriyor, inâyet besliyor. Hayat, muhassal-ı mazbuttur, görünür. Rızk, gayr-ı muhassal, tedricî münteşirdir, düşündürür. Açlıktan ölmek yoktur. Zira bedende şahm ve saire sûretinde iddihar olunan gıda bitmeden evvel ölüyor.</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'">Demek, terk-i âdetten neş’et eden maraz öldürür; rızıksızlık değil.</span><br /> <strong><u><span style="font-family: 'Calibri'">Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler :</span></u></strong><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>[SUP]<span style="color: #cc0000">1</span>[/SUP] </strong>: Tesanüd içindeki bir cemiyet, atâleti harekete tebdil eden bir vasıtadır. Birbirlerini kıskanma içindeki bir cemaat ise, hareketi atâlete çevirmeye vasıtadır. <br /> <strong>[SUP]<span style="color: #cc0000">HAŞİYE</span>[/SUP]<span style="color: #cc0000"> </span></strong>: Hesapta malûmdur ki, darb ve cem ziyadeleştirir. Dört kere dört, on altı olur. Fakat kesirlerde, darb ve cem, bilâkis küçültür. Sülüsü sülüs ile darb etmek, tüsu’ olur, yani dokuzda bir olur. Aynen onun gibi, insanlarda sıhhat ve istikamet ile vahdet olmazsa, ziyadeleşmekle küçülür, bozuk olur, kıymetsiz olur.</span><br /> <br /> </td><td> <strong><u><span style="font-family: 'Calibri'">Lügatler</span></u></strong><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>acz</strong> : âcizlik, güçsüzlük (bk. a-c-z)<br /> <strong>adem-i delil-i sübut</strong> : birşeyin varlığını ispat eden delilinin olmayışı<br /> <strong>adem-i kabul</strong> : kabul etmeme, bir hükme varmama<br /> <strong>ahsen</strong> : en güzel, daha güzel (bk. </span><span style="font-family: 'Tahoma'">ḥ</span><span style="font-family: 'Calibri'">-s-n)<br /> <strong>âkıbet</strong> : netice, son<br /> <strong>burudet</strong> : soğukluk</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>cem</strong> : toplama (bk. c-m-a)<br /> <strong>cemaat</strong> : topluluk, grup (bk. c-m-a)<br /> <strong>cilve-i tevhid</strong> : tevhid cilvesi, görüntüsü (bk. c-l-y; v-</span><span style="font-family: 'Tahoma'">ḥ</span><span style="font-family: 'Calibri'">-d)<br /> <strong>dakika-i icâbe</strong> : duanın kabul olduğu vakit, an<strong> darb etmek</strong> : çarpmak<br /> <strong>darb</strong> : matematikteki çarpma işlemi<br /> <strong>delil-i adem</strong> : birşeyin yokluğunun delili (bk. d-l-l)<br /> <strong>derecat</strong> : dereceler<br /> <strong>ecel</strong> : ölüm vakti<br /> <strong>efrad</strong> : fertler, bireyler (bk. f-r-d)<br /> <strong>ehak</strong> : en doğru, daha doğru (bk. </span><span style="font-family: 'Tahoma'">ḥ</span><span style="font-family: 'Calibri'">-</span><span style="font-family: 'Tahoma'">ḳ</span><span style="font-family: 'Calibri'">-</span><span style="font-family: 'Tahoma'">ḳ</span><span style="font-family: 'Calibri'">)<br /> <strong>ehemmiyet</strong> : değer, önem<br /> <strong>ekalliyet</strong> : azınlık<br /> <strong>ekseriyet</strong> : çoğunluk (bk. k-s-r)<br /> <strong>Esmâ-i Hüsna</strong> : Cenâb-ı Hakkın en güzel isimleri (bk. s-m-v; </span><span style="font-family: 'Tahoma'">ḥ</span><span style="font-family: 'Calibri'">-s-n)<br /> <strong>feyz-i tecellî</strong> : yansımada oluşan parıltı; bereket (bk. c-l-y)<br /> <strong>gayr-i muhassal</strong> : husule gelmemiş, birden somut olarak var olmayan<br /> <strong>had</strong> : sınır, çizgi<br /> <strong>hararet</strong> : sıcaklık, ısı<br /> <strong>hasen</strong> : güzel (bk. </span><span style="font-family: 'Tahoma'">ḥ</span><span style="font-family: 'Calibri'">-s-n)</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>haşiye</strong> : dipnot, açıklayıcı not<br /> <strong>havf</strong> : korku<br /> <strong>hüsün</strong> : güzellik (bk. </span><span style="font-family: 'Tahoma'">ḥ</span><span style="font-family: 'Calibri'">-s-n)<br /> <strong>Hüve hakkun</strong> : o haktır (bk. </span><span style="font-family: 'Tahoma'">ḥ</span><span style="font-family: 'Calibri'">-</span><span style="font-family: 'Tahoma'">ḳ</span><span style="font-family: 'Calibri'">-</span><span style="font-family: 'Tahoma'">ḳ</span><span style="font-family: 'Calibri'">)<br /> <strong>Hüve hasen</strong> : o güzeldir (bk. </span><span style="font-family: 'Tahoma'">ḥ</span><span style="font-family: 'Calibri'">-s-n)<br /> <strong>Hüve’l-Hakku</strong> : sadece o haktır (bk. </span><span style="font-family: 'Tahoma'">ḥ</span><span style="font-family: 'Calibri'">-</span><span style="font-family: 'Tahoma'">ḳ</span><span style="font-family: 'Calibri'">-</span><span style="font-family: 'Tahoma'">ḳ</span><span style="font-family: 'Calibri'">)<br /> <strong>Hüve’l-Hasen</strong> : sadece o güzeldir (bk. </span><span style="font-family: 'Tahoma'">ḥ</span><span style="font-family: 'Calibri'">-s-n)<br /> <strong>hüviyet</strong> : kimlik, fotoğraf, birşeyin görüntüsü<br /> <strong>ihtilâf</strong> : anlaşmazlık, uyuşmazlık (bk. </span><span style="font-family: 'Tahoma'">ḫ</span><span style="font-family: 'Calibri'">-l-f)<br /> <strong>ikab-ı uhrevîye</strong> : âhiretteki ceza (bk. e-</span><span style="font-family: 'Tahoma'">ḫ</span><span style="font-family: 'Calibri'">-r)<br /> <strong>iltibas</strong> : karıştırma<br /> <strong>imanî</strong> : imanla ilgili (bk. e-m-n)<br /> <strong>inâyet</strong> : Allah’ın yardımı (bk. a-n-y)<br /> <strong>iras-ı zarar</strong> : zarar verme (bk. v-r-s)<br /> <strong>İsm-i Âzam</strong> : Cenâb-ı Hakkın bin bir isminden en büyük ve mânâca diğer isimleri kuşatmış olanı (bk. s-m-v; a-</span><span style="font-family: 'Tahoma'">ẓ</span><span style="font-family: 'Calibri'">-m)<br /> <strong>İspanyol hastalığı</strong> : grip gibi bulaşıcı bir hastalık<br /> <strong>istikamet</strong> : doğruluk (bk. </span><span style="font-family: 'Tahoma'">ḳ</span><span style="font-family: 'Calibri'">-v-m)<br /> <strong>ittiba</strong> : tâbi olmak, uymak<br /> <strong>ittifak</strong> : birleşme, söz birliği<br /> <strong>kabul-ü adem</strong> : yokluğunu iddia etme, inkâr<br /> <strong>kader</strong> : Allah’ın meydana gelecek hâdiseleri olmadan önce takdir etmesi, plânlaması (bk. </span><span style="font-family: 'Tahoma'">ḳ</span><span style="font-family: 'Calibri'">-d-r)<br /> <strong>katre</strong> : damla<br /> <strong>kesb etmek</strong> : kazanmak<br /> <strong>kesir darbı</strong> : bölme işleminde paydanın çarpılarak büyütülmesi<br /> <strong>kesir</strong> : küsurat hesabı (bk. k-s-r)<br /> <strong>kıymettar</strong> : kıymetli, değerli<br /> <strong>kubh</strong> : çirkinlik<br /> <strong>kudret</strong> : Allah’ın sonsuz güç ve iktidarı (bk. </span><span style="font-family: 'Tahoma'">ḳ</span><span style="font-family: 'Calibri'">-d-r)<br /> <strong>kudret-i ezeliye</strong> : varlığının başlangıcı olmayan ve ezelden beri var olan Allah’ın kudreti (bk. </span><span style="font-family: 'Tahoma'">ḳ</span><span style="font-family: 'Calibri'">-d-r; e-z-l)<br /> <strong>lâkayt</strong> : duyarsız, ilgisiz<br /> <strong>lânet etmek</strong> : kötü olmasını istemek<br /> <strong>lâzıme</strong> : lüzumlu, gerekli olan<br /> <strong>Leyle-i Kadir</strong> : Kadir Gecesi (bk. </span><span style="font-family: 'Tahoma'">ḳ</span><span style="font-family: 'Calibri'">-d-r)<br /> <strong>libas</strong> : elbise<br /> <strong>maraz</strong> : hastalık, illet</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>mâsiyet</strong> : günah, isyan<br /> <strong>maslahat</strong> : fayda, gaye (bk. </span><span style="font-family: 'Tahoma'">ṣ</span><span style="font-family: 'Calibri'">-l-</span><span style="font-family: 'Tahoma'">ḥ</span><span style="font-family: 'Calibri'">)<br /> <strong>mazarrat</strong> : zararlar, ziyanlar<br /> <strong>meçhul</strong> : bilinmeyen<br /> <strong>medlûl</strong> : delil alan, delillendirilmiş (bk. d-l-l)<br /> <strong>merâtip</strong> : mertebeler, dereceler<br /> <strong>mevhum</strong> : gerçekte olmadığı halde var sayılan<br /> <strong>muayyen</strong> : belirlenmiş, kararlaştırılmış<br /> <strong>muhalif</strong> : aykırı, zıt (bk. </span><span style="font-family: 'Tahoma'">ḫ</span><span style="font-family: 'Calibri'">-l-f)<br /> <strong>muhassal-ı mazbut</strong> : elde tutulacak şekilde var olan, oluşan<br /> <strong>müntehâ</strong> : en son nokta, sonuç<br /> <strong>münteşir</strong> : yayılmış<br /> <strong>müphem</strong> : belirsiz, gizli<br /> <strong>müreccah</strong> : tercih edilen<br /> <strong>müsavi</strong> : eşit, denk<br /> <strong>nar</strong> : ateş<br /> <strong>nazar</strong> : dikkat, bakış (bk. n-</span><span style="font-family: 'Tahoma'">ẓ</span><span style="font-family: 'Calibri'">-r)<br /> <strong>neş’et eden</strong> : doğan (bk. n-ş-e)</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>nihayet</strong> : son<br /> <strong>nisbeten</strong> : kıyasla, oranla (bk. n-s-b)<br /> <strong>nur</strong> : ışık (bk. n-v-r)<br /> <strong>rahmet</strong> : merhamet, şefkat, acıma, esirgeme (bk. r-</span><span style="font-family: 'Tahoma'">ḥ</span><span style="font-family: 'Calibri'">-m)<br /> <strong>rızk</strong> : rızık<br /> <strong>rümuz</strong> : ince işaretler<br /> <strong>sair</strong> : diğer, başka<br /> <strong>salâbet</strong> : dinin emirlerini korumada ve uygulamada ciddiyet ve sağlamlık<br /> <strong>sath</strong> : yüzey</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>sevâd-ı âzam</strong> : insanların çoğunluğu (bk. a-</span><span style="font-family: 'Tahoma'">ẓ</span><span style="font-family: 'Calibri'">-m)<br /> <strong>sülüs</strong> : üçte bir<br /> <strong>şek</strong> : şüphe, tereddüt<br /> <strong>şems</strong> : güneş<br /> <strong>şiddet-i belâgat</strong> : belâgatın kuvvetliliği, etkinliği (bk. b-l-ğ)<br /> <strong>tahallül</strong> : araya girme, müdahale etme<br /> <strong>tavazzuh etmek</strong> : açığa çıkmak<br /> <strong>tâzip etmek</strong> : azap etmek<br /> <strong>tedahül</strong> : içine girme, dahil olma<br /> <strong>tedricî</strong> : derece derece, yavaş yavaş<br /> <strong>terk-i âdet</strong> : alışkanlıkların terki</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>tesirat-ı hariciye</strong> : dış tesirler, etkenler<br /> <strong>teşcî</strong> : cesaretlendirme<br /> <strong>timsal</strong> : nümune, örnek (bk. m-s</span><span style="font-family: 'Cambria Math'">̱</span><span style="font-family: 'Calibri'">-l)<br /> <strong>tüsu’</strong> : dokuzda bir</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>vahdet</strong> : birlik (bk. v-</span><span style="font-family: 'Tahoma'">ḥ</span><span style="font-family: 'Calibri'">-d)<br /> <strong>vahid-i sahih</strong> : sağlam birey, küsuratsız sayı; tamsayı<br /> <strong>velî</strong> : Allah dostu (bk. v-l-y)<br /> <strong>zaaf</strong> : zayıflık, güçsüzlük<br /> <strong>zaruriye</strong> : zorunlu<br /> <strong>zâtiye</strong> : kendi özünden olan, ilinti olmayan</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>ziyadeleşmek</strong> : artmak, çoğalmak</span><br /> </td></tr></table><p><span style="font-family: 'Calibri'"></span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"></span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"></span></p><p> </p></blockquote><p></p>
[QUOTE="uður1, post: 262144, member: 1016557"] [B][FONT=Calibri][U]HUTBE-İ ŞÂMİYE[/U][/FONT][/B] [B][U][FONT=Calibri]7.10.HAKİKAT ÇEKİRDEKLERİ(DEVAMI)[/FONT][/U][/B] [TABLE] [TR] [TD="width: 307, bgcolor: transparent"] [FONT=Calibri]65. Havf ve zaaf, tesirat-ı hariciyeyi teşcî eder. 66. Muhakkak maslahat, mevhum mazarrata feda edilmez. 67. Şimdilik İstanbul siyaseti, İspanyol hastalığı gibi bir hastalıktır. 68. Deli adama “İyisin, iyisin” denilse iyileşmesi, iyi adama “Fenasın, fenasın” denilse fenalaşması nadir değildir. 69. Düşmanın düşmanı, düşman kaldıkça dosttur. Düşmanın dostu, dost kaldıkça düşmandır. 70. İnadın işi: Şeytan birisine yardım etse, “Melektir” der, rahmet okur. Muhalifinde melek görse, “Libasını değiştirmiş şeytandır” der, lânet eder. 71. Bir derdin dermanı, başka bir derde zehir olabilir. Bir derman, haddinden geçse, dert getirir. 72. [B][SUP]1[/SUP][/B][/FONT][B][FONT=Times New Roman]اَلْجَمْعِيَّةُ[/FONT][/B][B][FONT=Calibri] [/FONT][/B][B][FONT=Times New Roman]الَّتِى[/FONT][/B][B][FONT=Calibri] [/FONT][/B][B][FONT=Times New Roman]فِيهَا[/FONT][/B][B][FONT=Calibri] [/FONT][/B][B][FONT=Times New Roman]التَّسَانُدُ[/FONT][/B][B][FONT=Calibri] [/FONT][/B][B][FONT=Times New Roman]اٰلَةٌ[/FONT][/B][B][FONT=Calibri] [/FONT][/B][B][FONT=Times New Roman]خُلِقَتْ[/FONT][/B][B][FONT=Calibri] [/FONT][/B][B][FONT=Times New Roman]لِتَحْرِيكِ[/FONT][/B][B][FONT=Calibri] [/FONT][/B][B][FONT=Times New Roman]السَّكَنَاتِ،[/FONT][/B][B][FONT=Calibri] [/FONT][/B][B][FONT=Times New Roman]وَالْجَمَاعَةُ[/FONT][/B][B][FONT=Calibri] [/FONT][/B][B][FONT=Times New Roman]الَّتِى[/FONT][/B][B][FONT=Calibri] [/FONT][/B][B][FONT=Times New Roman]فِيهَا[/FONT][/B][B][FONT=Calibri] [/FONT][/B][B][FONT=Times New Roman]التَّحَاسُدُ[/FONT][/B][B][FONT=Calibri] [/FONT][/B][B][FONT=Times New Roman]اٰلَةٌ[/FONT][/B][B][FONT=Calibri] [/FONT][/B][B][FONT=Times New Roman]خُلِقَتْ[/FONT][/B][B][FONT=Calibri] [/FONT][/B][B][FONT=Times New Roman]لِتَسْكِينِ[/FONT][/B][B][FONT=Calibri] [/FONT][/B][B][FONT=Times New Roman]الْحَرَكَاتِ[/FONT][/B][FONT=Calibri] 73. Cemaatte vahid-i sahih olmazsa, cem ve zam, kesir darbı gibi küçültür. [B][SUP][COLOR=#cc0000]HAŞİYE[/COLOR][/SUP][/B] 74. Adem-i kabul, kabul-ü ademle iltibas olunur. Adem-i kabul: Adem-i delil i sübut, onun delilidir. Kabul-ü adem, delil-i adem ister. Biri şek, biri inkârdır. 75. İmanî meselelerde şüphe, bir delili, hatta yüz delili atsa da, medlûle iras-ı zarar edemez. Çünkü binler delil var. 76. Sevâd-ı âzama ittibâ edilmeli. Ekseriyete ve sevâd-ı âzama dayandığı zaman, lâkayt Emevîlik, en nihayet Ehl-i Sünnet cemaatine girdi. Adetçe ekalliyette kalan salâbetli Alevîlik, en nihayet az bir kısmı Râfızîliğe dayandı. 77. Hakta ittifak, ehakta ihtilâf olduğundan, bazan hak, ehaktan ehaktır; hasen, ahsenden ahsendir. Herkes kendi mesleğine “Hüve hakkun” demeli, “Hüve’l-Hakku” dememeli. Veyahut “Hüve hasen” demeli, “Hüve’l-Hasen” dememeli. 78. Cennet olmazsa, Cehennem tâzip etmez. 79. Zaman ihtiyarlandıkça Kur’ân gençleşiyor, rumûzu tavazzuh ediyor. Nur, nar göründüğü gibi, bazan şiddet-i belâgat dahi mübalâğa görünür. 80. Hararetteki merâtip, burudetin tahallülü iledir. Hüsündeki derecat, kubhun tedahülü iledir. Kudret-i ezeliye zâtiyedir, lâzımedir, zaruriyedir. Acz tahallül edemez, merâtip olamaz, herşey ona nisbeten müsavidir. 81. Şemsin feyz-i tecellîsi olan timsali, denizin sathında ve denizin katresinde aynı hüviyeti gösteriyor. 82. Hayat, cilve-i tevhiddendir; müntehâsı da vahdet kesb ediyor. 83. İnsanlarda velî, Cumada dakika-i icabe, Ramazan’da Leyle-i Kadir, Esmâ i Hüsnâda İsm-i Âzam, ömürde ecel meçhul kaldıkça, sair efrad dahi kıymettar kalır, ehemmiyet verilir. Yirmi sene müphem bir ömür, nihayeti muayyen bin sene ömre müreccahtır. 84. Dünyada mâsiyetin âkıbeti, ikab-ı uhrevîye delildir. 85. Rızk, hayat kadar kudret nazarında ehemmiyetlidir. Kudret çıkarıyor, kader giydiriyor, inâyet besliyor. Hayat, muhassal-ı mazbuttur, görünür. Rızk, gayr-ı muhassal, tedricî münteşirdir, düşündürür. Açlıktan ölmek yoktur. Zira bedende şahm ve saire sûretinde iddihar olunan gıda bitmeden evvel ölüyor.[/FONT] [FONT=Calibri]Demek, terk-i âdetten neş’et eden maraz öldürür; rızıksızlık değil.[/FONT] [B][U][FONT=Calibri]Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler :[/FONT][/U][/B] [FONT=Calibri][B][SUP][COLOR=#cc0000]1[/COLOR][/SUP][COLOR=#cc0000] [/COLOR][/B]: Tesanüd içindeki bir cemiyet, atâleti harekete tebdil eden bir vasıtadır. Birbirlerini kıskanma içindeki bir cemaat ise, hareketi atâlete çevirmeye vasıtadır. [B][SUP][COLOR=#cc0000]HAŞİYE[/COLOR][/SUP][COLOR=#cc0000] [/COLOR][/B]: Hesapta malûmdur ki, darb ve cem ziyadeleştirir. Dört kere dört, on altı olur. Fakat kesirlerde, darb ve cem, bilâkis küçültür. Sülüsü sülüs ile darb etmek, tüsu’ olur, yani dokuzda bir olur. Aynen onun gibi, insanlarda sıhhat ve istikamet ile vahdet olmazsa, ziyadeleşmekle küçülür, bozuk olur, kıymetsiz olur.[/FONT] [FONT=Calibri] [/FONT] [/TD] [TD="width: 307, bgcolor: transparent"] [B][U][FONT=Calibri]Lügatler[/FONT][/U][/B] [FONT=Calibri][B]acz[/B] : âcizlik, güçsüzlük (bk. a-c-z) [B]adem-i delil-i sübut[/B] : birşeyin varlığını ispat eden delilinin olmayışı [B]adem-i kabul[/B] : kabul etmeme, bir hükme varmama [B]ahsen[/B] : en güzel, daha güzel (bk. [/FONT][FONT=Tahoma]ḥ[/FONT][FONT=Calibri]-s-n) [B]âkıbet[/B] : netice, son [B]burudet[/B] : soğukluk[/FONT] [FONT=Calibri][B]cem[/B] : toplama (bk. c-m-a) [B]cemaat[/B] : topluluk, grup (bk. c-m-a) [B]cilve-i tevhid[/B] : tevhid cilvesi, görüntüsü (bk. c-l-y; v-[/FONT][FONT=Tahoma]ḥ[/FONT][FONT=Calibri]-d) [B]dakika-i icâbe[/B] : duanın kabul olduğu vakit, an[B] darb etmek[/B] : çarpmak [B]darb[/B] : matematikteki çarpma işlemi [B]delil-i adem[/B] : birşeyin yokluğunun delili (bk. d-l-l) [B]derecat[/B] : dereceler [B]ecel[/B] : ölüm vakti [B]efrad[/B] : fertler, bireyler (bk. f-r-d) [B]ehak[/B] : en doğru, daha doğru (bk. [/FONT][FONT=Tahoma]ḥ[/FONT][FONT=Calibri]-[/FONT][FONT=Tahoma]ḳ[/FONT][FONT=Calibri]-[/FONT][FONT=Tahoma]ḳ[/FONT][FONT=Calibri]) [B]ehemmiyet[/B] : değer, önem [B]ekalliyet[/B] : azınlık [B]ekseriyet[/B] : çoğunluk (bk. k-s-r) [B]Esmâ-i Hüsna[/B] : Cenâb-ı Hakkın en güzel isimleri (bk. s-m-v; [/FONT][FONT=Tahoma]ḥ[/FONT][FONT=Calibri]-s-n) [B]feyz-i tecellî[/B] : yansımada oluşan parıltı; bereket (bk. c-l-y) [B]gayr-i muhassal[/B] : husule gelmemiş, birden somut olarak var olmayan [B]had[/B] : sınır, çizgi [B]hararet[/B] : sıcaklık, ısı [B]hasen[/B] : güzel (bk. [/FONT][FONT=Tahoma]ḥ[/FONT][FONT=Calibri]-s-n)[/FONT] [FONT=Calibri][B]haşiye[/B] : dipnot, açıklayıcı not [B]havf[/B] : korku [B]hüsün[/B] : güzellik (bk. [/FONT][FONT=Tahoma]ḥ[/FONT][FONT=Calibri]-s-n) [B]Hüve hakkun[/B] : o haktır (bk. [/FONT][FONT=Tahoma]ḥ[/FONT][FONT=Calibri]-[/FONT][FONT=Tahoma]ḳ[/FONT][FONT=Calibri]-[/FONT][FONT=Tahoma]ḳ[/FONT][FONT=Calibri]) [B]Hüve hasen[/B] : o güzeldir (bk. [/FONT][FONT=Tahoma]ḥ[/FONT][FONT=Calibri]-s-n) [B]Hüve’l-Hakku[/B] : sadece o haktır (bk. [/FONT][FONT=Tahoma]ḥ[/FONT][FONT=Calibri]-[/FONT][FONT=Tahoma]ḳ[/FONT][FONT=Calibri]-[/FONT][FONT=Tahoma]ḳ[/FONT][FONT=Calibri]) [B]Hüve’l-Hasen[/B] : sadece o güzeldir (bk. [/FONT][FONT=Tahoma]ḥ[/FONT][FONT=Calibri]-s-n) [B]hüviyet[/B] : kimlik, fotoğraf, birşeyin görüntüsü [B]ihtilâf[/B] : anlaşmazlık, uyuşmazlık (bk. [/FONT][FONT=Tahoma]ḫ[/FONT][FONT=Calibri]-l-f) [B]ikab-ı uhrevîye[/B] : âhiretteki ceza (bk. e-[/FONT][FONT=Tahoma]ḫ[/FONT][FONT=Calibri]-r) [B]iltibas[/B] : karıştırma [B]imanî[/B] : imanla ilgili (bk. e-m-n) [B]inâyet[/B] : Allah’ın yardımı (bk. a-n-y) [B]iras-ı zarar[/B] : zarar verme (bk. v-r-s) [B]İsm-i Âzam[/B] : Cenâb-ı Hakkın bin bir isminden en büyük ve mânâca diğer isimleri kuşatmış olanı (bk. s-m-v; a-[/FONT][FONT=Tahoma]ẓ[/FONT][FONT=Calibri]-m) [B]İspanyol hastalığı[/B] : grip gibi bulaşıcı bir hastalık [B]istikamet[/B] : doğruluk (bk. [/FONT][FONT=Tahoma]ḳ[/FONT][FONT=Calibri]-v-m) [B]ittiba[/B] : tâbi olmak, uymak [B]ittifak[/B] : birleşme, söz birliği [B]kabul-ü adem[/B] : yokluğunu iddia etme, inkâr [B]kader[/B] : Allah’ın meydana gelecek hâdiseleri olmadan önce takdir etmesi, plânlaması (bk. [/FONT][FONT=Tahoma]ḳ[/FONT][FONT=Calibri]-d-r) [B]katre[/B] : damla [B]kesb etmek[/B] : kazanmak [B]kesir darbı[/B] : bölme işleminde paydanın çarpılarak büyütülmesi [B]kesir[/B] : küsurat hesabı (bk. k-s-r) [B]kıymettar[/B] : kıymetli, değerli [B]kubh[/B] : çirkinlik [B]kudret[/B] : Allah’ın sonsuz güç ve iktidarı (bk. [/FONT][FONT=Tahoma]ḳ[/FONT][FONT=Calibri]-d-r) [B]kudret-i ezeliye[/B] : varlığının başlangıcı olmayan ve ezelden beri var olan Allah’ın kudreti (bk. [/FONT][FONT=Tahoma]ḳ[/FONT][FONT=Calibri]-d-r; e-z-l) [B]lâkayt[/B] : duyarsız, ilgisiz [B]lânet etmek[/B] : kötü olmasını istemek [B]lâzıme[/B] : lüzumlu, gerekli olan [B]Leyle-i Kadir[/B] : Kadir Gecesi (bk. [/FONT][FONT=Tahoma]ḳ[/FONT][FONT=Calibri]-d-r) [B]libas[/B] : elbise [B]maraz[/B] : hastalık, illet[/FONT] [FONT=Calibri][B]mâsiyet[/B] : günah, isyan [B]maslahat[/B] : fayda, gaye (bk. [/FONT][FONT=Tahoma]ṣ[/FONT][FONT=Calibri]-l-[/FONT][FONT=Tahoma]ḥ[/FONT][FONT=Calibri]) [B]mazarrat[/B] : zararlar, ziyanlar [B]meçhul[/B] : bilinmeyen [B]medlûl[/B] : delil alan, delillendirilmiş (bk. d-l-l) [B]merâtip[/B] : mertebeler, dereceler [B]mevhum[/B] : gerçekte olmadığı halde var sayılan [B]muayyen[/B] : belirlenmiş, kararlaştırılmış [B]muhalif[/B] : aykırı, zıt (bk. [/FONT][FONT=Tahoma]ḫ[/FONT][FONT=Calibri]-l-f) [B]muhassal-ı mazbut[/B] : elde tutulacak şekilde var olan, oluşan [B]müntehâ[/B] : en son nokta, sonuç [B]münteşir[/B] : yayılmış [B]müphem[/B] : belirsiz, gizli [B]müreccah[/B] : tercih edilen [B]müsavi[/B] : eşit, denk [B]nar[/B] : ateş [B]nazar[/B] : dikkat, bakış (bk. n-[/FONT][FONT=Tahoma]ẓ[/FONT][FONT=Calibri]-r) [B]neş’et eden[/B] : doğan (bk. n-ş-e)[FONT=Georgia][/FONT][/FONT] [FONT=Calibri][B]nihayet[/B] : son [B]nisbeten[/B] : kıyasla, oranla (bk. n-s-b) [B]nur[/B] : ışık (bk. n-v-r) [B]rahmet[/B] : merhamet, şefkat, acıma, esirgeme (bk. r-[/FONT][FONT=Tahoma]ḥ[/FONT][FONT=Calibri]-m) [B]rızk[/B] : rızık [B]rümuz[/B] : ince işaretler [B]sair[/B] : diğer, başka [B]salâbet[/B] : dinin emirlerini korumada ve uygulamada ciddiyet ve sağlamlık [B]sath[/B] : yüzey[/FONT] [FONT=Calibri][B]sevâd-ı âzam[/B] : insanların çoğunluğu (bk. a-[/FONT][FONT=Tahoma]ẓ[/FONT][FONT=Calibri]-m) [B]sülüs[/B] : üçte bir [B]şek[/B] : şüphe, tereddüt [B]şems[/B] : güneş [B]şiddet-i belâgat[/B] : belâgatın kuvvetliliği, etkinliği (bk. b-l-ğ) [B]tahallül[/B] : araya girme, müdahale etme [B]tavazzuh etmek[/B] : açığa çıkmak [B]tâzip etmek[/B] : azap etmek [B]tedahül[/B] : içine girme, dahil olma [B]tedricî[/B] : derece derece, yavaş yavaş [B]terk-i âdet[/B] : alışkanlıkların terki[FONT=Georgia][/FONT][/FONT] [FONT=Calibri][B]tesirat-ı hariciye[/B] : dış tesirler, etkenler [B]teşcî[/B] : cesaretlendirme [B]timsal[/B] : nümune, örnek (bk. m-s[/FONT][FONT=Cambria Math]̱[/FONT][FONT=Calibri]-l) [B]tüsu’[/B] : dokuzda bir[/FONT] [FONT=Calibri][B]vahdet[/B] : birlik (bk. v-[/FONT][FONT=Tahoma]ḥ[/FONT][FONT=Calibri]-d) [B]vahid-i sahih[/B] : sağlam birey, küsuratsız sayı; tamsayı [B]velî[/B] : Allah dostu (bk. v-l-y) [B]zaaf[/B] : zayıflık, güçsüzlük [B]zaruriye[/B] : zorunlu [B]zâtiye[/B] : kendi özünden olan, ilinti olmayan[/FONT] [FONT=Calibri][B]ziyadeleşmek[/B] : artmak, çoğalmak[/FONT] [/TD] [/TR] [/TABLE] [FONT=Calibri] [/FONT] [FONT=Calibri] [/FONT] [FONT=Calibri] [/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Makale - Menkıbe ve Denemeler
Tefeül...
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst