Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Makale - Menkıbe ve Denemeler
Tefeül...
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="uður1" data-source="post: 261508" data-attributes="member: 1016557"><p>Zevkin her çeşidini tatmak, ilerleme değil</p><p> 11 Eylül 2011 / 00:01</p><p> Günlük Risale-i Nur dersi</p><p> </p><p> <em>Bismillahirrahmanirrahim </em></p><p> Eğer o <span style="color: #f00"><strong>istidat çekirdeğini </strong></span>İslâmiyet suyuyla, imanın ziyasıyla, <span style="color: #00f"><strong>ubûdiyet toprağı altında terbiye ederek, evâmir-i Kur’âniyeyi imtisal edip cihâzât-ı mâneviyesini hakikî gayelerine tevcih etse;</strong></span> elbette âlem-i misal ve berzahta dal ve budak verecek ve âlem-i âhiret ve <span style="color: #008000"><strong>Cennette hadsiz kemâlât ve nimetlere medar olacak bir şecere-i bâkiyenin ve bir hakikat-i daimenin cihâzâtına cami’, kıymettar bir çekirdek ve revnakdâr bir makine ve bu şecere-i kâinatın mübarek ve münevver bir meyvesi olacaktır</strong></span>.</p><p> Evet, <span style="color: #f00"><strong>hakikî terakki ise</strong></span>, <span style="color: #00f"><strong>insana verilen kalb, sır, ruh, akıl, hattâ hayal ve sair kuvvelerin hayat-ı ebediyeye yüzlerini çevirerek, herbiri kendine lâyık hususî bir vazife-i ubûdiyetle meşgul olmaktadır.</strong></span> Yoksa, ehl-i dalâletin terakki zannettikleri, <span style="color: #008000"><strong>hayat-ı dünyeviyenin bütün inceliklerine girmek ve zevklerinin her çeşitlerini, hattâ en süflîsini tatmak için bütün letâifini ve kalb ve aklını nefs-i emmâreye musahhar edip yardımcı verse, o terakki değil, sukuttur.</strong></span> [23. Söz]</p><p> <em>Bediüzzaman Said Nursi</em></p><p> <u><strong>Sözlük:</strong></u></p><p> âlem-i âhiret: Ahiret alemi</p><p> âlem-i misal: Görüntüler alemi</p><p> berzah: Ölümden sonra kıyamete kadar yaşanacak alem </p><p> cihâzât: donanımlar</p><p> cihâzât-ı mâneviye: mânevî donanım, cihazlar (bk. a-n-y)</p><p> ehl-i dalâlet: Doğru ve hak yoldan sapanlar, iman ve islamdan çıkmış olanlar</p><p> evâmir-i Kur’âniye: Kur'an'ın emirleri</p><p> hakikat-i daime: Devam eden hakikat, gerçek</p><p> hayat-ı dünyeviye: dünya hayatı (bk. ḥ-y-y)</p><p> hayat-ı ebediye: sonsuz âhiret hayatı (bk. ḥ-y-y; e-b-d)</p><p> imtisal: yerine getirme</p><p> istidat: kabiliyet, yetenek (bk. a-d-d)</p><p> kemâlât: mükemmellik, kusursuzluk (bk. k-m-l)</p><p> kuvve: Duygu, his, kabiliyet</p><p> letâif: Manevi duygular, güzel, hoş ve ruhla ilgili hisler</p><p> medar: sebebp, vasıta, vesile</p><p> musahhar: emre verilmiş, itaatkar</p><p> mübarek: bereketlenmiş, hayırlı</p><p> münevver: Nurlu, aydın</p><p> nefs-i emmâre: kötülüğü teşvik eden, emreden nefis</p><p> revnakdâr: Zinaetli, göz alıcı bir parlaklık ve güzellikte</p><p> sukut: değerden düşme, düşüş, alçalış</p><p> süflî: aşağıda bulunan, alçak, adi</p><p> şecere-i bâkiye: Daim olan ağaç, baki ağaç</p><p> şecere-i kâinatın: Kainat ağacı</p><p> tevcih: Yöneltmek, çevirmek</p><p> terakki: İlerleme, yükselme</p><p> ubudiyet: Kulluk, kölelik, kul olduğunu bilip Allah'a itaat etme</p><p> vazife-i ubûdiyet: Kulluk vazifesi</p><p> ziya: ışık, aydınlık</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="uður1, post: 261508, member: 1016557"] Zevkin her çeşidini tatmak, ilerleme değil 11 Eylül 2011 / 00:01 Günlük Risale-i Nur dersi [I]Bismillahirrahmanirrahim [/I] Eğer o [COLOR=#f00][B]istidat çekirdeğini [/B][/COLOR]İslâmiyet suyuyla, imanın ziyasıyla, [COLOR=#00f][B]ubûdiyet toprağı altında terbiye ederek, evâmir-i Kur’âniyeyi imtisal edip cihâzât-ı mâneviyesini hakikî gayelerine tevcih etse;[/B][/COLOR] elbette âlem-i misal ve berzahta dal ve budak verecek ve âlem-i âhiret ve [COLOR=#008000][B]Cennette hadsiz kemâlât ve nimetlere medar olacak bir şecere-i bâkiyenin ve bir hakikat-i daimenin cihâzâtına cami’, kıymettar bir çekirdek ve revnakdâr bir makine ve bu şecere-i kâinatın mübarek ve münevver bir meyvesi olacaktır[/B][/COLOR]. Evet, [COLOR=#f00][B]hakikî terakki ise[/B][/COLOR], [COLOR=#00f][B]insana verilen kalb, sır, ruh, akıl, hattâ hayal ve sair kuvvelerin hayat-ı ebediyeye yüzlerini çevirerek, herbiri kendine lâyık hususî bir vazife-i ubûdiyetle meşgul olmaktadır.[/B][/COLOR] Yoksa, ehl-i dalâletin terakki zannettikleri, [COLOR=#008000][B]hayat-ı dünyeviyenin bütün inceliklerine girmek ve zevklerinin her çeşitlerini, hattâ en süflîsini tatmak için bütün letâifini ve kalb ve aklını nefs-i emmâreye musahhar edip yardımcı verse, o terakki değil, sukuttur.[/B][/COLOR] [23. Söz] [I]Bediüzzaman Said Nursi[/I] [U][B]Sözlük:[/B][/U] âlem-i âhiret: Ahiret alemi âlem-i misal: Görüntüler alemi berzah: Ölümden sonra kıyamete kadar yaşanacak alem cihâzât: donanımlar cihâzât-ı mâneviye: mânevî donanım, cihazlar (bk. a-n-y) ehl-i dalâlet: Doğru ve hak yoldan sapanlar, iman ve islamdan çıkmış olanlar evâmir-i Kur’âniye: Kur'an'ın emirleri hakikat-i daime: Devam eden hakikat, gerçek hayat-ı dünyeviye: dünya hayatı (bk. ḥ-y-y) hayat-ı ebediye: sonsuz âhiret hayatı (bk. ḥ-y-y; e-b-d) imtisal: yerine getirme istidat: kabiliyet, yetenek (bk. a-d-d) kemâlât: mükemmellik, kusursuzluk (bk. k-m-l) kuvve: Duygu, his, kabiliyet letâif: Manevi duygular, güzel, hoş ve ruhla ilgili hisler medar: sebebp, vasıta, vesile musahhar: emre verilmiş, itaatkar mübarek: bereketlenmiş, hayırlı münevver: Nurlu, aydın nefs-i emmâre: kötülüğü teşvik eden, emreden nefis revnakdâr: Zinaetli, göz alıcı bir parlaklık ve güzellikte sukut: değerden düşme, düşüş, alçalış süflî: aşağıda bulunan, alçak, adi şecere-i bâkiye: Daim olan ağaç, baki ağaç şecere-i kâinatın: Kainat ağacı tevcih: Yöneltmek, çevirmek terakki: İlerleme, yükselme ubudiyet: Kulluk, kölelik, kul olduğunu bilip Allah'a itaat etme vazife-i ubûdiyet: Kulluk vazifesi ziya: ışık, aydınlık [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Makale - Menkıbe ve Denemeler
Tefeül...
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst