Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Makale - Menkıbe ve Denemeler
Tefeül...
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="uður1" data-source="post: 261419" data-attributes="member: 1016557"><p><strong><span style="font-family: 'Calibri'"><u>HUTBE-İ ŞÂMİYE</u></span></strong> <strong><u><span style="font-family: 'Calibri'">7.3.HAKİKAT ÇEKİRDEKLERİ(DEVAMI)</span></u></strong></p><table style='width: 100%'><tr><td> <span style="font-family: 'Calibri'">14. Fıtrat-ı zîşuur olan vicdandaki incizap ve cezbe, bir hakikat-i cazibedarın cezbesiyledir.<br /> <br /> 15. Fıtrat yalan söylemez. Bir çekirdekteki meyelân-ı nümüvv der: “Ben sümbülleneceğim, meyve vereceğim.” Doğru söyler. Yumurtada bir meyelân-ı hayat var. Der: “Piliç olacağım.” Biiznillâh olur, doğru söyler. Bir avuç su, meyelân-ı incimad ile der: “Fazla yer tutacağım.” Metin demir onu yalan çıkaramaz; sözünün doğruluğu demiri parçalar. Şu meyelânlar, iradeden gelen evâmir-i tekviniyenin tecellîleridir, cilveleridir.<br /> <br /> 16. Karıncayı emirsiz, arıyı yâsupsuz bırakmayan kudret-i ezeliye, elbette beşeri nebîsiz bırakmaz. Âlem-i şehadetteki insanlara inşikak-ı kamer bir mucize-i Ahmediye (a.s.m.) olduğu gibi, Mi’rac dahi âlem-i melekûttaki melâike ve ruhaniyâta karşı bir mu’cize-i kübrâ-yı Ahmediyedir ki, nübüvvetinin velâyeti bu keramet-i bâhire ile ispat edilmiştir ve o parlak zât, berk ve kamer gibi melekûtta şûlefeşân olmuştur.<br /> <br /> 17. Kelime-i şehadetin iki kelâmı birbirine şahittir. Birincisi ikincisine burhan-ı limmîdir; ikincisi birincisine burhan-ı innîdir.<br /> <br /> 18. Hayat, kesrette bir çeşit tecellî-i vahdettir. Onun için ittihada sevk eder. Hayat, birşeyi herşeye mâlik eder.<br /> <br /> 19. Ruh, bir kanun-u zîvücud-u haricîdir, bir namus-u zîşuurdur. Sabit ve daim fıtrî kanunlar gibi, ruh dahi âlem-i emirden, sıfat-ı iradeden gelmiş, kudret ona vücud-u hissî giydirmiştir, bir seyyâle-i lâtifeyi o cevhere sadef etmiştir.</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'">Mevcut ruh, mâkul kanunun kardeşidir. İkisi hem daimî, hem âlem-i emirden gelmişlerdir. Şayet nev’ilerdeki kanunlara kudret-i ezeliye bir vücud-u haricî giydirseydi, ruh olurdu. Eğer ruh, şuuru başından indirse, yine lâyemut bir kanun olurdu.</span><br /> </td><td> [h=2]<strong><u><span style="font-family: 'Calibri'">Lügatler : </span></u></strong>[/h] <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>âlem-i emir</strong> : Cenâb-ı Hakkın emriyle yönetilen âlem; kanunlar dünyası (bk. </span><span style="font-family: 'Tahoma'">ḳ</span><span style="font-family: 'Calibri'">-n-n; a-l-m)<br /> <strong>âlem-i melekût</strong> : İlâhî hükümranlığın tam olarak tecellî ettiği, görünmeyen, kâinatın iç yüzü (bk. a-l-m; m-l-k)<br /> <strong>âlem-i şehadet</strong> : görünen âlem, dünya (bk. a-l-m; ş-h-d)<br /> <strong>berk</strong> : şimşek, yıldırım<br /> <strong>biiznillâh</strong> : Allah’ın izniyle<br /> <strong>burhan-ı innî</strong> : tümdengelim; eserden eseri yapana, olaylardan kanuna ulaştıran delil<br /> <strong>burhân-ı limmî</strong> : tümevarım; kanunlardan hâdiselere, sebeplerden neticelere, müessirden esere gitme usûl ve delili<br /> <strong>cevher</strong> : değerli taş<br /> <strong>cezbe</strong> : kendinden geçme hâli<br /> <strong>cilve</strong> : görünme, yansıma (bk. c-l-y)<br /> <strong>daimî</strong> : devamlı, sürekli</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>evâmir-i tekviniye</strong> : Cenâb-ı Hakkın yaratmaya yönelik emirleri ve kanunları (bk. k-v-n)<br /> <strong>fıtrat</strong> : yaratılış, mizaç (bk. f-</span><span style="font-family: 'Tahoma'">ṭ</span><span style="font-family: 'Calibri'">-r)<br /> <strong>fıtrat-ı zîşuur</strong> : şuurlu, bilinçli yaratılış (bk. f-</span><span style="font-family: 'Tahoma'">ṭ</span><span style="font-family: 'Calibri'">-r; </span><span style="font-family: 'Tahoma'">ẕ</span><span style="font-family: 'Calibri'">î; ş-a-r)<br /> <strong>fıtrî</strong> : doğal, yaratılıştan gelen (bk. f-</span><span style="font-family: 'Tahoma'">ṭ</span><span style="font-family: 'Calibri'">-r)<br /> <strong>hakikat-i cazibedar</strong> : asıl ve esasıyla çekici olan hakikat (bk. </span><span style="font-family: 'Tahoma'">ḥ</span><span style="font-family: 'Calibri'">-</span><span style="font-family: 'Tahoma'">ḳ</span><span style="font-family: 'Calibri'">-</span><span style="font-family: 'Tahoma'">ḳ</span><span style="font-family: 'Calibri'">)<br /> <strong>incizap</strong> : cezb edilme, çekilme<br /> <strong>inşikak-ı kamer</strong> : Peygamberimizin (a.s.m.) bir işaretiyle Ay’ın ikiye bölünmesi mu’cizesi<br /> <strong>irade</strong> : istek, tercih, dileme (bk. r-v-d)<br /> <strong>ittihad</strong> : birleşme, birlik (bk. v-</span><span style="font-family: 'Tahoma'">ḥ</span><span style="font-family: 'Calibri'">-d)<br /> <strong>kamer</strong> : ay<br /> <strong>kanun-u zîvücud-u hâricî</strong> : haricî (maddî) vücud sahibi bir kanun (bk. </span><span style="font-family: 'Tahoma'">ḳ</span><span style="font-family: 'Calibri'">-n-n; </span><span style="font-family: 'Tahoma'">ẕ</span><span style="font-family: 'Calibri'">î;v-c-d)<br /> <strong>kelâm</strong> : ifade, söz (bk. k-l-m)<br /> <strong>kelime-i şehadet</strong> : “Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Hz. Muhammed’in onun kulu ve elçisi olduğuna şehadet ederim” ifadesi (bk. k-l-m; ş-h-d)<br /> <strong>kerâmet-i bâhire</strong> : ap açık keramet (bk. k-r-m)<br /> <strong>kesret</strong> : çokluk (bk. k-s-r)<br /> <strong>kudret</strong> : güç, iktidar (bk. </span><span style="font-family: 'Tahoma'">ḳ</span><span style="font-family: 'Calibri'">-d-r)<br /> <strong>kudret-i ezeliye</strong> : varlığının başlangıcı olmayan ve ezelden beri var olan Allah’ın kudreti (bk. </span><span style="font-family: 'Tahoma'">ḳ</span><span style="font-family: 'Calibri'">-d-r; e-z-l)<br /> <strong>lâyemut</strong> : ölümsüz (bk. mâ-lâ; m-v-t)</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>mâkul</strong> : akla uygun</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>mâlik</strong> : sahip (bk. m-l-k)<br /> <strong>melâike</strong> : melekler (bk. m-l-k)<br /> <strong>melekût</strong> : birşeyin iç yüzü, aslı, esası (bk. m-l-k)<br /> <strong>mevcut</strong> : var olan (bk. v-c-d)</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>meyelân</strong> : eğilim, yönelme<br /> <strong>meyelân-ı hayat</strong> : hayat bulma meyli, arzusu, kabiliyeti (bk. </span><span style="font-family: 'Tahoma'">ḥ</span><span style="font-family: 'Calibri'">-y-y)<br /> <strong>meyelân-ı incimâd</strong> : donma meyli, kabiliyeti<br /> <strong>meyelân-ı nümuvv</strong> : büyüme, gelişme meyli<br /> <strong>Mirac</strong> : Peygamberimizin (a.s.m.) Allah’ın huzuruna yükselişi ve bütün kâinat âlemlerini gezdiği yolculuk (bk. a-r-c)<br /> <strong>mu’cize-i Ahmediye</strong> : Peygamberimizin (a.s.m.) mu’cizesi (bk. a-c-z; </span><span style="font-family: 'Tahoma'">ḥ</span><span style="font-family: 'Calibri'">-m-d)<br /> <strong>mu’cize-i kübrâ-yı Ahmediye</strong> : Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (a.s.m.) büyük mu’cizesi<br /> <strong>nâmus-u zîşuur</strong> : şuur sahibi yasa, kanun (bk. n-m-s; </span><span style="font-family: 'Tahoma'">ẕ</span><span style="font-family: 'Calibri'">î; ş-a-r)<br /> <strong>nebî</strong> : peygamber (bk. n-b-e)<br /> <strong>nev’i</strong> : tür, çeşit</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>nübüvvet</strong> : peygamberlik (bk. n-b-e)<br /> <strong>ruhaniyât</strong> : ruhanîler, maddî yapısı olmayan varlıklar (bk. r-v-</span><span style="font-family: 'Tahoma'">ḥ</span><span style="font-family: 'Calibri'">)<br /> <strong>sadef</strong> : inci kabuğu<br /> <strong>seyyâle-i lâtife</strong> : akıcı özelliğe sahip nuranî varlık (bk. l-</span><span style="font-family: 'Tahoma'">ṭ</span><span style="font-family: 'Calibri'">-f)<br /> <strong>sıfat-ı irade</strong> : Cenâb-ı Hakkın irade sıfatı (bk. v-</span><span style="font-family: 'Tahoma'">ṣ</span><span style="font-family: 'Calibri'">-f; r-v-d)<br /> <strong>şûlefeşân</strong> : ışık saçan<br /> <strong>tecellî</strong> : belirme, görünme (bk. c-l-y)<br /> <strong>tecellî-i vahdet</strong> : Allah’ın birliğinin tecellîsi, yansıması (bk. c-l-y; v-</span><span style="font-family: 'Tahoma'">ḥ</span><span style="font-family: 'Calibri'">-d)<br /> <strong>velâyet</strong> : velîlik (bk. v-l-y)<br /> <strong>vicdan</strong> : insanın içinde bulunan ve iyiyi kötüden ayırabilen his<br /> <strong>vücud-u haricî</strong> : beden, vücut (bk. v-c-d)</span><br /> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>vücud-u hissî</strong> : duyu organları ile kavranabilen varlık (bk. v-c-d)<br /> <strong>yâsup</strong> : arı beyi</span><br /> <br /> </td></tr></table></blockquote><p></p>
[QUOTE="uður1, post: 261419, member: 1016557"] [B][FONT=Calibri][U]HUTBE-İ ŞÂMİYE[/U][/FONT][/B] [B][U][FONT=Calibri]7.3.HAKİKAT ÇEKİRDEKLERİ(DEVAMI)[/FONT][/U][/B] [TABLE] [TR] [TD="width: 307, bgcolor: transparent"] [FONT=Calibri]14. Fıtrat-ı zîşuur olan vicdandaki incizap ve cezbe, bir hakikat-i cazibedarın cezbesiyledir. 15. Fıtrat yalan söylemez. Bir çekirdekteki meyelân-ı nümüvv der: “Ben sümbülleneceğim, meyve vereceğim.” Doğru söyler. Yumurtada bir meyelân-ı hayat var. Der: “Piliç olacağım.” Biiznillâh olur, doğru söyler. Bir avuç su, meyelân-ı incimad ile der: “Fazla yer tutacağım.” Metin demir onu yalan çıkaramaz; sözünün doğruluğu demiri parçalar. Şu meyelânlar, iradeden gelen evâmir-i tekviniyenin tecellîleridir, cilveleridir. 16. Karıncayı emirsiz, arıyı yâsupsuz bırakmayan kudret-i ezeliye, elbette beşeri nebîsiz bırakmaz. Âlem-i şehadetteki insanlara inşikak-ı kamer bir mucize-i Ahmediye (a.s.m.) olduğu gibi, Mi’rac dahi âlem-i melekûttaki melâike ve ruhaniyâta karşı bir mu’cize-i kübrâ-yı Ahmediyedir ki, nübüvvetinin velâyeti bu keramet-i bâhire ile ispat edilmiştir ve o parlak zât, berk ve kamer gibi melekûtta şûlefeşân olmuştur. 17. Kelime-i şehadetin iki kelâmı birbirine şahittir. Birincisi ikincisine burhan-ı limmîdir; ikincisi birincisine burhan-ı innîdir. 18. Hayat, kesrette bir çeşit tecellî-i vahdettir. Onun için ittihada sevk eder. Hayat, birşeyi herşeye mâlik eder. 19. Ruh, bir kanun-u zîvücud-u haricîdir, bir namus-u zîşuurdur. Sabit ve daim fıtrî kanunlar gibi, ruh dahi âlem-i emirden, sıfat-ı iradeden gelmiş, kudret ona vücud-u hissî giydirmiştir, bir seyyâle-i lâtifeyi o cevhere sadef etmiştir.[/FONT] [FONT=Calibri]Mevcut ruh, mâkul kanunun kardeşidir. İkisi hem daimî, hem âlem-i emirden gelmişlerdir. Şayet nev’ilerdeki kanunlara kudret-i ezeliye bir vücud-u haricî giydirseydi, ruh olurdu. Eğer ruh, şuuru başından indirse, yine lâyemut bir kanun olurdu.[/FONT] [/TD] [TD="width: 307, bgcolor: transparent"] [h=2][B][U][COLOR=windowtext][FONT=Calibri]Lügatler : [/FONT][/COLOR][/U][/B][/h] [FONT=Calibri][B]âlem-i emir[/B] : Cenâb-ı Hakkın emriyle yönetilen âlem; kanunlar dünyası (bk. [/FONT][FONT=Tahoma]ḳ[/FONT][FONT=Calibri]-n-n; a-l-m) [B]âlem-i melekût[/B] : İlâhî hükümranlığın tam olarak tecellî ettiği, görünmeyen, kâinatın iç yüzü (bk. a-l-m; m-l-k) [B]âlem-i şehadet[/B] : görünen âlem, dünya (bk. a-l-m; ş-h-d) [B]berk[/B] : şimşek, yıldırım [B]biiznillâh[/B] : Allah’ın izniyle [B]burhan-ı innî[/B] : tümdengelim; eserden eseri yapana, olaylardan kanuna ulaştıran delil [B]burhân-ı limmî[/B] : tümevarım; kanunlardan hâdiselere, sebeplerden neticelere, müessirden esere gitme usûl ve delili [B]cevher[/B] : değerli taş [B]cezbe[/B] : kendinden geçme hâli [B]cilve[/B] : görünme, yansıma (bk. c-l-y) [B]daimî[/B] : devamlı, sürekli[/FONT] [FONT=Calibri][B]evâmir-i tekviniye[/B] : Cenâb-ı Hakkın yaratmaya yönelik emirleri ve kanunları (bk. k-v-n) [B]fıtrat[/B] : yaratılış, mizaç (bk. f-[/FONT][FONT=Tahoma]ṭ[/FONT][FONT=Calibri]-r) [B]fıtrat-ı zîşuur[/B] : şuurlu, bilinçli yaratılış (bk. f-[/FONT][FONT=Tahoma]ṭ[/FONT][FONT=Calibri]-r; [/FONT][FONT=Tahoma]ẕ[/FONT][FONT=Calibri]î; ş-a-r) [B]fıtrî[/B] : doğal, yaratılıştan gelen (bk. f-[/FONT][FONT=Tahoma]ṭ[/FONT][FONT=Calibri]-r) [B]hakikat-i cazibedar[/B] : asıl ve esasıyla çekici olan hakikat (bk. [/FONT][FONT=Tahoma]ḥ[/FONT][FONT=Calibri]-[/FONT][FONT=Tahoma]ḳ[/FONT][FONT=Calibri]-[/FONT][FONT=Tahoma]ḳ[/FONT][FONT=Calibri]) [B]incizap[/B] : cezb edilme, çekilme [B]inşikak-ı kamer[/B] : Peygamberimizin (a.s.m.) bir işaretiyle Ay’ın ikiye bölünmesi mu’cizesi [B]irade[/B] : istek, tercih, dileme (bk. r-v-d) [B]ittihad[/B] : birleşme, birlik (bk. v-[/FONT][FONT=Tahoma]ḥ[/FONT][FONT=Calibri]-d) [B]kamer[/B] : ay [B]kanun-u zîvücud-u hâricî[/B] : haricî (maddî) vücud sahibi bir kanun (bk. [/FONT][FONT=Tahoma]ḳ[/FONT][FONT=Calibri]-n-n; [/FONT][FONT=Tahoma]ẕ[/FONT][FONT=Calibri]î;v-c-d) [B]kelâm[/B] : ifade, söz (bk. k-l-m) [B]kelime-i şehadet[/B] : “Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Hz. Muhammed’in onun kulu ve elçisi olduğuna şehadet ederim” ifadesi (bk. k-l-m; ş-h-d) [B]kerâmet-i bâhire[/B] : ap açık keramet (bk. k-r-m) [B]kesret[/B] : çokluk (bk. k-s-r) [B]kudret[/B] : güç, iktidar (bk. [/FONT][FONT=Tahoma]ḳ[/FONT][FONT=Calibri]-d-r) [B]kudret-i ezeliye[/B] : varlığının başlangıcı olmayan ve ezelden beri var olan Allah’ın kudreti (bk. [/FONT][FONT=Tahoma]ḳ[/FONT][FONT=Calibri]-d-r; e-z-l) [B]lâyemut[/B] : ölümsüz (bk. mâ-lâ; m-v-t)[/FONT] [FONT=Calibri][B]mâkul[/B] : akla uygun[/FONT] [FONT=Calibri][B]mâlik[/B] : sahip (bk. m-l-k) [B]melâike[/B] : melekler (bk. m-l-k) [B]melekût[/B] : birşeyin iç yüzü, aslı, esası (bk. m-l-k) [B]mevcut[/B] : var olan (bk. v-c-d)[/FONT] [FONT=Calibri][B]meyelân[/B] : eğilim, yönelme [B]meyelân-ı hayat[/B] : hayat bulma meyli, arzusu, kabiliyeti (bk. [/FONT][FONT=Tahoma]ḥ[/FONT][FONT=Calibri]-y-y) [B]meyelân-ı incimâd[/B] : donma meyli, kabiliyeti [B]meyelân-ı nümuvv[/B] : büyüme, gelişme meyli [B]Mirac[/B] : Peygamberimizin (a.s.m.) Allah’ın huzuruna yükselişi ve bütün kâinat âlemlerini gezdiği yolculuk (bk. a-r-c) [B]mu’cize-i Ahmediye[/B] : Peygamberimizin (a.s.m.) mu’cizesi (bk. a-c-z; [/FONT][FONT=Tahoma]ḥ[/FONT][FONT=Calibri]-m-d) [B]mu’cize-i kübrâ-yı Ahmediye[/B] : Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (a.s.m.) büyük mu’cizesi [B]nâmus-u zîşuur[/B] : şuur sahibi yasa, kanun (bk. n-m-s; [/FONT][FONT=Tahoma]ẕ[/FONT][FONT=Calibri]î; ş-a-r) [B]nebî[/B] : peygamber (bk. n-b-e) [B]nev’i[/B] : tür, çeşit[/FONT] [FONT=Calibri][B]nübüvvet[/B] : peygamberlik (bk. n-b-e) [B]ruhaniyât[/B] : ruhanîler, maddî yapısı olmayan varlıklar (bk. r-v-[/FONT][FONT=Tahoma]ḥ[/FONT][FONT=Calibri]) [B]sadef[/B] : inci kabuğu [B]seyyâle-i lâtife[/B] : akıcı özelliğe sahip nuranî varlık (bk. l-[/FONT][FONT=Tahoma]ṭ[/FONT][FONT=Calibri]-f) [B]sıfat-ı irade[/B] : Cenâb-ı Hakkın irade sıfatı (bk. v-[/FONT][FONT=Tahoma]ṣ[/FONT][FONT=Calibri]-f; r-v-d) [B]şûlefeşân[/B] : ışık saçan [B]tecellî[/B] : belirme, görünme (bk. c-l-y) [B]tecellî-i vahdet[/B] : Allah’ın birliğinin tecellîsi, yansıması (bk. c-l-y; v-[/FONT][FONT=Tahoma]ḥ[/FONT][FONT=Calibri]-d) [B]velâyet[/B] : velîlik (bk. v-l-y) [B]vicdan[/B] : insanın içinde bulunan ve iyiyi kötüden ayırabilen his [B]vücud-u haricî[/B] : beden, vücut (bk. v-c-d)[/FONT] [FONT=Calibri][B]vücud-u hissî[/B] : duyu organları ile kavranabilen varlık (bk. v-c-d) [B]yâsup[/B] : arı beyi[/FONT] [FONT=Calibri] [/FONT] [/TD] [/TR] [/TABLE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Makale - Menkıbe ve Denemeler
Tefeül...
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst