Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Makale - Menkıbe ve Denemeler
Tefeül...
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="harp" data-source="post: 252479" data-attributes="member: 1008315"><p>Her yüz, yüzer cihetle Allah'a şehadet eder</p><p> 04 Haziran 2011 / 00:01</p><p> Günün Risale-i Nur dersi</p><p> </p><p> <em><strong>Bismillahirrahmanirrahim</strong></em></p><p> Eşya, vücut ve teşahhusatlarında, nihayetsiz imkânat yolları içinde mütereddit, mütehayyir, şekilsiz bir surette iken, </p><p> birden bire gayet muntazam, hakîmâne öyle bir teşahhus vechi veriliyor ki,</p><p> meselâ herbir insanın yüzünde, bütün ebnâ-yı cinsinden herbirisine karşı birer alâmet-i farika o küçük yüzde bulunduğu ve zâhir ve bâtın duygularıyla, kemâl-i hikmetle teçhiz edildiği cihetle, o yüz, gayet parlak bir sikke-i ehadiyet olduğunu ispat eder.</p><p> Herbir yüz, yüzer cihetle bir Sâni-i Hakîmin vücuduna şehadet ve vahdetine işaret ettikleri gibi, bütün yüzlerin heyet-i mecmuasıyla izhar ettikleri o sikke, bütün eşyanın Hâlıkına mahsus bir hâtem olduğunu akıl gözüne gösterir.</p><p> Ey münkir! Hiçbir cihetle kabil-i taklit olmayan şu sikkeleri ve mecmuundaki parlak sikke-i samediyeti hangi destgâha havale edebilirsin? (Otuz Üçüncü Söz)</p><p> <em><strong>Bediüzzaman Said Nursi</strong></em></p><p> <u><strong>SÖZLÜK:</strong></u></p><p><u><strong> </strong></u>âciz : güçsüz</p><p> alâmet-i farika : ayırt edici işaret</p><p> bâtın : görünmeyen, iç</p><p> bilmüşahede : gözle görüldüğü gibi</p><p> câmid : cansız</p><p> ebnâ-yı cins : kendi cinsinden olanlar</p><p> efrat : fertler</p><p> envâ : türler</p><p> erzak : rızıklar</p><p> faaliyet-i hakîmane ve basîrâne ve rahîmâne : şefkat ve merhametle, görerek ve bilerek yapılan hikmetli işler, icraatlar</p><p> fâsık-ı gafil : âhiretten ve Allah’ın emir ve yasaklarından habersiz davranan günahkâr kimse</p><p> hakîmâne : hikmetli biçimde</p><p> Hâlık : herşeyi yaratan Allah</p><p> hâtem : mühür, damga</p><p> heyet-i mecmua : genel yapı, bütün</p><p> imkânat : olabilirlikler, varlığı ile yokluğu ihtimal dahilinde olanlar</p><p> izhar : gösterme</p><p> kabil-i taklit : taklidi mümkün</p><p> kemâl-i hikmet : tam ve mükemmel bir hikmet</p><p> kemâl-i mizan ve intizam : mükemmel bir ölçü ve düzen</p><p> kıyamet : dünyanın sonu, varlığın bozulup dağılması</p><p> muntazam : düzenli</p><p> münkir : inkârcı, inançsız</p><p> münkir-i cahil : cahil inkârcı</p><p> mütehayyir : şaşkın, hayrete düşen</p><p> mütereddit : teredütte kalan, kararsız</p><p> nebâtât : bitkiler</p><p> nihayetsiz : sonsuz</p><p> Sâni-i Hakîm : herşeyi hikmetle ve san’atla yaratan Allah</p><p> sikke : mühür, işaret</p><p> sikke-i ehadiyet : Allah’ın herbir varlıkta birliğini gösteren mühür</p><p> sikke-i samediyet : hiç kimseye muhtaç olmayan ve herşey Kendisine muhtaç olan Allah’a ait mühür, işaret</p><p> suret : şekil, biçim</p><p> şehadet : şahitlik, tanıklık</p><p> tabiat : doğa, canlı cansız bütün varlıklar, maddî âlem</p><p> taife : grup, topluluk</p><p> talimat : emirler, eğitimler</p><p> teçhiz : donatma</p><p> terhisat : görevlerin sona ermesi</p><p> teşahhus : şahıslanma, belirlenme</p><p> teşahhusat : şahıslanmalar, belirlenmeler</p><p> vahdet : birlik</p><p> vech : şekil</p><p> vücud : varlık</p><p> zâhir : görünen, dış</p><p> zaman-ı Âdem : Âdem peygamberin zamanı</p><p> zemin : yer</p><p> ziyade : fazla, çok</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="harp, post: 252479, member: 1008315"] Her yüz, yüzer cihetle Allah'a şehadet eder 04 Haziran 2011 / 00:01 Günün Risale-i Nur dersi [I][B]Bismillahirrahmanirrahim[/B][/I] Eşya, vücut ve teşahhusatlarında, nihayetsiz imkânat yolları içinde mütereddit, mütehayyir, şekilsiz bir surette iken, birden bire gayet muntazam, hakîmâne öyle bir teşahhus vechi veriliyor ki, meselâ herbir insanın yüzünde, bütün ebnâ-yı cinsinden herbirisine karşı birer alâmet-i farika o küçük yüzde bulunduğu ve zâhir ve bâtın duygularıyla, kemâl-i hikmetle teçhiz edildiği cihetle, o yüz, gayet parlak bir sikke-i ehadiyet olduğunu ispat eder. Herbir yüz, yüzer cihetle bir Sâni-i Hakîmin vücuduna şehadet ve vahdetine işaret ettikleri gibi, bütün yüzlerin heyet-i mecmuasıyla izhar ettikleri o sikke, bütün eşyanın Hâlıkına mahsus bir hâtem olduğunu akıl gözüne gösterir. Ey münkir! Hiçbir cihetle kabil-i taklit olmayan şu sikkeleri ve mecmuundaki parlak sikke-i samediyeti hangi destgâha havale edebilirsin? (Otuz Üçüncü Söz) [I][B]Bediüzzaman Said Nursi[/B][/I] [U][B]SÖZLÜK: [/B][/U]âciz : güçsüz alâmet-i farika : ayırt edici işaret bâtın : görünmeyen, iç bilmüşahede : gözle görüldüğü gibi câmid : cansız ebnâ-yı cins : kendi cinsinden olanlar efrat : fertler envâ : türler erzak : rızıklar faaliyet-i hakîmane ve basîrâne ve rahîmâne : şefkat ve merhametle, görerek ve bilerek yapılan hikmetli işler, icraatlar fâsık-ı gafil : âhiretten ve Allah’ın emir ve yasaklarından habersiz davranan günahkâr kimse hakîmâne : hikmetli biçimde Hâlık : herşeyi yaratan Allah hâtem : mühür, damga heyet-i mecmua : genel yapı, bütün imkânat : olabilirlikler, varlığı ile yokluğu ihtimal dahilinde olanlar izhar : gösterme kabil-i taklit : taklidi mümkün kemâl-i hikmet : tam ve mükemmel bir hikmet kemâl-i mizan ve intizam : mükemmel bir ölçü ve düzen kıyamet : dünyanın sonu, varlığın bozulup dağılması muntazam : düzenli münkir : inkârcı, inançsız münkir-i cahil : cahil inkârcı mütehayyir : şaşkın, hayrete düşen mütereddit : teredütte kalan, kararsız nebâtât : bitkiler nihayetsiz : sonsuz Sâni-i Hakîm : herşeyi hikmetle ve san’atla yaratan Allah sikke : mühür, işaret sikke-i ehadiyet : Allah’ın herbir varlıkta birliğini gösteren mühür sikke-i samediyet : hiç kimseye muhtaç olmayan ve herşey Kendisine muhtaç olan Allah’a ait mühür, işaret suret : şekil, biçim şehadet : şahitlik, tanıklık tabiat : doğa, canlı cansız bütün varlıklar, maddî âlem taife : grup, topluluk talimat : emirler, eğitimler teçhiz : donatma terhisat : görevlerin sona ermesi teşahhus : şahıslanma, belirlenme teşahhusat : şahıslanmalar, belirlenmeler vahdet : birlik vech : şekil vücud : varlık zâhir : görünen, dış zaman-ı Âdem : Âdem peygamberin zamanı zemin : yer ziyade : fazla, çok [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Makale - Menkıbe ve Denemeler
Tefeül...
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst