Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Edebiyat
Su sahip mi kabina
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="inþirah" data-source="post: 108284" data-attributes="member: 1722"><p>Su sahip mi kabına</p><p></p><p></p><p>Çayın da tadı ne güzeldi demin! Kokusu mis gibi yayılmıştı, odaya. Biraz şeker, billur bir kırmızılık ve off; kıvranarak tüten buhar...</p><p>Sıcağı, parmak uçlarından içine işlerken yudum yudum içersin. Ama sonra;</p><p>“Tadı da demin ne güzeldi çayın” dersin!</p><p></p><p></p><p></p><p>Sahiplenirsin birini; onu, şunu, beni... Uzakta da olsan; bilirsin ki karşındadır, sanki aynı masada!.. Hani sözler bazen mektup sıcaklığında olur ya veya satırlar bakışlara benzer, demli bir çay kıvamında!.. Ummadığın bir zamandır; karşına çıkıverir, sana erişiverir, kalbine dokunuverir...</p><p>Ona karşı rahatsındır; rahat konuşursun onunla, rahat bakarsın, rahatça dokunursun hatta yadırgamayacağını, sorgulamayacağını bilerek... Bilir ki rahatsın ve bilirsin ki rahattır... Senin için konuşur, yazar; yani oturmaktasınızdır karşılıklı... Bunca kalabalıklar ve bunca zamansızlıklar içinden ayrılmış zamanda, dersin ki; bir vakit seninim ve sen de vakti sen kıvamına getirip koy masanın üstüne!</p><p></p><p></p><p></p><p>Şu anda, güzelsin veya değil; ağırbaşlısın veya tatlı kaçık; kederli veya çakır keyif; hatıralara dolanmış veya ufuklara bakmakta ol fark etmez. Bütün sıfatlar “benim için” fısıldar senin kulağına, ve dersin ki: Benimsin!..</p><p>Bunun izahı; sahiplenme duygusudur...</p><p>Her nasıl, ne, kim olduğum/olduğun fark etmez artık, çünkü sahiplenmişsindir...</p><p>“Benimsin” demişsen, seversin beni de bu sahiplenme duygusuyla... Teke gibi boynuzun, beygir gibi kuyruğun olsa; onu bile seversin, sahiplemişsen... İnsan “ardında bıraktığına” bile söz söylensin istemez, kendiyle ilgisi olduğu için!</p><p></p><p></p><p></p><p>Hâlbuki dünya, sahiplenme yeri değildir, çünkü kimse “sahip” değildir!</p><p>Demlikteki su da; çaydanlığı sahiplenmişti, ama “Eyvah, dediler. Az önce doluydu bu çaydanlık!..</p><p>Yani, ha kabındaki su, ha bedenindeki insan; aynı şey!</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="inþirah, post: 108284, member: 1722"] Su sahip mi kabına Çayın da tadı ne güzeldi demin! Kokusu mis gibi yayılmıştı, odaya. Biraz şeker, billur bir kırmızılık ve off; kıvranarak tüten buhar... Sıcağı, parmak uçlarından içine işlerken yudum yudum içersin. Ama sonra; “Tadı da demin ne güzeldi çayın” dersin! Sahiplenirsin birini; onu, şunu, beni... Uzakta da olsan; bilirsin ki karşındadır, sanki aynı masada!.. Hani sözler bazen mektup sıcaklığında olur ya veya satırlar bakışlara benzer, demli bir çay kıvamında!.. Ummadığın bir zamandır; karşına çıkıverir, sana erişiverir, kalbine dokunuverir... Ona karşı rahatsındır; rahat konuşursun onunla, rahat bakarsın, rahatça dokunursun hatta yadırgamayacağını, sorgulamayacağını bilerek... Bilir ki rahatsın ve bilirsin ki rahattır... Senin için konuşur, yazar; yani oturmaktasınızdır karşılıklı... Bunca kalabalıklar ve bunca zamansızlıklar içinden ayrılmış zamanda, dersin ki; bir vakit seninim ve sen de vakti sen kıvamına getirip koy masanın üstüne! Şu anda, güzelsin veya değil; ağırbaşlısın veya tatlı kaçık; kederli veya çakır keyif; hatıralara dolanmış veya ufuklara bakmakta ol fark etmez. Bütün sıfatlar “benim için” fısıldar senin kulağına, ve dersin ki: Benimsin!.. Bunun izahı; sahiplenme duygusudur... Her nasıl, ne, kim olduğum/olduğun fark etmez artık, çünkü sahiplenmişsindir... “Benimsin” demişsen, seversin beni de bu sahiplenme duygusuyla... Teke gibi boynuzun, beygir gibi kuyruğun olsa; onu bile seversin, sahiplemişsen... İnsan “ardında bıraktığına” bile söz söylensin istemez, kendiyle ilgisi olduğu için! Hâlbuki dünya, sahiplenme yeri değildir, çünkü kimse “sahip” değildir! Demlikteki su da; çaydanlığı sahiplenmişti, ama “Eyvah, dediler. Az önce doluydu bu çaydanlık!.. Yani, ha kabındaki su, ha bedenindeki insan; aynı şey! [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Edebiyat
Su sahip mi kabina
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst