Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Risale Açıklamalı
Sözler
Sözler 9. Ders - İkinci Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Huseyni" data-source="post: 420521" data-attributes="member: 27"><p><span style="font-size: 22px"><span style="font-family: 'trebuchet ms'">بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ</span></span></p><p><span style="font-size: 22px"><span style="font-family: 'trebuchet ms'"></span></span><strong></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'verdana'">Eser:</span></strong><span style="font-family: 'verdana'"> Sözler/İkinci Söz</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>Konu:</strong> İman, Küfür ve Fıskın Mahiyetinin Bir Temsille İzahı</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>Açıklamalı risale derslerimiz devam ediyor. </strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><ul> <li data-xf-list-type="ul"><span style="font-family: 'verdana'">Derslerimize herkes katılabilir.</span> </li> <li data-xf-list-type="ul"><span style="font-family: 'verdana'">Soru sorabilir veya sorulan sorulara cevap verebilir.</span> </li> <li data-xf-list-type="ul"><span style="font-family: 'verdana'">Ders anlayışımız; "biz biliyoruz, öğretiyoruz" değil, "anladığımızı paylaşıyoruz." şeklindedir.</span> </li> <li data-xf-list-type="ul"><span style="font-family: 'verdana'">Açıklamalı dersler, birkaç yöneticinin kendi tekelinde gibi algılanmamalı.</span> </li> <li data-xf-list-type="ul"><span style="font-family: 'verdana'">Yöneticiler derslerin sadece takibini ve seri olarak açma vazifelerini üstlenmekteler.</span> </li> <li data-xf-list-type="ul"><span style="font-family: 'verdana'">Bunun dışında dersin gidişatı herkese açıktır.</span> </li> <li data-xf-list-type="ul"><span style="font-family: 'verdana'">Bundan dolayı bütün kardeşlerimizin derslere iştirak etmelerini arzu ediyoruz. </span> </li> </ul><p></p><p><strong>Selam ve dua ile.</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong></strong>[BILGI]<span style="font-size: 18px">İkinci Söz</span></p><p></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'trebuchet ms'"><span style="font-size: 22px">بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ</span></span></span></p><p> <span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'trebuchet ms'"><span style="font-size: 22px">اَلَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ</span></span> </span> [SUP]<strong>[SUP]<strong>1</strong>[/SUP] </strong>[/SUP]</p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>İMANDA</strong> ne kadar büyük bir saadet ve nimet ve ne kadar büyük bir lezzet ve rahat bulunduğunu anlamak istersen, şu temsîlî hikâyeciğe bak, dinle:</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Bir vakit iki adam hem keyif, hem ticaret için seyahate giderler. Biri hodbin talihsiz bir tarafa, diğeri hüdâbin bahtiyar diğer tarafa sülûk eder, giderler.</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Hodbin adam hem hodgâm, hem hodendiş, hem bedbin olduğundan, bedbinlik cezası olarak nazarında pek fena bir memlekete düşer. Bakar ki, her yerde âciz bîçâreler, zorba müthiş adamların ellerinden ve tahribatlarından vâveylâ ediyorlar. Bütün gezdiği yerlerde böyle hazin, elîm bir hali görür. Bütün memleket bir matemhane-i umumî şeklini almış. Kendisi şu elîm ve muzlim haleti hissetmemek için sarhoşluktan başka çare bulamaz. Çünkü herkes ona düşman ve ecnebî görünüyor. Ve ortalıkta dahi müthiş cenazeleri ve meyusâne ağlayan yetimleri görür. Vicdanı azap içinde kalır.</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Diğeri hüdâbin, hüdâperest ve hakendiş, güzel ahlâklı idi ki, nazarında pek güzel bir memlekete düştü. İşte bu iyi adam, girdiği memlekette bir umumî şenlik görüyor: her tarafta bir sürur, bir şehrâyin, bir cezbe ve neş’e içinde zikirhaneler... Herkes ona dost ve akraba görünür. Bütün memlekette yaşasınlar ve teşekkürler ile bir terhisât-ı umumiye şenliği görüyor. Hem tekbir ve tehlil ile mesrurâne ahz-ı asker için bir davul, bir musiki sesi işitiyor. Evvelki bedbahtın hem kendi, hem umum halkın elemiyle müteellim olmasına bedel, şu bahtiyar, hem kendi, hem umum halkın süruruyla mesrur ve müferrah olur. Hem güzelce bir ticaret eline geçer, Allah’a şükreder.</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>Sonra döner, öteki adama rast gelir. Halini anlar. Ona der:</strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">“Yahu, sen divane olmuşsun. Batnındaki çirkinlikler zahirine aksetmiş olmalı ki, gülmeyi ağlamak, terhisâtı soymak ve talan etmek tevehhüm etmişsin. Aklını başına al, kalbini temizle ta şu musibetli perde senin nazarından kalksın, hakikati görebilesin. Zira nihayet derecede âdil, merhametkâr, raiyetperver, muktedir, intizam perver, müşfik bir melikin memleketi, hem bu derece göz önünde âsâr-ı terakkiyat ve kemâlât gösteren bir memleket, senin vehminin gösterdiği surette olamaz.”</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Sonra o bedbahtın aklı başına gelir, nedamet eder. “Evet, ben işretten divane olmuştum. Allah senden razı olsun ki cehennemî bir haletten beni kurtardın” der.</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>Ey nefsim!</strong> Bil ki, evvelki adam, kâfirdir. Veya fâsık, gafildir. Şu dünya, onun nazarında bir matemhane-i umumiyedir. Bütün zîhayat, firak ve zevâl sillesiyle ağlayan yetimlerdir. Hayvan ve insan ise, ecel pençesiyle parçalanan kimsesiz başıbozuklardır. Dağlar ve denizler gibi büyük mevcudat, ruhsuz, müthiş cenazeler hükmündedirler. Daha bunun gibi çok elîm, ezici, dehşetli evham, küfründen ve dalâletinden neş’et edip onu mânen tâzip eder. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Diğer adam ise, mü’mindir. Cenâb-ı Hâlıkı tanır, tasdik eder. Onun nazarında şu dünya bir zikirhane-i Rahmân, bir talimgâh-ı beşer ve hayvan, ve bir meydan-ı imtihan-ı ins ü cândır. Bütün vefiyât-ı hayvaniye ve insaniye ise, terhisattır. Vazife-i hayatını bitirenler, bu dâr-ı fâniden, mânen mesrurâne, dağdağasız diğer bir âleme giderler ta yeni vazifedarlara yer açılsın, gelip çalışsınlar. Bütün tevellüdât-ı hayvaniye ve insaniye ise, ahz-ı askere, silâh altına, vazife başına gelmektir.</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Bütün zîhayat, birer muvazzaf mesrur asker, birer müstakim memnun memurlardır. Bütün sadâlar ise, ya vazife başlamasındaki zikir ve tesbih ve paydostan gelen şükür ve tefrih veya işlemek neş’esinden neş’et eden nağamattır. Bütün mevcudat, o mü’minin nazarında, Seyyid-i Kerîminin ve Mâlik-i Rahîminin birer mûnis hizmetkârı, birer dost memuru, birer şirin kitabıdır. Daha bunun gibi pek çok lâtif, ulvî ve leziz, tatlı hakikatler, imanından tecellî eder, tezahür eder.</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>Demek iman bir mânevî tûbâ-i Cennet çekirdeğini taşıyor. Küfür ise mânevî bir zakkum-u Cehennem tohumunu saklıyor.</strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>Demek selâmet ve emniyet yalnız İslâmiyette ve imandadır.</strong> Öyle ise biz daima “Elhamdü lillâhi alâ dini’l-İslâm ve kemâli’l-îman”[SUP]<strong>[SUP]<strong>2</strong>[/SUP] </strong>[/SUP] demeliyiz.</span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>[SUP]<strong>1</strong>[/SUP] : “O takvâ sahipleri öyle kimselerdir ki, gayba iman ederler.” Bakara Sûresi, 2:3.</strong></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"><strong>[SUP]<strong>2</strong>[/SUP] : Bize ihsan ettiği İslâm dini ve mükemmel iman nimeti sebebiyle Allah’a hamd olsun.</strong></span>[/BILGI]</p><p></p><p>[TAVSIYE]<span style="font-family: 'ITCSouvenirStdLight'"><span style="font-family: 'verdana'"><span style="font-size: 10px">Diğer Sözler dersleri: </span></span></span><a href="http://www.risaleforum.net/risale-analiz-ve-calismalar-488/risale-aciklamali-489/sozler-507/" target="_blank"><strong>Sözler</strong></a></p><p><span style="font-family: 'ITCSouvenirStdLight'"><span style="font-family: 'verdana'"><span style="font-size: 10px">Diğer açıklamalı dersler: <strong><a href="http://www.risaleforum.net/risale-analiz-ve-calismalar-488/risale-aciklamali-489/" target="_blank">Risale Açıklamalı</a></strong></span></span></span>[/TAVSIYE]</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Huseyni, post: 420521, member: 27"] [SIZE=6][FONT=trebuchet ms]بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ [/FONT][/SIZE][B] [FONT=verdana]Eser:[/FONT][/B][FONT=verdana] Sözler/İkinci Söz [B]Konu:[/B] İman, Küfür ve Fıskın Mahiyetinin Bir Temsille İzahı [B]Açıklamalı risale derslerimiz devam ediyor. [/B] [/FONT] [LIST] [*][FONT=verdana]Derslerimize herkes katılabilir.[/FONT] [*][FONT=verdana]Soru sorabilir veya sorulan sorulara cevap verebilir.[/FONT] [*][FONT=verdana]Ders anlayışımız; "biz biliyoruz, öğretiyoruz" değil, "anladığımızı paylaşıyoruz." şeklindedir.[/FONT] [*][FONT=verdana]Açıklamalı dersler, birkaç yöneticinin kendi tekelinde gibi algılanmamalı.[/FONT] [*][FONT=verdana]Yöneticiler derslerin sadece takibini ve seri olarak açma vazifelerini üstlenmekteler.[/FONT] [*][FONT=verdana]Bunun dışında dersin gidişatı herkese açıktır.[/FONT] [*][FONT=verdana]Bundan dolayı bütün kardeşlerimizin derslere iştirak etmelerini arzu ediyoruz. [/FONT] [/LIST] [B]Selam ve dua ile. [/B][BILGI][SIZE=5]İkinci Söz[/SIZE] [SIZE=4][FONT=trebuchet ms][SIZE=6]بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ اَلَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ[/SIZE][/FONT] [/SIZE] [SUP][B][SUP][B]1[/B][/SUP] [/B][/SUP] [FONT=verdana][B] İMANDA[/B] ne kadar büyük bir saadet ve nimet ve ne kadar büyük bir lezzet ve rahat bulunduğunu anlamak istersen, şu temsîlî hikâyeciğe bak, dinle: Bir vakit iki adam hem keyif, hem ticaret için seyahate giderler. Biri hodbin talihsiz bir tarafa, diğeri hüdâbin bahtiyar diğer tarafa sülûk eder, giderler. Hodbin adam hem hodgâm, hem hodendiş, hem bedbin olduğundan, bedbinlik cezası olarak nazarında pek fena bir memlekete düşer. Bakar ki, her yerde âciz bîçâreler, zorba müthiş adamların ellerinden ve tahribatlarından vâveylâ ediyorlar. Bütün gezdiği yerlerde böyle hazin, elîm bir hali görür. Bütün memleket bir matemhane-i umumî şeklini almış. Kendisi şu elîm ve muzlim haleti hissetmemek için sarhoşluktan başka çare bulamaz. Çünkü herkes ona düşman ve ecnebî görünüyor. Ve ortalıkta dahi müthiş cenazeleri ve meyusâne ağlayan yetimleri görür. Vicdanı azap içinde kalır. Diğeri hüdâbin, hüdâperest ve hakendiş, güzel ahlâklı idi ki, nazarında pek güzel bir memlekete düştü. İşte bu iyi adam, girdiği memlekette bir umumî şenlik görüyor: her tarafta bir sürur, bir şehrâyin, bir cezbe ve neş’e içinde zikirhaneler... Herkes ona dost ve akraba görünür. Bütün memlekette yaşasınlar ve teşekkürler ile bir terhisât-ı umumiye şenliği görüyor. Hem tekbir ve tehlil ile mesrurâne ahz-ı asker için bir davul, bir musiki sesi işitiyor. Evvelki bedbahtın hem kendi, hem umum halkın elemiyle müteellim olmasına bedel, şu bahtiyar, hem kendi, hem umum halkın süruruyla mesrur ve müferrah olur. Hem güzelce bir ticaret eline geçer, Allah’a şükreder. [B]Sonra döner, öteki adama rast gelir. Halini anlar. Ona der:[/B] “Yahu, sen divane olmuşsun. Batnındaki çirkinlikler zahirine aksetmiş olmalı ki, gülmeyi ağlamak, terhisâtı soymak ve talan etmek tevehhüm etmişsin. Aklını başına al, kalbini temizle ta şu musibetli perde senin nazarından kalksın, hakikati görebilesin. Zira nihayet derecede âdil, merhametkâr, raiyetperver, muktedir, intizam perver, müşfik bir melikin memleketi, hem bu derece göz önünde âsâr-ı terakkiyat ve kemâlât gösteren bir memleket, senin vehminin gösterdiği surette olamaz.” Sonra o bedbahtın aklı başına gelir, nedamet eder. “Evet, ben işretten divane olmuştum. Allah senden razı olsun ki cehennemî bir haletten beni kurtardın” der. [B]Ey nefsim![/B] Bil ki, evvelki adam, kâfirdir. Veya fâsık, gafildir. Şu dünya, onun nazarında bir matemhane-i umumiyedir. Bütün zîhayat, firak ve zevâl sillesiyle ağlayan yetimlerdir. Hayvan ve insan ise, ecel pençesiyle parçalanan kimsesiz başıbozuklardır. Dağlar ve denizler gibi büyük mevcudat, ruhsuz, müthiş cenazeler hükmündedirler. Daha bunun gibi çok elîm, ezici, dehşetli evham, küfründen ve dalâletinden neş’et edip onu mânen tâzip eder. Diğer adam ise, mü’mindir. Cenâb-ı Hâlıkı tanır, tasdik eder. Onun nazarında şu dünya bir zikirhane-i Rahmân, bir talimgâh-ı beşer ve hayvan, ve bir meydan-ı imtihan-ı ins ü cândır. Bütün vefiyât-ı hayvaniye ve insaniye ise, terhisattır. Vazife-i hayatını bitirenler, bu dâr-ı fâniden, mânen mesrurâne, dağdağasız diğer bir âleme giderler ta yeni vazifedarlara yer açılsın, gelip çalışsınlar. Bütün tevellüdât-ı hayvaniye ve insaniye ise, ahz-ı askere, silâh altına, vazife başına gelmektir. Bütün zîhayat, birer muvazzaf mesrur asker, birer müstakim memnun memurlardır. Bütün sadâlar ise, ya vazife başlamasındaki zikir ve tesbih ve paydostan gelen şükür ve tefrih veya işlemek neş’esinden neş’et eden nağamattır. Bütün mevcudat, o mü’minin nazarında, Seyyid-i Kerîminin ve Mâlik-i Rahîminin birer mûnis hizmetkârı, birer dost memuru, birer şirin kitabıdır. Daha bunun gibi pek çok lâtif, ulvî ve leziz, tatlı hakikatler, imanından tecellî eder, tezahür eder. [B]Demek iman bir mânevî tûbâ-i Cennet çekirdeğini taşıyor. Küfür ise mânevî bir zakkum-u Cehennem tohumunu saklıyor.[/B] [B]Demek selâmet ve emniyet yalnız İslâmiyette ve imandadır.[/B] Öyle ise biz daima “Elhamdü lillâhi alâ dini’l-İslâm ve kemâli’l-îman”[SUP][B][SUP][B]2[/B][/SUP] [/B][/SUP] demeliyiz. [B][SUP][B]1[/B][/SUP] : “O takvâ sahipleri öyle kimselerdir ki, gayba iman ederler.” Bakara Sûresi, 2:3.[/B] [B][SUP][B]2[/B][/SUP] : Bize ihsan ettiği İslâm dini ve mükemmel iman nimeti sebebiyle Allah’a hamd olsun.[/B][/FONT][/BILGI] [TAVSIYE][FONT=ITCSouvenirStdLight][FONT=verdana][SIZE=2]Diğer Sözler dersleri: [/SIZE][/FONT][/FONT][URL="http://www.risaleforum.net/risale-analiz-ve-calismalar-488/risale-aciklamali-489/sozler-507/"][B]Sözler[/B][/URL] [FONT=ITCSouvenirStdLight][FONT=verdana][SIZE=2]Diğer açıklamalı dersler: [B][URL="http://www.risaleforum.net/risale-analiz-ve-calismalar-488/risale-aciklamali-489/"]Risale Açıklamalı[/URL][/B][/SIZE][/FONT][/FONT][/TAVSIYE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Risale Açıklamalı
Sözler
Sözler 9. Ders - İkinci Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst