Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Risale Açıklamalı
Sözler
Sözler 6. Ders - Ehadiyet
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Huseyni" data-source="post: 393147" data-attributes="member: 27"><p><strong>"Evet, hadsiz mahlûkatta ve nihayetsiz bir kesrette vahdet sikkeleri, mütedahil daireler gibi, en büyüğünden en küçük sikkeye kadar envâı ve mertebeleri vardır. Fakat o vahdet, ne kadar olsa, yine kesret içinde bir vahdettir; hakikî hitabı tam temin edemiyor. Onun için, vahdet arkasında ehadiyet sikkesi bulunmak lâzımdır tâ ki kesreti hatıra getirmesin, doğrudan doğruya Zât-ı Akdese karşı kalbe yol açsın."</strong></p><p></p><p></p><p>Kainatta en büyük daireden, (güneşten ve ondan daha büyük güneşlerden, galaksilerden vs.) taa en küçük daireye kadar (sinek,çiçek,hücreler,zerreler vs.) ne varsa, hepsinde de vahdetin sikkeleri var. Yani Allahın birliğini gösteriyor. Yıldızların, gezegenlerin tamamı bir uyum içinde hareket etmeleriyle, bir elden çıktıklarını gösteriyorlar. Yani yıldızlar, gezegenler topluluğu büyük bir kalemle yazılmış vahdet sikkesi. İçindeki bir yıldıza dahi baktığımızda yine yaratıcısına deliller görüyoruz. Aynı yaratıcı her bir yıldızda da ayrı ayrı mühürlerini basmış. Bu da ehadiyet sikkesi. </p><p></p><p>Göklerden yere iniyoruz ve daha küçük bir daireye bakıyoruz. Mesela insan bir tür. Bu türün milyarlarca ferdine baktığımızda (simaları aynı yerde, gözleri aynı yerde, hepsi duyuyor, görüyor, akıllı, fiziki ve manevi özellikleri aynı vs.) bir elden çıktıklarını ispat ediyorlar. Ancak göklere nazaran, daha küçük bir daire olmasına rağmen, yine de kesret (çokluk) hakim olduğundan, her akıl ve kalp bu hakikati ihata edemeyebiliyor. O çokluğun içinde ehadiyet tecellisi de olmalı ki, çoğunluğu düşünmeden de Yaratıcıya bir yol bulunabilsin. Evet insanın her bir ferdinde de Allah a deliller var. Hatta insan diğer türlerden farklı olarak, bütün isimlerine ayine olmuş Cenab-ı Hakkın cc. </p><p></p><p>Bir de bu ehadiyet mührüne nazarları celbedecek birşey lazım. O da insanların, her bir ferdinin üzerinde kendine mahsus bir güzellik, bir cazibe, bir hoşluk, bir şirinlik, bir nakış, bir nur, bir rahmet mührü olacak ki, kesret dairesindeki bütün insanlara bakarak, akıl ve kalbin boğulmasındansa, o tek delile bakmakla Yaratıcısını bulabilsin. Mesela rızık gibi, mesela hayat gibi, mesela kendine mahsus bir sima, yüz güzelliği gibi vs... </p><p></p><p>Binlerce çiçek içinde bir çiçeğin, kendine mahsus, Yaratıcısının esmasından ve sıfatlarından ve dahi Zatından haber veren güzelliği de, bütün o çiçek türünün, tamamına bakıp, aklen ve kalben boğulmasınlar diye "sadece bana bak, yine Rabbini bulursun" mesajını verdiğini görüyoruz. Evet her bir çiçek dahi başlı başına Rabbinden haber veriyor. Tefekkürle bakmak lazım..</p><p></p><p></p><p><strong>"..o sikke-i ehadiyet üstünde gayet cazibedar bir nakış ve gayet parlak bir nur ve gayet şirin bir halâvet ve gayet sevimli bir cemâl ve gayet kuvvetli bir hakikat olan rahmet sikkesini ve Rahîmiyet hâtemini koymuştur. Evet, o rahmetin kuvvetidir ki, zîşuurun nazarlarını celb eder, kendine çeker ve ehadiyet sikkesine isal eder ve Zât-ı Ehadiyeyi mülâhaza ettirir ve ondan, <span style="font-family: 'trebuchet ms'"><span style="font-size: 22px">اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَاِيَّاكَ نَسْتَعِينُ </span></span>[SUP]3[/SUP]deki hakikî hitaba mazhar eder."</strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Huseyni, post: 393147, member: 27"] [B]"Evet, hadsiz mahlûkatta ve nihayetsiz bir kesrette vahdet sikkeleri, mütedahil daireler gibi, en büyüğünden en küçük sikkeye kadar envâı ve mertebeleri vardır. Fakat o vahdet, ne kadar olsa, yine kesret içinde bir vahdettir; hakikî hitabı tam temin edemiyor. Onun için, vahdet arkasında ehadiyet sikkesi bulunmak lâzımdır tâ ki kesreti hatıra getirmesin, doğrudan doğruya Zât-ı Akdese karşı kalbe yol açsın."[/B] Kainatta en büyük daireden, (güneşten ve ondan daha büyük güneşlerden, galaksilerden vs.) taa en küçük daireye kadar (sinek,çiçek,hücreler,zerreler vs.) ne varsa, hepsinde de vahdetin sikkeleri var. Yani Allahın birliğini gösteriyor. Yıldızların, gezegenlerin tamamı bir uyum içinde hareket etmeleriyle, bir elden çıktıklarını gösteriyorlar. Yani yıldızlar, gezegenler topluluğu büyük bir kalemle yazılmış vahdet sikkesi. İçindeki bir yıldıza dahi baktığımızda yine yaratıcısına deliller görüyoruz. Aynı yaratıcı her bir yıldızda da ayrı ayrı mühürlerini basmış. Bu da ehadiyet sikkesi. Göklerden yere iniyoruz ve daha küçük bir daireye bakıyoruz. Mesela insan bir tür. Bu türün milyarlarca ferdine baktığımızda (simaları aynı yerde, gözleri aynı yerde, hepsi duyuyor, görüyor, akıllı, fiziki ve manevi özellikleri aynı vs.) bir elden çıktıklarını ispat ediyorlar. Ancak göklere nazaran, daha küçük bir daire olmasına rağmen, yine de kesret (çokluk) hakim olduğundan, her akıl ve kalp bu hakikati ihata edemeyebiliyor. O çokluğun içinde ehadiyet tecellisi de olmalı ki, çoğunluğu düşünmeden de Yaratıcıya bir yol bulunabilsin. Evet insanın her bir ferdinde de Allah a deliller var. Hatta insan diğer türlerden farklı olarak, bütün isimlerine ayine olmuş Cenab-ı Hakkın cc. Bir de bu ehadiyet mührüne nazarları celbedecek birşey lazım. O da insanların, her bir ferdinin üzerinde kendine mahsus bir güzellik, bir cazibe, bir hoşluk, bir şirinlik, bir nakış, bir nur, bir rahmet mührü olacak ki, kesret dairesindeki bütün insanlara bakarak, akıl ve kalbin boğulmasındansa, o tek delile bakmakla Yaratıcısını bulabilsin. Mesela rızık gibi, mesela hayat gibi, mesela kendine mahsus bir sima, yüz güzelliği gibi vs... Binlerce çiçek içinde bir çiçeğin, kendine mahsus, Yaratıcısının esmasından ve sıfatlarından ve dahi Zatından haber veren güzelliği de, bütün o çiçek türünün, tamamına bakıp, aklen ve kalben boğulmasınlar diye "sadece bana bak, yine Rabbini bulursun" mesajını verdiğini görüyoruz. Evet her bir çiçek dahi başlı başına Rabbinden haber veriyor. Tefekkürle bakmak lazım.. [B]"..o sikke-i ehadiyet üstünde gayet cazibedar bir nakış ve gayet parlak bir nur ve gayet şirin bir halâvet ve gayet sevimli bir cemâl ve gayet kuvvetli bir hakikat olan rahmet sikkesini ve Rahîmiyet hâtemini koymuştur. Evet, o rahmetin kuvvetidir ki, zîşuurun nazarlarını celb eder, kendine çeker ve ehadiyet sikkesine isal eder ve Zât-ı Ehadiyeyi mülâhaza ettirir ve ondan, [FONT=trebuchet ms][SIZE=6]اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَاِيَّاكَ نَسْتَعِينُ [/SIZE][/FONT][SUP]3[/SUP]deki hakikî hitaba mazhar eder."[/B] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Risale Açıklamalı
Sözler
Sözler 6. Ders - Ehadiyet
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst