Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
Sorularla Risale-i Nur Hizmeti-DERLEME-
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ayvazoðlugýda" data-source="post: 256575" data-attributes="member: 1015225"><p><strong><span style="font-size: 22px"> <u>TARİHÇE-İ HAYAT DERSLERİ</u></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 22px"></span><span style="font-size: 18px"> 9.13.AFYON HAYATI(DEVAMI)</span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 18px"></span><span style="font-size: 18px"> ONBEŞİNCİ RİCA(DEVAMI)</span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 18px"></span></strong> <strong><span style="font-size: 12px"> Ve üç vilâyetin insaflı bir kısım zabıtaları demişler:</span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 12px"></span></strong> “Nur talebeleri mânevî bir zabıtadır. Âsâyişi muhafazada bize yardım ediyorlar. İman-ı tahkikî ile, Nuru okuyan her adamın kafasında bir yasakçıyı bırakıyorlar, emniyeti temine çalışıyorlar.”</p><p></p><p>Bunun bir nümunesi Denizli Hapishanesidir. Oraya Nurlar ve o mahpuslar için yazılan Meyve Risalesi girmesiyle, üç dört ay zarfında iki yüzden ziyade o mahpuslar öyle fevkalâde itaatli, dindarâne bir salâh-ı hal aldılar ki, üç dört adamı öldüren bir adam, tahta bitlerini öldürmekten çekiniyordu. Tam merhametli, zararsız, vatana nâfi bir uzuv olmaya başladı. Hattâ resmî memurlar bu hale hayretle ve takdirle bakıyordular. Hem daha hüküm almadan bir kısım gençler dediler: “Nurcular hapiste kalsalar, biz kendimizi mahkûm ettireceğiz ve ceza almaya çalışacağız, tâ onlardan ders alıp onlar gibi olacağız, onların dersiyle kendimizi ıslah edeceğiz.”</p><p></p><p>İşte bu mahiyette bulunan Nur talebelerini emniyeti ihlâl ile ittiham edenler, herhalde ve gayet fena bir surette aldanmış veya aldatılmış veya bilerek veya bilmeyerek anarşistlik hesabına hükûmeti iğfal edip bizleri eziyetlerle ezmeye çalışıyorlar. Biz bunlara karşı deriz:</p><p></p><p>“Madem ölüm öldürülmüyor ve kabir kapanmıyor ve dünya misafirhanesinde yolcular gayet sür’at ve telâşla, kafile kafile arkasında toprak arkasına girip kayboluyorlar; elbette pek yakında birbirimizden ayrılacağız. Siz zulmünüzün cezasını dehşetli bir surette göreceksiniz. Hiç olmazsa mazlum ehl-i iman hakkında terhis tezkeresi olan ölümün, idam-ı ebedî darağacına çıkacaksınız. Sizin dünyada tevehhüm-ü ebediyetle aldığınız fâni zevkler bâki ve elîm elemlere dönecek.”</p><p></p><p>Maatteessüf gizli münafık düşmanlarımız, bu dindar milletin yüzer milyon velî makamında olan şehidlerinin, kahraman gazilerinin kanıyla ve kılıcıyla kazanılan ve muhafaza edilen hakikat-i İslâmiyete bazan tarikat namını takıp ve o güneşin tek bir şuâı olan tarikat meşrebini o güneşin aynı gösterip, hükûmetin bazı dikkatsiz memurlarını aldatıp, hakikat-i Kur’âniyeye ve hakaik-i imaniyeye tesirli bir surette çalışan Nur talebelerine “tarikatçi” ve “siyasî cemiyetçi” namını vererek aleyhimize sevk etmek istiyorlar. Biz, hem onlara, hem onları aleyhimizde dinleyenlere, Denizli mahkeme-i âdilesinde dediğimiz gibi deriz: <strong><u><span style="font-size: 12px"><span style="color: #7f0000"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #7f0000"> Lügatler : </span></span></span></span></u></strong></p><p><strong><u><span style="font-size: 12px"><span style="color: #7f0000"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #7f0000"></span></span></span></span></u><span style="font-size: 12px"> anarşist</span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 12px"></span></strong> : anarşizm yanlısı, hiçbir kayıt ve kural tanımayan, kanun ve düzene karşı</p><p><strong>âsâyiş</strong> : emniyet ve güven ortamı</p><p><strong>bâki</strong> : devamlı ve kalıcı olan, sonsuz</p><p><strong>dindarâne</strong> : dinine bağlı, dindarca</p><p><strong>ehl-i iman</strong> : Allah’a ve Allah’tan gelen herşeye inanan kimseler, mü’minler</p><p><strong>elem</strong> : acı, keder</p><p><strong>elîm</strong> : acı ve sıkıntı veren</p><p><strong>emniyet</strong> : güven</p><p><strong>fâni</strong> : geçici olan, ölümlü</p><p><strong>fevkalâde</strong> : olağanüstü</p><p><strong>hakaik-i imaniye</strong> : iman hakikatleri, esasları</p><p><strong>hakikat-i İslâmiyet</strong> : İslâm’ın doğru gerçeği</p><p><strong>hakikat-i Kur’âniye</strong> : Kur’ân’ın hakikati doğru gerçeği</p><p><strong>hüküm</strong> : karar</p><p><strong>ıslah etmek</strong> : düzeltmek</p><p><strong>idam-ı ebedî</strong> : dirilmemek üzere sonsuz yok oluş</p><p><strong>iğfal</strong> : gaflete düşürerek kandırma, aldatma</p><p><strong>ihlâl etmek</strong> : bozmak, karıştırmak</p><p><strong>iman-ı tahkikî</strong> : imana dair bütün meseleleri inceleyip delil ve burhan ile inanma</p><p><strong>insaflı</strong> : vicdanlı</p><p><strong>itaatli</strong> : emirlere uyan</p><p><strong>ittiham etmek</strong> : suçlamak</p><p><strong>kafile</strong> : grup, topluluk</p><p><strong>maatteessüf</strong> : ne yazık ki</p><p><strong>mahiyet</strong> : nitelik, özellik<strong> mahkeme-i âdile</strong></p><p><strong></strong> : adaletli mahkeme</p><p><strong>mahkûm etmek</strong> : hapis cezası vermek</p><p><strong>mahpus</strong> : tutuklu</p><p><strong>makam</strong> : derece</p><p><strong>mazlum</strong> : suçsuz, zulme uğrayan</p><p><strong>meşreb</strong> : hareket tarzı, metod</p><p><strong>muhafaza etmek</strong> : korumak</p><p><strong>münafık</strong> : iki yüzlü, inanmadığı halde inanmış görünen</p><p><strong>nâfi</strong> : faydalı</p><p><strong>nam</strong> : isim, ünvan</p><p><strong>nümune</strong> : örnek</p><p><strong>salâh-ı hâl</strong> : durumun düzelmesi<strong> sevk etmek</strong></p><p><strong></strong> : yöneltmek</p><p><strong>suret</strong> : biçim, şekil</p><p><strong>şuâ</strong> : ışık, parıltı</p><p><strong>takdir</strong> : övgü</p><p><strong>tarikat</strong> : mânevî ilerlemeye götüren yol</p><p><strong>terhis tezkeresi</strong> : görevin bittiğini gösteren belge<strong> tesirli</strong></p><p><strong></strong> : etkili</p><p><strong>tevehhüm-ü ebediyet</strong> : sonsuza kadar yaşayacağını sanmak</p><p><strong>uzuv</strong> : organ</p><p><strong>velî</strong> : Allah dostu</p><p><strong>vilâyet</strong> : il</p><p><strong>zabıta</strong> : polis</p><p><strong>ziyade</strong> : çok, fazla<span style="font-size: 12px"> </span></p><p> <span style="font-size: 12px"> </span></p><p> <span style="font-size: 12px"> </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ayvazoðlugýda, post: 256575, member: 1015225"] [B][SIZE=6] [U]TARİHÇE-İ HAYAT DERSLERİ[/U] [/SIZE][SIZE=5] 9.13.AFYON HAYATI(DEVAMI) [/SIZE][SIZE=5] ONBEŞİNCİ RİCA(DEVAMI) [/SIZE][/B] [B][SIZE=3] Ve üç vilâyetin insaflı bir kısım zabıtaları demişler: [/SIZE][/B] “Nur talebeleri mânevî bir zabıtadır. Âsâyişi muhafazada bize yardım ediyorlar. İman-ı tahkikî ile, Nuru okuyan her adamın kafasında bir yasakçıyı bırakıyorlar, emniyeti temine çalışıyorlar.” Bunun bir nümunesi Denizli Hapishanesidir. Oraya Nurlar ve o mahpuslar için yazılan Meyve Risalesi girmesiyle, üç dört ay zarfında iki yüzden ziyade o mahpuslar öyle fevkalâde itaatli, dindarâne bir salâh-ı hal aldılar ki, üç dört adamı öldüren bir adam, tahta bitlerini öldürmekten çekiniyordu. Tam merhametli, zararsız, vatana nâfi bir uzuv olmaya başladı. Hattâ resmî memurlar bu hale hayretle ve takdirle bakıyordular. Hem daha hüküm almadan bir kısım gençler dediler: “Nurcular hapiste kalsalar, biz kendimizi mahkûm ettireceğiz ve ceza almaya çalışacağız, tâ onlardan ders alıp onlar gibi olacağız, onların dersiyle kendimizi ıslah edeceğiz.” İşte bu mahiyette bulunan Nur talebelerini emniyeti ihlâl ile ittiham edenler, herhalde ve gayet fena bir surette aldanmış veya aldatılmış veya bilerek veya bilmeyerek anarşistlik hesabına hükûmeti iğfal edip bizleri eziyetlerle ezmeye çalışıyorlar. Biz bunlara karşı deriz: “Madem ölüm öldürülmüyor ve kabir kapanmıyor ve dünya misafirhanesinde yolcular gayet sür’at ve telâşla, kafile kafile arkasında toprak arkasına girip kayboluyorlar; elbette pek yakında birbirimizden ayrılacağız. Siz zulmünüzün cezasını dehşetli bir surette göreceksiniz. Hiç olmazsa mazlum ehl-i iman hakkında terhis tezkeresi olan ölümün, idam-ı ebedî darağacına çıkacaksınız. Sizin dünyada tevehhüm-ü ebediyetle aldığınız fâni zevkler bâki ve elîm elemlere dönecek.” Maatteessüf gizli münafık düşmanlarımız, bu dindar milletin yüzer milyon velî makamında olan şehidlerinin, kahraman gazilerinin kanıyla ve kılıcıyla kazanılan ve muhafaza edilen hakikat-i İslâmiyete bazan tarikat namını takıp ve o güneşin tek bir şuâı olan tarikat meşrebini o güneşin aynı gösterip, hükûmetin bazı dikkatsiz memurlarını aldatıp, hakikat-i Kur’âniyeye ve hakaik-i imaniyeye tesirli bir surette çalışan Nur talebelerine “tarikatçi” ve “siyasî cemiyetçi” namını vererek aleyhimize sevk etmek istiyorlar. Biz, hem onlara, hem onları aleyhimizde dinleyenlere, Denizli mahkeme-i âdilesinde dediğimiz gibi deriz: [B][U][SIZE=3][COLOR=#7f0000][SIZE=3][COLOR=#7f0000] Lügatler : [/COLOR][/SIZE][/COLOR][/SIZE][/U][SIZE=3] anarşist [/SIZE][/B] : anarşizm yanlısı, hiçbir kayıt ve kural tanımayan, kanun ve düzene karşı [B]âsâyiş[/B] : emniyet ve güven ortamı [B]bâki[/B] : devamlı ve kalıcı olan, sonsuz [B]dindarâne[/B] : dinine bağlı, dindarca [B]ehl-i iman[/B] : Allah’a ve Allah’tan gelen herşeye inanan kimseler, mü’minler [B]elem[/B] : acı, keder [B]elîm[/B] : acı ve sıkıntı veren [B]emniyet[/B] : güven [B]fâni[/B] : geçici olan, ölümlü [B]fevkalâde[/B] : olağanüstü [B]hakaik-i imaniye[/B] : iman hakikatleri, esasları [B]hakikat-i İslâmiyet[/B] : İslâm’ın doğru gerçeği [B]hakikat-i Kur’âniye[/B] : Kur’ân’ın hakikati doğru gerçeği [B]hüküm[/B] : karar [B]ıslah etmek[/B] : düzeltmek [B]idam-ı ebedî[/B] : dirilmemek üzere sonsuz yok oluş [B]iğfal[/B] : gaflete düşürerek kandırma, aldatma [B]ihlâl etmek[/B] : bozmak, karıştırmak [B]iman-ı tahkikî[/B] : imana dair bütün meseleleri inceleyip delil ve burhan ile inanma [B]insaflı[/B] : vicdanlı [B]itaatli[/B] : emirlere uyan [B]ittiham etmek[/B] : suçlamak [B]kafile[/B] : grup, topluluk [B]maatteessüf[/B] : ne yazık ki [B]mahiyet[/B] : nitelik, özellik[B] mahkeme-i âdile [/B] : adaletli mahkeme [B]mahkûm etmek[/B] : hapis cezası vermek [B]mahpus[/B] : tutuklu [B]makam[/B] : derece [B]mazlum[/B] : suçsuz, zulme uğrayan [B]meşreb[/B] : hareket tarzı, metod [B]muhafaza etmek[/B] : korumak [B]münafık[/B] : iki yüzlü, inanmadığı halde inanmış görünen [B]nâfi[/B] : faydalı [B]nam[/B] : isim, ünvan [B]nümune[/B] : örnek [B]salâh-ı hâl[/B] : durumun düzelmesi[B] sevk etmek [/B] : yöneltmek [B]suret[/B] : biçim, şekil [B]şuâ[/B] : ışık, parıltı [B]takdir[/B] : övgü [B]tarikat[/B] : mânevî ilerlemeye götüren yol [B]terhis tezkeresi[/B] : görevin bittiğini gösteren belge[B] tesirli [/B] : etkili [B]tevehhüm-ü ebediyet[/B] : sonsuza kadar yaşayacağını sanmak [B]uzuv[/B] : organ [B]velî[/B] : Allah dostu [B]vilâyet[/B] : il [B]zabıta[/B] : polis [B]ziyade[/B] : çok, fazla[SIZE=3] [/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
Sorularla Risale-i Nur Hizmeti-DERLEME-
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst