Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
Sorularla Risale-i Nur Hizmeti-DERLEME-
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ayvazoðlugýda" data-source="post: 256574" data-attributes="member: 1015225"><p><strong><span style="font-family: 'Calibri'"><u>TARİHÇE-İ HAYAT DERSLERİ</u></span></strong> <strong><u><span style="font-family: 'Calibri'">9.15.AFYON HAYATI(DEVAMI)</span></u></strong></p><p> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong><u>Bediüzzaman Said Nursî’nin Afyon Mahkemesi</u></strong></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Calibri'">Afyon mahkemesini tertip ve iftiralarla açtıran gizli dinsizler, Bediüzzaman’ı idam etmek plânını çevirmişlerdir. Bu fevkalâde ehemmiyeti hâiz büyük müdafaat, böyle imhacı zâlim dinsizlere karşı onun, ölümü hiçe sayarak haykırdığı hakikatlerdir. Neticede, temyiz mahkemesi mahkûmiyet kararını nakzetti. Ve aynı mahkeme iki defa Bediüzzaman’a beraat verdi. Nihayet bütün Risale-i Nur Külliyatı ve beşyüze yakın mektuplar bilâkayd ü şart Bediüzzaman’a iade edildi.</span></p><p> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong><u>Büyük Müdafaatından Parçalar</u></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"></span><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'">بِسْمِ</span></strong><strong><span style="font-family: 'Calibri'"> </span></strong><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'">اللهِ</span></strong><strong><span style="font-family: 'Calibri'"> </span></strong><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'">الرَّحْمٰنِ</span></strong><strong><span style="font-family: 'Calibri'"> </span></strong><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'">الرَّحِيمِ</span></strong><strong></strong></p><p><strong></strong><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'">1</span></strong><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'">وَبِهِ</span></strong><strong><span style="font-family: 'Calibri'"> </span></strong><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'">نَسْتَعِينُ</span></strong></p><p> <span style="font-family: 'Calibri'">On sekiz sene sükûttan sonra mecburiyet tahtında bu istida mahkemeye ve sureti Ankara’ya makamata verilmişken, tekrar vermeye mecbur olduğum iddianameye karşı itiraznamemdir.</span></p><p> <span style="font-family: 'Calibri'">Malûm olsun ki, Kastamonu’da üç defa menzilimi taharri etmek için gelen iki müddeiumumî ve iki taharri komiserine ve üçüncüde polis müdürüne ve altı yedi komiser ve polislere ve Isparta’da müddeiumumînin suallerine ve Denizli ve Afyon mahkemelerine karşı dediğim ayn-ı hakikat küçük bir müdafaanın hülâsasıdır. Şöyle ki:</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"></span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>Onlara dedim:</strong> Ben, on sekiz, yirmi senedir münzevî yaşıyorum. Hem Kastamonu’da sekiz senedir karakol karşısında ve sair yerlerde dahi yirmi senedir daima tarassut ve nezaret altında kaç defa menzilimi taharri ettikleri halde, dünya ile, siyaset ile hiçbir tereşşuh, hiçbir emârem görülmedi. Eğer bir karışık halim olsaydı, oranın adliye ve zabıtası bilmedi veya bildi aldırmadı ise, elbette benden ziyade onlar mes’uldürler. Eğer yoksa, bütün dünyada kendi âhireti ile meşgul olan münzevîlere ilişilmediği halde, neden bana lüzumsuz, vatan ve millet zararına bu derece ilişiyorsunuz?</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"></span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'">Biz Risale-i Nur şakirtleri, Risale-i Nur’u değil dünya cereyanlarına, belki kâinata da âlet edemeyiz. Hem Kur’ân bizi siyasetten şiddetle men etmiş.</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"></span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'">Evet, Risale-i Nur’un vazifesi ise, hayat-ı ebediyeyi mahveden ve hayat-ı dünyeviyeyi de dehşetli bir zehire çeviren küfr-ü mutlaka karşı imanî olan hakikatlerle gayet kat’î ve en mütemerrid zındık feylesofları dahi imana getiren kuvvetli burhanlarla Kur’ân’a hizmet etmektir. Onun için Risale-i Nur’u hiçbir şeye âlet edemeyiz.</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"></span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>Evvelâ:</strong> Kur’ân’ın elmas gibi hakikatlerini, ehl-i gaflet nazarında bir propaganda-i siyaset tevehhümüyle cam parçalarına indirmemek ve o kıymettar hakikatlere ihanet etmemektir.</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"></span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>Sâniyen:</strong> Risale-i Nur’un esas mesleği olan şefkat, hak ve hakikat ve vicdan, bizleri şiddetle siyasetten ve idareye ilişmekten men etmiş. Çünkü tokada ve belâya müstehak ve küfr-ü mutlaka düşmüş bir iki dinsize müteallik, yedi sekiz çoluk çocuk, hasta, ihtiyar, mâsumlar bulunur. Musibet ve belâ gelse, o bîçareler dahi yanarlar. Bunun için, neticenin de husûlü meşkûk olduğu halde, siyaset yoluyla idare ve âsâyişin zararına hayat-ı içtimaiyeye karışmaktan şiddetle men edilmişiz.</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"></span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>Sâlisen:</strong> Bu vatanın ve bu milletin hayat-ı içtimaiyesi bu acip zamanda anarşilikten kurtulmak için beş esas lâzım ve zaruridir: “Hürmet, merhamet, haramdan çekinmek, emniyet, serseriliği bırakıp itaat etmektir.” Risale-i Nur hayat-ı içtimaiyeye baktığı zaman, bu beş esası kuvvetli ve kudsî bir surette tesbit ve tahkim ederek, âsâyişin temel taşını muhafaza ettiğine delil ise, bu yirmi sene zarfında Risale-i Nur’un, yüz bin adamı vatan ve millete zararsız birer uzv-u nâfi haline getirmesidir. Isparta ve Kastamonu vilayetleri buna şahittir.</span></p><p> <strong><u><span style="color: #990000"><span style="font-family: 'Calibri'">Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler :</span></span></u></strong></p><p> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong><span style="color: #cc0000">1</span> </strong>: Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. Ve ancak Onunla yardım dileriz.</span></p><p><strong><u><span style="font-family: 'Calibri'">Lügatler : </span></u></strong></p><p> <strong><span style="font-family: 'Calibri'">âhiret</span></strong><span style="font-family: 'Calibri'"> : öteki dünya, öldükten sonraki sonsuz hayat</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>anarşilik</strong> : hiçbir kayıt ve kural tanımama, kargaşa çıkarma</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>âsâyiş</strong> : rahat, huzur, emniyet, yerleşik düzen</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>ayn-ı hakikat</strong> : gerçeğin ta kendisi</span></p><p> <strong><span style="font-family: 'Calibri'">belâ</span></strong><span style="font-family: 'Calibri'"> : musibet, sıkıntı</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>beraat verme</strong> : temize çıkartma, suçsuz bulma, suçsuz olduğunu ilân etme</span></p><p> <strong><span style="font-family: 'Calibri'">bîçare</span></strong><span style="font-family: 'Calibri'"> : çaresiz, zavallı</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>bilâkayd ü şart</strong> : her hangi bir kayıt ve şart altında olmaksızın, kesin olarak</span></p><p> <strong><span style="font-family: 'Calibri'">burhan</span></strong><span style="font-family: 'Calibri'"> : delil, kanıt</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>cereyan</strong> : akım, hareket</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>ehemmiyeti hâiz</strong> : öneme sahip </span></p><p> <strong><span style="font-family: 'Calibri'">ehl-i gaflet</span></strong><span style="font-family: 'Calibri'"> : âhirete, Allah’ın emir ve yasaklarına karşı duyarsız olan kimseler</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>emâre</strong> : belirti, işaret</span></p><p> <strong><span style="font-family: 'Calibri'">emniyet</span></strong><span style="font-family: 'Calibri'"> : güven</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>esas</strong> : şart, husus</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>evvelâ</strong> : ilk olarak, öncelikle</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>fevkalâde</strong> : olağanüstü<strong> </strong></span></p><p> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>feylesof</strong> : filozof; felsefeci</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>hakikat</strong> : gerçek, asıl ve esas</span> </p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>hayat-ı dünyeviye</strong> : dünya hayatı</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>hayat-ı ebediye</strong> : sonsuz âhiret hayatı</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>hayat-ı içtimaiye</strong> : sosyal hayat</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>husûl</strong> : hasıl olma, meydana gelme</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"></span><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>hülâsa</strong> : özet, öz</span></p><p> <strong><span style="font-family: 'Calibri'">hürmet</span></strong><span style="font-family: 'Calibri'"> : saygı</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>iade edilme</strong> : geri verilme</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>iddianame</strong> : savcının bir dava konusunda hazırladığı iddia ve delilleri içine alan yazısı</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>imanî</strong> : imanla ilgili, imana dair</span></p><p> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>imha</strong> : yok etme, ortadan kaldırma</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>istida</strong> : dilekçe<strong> </strong></span></p><p> <strong><span style="font-family: 'Calibri'">itaat etmek</span></strong><span style="font-family: 'Calibri'"> : emre uymak</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>itirazname</strong> : itiraz kâğıdı, itiraz dilekçesi</span></p><p> <strong><span style="font-family: 'Calibri'">kâinat</span></strong><span style="font-family: 'Calibri'"> : evren, yaratılmış herşey, bütün âlemler</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>kat’i</strong> : şüphesiz, kesin</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>kudsî</strong> : her türlü kusur ve noksandan uzak, kutsal</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>küfr-ü mutlak</strong> : tam bir küfür, inkâr ve hiçbir kutsal değere inanmama</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>mahkûmiyet</strong> : hükümlülük, tutukluluk<strong> </strong></span></p><p> <strong><span style="font-family: 'Calibri'">mahveden</span></strong><span style="font-family: 'Calibri'"> : yok eden</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>makamat</strong> : makamlar</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>malûm olma</strong> : bilinme </span></p><p> <strong><span style="font-family: 'Calibri'">mâsum</span></strong><span style="font-family: 'Calibri'"> : günahsız, suçsuz</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>mecburiyet tahtında</strong> : mecbur kalarak </span></p><p> <strong><span style="font-family: 'Calibri'">men etme</span></strong><span style="font-family: 'Calibri'"> : yasaklama</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>menzil</strong> : ev, yer, mekân<strong> </strong></span></p><p> <strong><span style="font-family: 'Calibri'">merhamet</span></strong><span style="font-family: 'Calibri'"> : şefkat, acıma, iyilik etme</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>mes’ul</strong> : sorumlu</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>meşkûk</strong> : şüpheli</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>muhafaza etme</strong> : koruma, saklama</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>musibet</strong> : büyük sıkıntı</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>müdafaa</strong> : savunma</span></p><p> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>müdafaat</strong> : savunmalar</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>müddeiumumî</strong> : savcı</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>münzevî</strong> : bir köşeye çekilip ibadetle uğraşan, vaktini ibadetle geçiren</span></p><p> <strong><span style="font-family: 'Calibri'">müstehak</span></strong><span style="font-family: 'Calibri'"> : hak etmiş, lâyık</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>müteallik</strong> : alakalı, ilgili</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>mütemerrid</strong> : inatçı</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>nakzetme</strong> : çürütme, bozma<strong> </strong></span></p><p> <strong><span style="font-family: 'Calibri'">nazar</span></strong><span style="font-family: 'Calibri'"> : bakış, düşünce</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>nezaret</strong> : gözetim </span></p><p> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>propaganda-i siyaset</strong> : siyaset propagandası</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>sair</strong> : diğer, başka</span> </p><p> <strong><span style="font-family: 'Calibri'">sâlisen</span></strong><span style="font-family: 'Calibri'"> : üçüncü olarak</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>sâniyen</strong> : ikinci olarak</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>suret</strong> : bir benzeri, kopyası</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>sükût</strong> : sessiz kalma, susma </span></p><p> <strong><span style="font-family: 'Calibri'">şakirt</span></strong><span style="font-family: 'Calibri'"> : öğrenci, talebe</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>şefkat</strong> : acıyarak ve esirgeyerek sevme</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>taharrî</strong> : araştırma, arama<strong> </strong></span></p><p> <strong><span style="font-family: 'Calibri'">tahkim etme</span></strong><span style="font-family: 'Calibri'"> : kuvvetlendirme, sağlamlaştırma</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>tarassut</strong> : gözetleme</span></p><p> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>Temyiz Mahkemesi</strong> : Yargıtay; alt mahkeme kararlarının doğru verilip verilmediğini incelemekle görevli üst makam</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>tereşşuh</strong> : sızıntı</span></p><p> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>tertip</strong> : aslı olmayan bir suç düzenleme, dolap çevirme<strong> </strong></span></p><p> <strong><span style="font-family: 'Calibri'">tesbit</span></strong><span style="font-family: 'Calibri'"> : sağlam şekilde yerleştirme</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>tevehhüm</strong> : zannetme, kuruntuya kapılma</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>uzv-u nâfi</strong> : faydalı uzuv, üye</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>vilayet</strong> : il</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>zarfında</strong> : içinde</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>zarurî</strong> : zorunlu, gerekli</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>zındık</strong> : dinsiz</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"></span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"></span> İ'lem Eyyühel-Aziz! Kafirlerin, müslümanlara ve ehl-i Kur'ana düşman olmaları küfrün iktizasındandır. Çünki küfür imana zıddır. Maahaza Kur'an, kafirleri ve aba ve ecdadlarını i'dam-ı ebedi ile mahkum etmiştir.</p><p> Binaenaleyh müslümanlar ile ülfet ve muhabbetleri mümkün olmayan kafirlere muhabbet boşa gidiyor. Onların muhabbetiyle karşılaşılamaz. Onlardan meded beklenilemez. Ancak (Âl-i İmran Suresi, 3:173=Allah bize yeter, o ne güzel vekildir) diye Cenab-ı Hakk'a iltica etmek lazımdır. </p><p> (Bediüzzaman Said Nursi – Mesnevi-i Nuriye’den) </p><p><strong><u><span style="font-size: 12px"> Lügatler</span></u></strong></p><p><strong><u><span style="font-size: 12px"></span></u> Âbâ :</strong></p><p><strong></strong>babalar<strong> Binaenaleyh </strong></p><p><strong></strong>:bunun üzerine, bundan dolayı<strong> Cenâb-ı Hak :</strong></p><p><strong></strong> Hakkın ta kendisi olan şeref ve yücelik sahibi Allah<strong> Ecdad :</strong></p><p><strong></strong>atalar, dedeler<strong> Ehl-i Kur’an</strong></p><p><strong></strong> :Kur’an’ın yolundan gidenler, müslümanlar<strong> İ’dam-ı ebedi</strong></p><p><strong></strong> : bir daha geri dönmeyecek şekilde sonsuza dek yok etme<strong> İ’lem Eyyühel Aziz :</strong></p><p><strong></strong>Ey aziz kardeşim, bil ki<strong> İktiza :</strong></p><p><strong></strong>gerektirme<strong> İltica :</strong></p><p><strong></strong>sığınma<strong> Kâfir :</strong></p><p><strong></strong>Allah’ı veya Allah’ın kesin olarak bildirdiği bir şeyi inkâr eden kimse<strong> Küfr :</strong></p><p><strong></strong> Allah’ı veya Allah’ın kesin olarak bildirdiği herhangi bir şeyi inkâr etme, inançsızlık, dinsizlik<strong> Maahaza :</strong></p><p><strong></strong>bununla beraber, bununla birlikte<strong> Mahkum etmek:</strong></p><p><strong></strong> birkişi aleyhinde cezalandırıcı mahiyette hüküm vermek<strong> Medet </strong></p><p><strong></strong>:yardım<strong> Muhabbet </strong></p><p><strong></strong>: sevgi,sevmek<strong> Ülfet :</strong></p><p><strong></strong>kaynaşma, yakınlaşma</p><p></p><p> -- <strong><span style="font-family: 'Calibri'"><u>OTUZ BİRİNCİ SÖZ</u></span></strong> <strong><span style="font-family: 'Calibri'"> <u>MİRAC-I NEBEVİYEYE(A.S.M.)DAİRDİR</u></span></strong></p><p> <strong><u><span style="font-family: 'Calibri'">5.4.DÖRDÜNCÜ ESAS-MİRACIN SEMERÂTI VE FÂİDESİ(DEVAMI)</span></u></strong></p><p> <strong><u><span style="font-family: 'Calibri'">BEŞİNCİ MEYVE</span></u></strong></p><p> <span style="font-family: 'Calibri'">İnsan, kâinatın kıymettar bir meyvesi ve Sâni-i Kâinatın nazdar sevgilisi olduğu, Mirac ile anlaşılmış ve o meyveyi cin ve inse getirmiştir.</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"></span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'">Küçük bir mahlûk, zayıf bir hayvan ve âciz bir zîşuur olan insanı, o meyve ile o kadar yüksek bir makama çıkarır ki, kâinatın bütün mevcudatı üstünde bir makam-ı fahr veriyor.</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"></span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'">Ve öyle bir sevinç ve sürur-u mes’udiyetkârâne veriyor ki, tasvir edilmez. Çünkü, âdi bir nefere denilse, “Sen müşir oldun”; ne kadar memnun olur.</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"></span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'">Halbuki, fâni, âciz bir hayvan-ı nâtık, zevâl ve firak sillesini daima yiyen biçare insana, birden “Ebedî, bâki bir Cennette, Rahîm ve Kerîm bir Rahmân’ın rahmetinde ve hayal sür’atinde, ruhun vüs’atinde, aklın cevelânında, kalbin bütün arzularında, mülk ve melekûtunda tenezzühe, seyerana ve cevelâna muvaffak olduğun gibi, saadet-i ebediyede rüyet-i cemâline de muvaffak olursun” denildiği vakit, insaniyeti sukut etmemiş bir insan, ne kadar derin ve ciddî bir sevinç ve süruru kalbinde hissedeceğini tahayyül edebilirsin.</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"></span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'">Şimdi, makam-ı istimâda olan zâta deriz ki: İlhad gömleğini yırt, at. Mü’min kulağını geçir ve Müslim gözlerini tak. Sana iki küçük temsil ile bir iki meyvenin derece-i kıymetini göstereceğiz.</span></p><p> </p><p> <strong><u><span style="font-family: 'Calibri'">Lügatler : </span></u></strong></p><p> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>âciz</strong> : güçsüz, zayıf</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>âdi</strong> : basit, sıradan</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>bâki</strong> : devamlı, kalıcı</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>biçare</strong> : çaresiz</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>cevelân</strong> : dolaşma, gezme</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>derece-i kıymet</strong> : kıymet derecesi</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>ebedî</strong> : sonsuz</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>elyak</strong> : en layık</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>fâni</strong> : geçici, ölümlü</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>firak</strong> : ayrılık</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>hayvan-ı nâtık</strong> : konuşan canlı</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>ilhad</strong> : dinsizlik, inkâr</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>ins</strong> : insanlar</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>iştiyak</strong> : şiddetli arzu ve istek</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>kâinat</strong> : evren, yaratılmış herşey</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>Kerîm</strong> : sonsuz cömertlik ve ikram sahibi olan Allah</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>kıymettar</strong> : kıymetli, değerli</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>lemeât</strong> : parıltılar</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>mahlûk</strong> : yaratık</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>makam-ı fahr</strong> : övünme makamı</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>makam-ı istimâ</strong> : dinleme makamı</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>mazlum</strong> : zulme uğrayan</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>medar-ı sürur</strong> : sevinç ve neşe vesilesi</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>mevcudat</strong> : varlıklar</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>muhabbet</strong> : sevgi</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>muvaffak</strong> : başarılı olma, erişme</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>Müslim</strong> : Müslüman</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>müşir</strong> : mareşal</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>nazdar</strong> : nazlı</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>nefer</strong> : asker, er</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>nihayetsiz</strong> : sonsuz</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>nisbet</strong> : kıyas, oran</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>rahmet</strong> : şefkat, merhamet</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>sukut</strong> : alçalma</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>sürur</strong> : mutluluk, sevinç</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>vüs’at</strong> : genişlik</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>zevâl</strong> : gelip geçicilik, yokluk</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>zîşuur</strong> : şuur sahibi, bilinçli</span></p><p>. . . : <strong>Kur'an'dan Bir Mesaj</strong> : . . . <strong>"Ey Peygamber! Allah, sana ve seninle beraber olan müminlere yeter." [Enfal Sûresi 8,64]</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong></strong><strong><span style="font-family: 'Calibri'"> <u>TARİHÇE-İ HAYAT DERSLERİ</u></span></strong></p><p> <strong><u><span style="font-family: 'Calibri'">9.14.AFYON HAYATI(DEVAMI)</span></u></strong></p><p> <strong><u><span style="font-family: 'Calibri'">ONBEŞİNCİ RİCA(DEVAMI)</span></u></strong></p><p> <span style="font-family: 'Calibri'">“Yüzer milyon başların feda oldukları bir kudsî hakikate başımız dahi feda olsun. Dünyayı başımıza ateş yapsanız, hakikat-i Kur’âniyeye feda olan başlar, zındıkaya teslim-i silâh etmeyecek ve vazife-i kudsiyesinden vazgeçmeyecekler inşaallah!”</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"></span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'">İşte, ihtiyarlığımın sezgüzeştliğinden gelen ağrılara ve meyusiyetlere, imandan ve Kur’ân’dan imdada yetişen kudsî tesellilerle bu ihtiyarlığımın en sıkıntılı bir senesini, gençliğimin en ferahlı on senesine değiştirmem. Hususan hapiste farz namazını kılan ve tevbe edenin herbir saati on saat ibadet hükmüne geçmesiyle ve hastalıkta ve mazlumiyette dahi herbir fâni gün, sevap cihetinde on gün bâki bir ömrü kazandırmasıyla, benim gibi kabir kapısında nöbetini bekleyen bir adama ne kadar medar-ı şükrandır, o mânevî ihtardan bildim, “Hadsiz şükür Rabbime” dedim, ihtiyarlığıma sevindim ve hapsime razı oldum. Çünkü ömür durmuyor, çabuk gidiyor. Lezzetle, ferahla gitse, lezzetin zevâli elem olmasından, hem teessüf, hem şükürsüzlükle, gafletle, bazı günahları yerinde bırakır, fâni olur, gider. Eğer hapis ve zahmetli gitse, zevâl-i elem bir mânevî lezzet olmasından, hem bir nevi ibadet sayıldığından, bir cihette bâki kalır ve hayırlı meyveleriyle bâki bir ömrü kazandırır. Geçmiş günahlara ve hapse sebebiyet veren hatalara kefaret olur, onları temizler. Bu nokta-i nazardan, mahpuslardan farzı kılanlar, sabır içinde şükretmelidirler.</span></p><p> </p><p> <strong><u><span style="color: #990000"><span style="font-family: 'Calibri'">Lügatler : </span></span></u></strong></p><p> <span style="font-family: 'Calibri'"><strong>azap</strong> : acı, sıkıntı</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>bâki</strong> : devamlı ve kalıcı olan, sonsuz</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>cemiyetçi</strong> : belli bir görüşe sahip olanların bir araya gelmelerini savunan</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>cihet</strong> : taraf, yön</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>elem</strong> : acı, keder</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>fâni</strong> : geçici olan, ölümlü</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>farz</strong> : Allah’ın kesinlikle yapılmasını emrettiği şey</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>ferah</strong> : rahatlık</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>gaflet</strong> : Allah’ın emir ve yasaklarına duyarsız davranma hâli</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>hadsiz</strong> : sayısız</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>hakikat</strong> : doğru gerçek</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>hakikat-i Kur’âniye</strong> : Kur’ân’ın hakikati, esası</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>hayır</strong> : iyilik</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>hususan</strong> : özellikle</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>hüküm</strong> : karar</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>ibadet</strong> : Allah’a kulluk etme</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>ihtar</strong> : hatırlatma</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>inşaallah</strong> : Allah’ın dilemesiyle</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>Kastamonu</strong> : </span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>kefaret</strong> : günahlardan ve hatalardan arınma vasıtası</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>kudsî</strong> : kutsal, her türlü kusur ve noksandan uzak</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>mahkeme-i âdile</strong> : adaletli mahkeme</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>mahpus</strong> : tutuklu</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>mazlumiyet</strong> : zulme uğramışlık</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>medar-ı şükran</strong> : teşekkürün, şükrün kaynağı, sebebi</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>meyusiyet</strong> : ümitsizlik</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>münzevî</strong> : bir köşeye çekilip vaktini ibadetle geçiren</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>nam</strong> : isim, ünvan</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>nefyetmek</strong> : sürmek, sürgüne göndermek</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>nevi</strong> : çeşit, tür</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>nokta-i nazar</strong> : bakış açısı</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>Rab</strong> : Her bir varlığın her türlü ihtiyacını karşılayan, onları terbiye ve idare edip egemenliği altında tutan Allah</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>rica</strong> : ümit</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>sergüzeşt</strong> : bir kimsenin başından geçen hâl ve olaylar</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>sevk etmek</strong> : yöneltmek</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>suret</strong> : biçim, şekil</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>şükretmek</strong> : teşekkür etmek, Allah’a karşı minnet duymak</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>şükür</strong> : Allah’a karşı minnet duyma, teşekkür etme</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>tahammül</strong> : dayanma, katlanma</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>tebdil</strong> : değiştirme</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>teessüf etmek</strong> : üzülmek</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>tesirli</strong> : etkili</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>teslim-i silâh etmek</strong> : yenilgiyi kabul edip silâhını teslim etmek</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>vazife-i kudsiye</strong> : kutsal vazife</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>zevâl</strong> : geçicilik, yokluk</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>zevâl-i elem</strong> : acının bitmesi</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><strong>zındıka</strong> : dinsizlik</span></p><p> </p><p> </p><p></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"></span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ayvazoðlugýda, post: 256574, member: 1015225"] [B][FONT=Calibri][U]TARİHÇE-İ HAYAT DERSLERİ[/U][/FONT][/B] [B][U][FONT=Calibri]9.15.AFYON HAYATI(DEVAMI)[/FONT][/U][/B] [FONT=Calibri][B][U]Bediüzzaman Said Nursî’nin Afyon Mahkemesi[/U][/B][U][/U][/FONT] [FONT=Calibri]Afyon mahkemesini tertip ve iftiralarla açtıran gizli dinsizler, Bediüzzaman’ı idam etmek plânını çevirmişlerdir. Bu fevkalâde ehemmiyeti hâiz büyük müdafaat, böyle imhacı zâlim dinsizlere karşı onun, ölümü hiçe sayarak haykırdığı hakikatlerdir. Neticede, temyiz mahkemesi mahkûmiyet kararını nakzetti. Ve aynı mahkeme iki defa Bediüzzaman’a beraat verdi. Nihayet bütün Risale-i Nur Külliyatı ve beşyüze yakın mektuplar bilâkayd ü şart Bediüzzaman’a iade edildi.[/FONT] [FONT=Calibri][B][U]Büyük Müdafaatından Parçalar[/U][/B] [/FONT][B][FONT=Times New Roman]بِسْمِ[/FONT][/B][B][FONT=Calibri] [/FONT][/B][B][FONT=Times New Roman]اللهِ[/FONT][/B][B][FONT=Calibri] [/FONT][/B][B][FONT=Times New Roman]الرَّحْمٰنِ[/FONT][/B][B][FONT=Calibri] [/FONT][/B][B][FONT=Times New Roman]الرَّحِيمِ[/FONT][/B][B] [/B][B][FONT=Times New Roman]1[/FONT][/B][B][FONT=Times New Roman]وَبِهِ[/FONT][/B][B][FONT=Calibri] [/FONT][/B][B][FONT=Times New Roman]نَسْتَعِينُ[/FONT][/B] [FONT=Calibri]On sekiz sene sükûttan sonra mecburiyet tahtında bu istida mahkemeye ve sureti Ankara’ya makamata verilmişken, tekrar vermeye mecbur olduğum iddianameye karşı itiraznamemdir.[/FONT] [FONT=Calibri]Malûm olsun ki, Kastamonu’da üç defa menzilimi taharri etmek için gelen iki müddeiumumî ve iki taharri komiserine ve üçüncüde polis müdürüne ve altı yedi komiser ve polislere ve Isparta’da müddeiumumînin suallerine ve Denizli ve Afyon mahkemelerine karşı dediğim ayn-ı hakikat küçük bir müdafaanın hülâsasıdır. Şöyle ki: [B]Onlara dedim:[/B] Ben, on sekiz, yirmi senedir münzevî yaşıyorum. Hem Kastamonu’da sekiz senedir karakol karşısında ve sair yerlerde dahi yirmi senedir daima tarassut ve nezaret altında kaç defa menzilimi taharri ettikleri halde, dünya ile, siyaset ile hiçbir tereşşuh, hiçbir emârem görülmedi. Eğer bir karışık halim olsaydı, oranın adliye ve zabıtası bilmedi veya bildi aldırmadı ise, elbette benden ziyade onlar mes’uldürler. Eğer yoksa, bütün dünyada kendi âhireti ile meşgul olan münzevîlere ilişilmediği halde, neden bana lüzumsuz, vatan ve millet zararına bu derece ilişiyorsunuz? Biz Risale-i Nur şakirtleri, Risale-i Nur’u değil dünya cereyanlarına, belki kâinata da âlet edemeyiz. Hem Kur’ân bizi siyasetten şiddetle men etmiş. Evet, Risale-i Nur’un vazifesi ise, hayat-ı ebediyeyi mahveden ve hayat-ı dünyeviyeyi de dehşetli bir zehire çeviren küfr-ü mutlaka karşı imanî olan hakikatlerle gayet kat’î ve en mütemerrid zındık feylesofları dahi imana getiren kuvvetli burhanlarla Kur’ân’a hizmet etmektir. Onun için Risale-i Nur’u hiçbir şeye âlet edemeyiz. [B]Evvelâ:[/B] Kur’ân’ın elmas gibi hakikatlerini, ehl-i gaflet nazarında bir propaganda-i siyaset tevehhümüyle cam parçalarına indirmemek ve o kıymettar hakikatlere ihanet etmemektir. [B]Sâniyen:[/B] Risale-i Nur’un esas mesleği olan şefkat, hak ve hakikat ve vicdan, bizleri şiddetle siyasetten ve idareye ilişmekten men etmiş. Çünkü tokada ve belâya müstehak ve küfr-ü mutlaka düşmüş bir iki dinsize müteallik, yedi sekiz çoluk çocuk, hasta, ihtiyar, mâsumlar bulunur. Musibet ve belâ gelse, o bîçareler dahi yanarlar. Bunun için, neticenin de husûlü meşkûk olduğu halde, siyaset yoluyla idare ve âsâyişin zararına hayat-ı içtimaiyeye karışmaktan şiddetle men edilmişiz. [B]Sâlisen:[/B] Bu vatanın ve bu milletin hayat-ı içtimaiyesi bu acip zamanda anarşilikten kurtulmak için beş esas lâzım ve zaruridir: “Hürmet, merhamet, haramdan çekinmek, emniyet, serseriliği bırakıp itaat etmektir.” Risale-i Nur hayat-ı içtimaiyeye baktığı zaman, bu beş esası kuvvetli ve kudsî bir surette tesbit ve tahkim ederek, âsâyişin temel taşını muhafaza ettiğine delil ise, bu yirmi sene zarfında Risale-i Nur’un, yüz bin adamı vatan ve millete zararsız birer uzv-u nâfi haline getirmesidir. Isparta ve Kastamonu vilayetleri buna şahittir.[/FONT] [B][U][COLOR=#990000][FONT=Calibri]Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler :[/FONT][/COLOR][/U][/B] [FONT=Calibri][B][COLOR=#cc0000]1[/COLOR][COLOR=#cc0000] [/COLOR][/B]: Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. Ve ancak Onunla yardım dileriz.[/FONT] [B][U][FONT=Calibri]Lügatler : [/FONT][/U][/B] [B][FONT=Calibri]âhiret[/FONT][/B][FONT=Calibri] : öteki dünya, öldükten sonraki sonsuz hayat [B]anarşilik[/B] : hiçbir kayıt ve kural tanımama, kargaşa çıkarma [B]âsâyiş[/B] : rahat, huzur, emniyet, yerleşik düzen [B]ayn-ı hakikat[/B] : gerçeğin ta kendisi[/FONT] [B][FONT=Calibri]belâ[/FONT][/B][FONT=Calibri] : musibet, sıkıntı [B]beraat verme[/B] : temize çıkartma, suçsuz bulma, suçsuz olduğunu ilân etme[/FONT] [B][FONT=Calibri]bîçare[/FONT][/B][FONT=Calibri] : çaresiz, zavallı [B]bilâkayd ü şart[/B] : her hangi bir kayıt ve şart altında olmaksızın, kesin olarak[/FONT] [B][FONT=Calibri]burhan[/FONT][/B][FONT=Calibri] : delil, kanıt [B]cereyan[/B] : akım, hareket [B]ehemmiyeti hâiz[/B] : öneme sahip[B] [/B][/FONT] [B][FONT=Calibri]ehl-i gaflet[/FONT][/B][FONT=Calibri] : âhirete, Allah’ın emir ve yasaklarına karşı duyarsız olan kimseler [B]emâre[/B] : belirti, işaret[/FONT] [B][FONT=Calibri]emniyet[/FONT][/B][FONT=Calibri] : güven [B]esas[/B] : şart, husus [B]evvelâ[/B] : ilk olarak, öncelikle [B]fevkalâde[/B] : olağanüstü[B] [/B][/FONT] [FONT=Calibri][B]feylesof[/B] : filozof; felsefeci [B]hakikat[/B] : gerçek, asıl ve esas[/FONT][B][FONT=Georgia] [/FONT][/B] [FONT=Calibri][B]hayat-ı dünyeviye[/B] : dünya hayatı [B]hayat-ı ebediye[/B] : sonsuz âhiret hayatı [B]hayat-ı içtimaiye[/B] : sosyal hayat [B]husûl[/B] : hasıl olma, meydana gelme [/FONT][FONT=Calibri][B]hülâsa[/B] : özet, öz[/FONT] [B][FONT=Calibri]hürmet[/FONT][/B][FONT=Calibri] : saygı [B]iade edilme[/B] : geri verilme [B]iddianame[/B] : savcının bir dava konusunda hazırladığı iddia ve delilleri içine alan yazısı [B]imanî[/B] : imanla ilgili, imana dair[B][FONT=Georgia][/FONT][/B][/FONT] [FONT=Calibri][B]imha[/B] : yok etme, ortadan kaldırma [B]istida[/B] : dilekçe[B] [/B][/FONT] [B][FONT=Calibri]itaat etmek[/FONT][/B][FONT=Calibri] : emre uymak [B]itirazname[/B] : itiraz kâğıdı, itiraz dilekçesi[/FONT] [B][FONT=Calibri]kâinat[/FONT][/B][FONT=Calibri] : evren, yaratılmış herşey, bütün âlemler [B]kat’i[/B] : şüphesiz, kesin [B]kudsî[/B] : her türlü kusur ve noksandan uzak, kutsal [B]küfr-ü mutlak[/B] : tam bir küfür, inkâr ve hiçbir kutsal değere inanmama [B]mahkûmiyet[/B] : hükümlülük, tutukluluk[B] [/B][/FONT] [B][FONT=Calibri]mahveden[/FONT][/B][FONT=Calibri] : yok eden [B]makamat[/B] : makamlar [B]malûm olma[/B] : bilinme[B] [/B][/FONT] [B][FONT=Calibri]mâsum[/FONT][/B][FONT=Calibri] : günahsız, suçsuz [B]mecburiyet tahtında[/B] : mecbur kalarak[B] [/B][/FONT] [B][FONT=Calibri]men etme[/FONT][/B][FONT=Calibri] : yasaklama [B]menzil[/B] : ev, yer, mekân[B] [/B][/FONT] [B][FONT=Calibri]merhamet[/FONT][/B][FONT=Calibri] : şefkat, acıma, iyilik etme [B]mes’ul[/B] : sorumlu [B]meşkûk[/B] : şüpheli [B]muhafaza etme[/B] : koruma, saklama [B]musibet[/B] : büyük sıkıntı [B]müdafaa[/B] : savunma[/FONT] [FONT=Calibri][B]müdafaat[/B] : savunmalar [B]müddeiumumî[/B] : savcı [B]münzevî[/B] : bir köşeye çekilip ibadetle uğraşan, vaktini ibadetle geçiren[/FONT] [B][FONT=Calibri]müstehak[/FONT][/B][FONT=Calibri] : hak etmiş, lâyık [B]müteallik[/B] : alakalı, ilgili [B]mütemerrid[/B] : inatçı [B]nakzetme[/B] : çürütme, bozma[B] [/B][/FONT] [B][FONT=Calibri]nazar[/FONT][/B][FONT=Calibri] : bakış, düşünce [B]nezaret[/B] : gözetim[B] [/B][/FONT] [FONT=Calibri][B]propaganda-i siyaset[/B] : siyaset propagandası [B]sair[/B] : diğer, başka[/FONT][B][FONT=Georgia] [/FONT][/B] [B][FONT=Calibri]sâlisen[/FONT][/B][FONT=Calibri] : üçüncü olarak [B]sâniyen[/B] : ikinci olarak [B]suret[/B] : bir benzeri, kopyası [B]sükût[/B] : sessiz kalma, susma[B] [/B][/FONT] [B][FONT=Calibri]şakirt[/FONT][/B][FONT=Calibri] : öğrenci, talebe [B]şefkat[/B] : acıyarak ve esirgeyerek sevme [B]taharrî[/B] : araştırma, arama[B] [/B][/FONT] [B][FONT=Calibri]tahkim etme[/FONT][/B][FONT=Calibri] : kuvvetlendirme, sağlamlaştırma [B]tarassut[/B] : gözetleme[/FONT] [FONT=Calibri][B]Temyiz Mahkemesi[/B] : Yargıtay; alt mahkeme kararlarının doğru verilip verilmediğini incelemekle görevli üst makam [B]tereşşuh[/B] : sızıntı[/FONT] [FONT=Calibri][B]tertip[/B] : aslı olmayan bir suç düzenleme, dolap çevirme[B] [/B][/FONT] [B][FONT=Calibri]tesbit[/FONT][/B][FONT=Calibri] : sağlam şekilde yerleştirme [B]tevehhüm[/B] : zannetme, kuruntuya kapılma [B]uzv-u nâfi[/B] : faydalı uzuv, üye [B]vilayet[/B] : il [B]zarfında[/B] : içinde [B]zarurî[/B] : zorunlu, gerekli [B]zındık[/B] : dinsiz [/FONT] İ'lem Eyyühel-Aziz! Kafirlerin, müslümanlara ve ehl-i Kur'ana düşman olmaları küfrün iktizasındandır. Çünki küfür imana zıddır. Maahaza Kur'an, kafirleri ve aba ve ecdadlarını i'dam-ı ebedi ile mahkum etmiştir. Binaenaleyh müslümanlar ile ülfet ve muhabbetleri mümkün olmayan kafirlere muhabbet boşa gidiyor. Onların muhabbetiyle karşılaşılamaz. Onlardan meded beklenilemez. Ancak (Âl-i İmran Suresi, 3:173=Allah bize yeter, o ne güzel vekildir) diye Cenab-ı Hakk'a iltica etmek lazımdır. (Bediüzzaman Said Nursi – Mesnevi-i Nuriye’den) [B][U][SIZE=3] Lügatler [/SIZE][/U] Âbâ : [/B]babalar[B] Binaenaleyh [/B]:bunun üzerine, bundan dolayı[B] Cenâb-ı Hak : [/B] Hakkın ta kendisi olan şeref ve yücelik sahibi Allah[B] Ecdad : [/B]atalar, dedeler[B] Ehl-i Kur’an [/B] :Kur’an’ın yolundan gidenler, müslümanlar[B] İ’dam-ı ebedi [/B] : bir daha geri dönmeyecek şekilde sonsuza dek yok etme[B] İ’lem Eyyühel Aziz : [/B]Ey aziz kardeşim, bil ki[B] İktiza : [/B]gerektirme[B] İltica : [/B]sığınma[B] Kâfir : [/B]Allah’ı veya Allah’ın kesin olarak bildirdiği bir şeyi inkâr eden kimse[B] Küfr : [/B] Allah’ı veya Allah’ın kesin olarak bildirdiği herhangi bir şeyi inkâr etme, inançsızlık, dinsizlik[B] Maahaza : [/B]bununla beraber, bununla birlikte[B] Mahkum etmek: [/B] birkişi aleyhinde cezalandırıcı mahiyette hüküm vermek[B] Medet [/B]:yardım[B] Muhabbet [/B]: sevgi,sevmek[B] Ülfet : [/B]kaynaşma, yakınlaşma -- [B][FONT=Calibri][U]OTUZ BİRİNCİ SÖZ[/U][/FONT][/B] [B][FONT=Calibri] [U]MİRAC-I NEBEVİYEYE(A.S.M.)DAİRDİR[/U][/FONT][/B] [B][U][FONT=Calibri]5.4.DÖRDÜNCÜ ESAS-MİRACIN SEMERÂTI VE FÂİDESİ(DEVAMI)[/FONT][/U][/B] [B][U][FONT=Calibri]BEŞİNCİ MEYVE[/FONT][/U][/B] [FONT=Calibri]İnsan, kâinatın kıymettar bir meyvesi ve Sâni-i Kâinatın nazdar sevgilisi olduğu, Mirac ile anlaşılmış ve o meyveyi cin ve inse getirmiştir. Küçük bir mahlûk, zayıf bir hayvan ve âciz bir zîşuur olan insanı, o meyve ile o kadar yüksek bir makama çıkarır ki, kâinatın bütün mevcudatı üstünde bir makam-ı fahr veriyor. Ve öyle bir sevinç ve sürur-u mes’udiyetkârâne veriyor ki, tasvir edilmez. Çünkü, âdi bir nefere denilse, “Sen müşir oldun”; ne kadar memnun olur. Halbuki, fâni, âciz bir hayvan-ı nâtık, zevâl ve firak sillesini daima yiyen biçare insana, birden “Ebedî, bâki bir Cennette, Rahîm ve Kerîm bir Rahmân’ın rahmetinde ve hayal sür’atinde, ruhun vüs’atinde, aklın cevelânında, kalbin bütün arzularında, mülk ve melekûtunda tenezzühe, seyerana ve cevelâna muvaffak olduğun gibi, saadet-i ebediyede rüyet-i cemâline de muvaffak olursun” denildiği vakit, insaniyeti sukut etmemiş bir insan, ne kadar derin ve ciddî bir sevinç ve süruru kalbinde hissedeceğini tahayyül edebilirsin. Şimdi, makam-ı istimâda olan zâta deriz ki: İlhad gömleğini yırt, at. Mü’min kulağını geçir ve Müslim gözlerini tak. Sana iki küçük temsil ile bir iki meyvenin derece-i kıymetini göstereceğiz.[/FONT] [FONT=Calibri] [/FONT] [B][U][FONT=Calibri]Lügatler : [/FONT][/U][/B] [FONT=Calibri][B]âciz[/B] : güçsüz, zayıf [B]âdi[/B] : basit, sıradan [B]bâki[/B] : devamlı, kalıcı [B]biçare[/B] : çaresiz [B]cevelân[/B] : dolaşma, gezme [B]derece-i kıymet[/B] : kıymet derecesi [B]ebedî[/B] : sonsuz [B]elyak[/B] : en layık [B]fâni[/B] : geçici, ölümlü [B]firak[/B] : ayrılık [B]hayvan-ı nâtık[/B] : konuşan canlı [B]ilhad[/B] : dinsizlik, inkâr [B]ins[/B] : insanlar [B]iştiyak[/B] : şiddetli arzu ve istek [B]kâinat[/B] : evren, yaratılmış herşey [B]Kerîm[/B] : sonsuz cömertlik ve ikram sahibi olan Allah [B]kıymettar[/B] : kıymetli, değerli [B]lemeât[/B] : parıltılar [B]mahlûk[/B] : yaratık [B]makam-ı fahr[/B] : övünme makamı [B]makam-ı istimâ[/B] : dinleme makamı [B]mazlum[/B] : zulme uğrayan [B]medar-ı sürur[/B] : sevinç ve neşe vesilesi [B]mevcudat[/B] : varlıklar [B]muhabbet[/B] : sevgi [B]muvaffak[/B] : başarılı olma, erişme [B]Müslim[/B] : Müslüman [B]müşir[/B] : mareşal [B]nazdar[/B] : nazlı [B]nefer[/B] : asker, er [B]nihayetsiz[/B] : sonsuz [B]nisbet[/B] : kıyas, oran [B]rahmet[/B] : şefkat, merhamet [B]sukut[/B] : alçalma [B]sürur[/B] : mutluluk, sevinç [B]vüs’at[/B] : genişlik [B]zevâl[/B] : gelip geçicilik, yokluk [B]zîşuur[/B] : şuur sahibi, bilinçli[/FONT] . . . : [B]Kur'an'dan Bir Mesaj[/B] : . . . [B]"Ey Peygamber! Allah, sana ve seninle beraber olan müminlere yeter." [Enfal Sûresi 8,64] [/B][B][FONT=Calibri] [U]TARİHÇE-İ HAYAT DERSLERİ[/U][/FONT][/B] [B][U][FONT=Calibri]9.14.AFYON HAYATI(DEVAMI)[/FONT][/U][/B] [B][U][FONT=Calibri]ONBEŞİNCİ RİCA(DEVAMI)[/FONT][/U][/B] [FONT=Calibri]“Yüzer milyon başların feda oldukları bir kudsî hakikate başımız dahi feda olsun. Dünyayı başımıza ateş yapsanız, hakikat-i Kur’âniyeye feda olan başlar, zındıkaya teslim-i silâh etmeyecek ve vazife-i kudsiyesinden vazgeçmeyecekler inşaallah!” İşte, ihtiyarlığımın sezgüzeştliğinden gelen ağrılara ve meyusiyetlere, imandan ve Kur’ân’dan imdada yetişen kudsî tesellilerle bu ihtiyarlığımın en sıkıntılı bir senesini, gençliğimin en ferahlı on senesine değiştirmem. Hususan hapiste farz namazını kılan ve tevbe edenin herbir saati on saat ibadet hükmüne geçmesiyle ve hastalıkta ve mazlumiyette dahi herbir fâni gün, sevap cihetinde on gün bâki bir ömrü kazandırmasıyla, benim gibi kabir kapısında nöbetini bekleyen bir adama ne kadar medar-ı şükrandır, o mânevî ihtardan bildim, “Hadsiz şükür Rabbime” dedim, ihtiyarlığıma sevindim ve hapsime razı oldum. Çünkü ömür durmuyor, çabuk gidiyor. Lezzetle, ferahla gitse, lezzetin zevâli elem olmasından, hem teessüf, hem şükürsüzlükle, gafletle, bazı günahları yerinde bırakır, fâni olur, gider. Eğer hapis ve zahmetli gitse, zevâl-i elem bir mânevî lezzet olmasından, hem bir nevi ibadet sayıldığından, bir cihette bâki kalır ve hayırlı meyveleriyle bâki bir ömrü kazandırır. Geçmiş günahlara ve hapse sebebiyet veren hatalara kefaret olur, onları temizler. Bu nokta-i nazardan, mahpuslardan farzı kılanlar, sabır içinde şükretmelidirler.[/FONT] [FONT=Calibri] [/FONT] [B][U][COLOR=#990000][FONT=Calibri]Lügatler : [/FONT][/COLOR][/U][/B] [FONT=Calibri][B]azap[/B] : acı, sıkıntı [B]bâki[/B] : devamlı ve kalıcı olan, sonsuz [B]cemiyetçi[/B] : belli bir görüşe sahip olanların bir araya gelmelerini savunan [B]cihet[/B] : taraf, yön [B]elem[/B] : acı, keder [B]fâni[/B] : geçici olan, ölümlü [B]farz[/B] : Allah’ın kesinlikle yapılmasını emrettiği şey [B]ferah[/B] : rahatlık [B]gaflet[/B] : Allah’ın emir ve yasaklarına duyarsız davranma hâli [B]hadsiz[/B] : sayısız [B]hakikat[/B] : doğru gerçek [B]hakikat-i Kur’âniye[/B] : Kur’ân’ın hakikati, esası [B]hayır[/B] : iyilik [B]hususan[/B] : özellikle [B]hüküm[/B] : karar [B]ibadet[/B] : Allah’a kulluk etme [B]ihtar[/B] : hatırlatma [B]inşaallah[/B] : Allah’ın dilemesiyle [B]Kastamonu[/B] : [B]kefaret[/B] : günahlardan ve hatalardan arınma vasıtası [B]kudsî[/B] : kutsal, her türlü kusur ve noksandan uzak [B]mahkeme-i âdile[/B] : adaletli mahkeme [B]mahpus[/B] : tutuklu [B]mazlumiyet[/B] : zulme uğramışlık [B]medar-ı şükran[/B] : teşekkürün, şükrün kaynağı, sebebi [B]meyusiyet[/B] : ümitsizlik [B]münzevî[/B] : bir köşeye çekilip vaktini ibadetle geçiren [B]nam[/B] : isim, ünvan [B]nefyetmek[/B] : sürmek, sürgüne göndermek [B]nevi[/B] : çeşit, tür [B]nokta-i nazar[/B] : bakış açısı [B]Rab[/B] : Her bir varlığın her türlü ihtiyacını karşılayan, onları terbiye ve idare edip egemenliği altında tutan Allah [B]rica[/B] : ümit [B]sergüzeşt[/B] : bir kimsenin başından geçen hâl ve olaylar [B]sevk etmek[/B] : yöneltmek [B]suret[/B] : biçim, şekil [B]şükretmek[/B] : teşekkür etmek, Allah’a karşı minnet duymak [B]şükür[/B] : Allah’a karşı minnet duyma, teşekkür etme [B]tahammül[/B] : dayanma, katlanma [B]tebdil[/B] : değiştirme [B]teessüf etmek[/B] : üzülmek [B]tesirli[/B] : etkili [B]teslim-i silâh etmek[/B] : yenilgiyi kabul edip silâhını teslim etmek [B]vazife-i kudsiye[/B] : kutsal vazife [B]zevâl[/B] : geçicilik, yokluk [B]zevâl-i elem[/B] : acının bitmesi [B]zındıka[/B] : dinsizlik[/FONT] [FONT=Calibri] [/FONT] [FONT=Calibri][SIZE=3] [/SIZE][/FONT] [FONT=Calibri] [/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
Sorularla Risale-i Nur Hizmeti-DERLEME-
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst