Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nurdan Makaleler
Seyyidim Gavs- Azam
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="müdavim" data-source="post: 343132" data-attributes="member: 5987"><p>9</p><p><span style="font-family: 'Calibri'">okudum. Fakat, kitabı çok şiddetli idi. Gururumu dehşetli kırıyordu. Nefsimde şiddetli</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'">ameliyat-ı cerrahiye yaptı. Dayanamadım, yarısına kadar kendimi ona muhatap ederek</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'">okudum, bitirmeye tahamülüm kalmadı. O kitabı dolaba koydum. Fakat sonra, ameliyat-ı</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'">şifâkârâneden gelen acılar gitti, lezzet geldi. O birinci üstadımın kitabını tamam okudum ve</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'">çok istifade ettim. Ve onun virdini ve münâcâtını dinledim, çok istifaza ettim.</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'">Sonra İmam-ı Rabbanî'nin Mektûbat kitabını gördüm, elime aldım. Halis bir tefe'ül ederek</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'">açtım. Acaiptendir ki, bütün Mektubat'ında yalnız iki yerde </span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"></span><strong><span style="font-family: 'Calibri-Bold'">"Bediüzzaman" </span></strong><span style="font-family: 'Calibri'">lafzı var: o iki</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'">mektup bana birden açıldı. Pederimin ismi Mirza olduğundan, o mektupların başında </span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"></span><strong><span style="font-family: 'Calibri-Bold'">"Mirza</span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Calibri-Bold'">Bediüzzaman'a mektup" </span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Calibri-Bold'"></span></strong><span style="font-family: 'Calibri'">diye yazılı olarak gördüm. </span><strong><span style="font-family: 'Calibri-Bold'">"Fesübhanallah!" </span></strong><span style="font-family: 'Calibri'">dedim. </span><strong><span style="font-family: 'Calibri-Bold'">"Bu bana hitap</span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Calibri-Bold'">ediyor." </span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Calibri-Bold'"></span></strong><span style="font-family: 'Calibri'">O zaman eski Said'in bir lakabı. </span><strong><span style="font-family: 'Calibri-Bold'">"Bediüzzaman"</span></strong><span style="font-family: 'Calibri'">dı. Halbuki hicretin üç yüz senesinde,</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'">Bediüzzaman-ı Hemedanî'den başka o lâkapla iştihar etmiş zatları bilmiyordum. Halbuki,</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'">İmamın zamanında dahi öyle bir adam vardı ki, ona o iki mektubu yazmış. O zatın hâli, benim</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'">halime benziyormuş ki, o iki mektubu kendi derdime deva buldum.</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'">Yalnız İmam, o mektuplarında tavsiye ettiği gibi çok mektuplarında musırrâne şunu</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'">tavsiye ediyor: </span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"></span><strong><span style="font-family: 'Calibri-Bold'">"Tevhîd-i kıble et." </span></strong><span style="font-family: 'Calibri'">Yani, birini üstad tut, arkasından git, başkasıyla meşgul</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'">olma. Şu en mühim tavsiyesi, benim istidadıma ve ahvâl-i rûhiyeme muvafık gelmedi. Ne</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'">kadar düşündüm, </span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"></span><strong><span style="font-family: 'Calibri-Bold'">"Bunun arkasından mı, yoksa ötekinin mi, yoksa daha ötekinin mi</span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Calibri-Bold'">arkasından gideyim?" </span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Calibri-Bold'"></span></strong><span style="font-family: 'Calibri'">Tahayyürde kaldım. Herbirinde ayrı ayrı cazibedar hasiyetler var.</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'">Biriyle iktifa edemiyordum. O tahayyürde iken, Cenab-ı Hakkın rahmetiyle kalbime geldi ki,</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"></span><strong><span style="font-family: 'Calibri-Bold'">"Bu muhtelif turûkların başı ve bu cedvellerin menbaı ve şu seyyarelerin güneşi, Kur'ân-ı</span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Calibri-Bold'">Hakîmdir. Hakîki tevhîd-i kıble bunda olur. Öyle ise, en ala mürşid de ve en mukaddes</span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Calibri-Bold'">üstad da odur." </span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Calibri-Bold'"></span></strong><span style="font-family: 'Calibri'">Ona yapıştım, nâkıs ve perişan istidadım elbette layıkıyla o mürşid-i hakîkinin</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'">âb-ı hayat hükmündeki feyzini massedip alamıyor; fakat, ehl-i kalb ve sahib-i hâlin derecatına</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'">göre, o feyzi, o âb-ı hayatı yine onun feyziyle gösterebiliriz. Demek Kur'ân'dan gelen o Sözler</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'">ve o Nurlar, yalnız aklî mesâil-i ilmiye değil, belki kalbî, rûhî, halî mesâil-i îmâniyedir ve pek</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'">yüksek ve kıymettar maarif-i İlahiye hükmündedirler.</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"></span><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="font-size: 12px">4. </span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></span><strong><span style="font-family: 'Calibri-Bold'">Risale-i Nur Nedir? Bediüzzaman Kimdir? </span><span style="font-family: 'Calibri-Bold'"><span style="font-size: 9px"><span style="font-family: 'Calibri-Bold'"><span style="font-size: 9px">9</span></span></span></span></strong></p><p><span style="font-family: 'Calibri'">Her asır başında hadîsçe geleceği tebşîr edilen dînin yüksek hâdimleri, emr-i dinde</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'">müptedî değil, müttebîdirler. Yani, kendilerinden ve yeniden birşey ihdas etmezler, yeni</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'">ahkâm getirmezler. Esâsât ve ahkâm-ı dîniyeye ve </span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"></span><strong><span style="font-family: 'Calibri-Bold'"><span style="color: #c10000"><span style="font-family: 'Calibri-Bold'"><span style="color: #c10000">Sünen-i Muhammediyeye (a.s.m.)</span></span></span></span></strong></p><p><span style="font-family: 'Calibri'">harfiyen ittibâ yoluyla dîni takvîm ve tahkîm ve dînin hakîkat ve asliyetini izhâr ve ona</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'">karıştırılmak istenilen ebâtılı ref' ve iptal ve dîne vâkî tecavüzleri red ve imhâ ve evâmir-i</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'">Rabbâniyeyi ikame ve ahkâm-ı İlahîyenin şerâfet ve ulviyetini izhâr ve îlân ederler. Ancak,</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'">tavr-ı esâsîyi bozmadan ve rûh-u aslîyi rencide etmeden yeni izah tarzlarıyla, zamanın</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'">fehmine uygun yeni iknâ usûlleriyle ve yeni tevcihât ve tafsilât ile îfâ-i vazife ederler.</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'">Bu memurîn-i Rabbâniye, fiiliyâtlarıyla ve amelleriyle de memuriyetlerinin musaddıkı</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'">olurlar. Salâbet-i îmâniyelerinin ve ihlâslarının âyinedarlığını bizzat îfâ ederler. Mertebe-i</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'">îmanlarını fiilen izhâr ederler ve </span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"></span><strong><span style="font-family: 'Calibri-Bold'"><span style="color: #c10000"><span style="font-family: 'Calibri-Bold'"><span style="color: #c10000">Ahlâk-ı Muhammediyenin (a.s.m.) </span></span></span></span></strong><span style="font-family: 'Calibri'">tam âmili ve </span><strong><span style="font-family: 'Calibri-Bold'"><span style="color: #c10000"><span style="font-family: 'Calibri-Bold'"><span style="color: #c10000">Mişvâr-ı</span></span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Calibri-Bold'"><span style="color: #c10000"><span style="font-family: 'Calibri-Bold'"><span style="color: #c10000">Ahmediyenin (a.s.m.) </span></span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Calibri-Bold'"><span style="color: #c10000"><span style="font-family: 'Calibri-Bold'"><span style="color: #c10000"></span></span></span></span></strong><span style="font-family: 'Calibri'">ve hilye-i Nebeviyenin hakîki lâbisi olduklarını gösterirler.</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'">Hulâsa, amel ve ahlâk bakımından ve sünnet-i Nebeviyeye ittibâ ve temessük cihetinden,</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'">ümmet-i Muhammed'e tam bir hüsn-ü misâl olurlar ve nümûne-i iktidâ teşkil ederler.</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'">Bunların, Kitâbullahın tefsiri ve ahkâm-ı dîniyenin izahı ve zamanın fehmine ve mertebe-i</span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"></span><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="font-size: 9px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="font-size: 9px">9 </span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="font-size: 9px"><span style="font-family: 'Calibri'"><span style="font-size: 9px"></span></span></span></span><span style="font-family: 'Calibri'">Tarihçe-i Hayat, Yedinci Kısım, Afyon Hayatı, s.757-760.</span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="müdavim, post: 343132, member: 5987"] 9 [FONT=Calibri]okudum. Fakat, kitabı çok şiddetli idi. Gururumu dehşetli kırıyordu. Nefsimde şiddetli ameliyat-ı cerrahiye yaptı. Dayanamadım, yarısına kadar kendimi ona muhatap ederek okudum, bitirmeye tahamülüm kalmadı. O kitabı dolaba koydum. Fakat sonra, ameliyat-ı şifâkârâneden gelen acılar gitti, lezzet geldi. O birinci üstadımın kitabını tamam okudum ve çok istifade ettim. Ve onun virdini ve münâcâtını dinledim, çok istifaza ettim. Sonra İmam-ı Rabbanî'nin Mektûbat kitabını gördüm, elime aldım. Halis bir tefe'ül ederek açtım. Acaiptendir ki, bütün Mektubat'ında yalnız iki yerde [/FONT][B][FONT=Calibri-Bold]"Bediüzzaman" [/FONT][/B][FONT=Calibri]lafzı var: o iki[/FONT] [FONT=Calibri]mektup bana birden açıldı. Pederimin ismi Mirza olduğundan, o mektupların başında [/FONT][B][FONT=Calibri-Bold]"Mirza[/FONT][/B] [B][FONT=Calibri-Bold]Bediüzzaman'a mektup" [/FONT][/B][FONT=Calibri]diye yazılı olarak gördüm. [/FONT][B][FONT=Calibri-Bold]"Fesübhanallah!" [/FONT][/B][FONT=Calibri]dedim. [/FONT][B][FONT=Calibri-Bold]"Bu bana hitap[/FONT][/B] [B][FONT=Calibri-Bold]ediyor." [/FONT][/B][FONT=Calibri]O zaman eski Said'in bir lakabı. [/FONT][B][FONT=Calibri-Bold]"Bediüzzaman"[/FONT][/B][FONT=Calibri]dı. Halbuki hicretin üç yüz senesinde,[/FONT] [FONT=Calibri]Bediüzzaman-ı Hemedanî'den başka o lâkapla iştihar etmiş zatları bilmiyordum. Halbuki, İmamın zamanında dahi öyle bir adam vardı ki, ona o iki mektubu yazmış. O zatın hâli, benim halime benziyormuş ki, o iki mektubu kendi derdime deva buldum. Yalnız İmam, o mektuplarında tavsiye ettiği gibi çok mektuplarında musırrâne şunu tavsiye ediyor: [/FONT][B][FONT=Calibri-Bold]"Tevhîd-i kıble et." [/FONT][/B][FONT=Calibri]Yani, birini üstad tut, arkasından git, başkasıyla meşgul[/FONT] [FONT=Calibri]olma. Şu en mühim tavsiyesi, benim istidadıma ve ahvâl-i rûhiyeme muvafık gelmedi. Ne kadar düşündüm, [/FONT][B][FONT=Calibri-Bold]"Bunun arkasından mı, yoksa ötekinin mi, yoksa daha ötekinin mi[/FONT][/B] [B][FONT=Calibri-Bold]arkasından gideyim?" [/FONT][/B][FONT=Calibri]Tahayyürde kaldım. Herbirinde ayrı ayrı cazibedar hasiyetler var.[/FONT] [FONT=Calibri]Biriyle iktifa edemiyordum. O tahayyürde iken, Cenab-ı Hakkın rahmetiyle kalbime geldi ki, [/FONT][B][FONT=Calibri-Bold]"Bu muhtelif turûkların başı ve bu cedvellerin menbaı ve şu seyyarelerin güneşi, Kur'ân-ı Hakîmdir. Hakîki tevhîd-i kıble bunda olur. Öyle ise, en ala mürşid de ve en mukaddes üstad da odur." [/FONT][/B][FONT=Calibri]Ona yapıştım, nâkıs ve perişan istidadım elbette layıkıyla o mürşid-i hakîkinin[/FONT] [FONT=Calibri]âb-ı hayat hükmündeki feyzini massedip alamıyor; fakat, ehl-i kalb ve sahib-i hâlin derecatına göre, o feyzi, o âb-ı hayatı yine onun feyziyle gösterebiliriz. Demek Kur'ân'dan gelen o Sözler ve o Nurlar, yalnız aklî mesâil-i ilmiye değil, belki kalbî, rûhî, halî mesâil-i îmâniyedir ve pek yüksek ve kıymettar maarif-i İlahiye hükmündedirler. [/FONT][FONT=Calibri][SIZE=3][FONT=Calibri][SIZE=3]4. [/SIZE][/FONT][/SIZE][/FONT][B][FONT=Calibri-Bold]Risale-i Nur Nedir? Bediüzzaman Kimdir? [/FONT][FONT=Calibri-Bold][SIZE=1][FONT=Calibri-Bold][SIZE=1]9[/SIZE][/FONT][/SIZE][/FONT][/B] [FONT=Calibri]Her asır başında hadîsçe geleceği tebşîr edilen dînin yüksek hâdimleri, emr-i dinde müptedî değil, müttebîdirler. Yani, kendilerinden ve yeniden birşey ihdas etmezler, yeni ahkâm getirmezler. Esâsât ve ahkâm-ı dîniyeye ve [/FONT][B][FONT=Calibri-Bold][COLOR=#c10000][FONT=Calibri-Bold][COLOR=#c10000]Sünen-i Muhammediyeye (a.s.m.)[/COLOR][/FONT][/COLOR][/FONT][/B] [FONT=Calibri]harfiyen ittibâ yoluyla dîni takvîm ve tahkîm ve dînin hakîkat ve asliyetini izhâr ve ona karıştırılmak istenilen ebâtılı ref' ve iptal ve dîne vâkî tecavüzleri red ve imhâ ve evâmir-i Rabbâniyeyi ikame ve ahkâm-ı İlahîyenin şerâfet ve ulviyetini izhâr ve îlân ederler. Ancak, tavr-ı esâsîyi bozmadan ve rûh-u aslîyi rencide etmeden yeni izah tarzlarıyla, zamanın fehmine uygun yeni iknâ usûlleriyle ve yeni tevcihât ve tafsilât ile îfâ-i vazife ederler. Bu memurîn-i Rabbâniye, fiiliyâtlarıyla ve amelleriyle de memuriyetlerinin musaddıkı olurlar. Salâbet-i îmâniyelerinin ve ihlâslarının âyinedarlığını bizzat îfâ ederler. Mertebe-i îmanlarını fiilen izhâr ederler ve [/FONT][B][FONT=Calibri-Bold][COLOR=#c10000][FONT=Calibri-Bold][COLOR=#c10000]Ahlâk-ı Muhammediyenin (a.s.m.) [/COLOR][/FONT][/COLOR][/FONT][/B][FONT=Calibri]tam âmili ve [/FONT][B][FONT=Calibri-Bold][COLOR=#c10000][FONT=Calibri-Bold][COLOR=#c10000]Mişvâr-ı[/COLOR][/FONT][/COLOR][/FONT][/B] [B][FONT=Calibri-Bold][COLOR=#c10000][FONT=Calibri-Bold][COLOR=#c10000]Ahmediyenin (a.s.m.) [/COLOR][/FONT][/COLOR][/FONT][/B][FONT=Calibri]ve hilye-i Nebeviyenin hakîki lâbisi olduklarını gösterirler.[/FONT] [FONT=Calibri]Hulâsa, amel ve ahlâk bakımından ve sünnet-i Nebeviyeye ittibâ ve temessük cihetinden, ümmet-i Muhammed'e tam bir hüsn-ü misâl olurlar ve nümûne-i iktidâ teşkil ederler. Bunların, Kitâbullahın tefsiri ve ahkâm-ı dîniyenin izahı ve zamanın fehmine ve mertebe-i [/FONT][FONT=Calibri][SIZE=1][FONT=Calibri][SIZE=1]9 [/SIZE][/FONT][/SIZE][/FONT][FONT=Calibri]Tarihçe-i Hayat, Yedinci Kısım, Afyon Hayatı, s.757-760.[/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nurdan Makaleler
Seyyidim Gavs- Azam
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst