Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
Risale-i Nurdan Cümle ve Kelime Açıklamaları
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ademyakup" data-source="post: 232426" data-attributes="member: 1009927"><p>Eski Roma’nın dehâsı, hukuk, medeniyet, idâre ve cumhuriyetti. Yunan’ın dehâsı ise, felsefe, düşünce, fikir ve sefahat idi. Her iki dehânın da ortak özelliği, çok tanrılı dinlere inanıp, putlara tapmak idi.</p><p></p><p>Eski Roma devleti asırlarca, insanları adaletle, medeniyetle, ahlakla ve cumhuriyetle idâre etmiştir. Her ne kadar putlara tapsalar da, kontrol mekanizması olarak günah kavramı yerine, kusur, hata ve yanlış kavramlarını ikâme etmişler, kanunlarıyla asırlarca örnek bir hukuk devleti olarak kalmışlardır.</p><p></p><p>Yunanlılar ise, felsefi dehâlarıyla, fikir ve düşünce bazında gelişmişler, fikir ve düşüncelerini Romalılara yaymışlardır.</p><p></p><p>Roma idârecileri bidâyette bu felsefik akıma tedbirler almışlar ise de, neticede engel olamayıp serbestiyet tanımışlardır. </p><p></p><p>Neticede; Yunan’ın ahlaksız olan nefsi ve felsefi fikirleri, Roma’nın insanlarını bozmaya başlamış ve sonuçta o koca Roma devleti, sefâhate ve ahlaksızlığa dayanamayarak çöküp gitmiştir.</p><p></p><p>Gerek Roma ve gerekse Yunan dehâsının tevem (ikiz) olan özelliği, her iki dehânın insan fikrinin mahsulü olduğu ve çok tanrılı dinlere inanma özellikleridir.</p><p></p><p>Bidâyette bu iki ortak özellikle ortaya çıkan iki dehâ, daha sonra ayrılmıştır. Hatta Hristiyanlık dahi bu iki dehâyı birleştirememiş, tarih boyu bazen inançlarda, bazen medeniyetlerde, bazen kültürlerde, bazen idari sistemlerde bazen de mücâdelelerde farklılıklar göstermiş, ihtilâf ederek zamanımıza kadar gelmiştir. </p><p></p><p>Üstadımızın, bu iki dehânın mücessem örneği olarak nazara verdiği Alman ve Fransız tabirleri bir örnektir ve bir semboldür.</p><p></p><p>Çünkü dünyada bazı milletler kanunun, hukukun ve bilimin temsilcileri olmakla beraber, bazıları da felsefenin, sefâhatin ve malâyaniyatın önderleri ve temsilcileridir.</p><p></p><p>İşte burada Almanlar disiplinde, bilimde ve hukukta, Roma dehâsını temsil ediyorlar. Fransızlar ise, ahlaksızlığı, sefâhati ve malâyaniyatı kendilerinde gösterip, bu ruhun yayılmasına hizmet ediyorlar.</p><p></p><p>Bu nokta-i nazardan Almanlara maddeperest, Fransız’lara ise hayalperest nazarıyla bakılabilir.</p><p></p><p>Buradaki maddeperestlik, putperestlik anlamında değildir. Çünkü hayalperestliğin zıt anlamı kastedilmektedir. O ise disiplin ve kurallara, itibar ve itâat demektir.</p><p></p><p>Sorularla Risale</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ademyakup, post: 232426, member: 1009927"] Eski Roma’nın dehâsı, hukuk, medeniyet, idâre ve cumhuriyetti. Yunan’ın dehâsı ise, felsefe, düşünce, fikir ve sefahat idi. Her iki dehânın da ortak özelliği, çok tanrılı dinlere inanıp, putlara tapmak idi. Eski Roma devleti asırlarca, insanları adaletle, medeniyetle, ahlakla ve cumhuriyetle idâre etmiştir. Her ne kadar putlara tapsalar da, kontrol mekanizması olarak günah kavramı yerine, kusur, hata ve yanlış kavramlarını ikâme etmişler, kanunlarıyla asırlarca örnek bir hukuk devleti olarak kalmışlardır. Yunanlılar ise, felsefi dehâlarıyla, fikir ve düşünce bazında gelişmişler, fikir ve düşüncelerini Romalılara yaymışlardır. Roma idârecileri bidâyette bu felsefik akıma tedbirler almışlar ise de, neticede engel olamayıp serbestiyet tanımışlardır. Neticede; Yunan’ın ahlaksız olan nefsi ve felsefi fikirleri, Roma’nın insanlarını bozmaya başlamış ve sonuçta o koca Roma devleti, sefâhate ve ahlaksızlığa dayanamayarak çöküp gitmiştir. Gerek Roma ve gerekse Yunan dehâsının tevem (ikiz) olan özelliği, her iki dehânın insan fikrinin mahsulü olduğu ve çok tanrılı dinlere inanma özellikleridir. Bidâyette bu iki ortak özellikle ortaya çıkan iki dehâ, daha sonra ayrılmıştır. Hatta Hristiyanlık dahi bu iki dehâyı birleştirememiş, tarih boyu bazen inançlarda, bazen medeniyetlerde, bazen kültürlerde, bazen idari sistemlerde bazen de mücâdelelerde farklılıklar göstermiş, ihtilâf ederek zamanımıza kadar gelmiştir. Üstadımızın, bu iki dehânın mücessem örneği olarak nazara verdiği Alman ve Fransız tabirleri bir örnektir ve bir semboldür. Çünkü dünyada bazı milletler kanunun, hukukun ve bilimin temsilcileri olmakla beraber, bazıları da felsefenin, sefâhatin ve malâyaniyatın önderleri ve temsilcileridir. İşte burada Almanlar disiplinde, bilimde ve hukukta, Roma dehâsını temsil ediyorlar. Fransızlar ise, ahlaksızlığı, sefâhati ve malâyaniyatı kendilerinde gösterip, bu ruhun yayılmasına hizmet ediyorlar. Bu nokta-i nazardan Almanlara maddeperest, Fransız’lara ise hayalperest nazarıyla bakılabilir. Buradaki maddeperestlik, putperestlik anlamında değildir. Çünkü hayalperestliğin zıt anlamı kastedilmektedir. O ise disiplin ve kurallara, itibar ve itâat demektir. Sorularla Risale [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
Risale-i Nurdan Cümle ve Kelime Açıklamaları
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst