Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Tasavvuf
Ehli Sünnet Tarikat ve Cemaatler
Risale-i Nurda Tasavvufun Önemi
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="hulusi" data-source="post: 86772" data-attributes="member: 32"><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #0000ff">Zahirden Hakikate Geçmek</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #0000ff">Cenab-ı Hakk’ı tanımaya ve hakkıyla sevmeye ulaştıran pekçok “tarîk”in olduğundan bahseder, Bediüzzaman. Ona göre; bütün “hak tarîk”ler Kur’an’dan alınmasına rağmen, bir kısmı diğerlerine nazaran “daha kısa”, “daha selametli” ve “daha umumiyetli olmaktadır. </span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #0000ff"> “Kemalât arşı” olarak nitelendirdiği Cenab-ı Hakk’ı tanıma yollarının ise, dört temel asla dayandığından bahsetmektedir:</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #0000ff">1) “Tasfiye ve işrak” üzerine kurulu olan tasavvuf ehlinin tarîkıdır/yoludur. Tasavvufun, tasfiye denilen eğitim boyutu ile işrak denilen bilgi boyutu olmak üzere iki mertebesi vardır. </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #0000ff">Eğitim boyutu, tarikat, manevi makamlar, seyr u sülûk ve âdâb gibi konuları kapsar. Ameli taraf da denilen bu boyutta, zühdün gerektirdiği ibadet hayatı, nefsani ve dünyevi isteklerden arınma, riyazet ve her çeşit mücahede ile Allah’a yönelmek bulunmaktadır.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #0000ff"> Bilgi boyutu ise insanın manevî eğitimle birlikte ahlâk ve takvâ açısından yükselişin ve Allah'a yaklaşmanın sonucu olarak kâinattaki bir kısım ilâhî sırlara ait elde edilen bilgilerdir. Mücahededen sonra gelen müşahede safhası da denilen bu ikinci boyutta; zühdün ortaya çıkardığı haller, nefsin tasfiyesinden sonra doğan vecd, zevk ve marifetler açığa çıkmaktadır. Ebu’l Kasım el-Cüneyd, Zünnun el-Mısri, Muhyiddin İbnü’l-Arabi gibi mutasavvıflar bu yolu takip etmişlerdir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #0000ff">2) “İmkan ve hudus”a dayanan kelam alimlerinin yoludur. Sa’d-ı Taftazani, Fahreddin-i Razi gibi alimler bu yolda hakikate gitmeye çalışmışlardır. İmkan ve hudus unvanları altında kainatı sarmalayıp, zihnen üstüne çıkarak vahdaniyeti ispat etmek metodunu takip etmişlerdir.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #0000ff">Her ne kadar bu iki yol Kur’an kaynaklı dahi olsalar; insan düşüncesinin ve duygularının karışması sebebiyle değişime uğramışlar, hatta uzunlaşıp müşkülleşerek şüphelerden mahfuz kalamamışlardır.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #0000ff">“Hükema” denilen ve şüphelerle dolu İslam filozoflarının yoludur. Kindi, Farabi, İbn Sina ve İbn Rüşd gibi Aristo’nun görüşlerinden etkilenen ve onun ekolüne atfen yürüyenler anlamında ‘Meşaiyyun’ diye isimlendirilenler ile Sühreverdi’nin görüşlerini esas alan ve bilginin nefsi günahlardan arındırma sonucu insanın kalbine yansıyan sezgisel bilgi olduğunu kabul eden ‘İşrakiyyun’ unvanıyla anılanlar, bu yolun takipçileridirler. Bu yolda gitmek o kadar zor ve tehlikelidir ki; İbn-i Sina ve Farabi gibi dahiler, adi bir mü’minin derecesini ancak kazanabilmişlerdir. Hatta, İmam-ı Gazali gibi bir ‘Hüccetü’l-İslam’, onlara o dereceyi de vermemiştir. Hem bir de, kelam ilminin dehalarından olan bir kısım Mutezile imamları, bu mesleği benimseyip akla fazla hakim kıldıklarından, ancak fasık, mübtedi bir mü’min derecesine çıkabilmişlerdir. </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #0000ff">“Belagat” ve “cezalet” cihetiyle en parlak; istikamet cihetiyle en kısa; anlaşılabilirlik ve genele hitap etmek cihetiyle en geniş bir yol olan “Mîrac-ı Kur’an”dır. </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #0000ff"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #0000ff">Zahirden hakikate geçmek iki yol ile olabilmektedir: Birincisi, “seyr u sülûk” denilen tarikat berzahındaki birçok mertebeleri çıkmak ile hakikate ulaşmaktır. </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #0000ff">İkincisi ise, doğrudan doğruya hakikatin cazibesine kapılıp, tarikat berzahına girmeden, lutf-u İlahi ile hakikate geçmektir. Sahabenin ve Tabiînin önder oldukları bu ikinci yüksek ve kısa yol, Kur’an hakikatlerinin “kâfi bir mürşid” olması sırrını taşımaktadır. Onlar, Kur’an’dan bütün latifelerinin ve duygularının hisselerini almaktadırlar. Sahabeler, kötülüğü emreden nefislerini öldüren ehl-i velayetin aksine, nefislerini “tezkiye ve tathir” etmişlerdir. Kötülüklerden arınmış nefsin mahiyetindeki birçok cihazlarla, ubudiyetin her çeşidini, şükür ve hamdin her türlüsünü azami derecede yapmışlardır. </span></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="hulusi, post: 86772, member: 32"] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=#0000ff]Zahirden Hakikate Geçmek Cenab-ı Hakk’ı tanımaya ve hakkıyla sevmeye ulaştıran pekçok “tarîk”in olduğundan bahseder, Bediüzzaman. Ona göre; bütün “hak tarîk”ler Kur’an’dan alınmasına rağmen, bir kısmı diğerlerine nazaran “daha kısa”, “daha selametli” ve “daha umumiyetli olmaktadır. [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=#0000ff][/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=#0000ff] “Kemalât arşı” olarak nitelendirdiği Cenab-ı Hakk’ı tanıma yollarının ise, dört temel asla dayandığından bahsetmektedir: 1) “Tasfiye ve işrak” üzerine kurulu olan tasavvuf ehlinin tarîkıdır/yoludur. Tasavvufun, tasfiye denilen eğitim boyutu ile işrak denilen bilgi boyutu olmak üzere iki mertebesi vardır. [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=#0000ff]Eğitim boyutu, tarikat, manevi makamlar, seyr u sülûk ve âdâb gibi konuları kapsar. Ameli taraf da denilen bu boyutta, zühdün gerektirdiği ibadet hayatı, nefsani ve dünyevi isteklerden arınma, riyazet ve her çeşit mücahede ile Allah’a yönelmek bulunmaktadır.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=#0000ff] Bilgi boyutu ise insanın manevî eğitimle birlikte ahlâk ve takvâ açısından yükselişin ve Allah'a yaklaşmanın sonucu olarak kâinattaki bir kısım ilâhî sırlara ait elde edilen bilgilerdir. Mücahededen sonra gelen müşahede safhası da denilen bu ikinci boyutta; zühdün ortaya çıkardığı haller, nefsin tasfiyesinden sonra doğan vecd, zevk ve marifetler açığa çıkmaktadır. Ebu’l Kasım el-Cüneyd, Zünnun el-Mısri, Muhyiddin İbnü’l-Arabi gibi mutasavvıflar bu yolu takip etmişlerdir. 2) “İmkan ve hudus”a dayanan kelam alimlerinin yoludur. Sa’d-ı Taftazani, Fahreddin-i Razi gibi alimler bu yolda hakikate gitmeye çalışmışlardır. İmkan ve hudus unvanları altında kainatı sarmalayıp, zihnen üstüne çıkarak vahdaniyeti ispat etmek metodunu takip etmişlerdir. Her ne kadar bu iki yol Kur’an kaynaklı dahi olsalar; insan düşüncesinin ve duygularının karışması sebebiyle değişime uğramışlar, hatta uzunlaşıp müşkülleşerek şüphelerden mahfuz kalamamışlardır. “Hükema” denilen ve şüphelerle dolu İslam filozoflarının yoludur. Kindi, Farabi, İbn Sina ve İbn Rüşd gibi Aristo’nun görüşlerinden etkilenen ve onun ekolüne atfen yürüyenler anlamında ‘Meşaiyyun’ diye isimlendirilenler ile Sühreverdi’nin görüşlerini esas alan ve bilginin nefsi günahlardan arındırma sonucu insanın kalbine yansıyan sezgisel bilgi olduğunu kabul eden ‘İşrakiyyun’ unvanıyla anılanlar, bu yolun takipçileridirler. Bu yolda gitmek o kadar zor ve tehlikelidir ki; İbn-i Sina ve Farabi gibi dahiler, adi bir mü’minin derecesini ancak kazanabilmişlerdir. Hatta, İmam-ı Gazali gibi bir ‘Hüccetü’l-İslam’, onlara o dereceyi de vermemiştir. Hem bir de, kelam ilminin dehalarından olan bir kısım Mutezile imamları, bu mesleği benimseyip akla fazla hakim kıldıklarından, ancak fasık, mübtedi bir mü’min derecesine çıkabilmişlerdir. “Belagat” ve “cezalet” cihetiyle en parlak; istikamet cihetiyle en kısa; anlaşılabilirlik ve genele hitap etmek cihetiyle en geniş bir yol olan “Mîrac-ı Kur’an”dır. [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=#0000ff] Zahirden hakikate geçmek iki yol ile olabilmektedir: Birincisi, “seyr u sülûk” denilen tarikat berzahındaki birçok mertebeleri çıkmak ile hakikate ulaşmaktır. İkincisi ise, doğrudan doğruya hakikatin cazibesine kapılıp, tarikat berzahına girmeden, lutf-u İlahi ile hakikate geçmektir. Sahabenin ve Tabiînin önder oldukları bu ikinci yüksek ve kısa yol, Kur’an hakikatlerinin “kâfi bir mürşid” olması sırrını taşımaktadır. Onlar, Kur’an’dan bütün latifelerinin ve duygularının hisselerini almaktadırlar. Sahabeler, kötülüğü emreden nefislerini öldüren ehl-i velayetin aksine, nefislerini “tezkiye ve tathir” etmişlerdir. Kötülüklerden arınmış nefsin mahiyetindeki birçok cihazlarla, ubudiyetin her çeşidini, şükür ve hamdin her türlüsünü azami derecede yapmışlardır. [/COLOR][/SIZE][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Tasavvuf
Ehli Sünnet Tarikat ve Cemaatler
Risale-i Nurda Tasavvufun Önemi
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst