Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Tasavvuf
Ehli Sünnet Tarikat ve Cemaatler
Risale-i Nur mesleği Sahabe mesleğinin cilvesidir. Denilmekte bunun izahi nedir?
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="mihrimah" data-source="post: 103862" data-attributes="member: 656"><p><span style="color: dimgray"><strong>Sahabelerin velâyeti, velâyet-i kübrâ denilen, veraset-i nübüvvetten gelen, berzah tarikine uğramayarak, doğrudan doğruya zâhirden hakikate geçip, akrebiyet-i İlâhiyenin inkişafına bakan bir velâyettir ki, o velâyet yolu, gayet kısa olduğu halde, gayet yüksektir. Harikaları az, fakat meziyâtı çoktur. Keşif ve keramet onda az görünür.</strong></span></p><p> </p><p><strong><span style="color: dimgray">Sahabeler ise, sohbet-i nübüvvetin in'ikâsıyla ve incizâbıyla ve iksiriyle, tarikatteki seyr ü sülûk daire-i azîminin tayyına mecbur değildirler. Bir kademde ve bir sohbette, zâhirden hakikate geçebilirler. Meselâ, nasıl ki dün geceki Leyle-i Kadre ulaşmak için iki yol var:</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: dimgray">Biri, bir sene gezip dolaşıp tâ o geceye gelmektir. Bu kurbiyeti kazanmak için bir sene mesafeyi tayyetmek lâzım gelir. Şu ise, ehl-i sülûkün mesleğidir ki, ehl-i tarikatin çoğu bununla gider.</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: dimgray">İkincisi, zamanla mukayyet olan cism-i maddî gılâfından sıyrılıp tecerrüdle ruhen yükselip, dün geceki Leyle-i Kadri öbür gün leyle-i îd ile beraber, bugünkü gibi hazır görmektir. Çünkü ruh zamanla mukayyet değil. Hissiyat-ı insaniye ruh derecesine çıktığı vakit, o hazır zaman genişlenir; başkalarına nisbeten mazi ve müstakbel olan vakitler, ona nisbeten hazır hükmündedir. İşte bu temsile göre, dün geceki Leyle-i Kadre geçmek için, mertebe-i ruha çıkıp maziyi hazır derecesinde görmektir.</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: dimgray">Şu sırr-ı gamızın esası, akrebiyet-i İlâhiyenin inkişafıdır. Meselâ, güneş bize yakındır; çünkü ziyası, harareti ve misali aynamızda ve elimizdedir. Fakat biz ondan uzağız.</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: dimgray">Eğer biz nuraniyet noktasında onun akrebiyetini hissetsek, aynamızdaki misalî olan timsaline münasebetimizi anlasak, o vasıtayla onu tanısak; ziyası, harareti, heyeti ne olduğunu bilsek, onun akrebiyeti bize inkişaf eder ve yakınımızda onu tanıyıp münasebettar oluruz.</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: dimgray">Eğer biz bu'diyetimiz nokta-i nazarından ona yakınlaşmak ve tanımak istesek, pek çok seyr-i fikrîye ve sülûk-u aklîye mecbur oluruz ki, kavânin-i fenniye ile fikren semâvâta çıkıp semâdaki güneşi tasavvur ederek, sonra mahiyetindeki ziya ve harareti ve ziyasındaki elvân-ı seb'ayı uzun uzadıya tetkikat-ı fenniye ile anladıktan sonra, birinci adamın kendi aynasında az bir tefekkürle elde ettiği kurbiyet-i mâneviyeyi ancak elde edebiliriz.</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: dimgray">İşte şu temsil gibi, nübüvvet ve veraset-i nübüvvetteki velâyet, sırr-ı akrebiyetin inkişafına bakar. Velâyet-i saire ise, ekseri kurbiyet esası üzerine gider, birçok merâtipte seyr ü sülûke mecbur olur.</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: dimgray">Sahabe mesleği anlaşılırsa, onun cilvesi olan Risale-i Nur mesleği de anlaşılmış olur. Bu sebepten dolayı Risale-i Nurdan, yukarıda, sahabe mesleğini tarif eden alıntılar yaptık. Yani Risale-i Nur da tıpkı sahabe mesleği gibi tarikat berzahına, yani riyazet ve çile gibi uzun ve meşakketli bir manevi yolculuğa girmeden, direk olarak zamansız ve zahmetsiz hakikatleri ders veriyor. Tarikat ehlinin kırk yılda elde ettiği velayet ve hakikati, Risale-i Nur istidadı olana, bazen kırk gün, bazen kırk dakikada veriyor. Bu da, Allah’ın, bu dehşetli ve sıkıntılı zamanında kullarına bir lütfu, bir inayetidir.</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: dimgray">Zira bu zaman insanlarının eski zamandaki gibi, tarikat tarzı ile hakikatlere ulaşacak, ne vakti, ne de şartları vardır. Onun için Allah, bir lütuf ve inayet eseri olarak, Vehbi bir tarzda Said Nursi hazretlerine bu yolu bahşetmiştir. Tıpkı sahabelerin bir anda, bir sohbeti nebeviyeye mazhariyet ile en yüksek makamlara çıkması gibi bunun bir cilvesini de bu zamanda Risale-i Nura bahşetmiştir. Bunun bir hikmeti de zaman ve şartların çok ağırlaşmasıdır.</span></strong></p><p> </p><p><strong><span style="color: dimgray">Nasıl tehlike içinde nöbet tutan bir askerin sevabı ile, rahat ve tehlikesiz bir yerde nöbet tutan bir askerin sevabı bir olmaz. Bunun gibi, günümüz şartları, dini yaşamak ve manevi olgunluğa erişmek açısından çok zorlaştığı için, az bir gayret çok hükmüne geçiyor. Bu zaman da az bir mücadele eskilerdeki uzun ve meşakkatli mücadeleye denk geliyor.</span></strong></p><p> </p><p><span style="color: dimgray"><strong>Selam ve dua ile... </strong></span></p><p><strong><span style="color: dimgray">Sorularla Risale-i Nur Editör</span></strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="mihrimah, post: 103862, member: 656"] [COLOR=dimgray][B]Sahabelerin velâyeti, velâyet-i kübrâ denilen, veraset-i nübüvvetten gelen, berzah tarikine uğramayarak, doğrudan doğruya zâhirden hakikate geçip, akrebiyet-i İlâhiyenin inkişafına bakan bir velâyettir ki, o velâyet yolu, gayet kısa olduğu halde, gayet yüksektir. Harikaları az, fakat meziyâtı çoktur. Keşif ve keramet onda az görünür.[/B][/COLOR] [B][COLOR=dimgray]Sahabeler ise, sohbet-i nübüvvetin in'ikâsıyla ve incizâbıyla ve iksiriyle, tarikatteki seyr ü sülûk daire-i azîminin tayyına mecbur değildirler. Bir kademde ve bir sohbette, zâhirden hakikate geçebilirler. Meselâ, nasıl ki dün geceki Leyle-i Kadre ulaşmak için iki yol var:[/COLOR][/B] [B][COLOR=dimgray]Biri, bir sene gezip dolaşıp tâ o geceye gelmektir. Bu kurbiyeti kazanmak için bir sene mesafeyi tayyetmek lâzım gelir. Şu ise, ehl-i sülûkün mesleğidir ki, ehl-i tarikatin çoğu bununla gider.[/COLOR][/B] [B][COLOR=dimgray]İkincisi, zamanla mukayyet olan cism-i maddî gılâfından sıyrılıp tecerrüdle ruhen yükselip, dün geceki Leyle-i Kadri öbür gün leyle-i îd ile beraber, bugünkü gibi hazır görmektir. Çünkü ruh zamanla mukayyet değil. Hissiyat-ı insaniye ruh derecesine çıktığı vakit, o hazır zaman genişlenir; başkalarına nisbeten mazi ve müstakbel olan vakitler, ona nisbeten hazır hükmündedir. İşte bu temsile göre, dün geceki Leyle-i Kadre geçmek için, mertebe-i ruha çıkıp maziyi hazır derecesinde görmektir.[/COLOR][/B] [B][COLOR=dimgray]Şu sırr-ı gamızın esası, akrebiyet-i İlâhiyenin inkişafıdır. Meselâ, güneş bize yakındır; çünkü ziyası, harareti ve misali aynamızda ve elimizdedir. Fakat biz ondan uzağız.[/COLOR][/B] [B][COLOR=dimgray]Eğer biz nuraniyet noktasında onun akrebiyetini hissetsek, aynamızdaki misalî olan timsaline münasebetimizi anlasak, o vasıtayla onu tanısak; ziyası, harareti, heyeti ne olduğunu bilsek, onun akrebiyeti bize inkişaf eder ve yakınımızda onu tanıyıp münasebettar oluruz.[/COLOR][/B] [B][COLOR=dimgray]Eğer biz bu'diyetimiz nokta-i nazarından ona yakınlaşmak ve tanımak istesek, pek çok seyr-i fikrîye ve sülûk-u aklîye mecbur oluruz ki, kavânin-i fenniye ile fikren semâvâta çıkıp semâdaki güneşi tasavvur ederek, sonra mahiyetindeki ziya ve harareti ve ziyasındaki elvân-ı seb'ayı uzun uzadıya tetkikat-ı fenniye ile anladıktan sonra, birinci adamın kendi aynasında az bir tefekkürle elde ettiği kurbiyet-i mâneviyeyi ancak elde edebiliriz.[/COLOR][/B] [B][COLOR=dimgray]İşte şu temsil gibi, nübüvvet ve veraset-i nübüvvetteki velâyet, sırr-ı akrebiyetin inkişafına bakar. Velâyet-i saire ise, ekseri kurbiyet esası üzerine gider, birçok merâtipte seyr ü sülûke mecbur olur.[/COLOR][/B] [B][COLOR=dimgray]Sahabe mesleği anlaşılırsa, onun cilvesi olan Risale-i Nur mesleği de anlaşılmış olur. Bu sebepten dolayı Risale-i Nurdan, yukarıda, sahabe mesleğini tarif eden alıntılar yaptık. Yani Risale-i Nur da tıpkı sahabe mesleği gibi tarikat berzahına, yani riyazet ve çile gibi uzun ve meşakketli bir manevi yolculuğa girmeden, direk olarak zamansız ve zahmetsiz hakikatleri ders veriyor. Tarikat ehlinin kırk yılda elde ettiği velayet ve hakikati, Risale-i Nur istidadı olana, bazen kırk gün, bazen kırk dakikada veriyor. Bu da, Allah’ın, bu dehşetli ve sıkıntılı zamanında kullarına bir lütfu, bir inayetidir.[/COLOR][/B] [B][COLOR=dimgray]Zira bu zaman insanlarının eski zamandaki gibi, tarikat tarzı ile hakikatlere ulaşacak, ne vakti, ne de şartları vardır. Onun için Allah, bir lütuf ve inayet eseri olarak, Vehbi bir tarzda Said Nursi hazretlerine bu yolu bahşetmiştir. Tıpkı sahabelerin bir anda, bir sohbeti nebeviyeye mazhariyet ile en yüksek makamlara çıkması gibi bunun bir cilvesini de bu zamanda Risale-i Nura bahşetmiştir. Bunun bir hikmeti de zaman ve şartların çok ağırlaşmasıdır.[/COLOR][/B] [B][COLOR=dimgray]Nasıl tehlike içinde nöbet tutan bir askerin sevabı ile, rahat ve tehlikesiz bir yerde nöbet tutan bir askerin sevabı bir olmaz. Bunun gibi, günümüz şartları, dini yaşamak ve manevi olgunluğa erişmek açısından çok zorlaştığı için, az bir gayret çok hükmüne geçiyor. Bu zaman da az bir mücadele eskilerdeki uzun ve meşakkatli mücadeleye denk geliyor.[/COLOR][/B] [COLOR=dimgray][B]Selam ve dua ile... [/B][/COLOR] [B][COLOR=dimgray]Sorularla Risale-i Nur Editör[/COLOR][/B] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Tasavvuf
Ehli Sünnet Tarikat ve Cemaatler
Risale-i Nur mesleği Sahabe mesleğinin cilvesidir. Denilmekte bunun izahi nedir?
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst