Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Site Yönetimi ve Forum Duyuruları
Dini Gün ve Geceler
Ramazan Sözlüğü
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="genc_kalem" data-source="post: 424809" data-attributes="member: 15919"><p><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #FF0000"><strong>İmsak:</strong></span> İmsak, orucun başlayıp sahurun sona erdiği vakittir. Yani, kişinin yeme içme, cinsel ilişki ve orucu bozan diğer şeylerden kendini uzak tutma şartı bu vakitten itibaren başlar. İmsak vakti, tan yeri ağardığında yani sabah ezanı okunduğunda başlar. Bu anda sahur sona erer; yeme içme işi bırakılır, orucu bozacak diğer şeyler de iftar vaktine kadar terk edilir.</span></span></p><p><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #FF0000"><strong>Hadislerde, sahur yemeğinin imsak vaktine yakın bir zamanda yenilmesi tavsiye edilmiştir.</strong> </span>Ancak imsak vaktinin girip girmediği konusunda şüpheye düşülen durumlarda bir şey yenilip içilmemesi daha uygun olur.</span></span></p><p><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #FF0000"><strong>İftar:</strong> </span>İftar, orucu açmak demektir. İftar vakti güneşin batıp akşam ezanının okunmasıyla başlar. Bu vakitten itibaren oruçlu kişi yiyip içebilir, oruçlu olduğu süre içerisinde kendini alıkoyduğu işleri yapabilir.</span></span></p><p><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #FF0000"><strong>Hadislerde, nasıl sahur yemeğinin geciktirilmesi tavsiye edilmişse iftar için de acele edilmesi tavsiye edilmiştir.</strong> </span>Peygamberimiz bu tavsiyesini bizzat uygulamış, iftarını akşam namazından önce su ve birkaç hurmayla açmıştır.</span></span></p><p><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 15px"> Diğer yandan iftar vaktinde edilen duaların Allah katında kabul olunmaya en yakın dualar olduğu haber verilmiştir.</span></span></p><p><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #FF0000"><strong>Mukabele:</strong></span> Mukabele, cami veya başka yerlerde, Kur’ân’ın hatmedilmek üzere her gün bir miktar okunması manasına gelir. Mukabeleler üç aylarda, özellikle Ramazan ayında yapılır. Böyle bir karşılıklı okuma hem okuyanın hem de dinleyenlerin muhtemel okuma hatalarını düzeltmelerini de sağlar. </span></span></p><p><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 15px"> Mukabele geleneğinin kaynağında Cebrâil (a.s.)’in Ramazan aylarında her gece Hz. Peygamber’in yanına gelmesi ve o zamana kadar indirilmiş olan ayetleri karşılıklı okuyarak tekrar etmeleri uygulaması bulunur. Bu uygulama daha sonra Müslümanlar arasında benimsenmiş ve bugünkü mukabele geleneği ortaya çıkmıştır.</span></span></p><p><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 15px"> Cebrail (as) ve Hz. Peygamber, Peygamber Efendimiz’in son Ramazan’ında iki defa mukabele yapmışlardır. </span></span></p><p><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #FF0000"><strong>Kefaret:</strong> </span>Bir Müslümanın, dinin belirli yasaklarını ihlal etmesi halinde bu ihlale karşılık sorumlu tutulduğu ibadetler, kefaret olarak adlandırılır. </span></span></p><p><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 15px"> Oruç ibadeti açısından bakıldığında oruçlu bir kişinin orucunu geçerli bir mazereti olmaksızın kasten bozması kefaret gerektirir. Ramazan orucunu bu şekilde kasten bozanların bir günlük kaza orucunun dışında öngörülen üç tür ibadetten birini yerine getirmesi gerekmektedir. </span></span></p><p><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 15px"> Bu üç ibadet; maddi güç yetiyorsa bir köle azad etmek, güç yetmiyorsa iki ay aralıksız oruç tutmak, buna da güç yetmiyorsa altmış fakiri bir gün sabah–akşam ya da bir fakiri altmış gün doyurmak şeklinde sıralanabilir. Ramazanda orucunu bozan kişi kaza orucunun yanı sıra bu ibadetlerden birini yerine getirirse kefaretini ödemiş olur.</span></span></p><p><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 15px"> Bir Müslüman Ramazan ayında orucunu kasten bir kereden fazla bozsa bile, biri için ödeyeceği kefaret diğer borçları için de yeterli olacaktır. Ancak bozulmuş olan her oruç için bir gün kaza gerekmektedir.</span></span></p><p> <span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 15px">Fitre, Ramazan Bayramı’na kavuşan ve temel ihtiyaçlarının dışında belli bir miktar mala sahip olan Müslümanların, kendileri ve bakmakla yükümlü oldukları her bir kişi için vermeleri gereken bir sadakadır.</span></span></p><p><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #FF0000"><strong>Fitre, oruç tutan Müslümanın, oruçluya yakışmayan davranışlarla zedelenen ibadetinin eksiklerini tamamlar.</strong> </span>Aynı zamanda fakirlerin bayram sevincine katılmasını sağlar.</span></span></p><p><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 15px"> Fitre, kişiyi en azından bir gün için doyuracak bir miktarda olmalıdır. Hz. Peygamber fitrenin, Ramazan Bayramı’nın birinci günü sabah namazıyla bayram namazı arasında verilmesini tavsiye etmiş ve kendi uygulaması da bu yönde olmuştur. Bunun yanında fitre, Ramazan ayının girmesinden itibaren herhangi bir gün de verilebilir.</span></span></p><p><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="font-size: 15px"> Bu yılki fitre miktarı, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından en az 8.50 TL olarak belirlenmiş; kişinin, alt sınır olarak belirlenen bu miktarı, gelir durumunun el verdiği ölçüde artırması tavsiye edilmiştir.</span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="genc_kalem, post: 424809, member: 15919"] [FONT=book antiqua][SIZE=4][COLOR=#FF0000][B]İmsak:[/B][/COLOR] İmsak, orucun başlayıp sahurun sona erdiği vakittir. Yani, kişinin yeme içme, cinsel ilişki ve orucu bozan diğer şeylerden kendini uzak tutma şartı bu vakitten itibaren başlar. İmsak vakti, tan yeri ağardığında yani sabah ezanı okunduğunda başlar. Bu anda sahur sona erer; yeme içme işi bırakılır, orucu bozacak diğer şeyler de iftar vaktine kadar terk edilir. [COLOR=#FF0000][B]Hadislerde, sahur yemeğinin imsak vaktine yakın bir zamanda yenilmesi tavsiye edilmiştir.[/B] [/COLOR]Ancak imsak vaktinin girip girmediği konusunda şüpheye düşülen durumlarda bir şey yenilip içilmemesi daha uygun olur. [COLOR=#FF0000][B]İftar:[/B] [/COLOR]İftar, orucu açmak demektir. İftar vakti güneşin batıp akşam ezanının okunmasıyla başlar. Bu vakitten itibaren oruçlu kişi yiyip içebilir, oruçlu olduğu süre içerisinde kendini alıkoyduğu işleri yapabilir. [COLOR=#FF0000][B]Hadislerde, nasıl sahur yemeğinin geciktirilmesi tavsiye edilmişse iftar için de acele edilmesi tavsiye edilmiştir.[/B] [/COLOR]Peygamberimiz bu tavsiyesini bizzat uygulamış, iftarını akşam namazından önce su ve birkaç hurmayla açmıştır. Diğer yandan iftar vaktinde edilen duaların Allah katında kabul olunmaya en yakın dualar olduğu haber verilmiştir. [COLOR=#FF0000][B]Mukabele:[/B][/COLOR] Mukabele, cami veya başka yerlerde, Kur’ân’ın hatmedilmek üzere her gün bir miktar okunması manasına gelir. Mukabeleler üç aylarda, özellikle Ramazan ayında yapılır. Böyle bir karşılıklı okuma hem okuyanın hem de dinleyenlerin muhtemel okuma hatalarını düzeltmelerini de sağlar. Mukabele geleneğinin kaynağında Cebrâil (a.s.)’in Ramazan aylarında her gece Hz. Peygamber’in yanına gelmesi ve o zamana kadar indirilmiş olan ayetleri karşılıklı okuyarak tekrar etmeleri uygulaması bulunur. Bu uygulama daha sonra Müslümanlar arasında benimsenmiş ve bugünkü mukabele geleneği ortaya çıkmıştır. Cebrail (as) ve Hz. Peygamber, Peygamber Efendimiz’in son Ramazan’ında iki defa mukabele yapmışlardır. [COLOR=#FF0000][B]Kefaret:[/B] [/COLOR]Bir Müslümanın, dinin belirli yasaklarını ihlal etmesi halinde bu ihlale karşılık sorumlu tutulduğu ibadetler, kefaret olarak adlandırılır. Oruç ibadeti açısından bakıldığında oruçlu bir kişinin orucunu geçerli bir mazereti olmaksızın kasten bozması kefaret gerektirir. Ramazan orucunu bu şekilde kasten bozanların bir günlük kaza orucunun dışında öngörülen üç tür ibadetten birini yerine getirmesi gerekmektedir. Bu üç ibadet; maddi güç yetiyorsa bir köle azad etmek, güç yetmiyorsa iki ay aralıksız oruç tutmak, buna da güç yetmiyorsa altmış fakiri bir gün sabah–akşam ya da bir fakiri altmış gün doyurmak şeklinde sıralanabilir. Ramazanda orucunu bozan kişi kaza orucunun yanı sıra bu ibadetlerden birini yerine getirirse kefaretini ödemiş olur. Bir Müslüman Ramazan ayında orucunu kasten bir kereden fazla bozsa bile, biri için ödeyeceği kefaret diğer borçları için de yeterli olacaktır. Ancak bozulmuş olan her oruç için bir gün kaza gerekmektedir. [COLOR=#FF0000][/COLOR] Fitre, Ramazan Bayramı’na kavuşan ve temel ihtiyaçlarının dışında belli bir miktar mala sahip olan Müslümanların, kendileri ve bakmakla yükümlü oldukları her bir kişi için vermeleri gereken bir sadakadır. [COLOR=#FF0000][B]Fitre, oruç tutan Müslümanın, oruçluya yakışmayan davranışlarla zedelenen ibadetinin eksiklerini tamamlar.[/B] [/COLOR]Aynı zamanda fakirlerin bayram sevincine katılmasını sağlar. Fitre, kişiyi en azından bir gün için doyuracak bir miktarda olmalıdır. Hz. Peygamber fitrenin, Ramazan Bayramı’nın birinci günü sabah namazıyla bayram namazı arasında verilmesini tavsiye etmiş ve kendi uygulaması da bu yönde olmuştur. Bunun yanında fitre, Ramazan ayının girmesinden itibaren herhangi bir gün de verilebilir. Bu yılki fitre miktarı, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından en az 8.50 TL olarak belirlenmiş; kişinin, alt sınır olarak belirlenen bu miktarı, gelir durumunun el verdiği ölçüde artırması tavsiye edilmiştir.[/SIZE][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Site Yönetimi ve Forum Duyuruları
Dini Gün ve Geceler
Ramazan Sözlüğü
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst