Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Makale - Menkıbe ve Denemeler
Osmanlinin üç şifresi
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="topraktoprak" data-source="post: 165208" data-attributes="member: 11795"><p>24 Milyon kilometrekare yüzölçümüne ulaşan, <strong>710. kuruluş yılında</strong> andığımız Osmanlı Devleti, bugünkü <strong>Türkiye toprağının 37 katına denktir.</strong> Üç kıtada at koşturan ve 624 yıl, <strong>256 çeşit inanç mozaiği </strong>ile 73 millete hizmet götüren Osmanlı topraklarında bugün birbirileriyle cedelleşen irili, ufaklı 37 devlet barınmaktadır. <span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Times New Roman'">Tarih ufku ile <strong>köklerimize kadar ulaşmak,</strong> ibretler almak ve toplumun ortak paydasını oluşturmak tarih bilincine dönmektir ki, bu toplum için özgüvendir, böylece fertlerin davranışlarında olgun meyveleri görülür. <strong>M. Akif Ersoy;</strong> Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar./ Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi. Deyimini yakalamak gerekir.</span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Times New Roman'">Açıktan İslam Dini’ne saldıramayanlar, cehaletlerinden dolayı Osmanlı Devletini’nin püf noktalarını yakalamaktan aciz olanlar veya haçlı zihniyetinin rüzgarına kendini kaptıranlar için, Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan yıkılışına kadar olan sürenin <strong>üç</strong> <strong>ana şifresini</strong> sizlerle paylaşmak istiyoruz.</span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong>OSMANLI‘NIN 1. ŞİFRESİ: İLA’YI KELİMETULLAH</strong></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Times New Roman'">Gaziantep’de Ukkaşe (ra), İstanbulda Ebu Eyüb El Ensari (ra), Kıbrısta Efendimiz (sav)’in halası (ayrıca, Ahlat, Diyarbakır, İstanbul’a gelen sahabeler) kutsal topraklarda kalabilir, <strong>İslam’a hizmetleri ile öğünürler ve onunla yetinebilirlerdi.</strong> Ama öyle yapmadılar. O zamanın ağır şartlarını hiçe sayarak Cenab’ı Allah’ın ismini yüceltmek <strong>(İla’yı kelimetullah)</strong> için vatanlarını ve sevdiklerini terk etmek zorunda kaldılar.</span></span></p><p> </p><p><strong><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Times New Roman'">OSMANLI’NIN 2. ŞİFRESİ: ADALET</span></span></strong></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong>624 Yıllık Osmanlı </strong>Devleti’nde hiçbir zaman hak ve hürriyet mücadelesi verenler olmamıştır. <strong>Çünkü; olmayan şey istenir.</strong> Osmanlı’lar inancından kaynaklanan adalet ve zıddı zulüm kavramını özümsemiş, <strong>her canlıya kul hakkı geçer</strong> endişesiyle adaleti dağıtmayı kendilerine şiar edinmişlerdir. Ard niyetli ve emperyalist düşünce mensupları kılıç ile ayakta duran ceberut, barbar bir devlet olarak gösterme gayretine girmişlerdir.</span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Times New Roman'">Dikkatimizi çeken ve bizi Osmanlı’ya yaklaştıran 1689 <strong>İngiltere</strong> Magna Karta insan hakları, 1776 <strong>Amerika</strong> Virjinya hak ve hürriyetler beyannamesi, 1789 - <strong>Fransız</strong> devrimi ile hak ve hürriyetler beyannamesi, <strong>10 Aralık 1948</strong> Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi kıyaslamayı dahi gerektirmez. </span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Times New Roman'">Bugün elinde veto hakkı bulunduran beş devletin Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi yürürlükte olmasına rağmen İsrail’in kan akıtmasına seyirci kalmalarıdır. Halbuki bugün insanlık <strong>624 yılı Medine Sözleşmesini</strong> okuyup iyi bir irdelemiş olsaydı sevgi toplumunu yaşıyor olacaktı.</span></span></p><p> </p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong>OSMANLI’NIN 3. ŞİFRESİ: NEMELAZIM </strong></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Times New Roman'">Osmanlı’nın son devir Dışişleri Bakanlarından Fuad Paşa’nın da dediği gibi, yüzyıllardır Batılı devletler dışarıdan, <strong>Tanzimatçılar, Jön Türkler ve İttihatçılar</strong> da içeriden, çok defa elbirliği ve çıkar birliği ederek Osmanlı Devleti’ni çökertmeye çalışmışlardı. Ancak en etkili olanı da aşağıdaki yaşanmış hikayede gizlidir. Çünkü; Osmanlı Devleti’nin yıkılma nedenleri arasında bazıları yeniçerinin yozlaşmasını söylemiş, bazıları da sanayi devriminden geri kalındığını ileri sürmüştür. <strong>Gerçekte imparatorluğu yutan</strong> <strong>nemelazımcılıktı.</strong></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Times New Roman'">Kanuni Sultan Süleyman, “Osmanoğulları da inişe geçer, çökmeye yüz tutar mı?” diye zaman zaman düşünür. Süt kardeşi meşhur alim Yahya Efendi’ye el yazısıyla bir mektup gönderir: “Sen ilahi sırlara vakıfsın. Kerem eyle de, bizi aydınlat.<strong> Bir devlet hangi halde çöker? </strong>Osmanoğulları’nın akıbeti nasıl olur? diye özetler endişesini.</span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Times New Roman'">Yahya Efendi’nin cevabı ise gayet kısadır:<strong> “Nemelâzım be Sultanım!”</strong> Sultan, bu söze bir mana veremez, endişesi daha da artar. ciddi bir meseleye böylesine basit bir cevap vermezdi der. Kalkar, Yahya Efendi’nin Beşiktaş’taki dergahına gider. “Ağabey ne olur mektubuma cevap ver. Bizi geçiştirme, soruyu ciddiye al!” diyerek, sorusunu tekrar sorar. </span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Times New Roman'">Yahya Efendi; “Sultanım, sizin sorunuzu ciddiye almamak kabil mi? Ben sorunuzun üzerine iyice düşündüm ve kanaatimi de açıkça arz etmiştim.” “İyi ama bu cevaptan bir şey anlamadım. Sadece <strong>“nemelazım be sultanım!” </strong>demişsiniz. Sanki beni böyle işlere karıştırma der gibi bir mana çıkarıyorum.</span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Times New Roman'">Yahya Efendi bunun üzerine, ibret dolu şu sözleri söyler: “Sultanım! Bir devlette zulüm yayılsa, haksızlıklar ayyuka çıksa… İşitenler de <strong>nemelazım, deyip uzaklaşsalar,</strong> sonra koyunları kurtlar değil de, çobanlar yese, bilenler bunu söylemeyip sussa, gizleseler, fakirlerin, muhtaçların, yoksulların, kimsesizlerin, feryadı göklere çıksa da, bunu da taşlardan başkası işitmese, işte o zaman devletin sonu görünür. Böyle durumlardan sonra devletin hazinesi boşalır, halkın itimat ve hürmeti sarsılır. Asayiş ve emniyete vesile olan, itaat hissi gider, halkta hürmet duygusu yok olur. Çöküş de böylece mukadder hale gelir.”</span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong>Söyleneni dinlerken ağlamaya başlayan koca Sultan,</strong> başını sallayarak da bunları tasdik eder. Ve memleketinde kendisini ikaz eden böyle bir alim olduğu için Allah’a şükreder.</span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Times New Roman'">Konuya ilgi duyanlar için şu kitapları kaynak olarak göstermek mümkündür.</span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong>Prof Dr. Ahmet Akgündüz,</strong> Bilinmeyen Osmanlı (Hollanda, Rotterdam İslam Ünv. Rektörü)</span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong>Mustafa Müftüoğlu,</strong> Yalan Söyleyen Tarih Utansın ( 12 cilt )</span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong>Kadir Mısıroğlu,</strong> Osmanoğullarının Dramı</span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong>İsmail Çolak,</strong> Osmanlının Gizli Tarihi</span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong>Mustafa Armağan,</strong> Geri Gel Ey Osmanlı ve Büyük Osmanlı Projesi </span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="topraktoprak, post: 165208, member: 11795"] 24 Milyon kilometrekare yüzölçümüne ulaşan, [B]710. kuruluş yılında[/B] andığımız Osmanlı Devleti, bugünkü [B]Türkiye toprağının 37 katına denktir.[/B] Üç kıtada at koşturan ve 624 yıl, [B]256 çeşit inanç mozaiği [/B]ile 73 millete hizmet götüren Osmanlı topraklarında bugün birbirileriyle cedelleşen irili, ufaklı 37 devlet barınmaktadır. [SIZE=3][FONT=Times New Roman]Tarih ufku ile [B]köklerimize kadar ulaşmak,[/B] ibretler almak ve toplumun ortak paydasını oluşturmak tarih bilincine dönmektir ki, bu toplum için özgüvendir, böylece fertlerin davranışlarında olgun meyveleri görülür. [B]M. Akif Ersoy;[/B] Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar./ Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi. Deyimini yakalamak gerekir.[/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Times New Roman]Açıktan İslam Dini’ne saldıramayanlar, cehaletlerinden dolayı Osmanlı Devletini’nin püf noktalarını yakalamaktan aciz olanlar veya haçlı zihniyetinin rüzgarına kendini kaptıranlar için, Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan yıkılışına kadar olan sürenin [B]üç[/B] [B]ana şifresini[/B] sizlerle paylaşmak istiyoruz.[/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Times New Roman][B]OSMANLI‘NIN 1. ŞİFRESİ: İLA’YI KELİMETULLAH[/B][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Times New Roman]Gaziantep’de Ukkaşe (ra), İstanbulda Ebu Eyüb El Ensari (ra), Kıbrısta Efendimiz (sav)’in halası (ayrıca, Ahlat, Diyarbakır, İstanbul’a gelen sahabeler) kutsal topraklarda kalabilir, [B]İslam’a hizmetleri ile öğünürler ve onunla yetinebilirlerdi.[/B] Ama öyle yapmadılar. O zamanın ağır şartlarını hiçe sayarak Cenab’ı Allah’ın ismini yüceltmek [B](İla’yı kelimetullah)[/B] için vatanlarını ve sevdiklerini terk etmek zorunda kaldılar.[/FONT][/SIZE] [B][SIZE=3][FONT=Times New Roman]OSMANLI’NIN 2. ŞİFRESİ: ADALET[/FONT][/SIZE][/B] [SIZE=3][FONT=Times New Roman][B]624 Yıllık Osmanlı [/B]Devleti’nde hiçbir zaman hak ve hürriyet mücadelesi verenler olmamıştır. [B]Çünkü; olmayan şey istenir.[/B] Osmanlı’lar inancından kaynaklanan adalet ve zıddı zulüm kavramını özümsemiş, [B]her canlıya kul hakkı geçer[/B] endişesiyle adaleti dağıtmayı kendilerine şiar edinmişlerdir. Ard niyetli ve emperyalist düşünce mensupları kılıç ile ayakta duran ceberut, barbar bir devlet olarak gösterme gayretine girmişlerdir.[/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Times New Roman]Dikkatimizi çeken ve bizi Osmanlı’ya yaklaştıran 1689 [B]İngiltere[/B] Magna Karta insan hakları, 1776 [B]Amerika[/B] Virjinya hak ve hürriyetler beyannamesi, 1789 - [B]Fransız[/B] devrimi ile hak ve hürriyetler beyannamesi, [B]10 Aralık 1948[/B] Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi kıyaslamayı dahi gerektirmez. [/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Times New Roman]Bugün elinde veto hakkı bulunduran beş devletin Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi yürürlükte olmasına rağmen İsrail’in kan akıtmasına seyirci kalmalarıdır. Halbuki bugün insanlık [B]624 yılı Medine Sözleşmesini[/B] okuyup iyi bir irdelemiş olsaydı sevgi toplumunu yaşıyor olacaktı.[/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Times New Roman][B]OSMANLI’NIN 3. ŞİFRESİ: NEMELAZIM [/B][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Times New Roman]Osmanlı’nın son devir Dışişleri Bakanlarından Fuad Paşa’nın da dediği gibi, yüzyıllardır Batılı devletler dışarıdan, [B]Tanzimatçılar, Jön Türkler ve İttihatçılar[/B] da içeriden, çok defa elbirliği ve çıkar birliği ederek Osmanlı Devleti’ni çökertmeye çalışmışlardı. Ancak en etkili olanı da aşağıdaki yaşanmış hikayede gizlidir. Çünkü; Osmanlı Devleti’nin yıkılma nedenleri arasında bazıları yeniçerinin yozlaşmasını söylemiş, bazıları da sanayi devriminden geri kalındığını ileri sürmüştür. [B]Gerçekte imparatorluğu yutan[/B] [B]nemelazımcılıktı.[/B][/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Times New Roman]Kanuni Sultan Süleyman, “Osmanoğulları da inişe geçer, çökmeye yüz tutar mı?” diye zaman zaman düşünür. Süt kardeşi meşhur alim Yahya Efendi’ye el yazısıyla bir mektup gönderir: “Sen ilahi sırlara vakıfsın. Kerem eyle de, bizi aydınlat.[B] Bir devlet hangi halde çöker? [/B]Osmanoğulları’nın akıbeti nasıl olur? diye özetler endişesini.[/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Times New Roman]Yahya Efendi’nin cevabı ise gayet kısadır:[B] “Nemelâzım be Sultanım!”[/B] Sultan, bu söze bir mana veremez, endişesi daha da artar. ciddi bir meseleye böylesine basit bir cevap vermezdi der. Kalkar, Yahya Efendi’nin Beşiktaş’taki dergahına gider. “Ağabey ne olur mektubuma cevap ver. Bizi geçiştirme, soruyu ciddiye al!” diyerek, sorusunu tekrar sorar. [/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Times New Roman]Yahya Efendi; “Sultanım, sizin sorunuzu ciddiye almamak kabil mi? Ben sorunuzun üzerine iyice düşündüm ve kanaatimi de açıkça arz etmiştim.” “İyi ama bu cevaptan bir şey anlamadım. Sadece [B]“nemelazım be sultanım!” [/B]demişsiniz. Sanki beni böyle işlere karıştırma der gibi bir mana çıkarıyorum.[/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Times New Roman]Yahya Efendi bunun üzerine, ibret dolu şu sözleri söyler: “Sultanım! Bir devlette zulüm yayılsa, haksızlıklar ayyuka çıksa… İşitenler de [B]nemelazım, deyip uzaklaşsalar,[/B] sonra koyunları kurtlar değil de, çobanlar yese, bilenler bunu söylemeyip sussa, gizleseler, fakirlerin, muhtaçların, yoksulların, kimsesizlerin, feryadı göklere çıksa da, bunu da taşlardan başkası işitmese, işte o zaman devletin sonu görünür. Böyle durumlardan sonra devletin hazinesi boşalır, halkın itimat ve hürmeti sarsılır. Asayiş ve emniyete vesile olan, itaat hissi gider, halkta hürmet duygusu yok olur. Çöküş de böylece mukadder hale gelir.”[/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Times New Roman][B]Söyleneni dinlerken ağlamaya başlayan koca Sultan,[/B] başını sallayarak da bunları tasdik eder. Ve memleketinde kendisini ikaz eden böyle bir alim olduğu için Allah’a şükreder.[/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Times New Roman]Konuya ilgi duyanlar için şu kitapları kaynak olarak göstermek mümkündür.[/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Times New Roman][B]Prof Dr. Ahmet Akgündüz,[/B] Bilinmeyen Osmanlı (Hollanda, Rotterdam İslam Ünv. Rektörü)[/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Times New Roman][B]Mustafa Müftüoğlu,[/B] Yalan Söyleyen Tarih Utansın ( 12 cilt )[/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Times New Roman][B]Kadir Mısıroğlu,[/B] Osmanoğullarının Dramı[/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Times New Roman][B]İsmail Çolak,[/B] Osmanlının Gizli Tarihi[/FONT][/SIZE] [SIZE=3][FONT=Times New Roman][B]Mustafa Armağan,[/B] Geri Gel Ey Osmanlı ve Büyük Osmanlı Projesi [/FONT][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Makale - Menkıbe ve Denemeler
Osmanlinin üç şifresi
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst