Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Sohbetleri
OnBirinci Lema - Sünneti Seniyye
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 42627" data-attributes="member: 1"><p><span style="color: #d70000"><strong>[15:13] <aLbay> ONBİRİNCİ NÜKTE: "Üç Mes'ele"dir.</strong></span></p><p> </p><p>[15:13] <aLbay> konumuz 11 lema</p><p> </p><p>[15:14] <aLbay> Birinci Mes'ele: Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın Sünnet-i Seniyyesinin menbaı üçtür: Akvâli, ef'ali, ahvâlidir. Bu üç kısım dahi, üç kısımdır:</p><p> </p><p>[15:15] <aLbay> Ferâiz, nevâfil, âdât-ı hasenesidir. Farz ve vâcib kısmında ittibaa mecburiyet var; terkinde, azab ve ikab vardır. Herkes ona ittibaa mükelleftir</p><p> </p><p>[15:17] <aLbay> Nevafil kısmında, emr-i istihbâbî ile yine ehl-i îman mükelleftir. Fakat, terkinde azab ve ikab yoktur. Fiilinde ve ittibaında azîm sevablar var ve tağyir ve tebdili bid'a ve dalâlettir ve büyük hatadır. </p><p> </p><p>[15:17] <aLbay> Âdât-ı Seniyyesi ve harekât-ı müstahsenesi ise hikmeten, maslahaten, hayat-ı şahsiye ve nev'iye ve içtimaiye itibariyle onu taklid ve ittiba etmek, gâyet müstahsendir.</p><p> </p><p>[15:17] <aLbay> Çünki : Herbir hareket-i âdiyesinde, çok menfaat-ı hayatiye bulunduğu gibi, mutabaat etmekle o âdâb ve âdetler, ibadet hükmüne geçer</p><p> </p><p>[15:18] <aLbay> Evet madem dost ve düşmanın ittifakiyle, Zat-ı Ahmediye (A.S.M.) mehâsin-i ahlâkın en yüksek mertebelerine mazhardır. Ve madem bil'ittifak nev-i beşer içinde en meşhur ve mümtaz bir şahsiyettir. Ve madem binler mu'cizatın delâletiyle ve teşkil ettiği Âlem-i İslâmiyetin</p><p> </p><p>[15:18] <aLbay> ve kemalâtının şEhadetiyle ve mübelliğ ve tercüman olduğu Kur'an-ı Hakîm'in hakaikının tasdikiyle, en mükemmel bir insan-ı kâmil ve bir mürşid-i ekmeldir.</p><p> </p><p>[15:19] <aLbay> Ve madem semere-i ittibaiyle milyonlar ehl-i kemal, merâtib-i kemalâtta terakki edip saadet-i dâreyne vâsıl olmuşlardır.</p><p> </p><p>[15:19] <aLbay> Elbette o zatın sünneti, harekâtı, iktida edilecek en güzel nümunelerdir ve takib edilecek en sağlam rehberlerdir ve düstur ittihaz edilecek en muhkem kanunlardır.</p><p> </p><p>[15:19] <aLbay> Bahtiyar odur ki, bu ittiba-ı Sünnette hissesi ziyade ola. Sünnete ittiba etmeyen, tenbellik eder ise, hasaret-i azîme; ehemmiyetsiz görür ise, cinayet-i azîme; tekzibini işmam eden tenkid ise, dalâlet-i azîmedir.</p><p> </p><p>[15:20] <aLbay> asıl konumuz son iki cümledir</p><p> </p><p>[15:20] <aLbay> peygamber efendimizin s.a.v in yaşayışı bize bir müktedaı küll hükmünde idi</p><p>[15:20] <aLbay> yani bütünüyle uyulması gereken</p><p>[15:21] <aLbay> ve mümkün mertebe en ufak adabına dahi riayet edeilmesi gereken </p><p>[15:21] <aLbay> şahsı insaninin en kemal mertebesi olduğu cihetle</p><p>[15:22] <aLbay> bizim bütün hareketlerimizin bu rehberi mutlak zatın a.s.m hareketlerine uyması gerekli</p><p>[15:22] <aLbay> yani hayatımızı bu şekile göre bina etmelyiz</p><p>[15:22] <aLbay> bir kanundur</p><p>[15:22] <aLbay> şimdi az da olsa kanun mevzuuna girelim inşallah</p><p>[15:23] <aLbay> evet aleme baktığımız zaman rabbul alemin herbir işe ve fiile bir kanun koymuştur</p><p> </p><p>[15:23] <aLbay> bakınız en ufak bir mikroptan en büyük bir fiile </p><p> </p><p>[15:24] <aLbay> bedeni insana ve yıldızlara ordan feza aleminde seyreden </p><p> </p><p>[15:24] <aLbay> bütün ecramı ulviyelere bir bahara bir yağmur tanesine kadar</p><p>[15:24] <aLbay> her işte rabbul alemin bir kanun bir nizam murad etmiş</p><p>[15:24] <aLbay> işte bu kainatta eser ile görünen bu işlerin arkasındaki müessir elbette insan denilen</p><p>[15:25] <aLbay> kainatın en aciz ve en fakiri bir serce kuşundan daha zayıf insanı başıboş bırakmamıştır</p><p>[15:25] <aLbay> cünkü nizamı alem herheryerde bir kanuni ilahi hükümferma ise</p><p>[15:26] <aLbay> elbette insanında bir kanuna ve nizaman tabi olması gerekir</p><p>[15:26] <aLbay> yoksa kendini başıboş mu zanneder insanoğlu mealinde ayeti kerime ile biliyoruz ki insan kendisini başıboş zanneder</p><p>[15:27] <aLbay> işte bu serkeşi aleme bir nizam koyan cenabı hak bize nasıl davranmamız gerektiği hakkında da </p><p>[15:27] <aLbay> bir rehber bir mürşit göndermesi bir rahmeti ilahiyedir</p><p>[15:28] <aLbay> işte bize alemlere rahmet olarak gelen resuli</p><p>[15:28] <aLbay> ekrem a.s.m </p><p>[15:28] <aLbay> bize daima rehber olmuştur</p><p>[15:28] <aLbay> o bir beşerdi ve evlenirdi</p><p>[15:29] <aLbay> cihada gider dişi kırılırdı</p><p>[15:29] <aLbay> ac kalırdı</p><p>[15:29] <aLbay> ama o aynı zamanda resul idi</p><p>[15:29] <aLbay> allahın razı olduğu ve bize tabi olmamız icin gönderilen bir zattı</p><p>[15:30] <aLbay> işte bizim yapmamız gereken onun yaptığını yapmak</p><p>[15:30] <aLbay> onun yapmadığını yapmamaktır</p><p>[15:30] <aLbay> bizim bir tek dilimiz var</p><p>[15:31] <aLbay> bir dille bütün kainat kadar ibadet etmemiz lazım</p><p>[15:31] <aLbay> cünkü biz yeryüzünün halifesiyiz</p><p>[15:31] <aLbay> halife kendisene tabi olanlardan daha fazla ibadet etmeli</p><p>[15:31] <aLbay> ama bizim acz ve fakr icindeki halimiz meydanda</p><p>[15:32] <aLbay> kendimizi günahlardan alıkoyamıyoruz</p><p>[15:32] <aLbay> işte aklı başında herinsanın bir derdi olmalı bu noktada</p><p>[15:32] <aLbay> ben ne yapmalıyım ya da nasıl davranmam gerekirdi</p><p>[15:32] <aLbay> bu adi işlerimi </p><p>[15:32] <aLbay> ibadete cevireyim</p><p>[15:33] <aLbay> işte resuli ekrem a.s.m bize bu hareketleri bizzat göstermiş</p><p>[15:33] <aLbay> bizim yapmamız gerekn i</p><p>[15:33] <aLbay> şler</p><p>[15:33] <aLbay> o kadar ağır değil</p><p>[15:33] <aLbay> mesela diyelim yemek yedik ki zaten günlük bu fiili yapmak zorundayız</p><p>[15:34] <aLbay> nasıl yemek yersem bu işim ibadete kalbolunur</p><p>[15:34] <aLbay> ?</p><p>[15:34] <aLbay> resuli ekrem a.s.m. nasıl yemiş</p><p>[15:34] <Durendisane> sünnete uygun şekilde</p><p>[15:34] <aLbay> evet</p><p>[15:34] <aLbay> sünnet nasıldı ? o zaman hemen bir ilmihal kitabı almalı</p><p>[15:34] <aLbay> oraya bakmalıyız</p><p>[15:35] <aLbay> yada hadisi şerifleri tetkik etmeli</p><p>[15:35] <aLbay> karşımıza cıkan bir kac misali verelim inşallah</p><p>[15:35] <Durendisane> efendimiz besmeleyle başladrı örneğin</p><p>[15:35] <aLbay> eğer yemek ateşte pişmişse abdest alamalıyız</p><p>[15:35] <Durendisane> yemekten sonra Allaha hamd ederdi</p><p>[15:35] <aLbay> ve besmele</p><p>[15:35] <aLbay> evet Durendisane haklısınız</p><p>[15:35] <aLbay> yemekte önümüzden yemeli</p><p>[15:35] <aLbay> kardeşimizin lokmasına bakmamlıyız</p><p>[15:36] <aLbay> kabın ortasından yememeli</p><p>[15:36] <aLbay> yemek esnasında ise bize bu nimetleri veren</p><p>[15:36] <aLbay> rabbimizin eserlerini tefekkür etmeliyiz</p><p>[15:37] <aLbay> yemekten sonra rabbimize hamdetmeli bildiğimiz duaları okumalıyız</p><p>[15:37] <aLbay> işte en ufak bir yemek yeme işinde bunlara riayet etmişsek</p><p>[15:38] <aLbay> rahmeti ilahiyeden umulurki adatımız ibadete kalbolunur</p><p>[15:38] <Durendisane> inş.</p><p>[15:38] <aLbay> işte resüli ekrem asm ne yapmışsa doğrudur</p><p>[15:38] <aLbay> ne demişse amenna vessaaddakna</p><p>[15:39] <aLbay> demeli yiz ki inşallah rabbimiz bizi sevsin</p><p>[15:40] <aLbay> evet kardeşler sorusu olan var mı</p><p>[15:40] <aLbay> yoksa devam edelim birazdaha</p><p>[15:41] <aLbay> İkinci Mes'ele: Cenab-ı Hak Kur'an-ı Hakîm'de: </p><p>[15:41] <Durendisane> devam edelim inş.</p><p> </p><p>[15:41] <aLbay> ????????? ??????? ?????? ??????? ferman eder. Rivayât-ı sahîha ile Hazret-i Âişe-i Sıddıka (R.A.) gibi sahabe-i güzin, Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm'ı tarif ettikleri zaman "Hulukuhu-l Kur'an" diye tarif ediyorlardı.</p><p> </p><p>[15:42] <aLbay> Yâni: "Kur'anın beyan ettiği mehâsin-i ahlâkın misali, Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm'dır. Ve o mehâsini en ziyade imtisal eden ve fıtraten o mehâsin üstünde yaratılan odur." </p><p> </p><p>[15:42] <aLbay> İşte böyle bir zatın ef'al, ahvâl, akvâl ve harekâtının herbirisi, nev-i beşere birer model hükmüne geçmeye lâyık iken, ona îman eden ve ümmetinden olan gâfillerin, (sünnetine ehemmiyet vermeyen veyahût tağyir etmek istiyen) ne kadar bedbaht olduğunu divaneler de anlar</p><p> </p><p>[15:43] <aLbay> Üçüncü Mes'ele: Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, hilkaten en mutedil bir vaziyette ve en mükemmel bir surette halkedildiğinden, harekât ve sekenatı, itidal ve istikamet üzerine gitmiştir. </p><p> </p><p>[15:44] <aLbay> -i Seniyyesi, kat'î bir surette gösterir ki: Her hareketinde istikamet ve itidal üzerine gitmiş, ifrat ve tefritten içtinab etmiştir.</p><p> </p><p>[15:44] <aLbay> Siyer-i Seniyyesi, kat'î bir surette gösterir ki: Her hareketinde istikamet ve itidal üzerine gitmiş, ifrat ve tefritten içtinab etmiştir.</p><p> </p><p> </p><p>[15:44] <Durendisane> evet</p><p> </p><p>[15:44] <aLbay> Evet Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, ??????????? ????? ???????? emrini tamamiyle imtisal ettiği için, bütün ef'al ve akvâl ve ahvâlinde istikamet, kat'î bir surette görünüyor.</p><p> </p><p>[15:45] <aLbay> emrolunduğu gibi istikamatte ol</p><p> </p><p>[15:45] <aLbay> emrine en iyi imtisal eden elbet resuli ekrem a.s.m dir</p><p> </p><p>[15:46] <aLbay> Meselâ: Kuvve-i akliyenin fesad ve zulmeti hükmündeki ifrat ve tefriti olan gabavet ve cerbezeden müberra olarak, hadd-i vasat ve medâr-ı istikamet olan hikmet noktasında kuvve-i akliyesi daima hareket ettiği gibi</p><p> </p><p>[15:46] <aLbay> kuvve-i gazabiyenin fesadı ve ifrat ve tefriti olan korkaklık ve tehevvürden münezzeh olarak, kuvve-i gadabiyenin medâr-ı istikameti ve hadd-i vasatı olan şecaat-ı kudsiye ile kuvve-i gadabiyesi hareket etmekle beraber</p><p> </p><p>[15:47] <aLbay> kuvve-i şeheviyenin fesadı ve ifrat ve tefriti olan humud ve fücurdan musaffa olarak, o kuvvenin medâr-ı istikameti olan iffette, kuvve-i şeheviyesi daima iffeti, âzamî </p><p> </p><p>[15:48] <aLbay> mâsumiyet derecesinde rehber ittihaz etmiştir. Ve hâkeza.</p><p>[15:48] <aLbay> Bütün Sünen-i Seniyyesinde, ahvâl-i fıtriyesinde ve ahkâm-ı şer'iyyesinde, hadd-i istikameti ihtiyar edip zulüm ve zulümat olan ifrat ve tefritten, israf ve tebzirden içtinab etmiştir. Hatta tekellümünde ve ekl ve şürbünde, iktisadı rehber ve israftan kat'iyyen içtinab etmiştir.</p><p> </p><p>[15:49] <aLbay> Bu hakikatın tafsilâtına dair binler cild kitab te'lif edilmiştir. ??????????? ????????? ???????????? sırrınca, bu denizden bu katre ile iktifa edip, kıssayı kısa keseriz</p><p> </p><p>[15:49] <aLbay> arif olan bir işaret dahi kafidir </p><p> </p><p>[15:49] <aLbay> işte resüli ekrem a.s.m üc kuvve olan kuvvei akliye kuvvei gadabiye ve kuvvei şeheviyede</p><p>[15:50] <aLbay> daima orta yolu tutmuştur</p><p>[15:50] <aLbay> el-fatiha</p><p> </p><p><em>Not : Bu Sohbet <a href="http://www.RisaleSohbet.net" target="_blank">www.RisaleSohbet.net</a> sohbet Odalarında yapılmısdır...</em></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 42627, member: 1"] [COLOR=#d70000][B][15:13] <aLbay> ONBİRİNCİ NÜKTE: "Üç Mes'ele"dir.[/B][/COLOR] [15:13] <aLbay> konumuz 11 lema [15:14] <aLbay> Birinci Mes'ele: Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın Sünnet-i Seniyyesinin menbaı üçtür: Akvâli, ef'ali, ahvâlidir. Bu üç kısım dahi, üç kısımdır: [15:15] <aLbay> Ferâiz, nevâfil, âdât-ı hasenesidir. Farz ve vâcib kısmında ittibaa mecburiyet var; terkinde, azab ve ikab vardır. Herkes ona ittibaa mükelleftir [15:17] <aLbay> Nevafil kısmında, emr-i istihbâbî ile yine ehl-i îman mükelleftir. Fakat, terkinde azab ve ikab yoktur. Fiilinde ve ittibaında azîm sevablar var ve tağyir ve tebdili bid'a ve dalâlettir ve büyük hatadır. [15:17] <aLbay> Âdât-ı Seniyyesi ve harekât-ı müstahsenesi ise hikmeten, maslahaten, hayat-ı şahsiye ve nev'iye ve içtimaiye itibariyle onu taklid ve ittiba etmek, gâyet müstahsendir. [15:17] <aLbay> Çünki : Herbir hareket-i âdiyesinde, çok menfaat-ı hayatiye bulunduğu gibi, mutabaat etmekle o âdâb ve âdetler, ibadet hükmüne geçer [15:18] <aLbay> Evet madem dost ve düşmanın ittifakiyle, Zat-ı Ahmediye (A.S.M.) mehâsin-i ahlâkın en yüksek mertebelerine mazhardır. Ve madem bil'ittifak nev-i beşer içinde en meşhur ve mümtaz bir şahsiyettir. Ve madem binler mu'cizatın delâletiyle ve teşkil ettiği Âlem-i İslâmiyetin [15:18] <aLbay> ve kemalâtının şEhadetiyle ve mübelliğ ve tercüman olduğu Kur'an-ı Hakîm'in hakaikının tasdikiyle, en mükemmel bir insan-ı kâmil ve bir mürşid-i ekmeldir. [15:19] <aLbay> Ve madem semere-i ittibaiyle milyonlar ehl-i kemal, merâtib-i kemalâtta terakki edip saadet-i dâreyne vâsıl olmuşlardır. [15:19] <aLbay> Elbette o zatın sünneti, harekâtı, iktida edilecek en güzel nümunelerdir ve takib edilecek en sağlam rehberlerdir ve düstur ittihaz edilecek en muhkem kanunlardır. [15:19] <aLbay> Bahtiyar odur ki, bu ittiba-ı Sünnette hissesi ziyade ola. Sünnete ittiba etmeyen, tenbellik eder ise, hasaret-i azîme; ehemmiyetsiz görür ise, cinayet-i azîme; tekzibini işmam eden tenkid ise, dalâlet-i azîmedir. [15:20] <aLbay> asıl konumuz son iki cümledir [15:20] <aLbay> peygamber efendimizin s.a.v in yaşayışı bize bir müktedaı küll hükmünde idi [15:20] <aLbay> yani bütünüyle uyulması gereken [15:21] <aLbay> ve mümkün mertebe en ufak adabına dahi riayet edeilmesi gereken [15:21] <aLbay> şahsı insaninin en kemal mertebesi olduğu cihetle [15:22] <aLbay> bizim bütün hareketlerimizin bu rehberi mutlak zatın a.s.m hareketlerine uyması gerekli [15:22] <aLbay> yani hayatımızı bu şekile göre bina etmelyiz [15:22] <aLbay> bir kanundur [15:22] <aLbay> şimdi az da olsa kanun mevzuuna girelim inşallah [15:23] <aLbay> evet aleme baktığımız zaman rabbul alemin herbir işe ve fiile bir kanun koymuştur [15:23] <aLbay> bakınız en ufak bir mikroptan en büyük bir fiile [15:24] <aLbay> bedeni insana ve yıldızlara ordan feza aleminde seyreden [15:24] <aLbay> bütün ecramı ulviyelere bir bahara bir yağmur tanesine kadar [15:24] <aLbay> her işte rabbul alemin bir kanun bir nizam murad etmiş [15:24] <aLbay> işte bu kainatta eser ile görünen bu işlerin arkasındaki müessir elbette insan denilen [15:25] <aLbay> kainatın en aciz ve en fakiri bir serce kuşundan daha zayıf insanı başıboş bırakmamıştır [15:25] <aLbay> cünkü nizamı alem herheryerde bir kanuni ilahi hükümferma ise [15:26] <aLbay> elbette insanında bir kanuna ve nizaman tabi olması gerekir [15:26] <aLbay> yoksa kendini başıboş mu zanneder insanoğlu mealinde ayeti kerime ile biliyoruz ki insan kendisini başıboş zanneder [15:27] <aLbay> işte bu serkeşi aleme bir nizam koyan cenabı hak bize nasıl davranmamız gerektiği hakkında da [15:27] <aLbay> bir rehber bir mürşit göndermesi bir rahmeti ilahiyedir [15:28] <aLbay> işte bize alemlere rahmet olarak gelen resuli [15:28] <aLbay> ekrem a.s.m [15:28] <aLbay> bize daima rehber olmuştur [15:28] <aLbay> o bir beşerdi ve evlenirdi [15:29] <aLbay> cihada gider dişi kırılırdı [15:29] <aLbay> ac kalırdı [15:29] <aLbay> ama o aynı zamanda resul idi [15:29] <aLbay> allahın razı olduğu ve bize tabi olmamız icin gönderilen bir zattı [15:30] <aLbay> işte bizim yapmamız gereken onun yaptığını yapmak [15:30] <aLbay> onun yapmadığını yapmamaktır [15:30] <aLbay> bizim bir tek dilimiz var [15:31] <aLbay> bir dille bütün kainat kadar ibadet etmemiz lazım [15:31] <aLbay> cünkü biz yeryüzünün halifesiyiz [15:31] <aLbay> halife kendisene tabi olanlardan daha fazla ibadet etmeli [15:31] <aLbay> ama bizim acz ve fakr icindeki halimiz meydanda [15:32] <aLbay> kendimizi günahlardan alıkoyamıyoruz [15:32] <aLbay> işte aklı başında herinsanın bir derdi olmalı bu noktada [15:32] <aLbay> ben ne yapmalıyım ya da nasıl davranmam gerekirdi [15:32] <aLbay> bu adi işlerimi [15:32] <aLbay> ibadete cevireyim [15:33] <aLbay> işte resuli ekrem a.s.m bize bu hareketleri bizzat göstermiş [15:33] <aLbay> bizim yapmamız gerekn i [15:33] <aLbay> şler [15:33] <aLbay> o kadar ağır değil [15:33] <aLbay> mesela diyelim yemek yedik ki zaten günlük bu fiili yapmak zorundayız [15:34] <aLbay> nasıl yemek yersem bu işim ibadete kalbolunur [15:34] <aLbay> ? [15:34] <aLbay> resuli ekrem a.s.m. nasıl yemiş [15:34] <Durendisane> sünnete uygun şekilde [15:34] <aLbay> evet [15:34] <aLbay> sünnet nasıldı ? o zaman hemen bir ilmihal kitabı almalı [15:34] <aLbay> oraya bakmalıyız [15:35] <aLbay> yada hadisi şerifleri tetkik etmeli [15:35] <aLbay> karşımıza cıkan bir kac misali verelim inşallah [15:35] <Durendisane> efendimiz besmeleyle başladrı örneğin [15:35] <aLbay> eğer yemek ateşte pişmişse abdest alamalıyız [15:35] <Durendisane> yemekten sonra Allaha hamd ederdi [15:35] <aLbay> ve besmele [15:35] <aLbay> evet Durendisane haklısınız [15:35] <aLbay> yemekte önümüzden yemeli [15:35] <aLbay> kardeşimizin lokmasına bakmamlıyız [15:36] <aLbay> kabın ortasından yememeli [15:36] <aLbay> yemek esnasında ise bize bu nimetleri veren [15:36] <aLbay> rabbimizin eserlerini tefekkür etmeliyiz [15:37] <aLbay> yemekten sonra rabbimize hamdetmeli bildiğimiz duaları okumalıyız [15:37] <aLbay> işte en ufak bir yemek yeme işinde bunlara riayet etmişsek [15:38] <aLbay> rahmeti ilahiyeden umulurki adatımız ibadete kalbolunur [15:38] <Durendisane> inş. [15:38] <aLbay> işte resüli ekrem asm ne yapmışsa doğrudur [15:38] <aLbay> ne demişse amenna vessaaddakna [15:39] <aLbay> demeli yiz ki inşallah rabbimiz bizi sevsin [15:40] <aLbay> evet kardeşler sorusu olan var mı [15:40] <aLbay> yoksa devam edelim birazdaha [15:41] <aLbay> İkinci Mes'ele: Cenab-ı Hak Kur'an-ı Hakîm'de: [15:41] <Durendisane> devam edelim inş. [15:41] <aLbay> ????????? ??????? ?????? ??????? ferman eder. Rivayât-ı sahîha ile Hazret-i Âişe-i Sıddıka (R.A.) gibi sahabe-i güzin, Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm'ı tarif ettikleri zaman "Hulukuhu-l Kur'an" diye tarif ediyorlardı. [15:42] <aLbay> Yâni: "Kur'anın beyan ettiği mehâsin-i ahlâkın misali, Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm'dır. Ve o mehâsini en ziyade imtisal eden ve fıtraten o mehâsin üstünde yaratılan odur." [15:42] <aLbay> İşte böyle bir zatın ef'al, ahvâl, akvâl ve harekâtının herbirisi, nev-i beşere birer model hükmüne geçmeye lâyık iken, ona îman eden ve ümmetinden olan gâfillerin, (sünnetine ehemmiyet vermeyen veyahût tağyir etmek istiyen) ne kadar bedbaht olduğunu divaneler de anlar [15:43] <aLbay> Üçüncü Mes'ele: Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, hilkaten en mutedil bir vaziyette ve en mükemmel bir surette halkedildiğinden, harekât ve sekenatı, itidal ve istikamet üzerine gitmiştir. [15:44] <aLbay> -i Seniyyesi, kat'î bir surette gösterir ki: Her hareketinde istikamet ve itidal üzerine gitmiş, ifrat ve tefritten içtinab etmiştir. [15:44] <aLbay> Siyer-i Seniyyesi, kat'î bir surette gösterir ki: Her hareketinde istikamet ve itidal üzerine gitmiş, ifrat ve tefritten içtinab etmiştir. [15:44] <Durendisane> evet [15:44] <aLbay> Evet Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, ??????????? ????? ???????? emrini tamamiyle imtisal ettiği için, bütün ef'al ve akvâl ve ahvâlinde istikamet, kat'î bir surette görünüyor. [15:45] <aLbay> emrolunduğu gibi istikamatte ol [15:45] <aLbay> emrine en iyi imtisal eden elbet resuli ekrem a.s.m dir [15:46] <aLbay> Meselâ: Kuvve-i akliyenin fesad ve zulmeti hükmündeki ifrat ve tefriti olan gabavet ve cerbezeden müberra olarak, hadd-i vasat ve medâr-ı istikamet olan hikmet noktasında kuvve-i akliyesi daima hareket ettiği gibi [15:46] <aLbay> kuvve-i gazabiyenin fesadı ve ifrat ve tefriti olan korkaklık ve tehevvürden münezzeh olarak, kuvve-i gadabiyenin medâr-ı istikameti ve hadd-i vasatı olan şecaat-ı kudsiye ile kuvve-i gadabiyesi hareket etmekle beraber [15:47] <aLbay> kuvve-i şeheviyenin fesadı ve ifrat ve tefriti olan humud ve fücurdan musaffa olarak, o kuvvenin medâr-ı istikameti olan iffette, kuvve-i şeheviyesi daima iffeti, âzamî [15:48] <aLbay> mâsumiyet derecesinde rehber ittihaz etmiştir. Ve hâkeza. [15:48] <aLbay> Bütün Sünen-i Seniyyesinde, ahvâl-i fıtriyesinde ve ahkâm-ı şer'iyyesinde, hadd-i istikameti ihtiyar edip zulüm ve zulümat olan ifrat ve tefritten, israf ve tebzirden içtinab etmiştir. Hatta tekellümünde ve ekl ve şürbünde, iktisadı rehber ve israftan kat'iyyen içtinab etmiştir. [15:49] <aLbay> Bu hakikatın tafsilâtına dair binler cild kitab te'lif edilmiştir. ??????????? ????????? ???????????? sırrınca, bu denizden bu katre ile iktifa edip, kıssayı kısa keseriz [15:49] <aLbay> arif olan bir işaret dahi kafidir [15:49] <aLbay> işte resüli ekrem a.s.m üc kuvve olan kuvvei akliye kuvvei gadabiye ve kuvvei şeheviyede [15:50] <aLbay> daima orta yolu tutmuştur [15:50] <aLbay> el-fatiha [I]Not : Bu Sohbet [URL="http://www.RisaleSohbet.net"]www.RisaleSohbet.net[/URL] sohbet Odalarında yapılmısdır...[/I] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Sohbetleri
OnBirinci Lema - Sünneti Seniyye
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst