Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Site Yönetimi ve Forum Duyuruları
Anket Konuları
ömrünüzün son 3 günü
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="hadema" data-source="post: 149835" data-attributes="member: 6176"><p><strong>Sekizinci Asıl:</strong> Cenâb-ı Hakîm-i Mutlak, şu dâr-ı tecrübe ve meydan-ı imtihanda çok mühim şeyleri, kesretli eşya içinde saklıyor. O saklamakla çok hikmetler, çok maslahatlar bağlıdır. Meselâ, Leyle-i Kadri umum Ramazan'da, saat-i icâbe-i duâyı Cumâ gününde, makbul velîsini insanlar içinde, <span style="color: #0000ff"><u><strong>ecel</strong></u></span>i ömür içinde ve Kıyâmetin vaktini ömr-ü dünya içinde saklamış. -1- </p><p>Zîrâ, <span style="color: #0000ff"><u><strong>ecel</strong></u></span>-i insan muayyen olsa, yarı ömrüne kadar gaflet-i mutlaka, yarıdan sonra darağacına adım adım gitmek gibi bir dehşet verecek. Halbuki, âhiret ve dünya muvâzenesini muhâfaza etmek ve her vakit havf ve recâ ortasında bulunmak maslahatı, iktizâ eder ki, her dakika hem ölmek, hem yaşamak mümkün olsun. Şu halde mübhem tarzdaki yirmi sene mübhem bir ömür, bin sene muayyen bir ömre müreccahtır. </p><p>İşte Kıyâmet dahi şu insan-ı ekber olan dünyanın <span style="color: #0000ff"><u><strong>ecel</strong></u></span>idir. Eğer vakti taayyün etseydi, bütün kurûn-u ûlâ ve vustâ gaflet-i mutlakaya dalacak idiler ve kurûn-u uhrâ dehşette kalacaktı. İnsan, nasıl hayat-ı şahsiyesiyle hânesinin ve köyünün bekâsıyla alâkadardır; öyle de, hayat-ı içtimâiye ve nev'iyesiyle küre-i arzın ve dünyanın yaşamasıyla alâkadardır. Kur'ân, <img src="http://www.risaleinurenstitusu.org/tr/kulliyat/images/books/sozl1/b987.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /> -2- der. "Kıyâmet yakındır," ferman ediyor. Bin bu kadar sene geçtikten sonra gelmemesi, yakınlığına halel vermez. Zîrâ, kıyâmet dünyanın <span style="color: #0000ff"><u><strong>ecel</strong></u></span>idir. Dünyanın ömrüne nisbeten bin veya iki bin sene, bir seneye nisbetle bir iki gün veya bir iki dakika gibidir. Saat-i Kıyâmet yalnız insaniyetin <span style="color: #0000ff"><u><strong>ecel</strong></u></span>i değil ki, onun ömrüne nisbet edilip baîd görülsün. İşte bunun içindir ki, Hakîm-i Mutlak, kıyâmeti "Mugayyebât-ı Hamse"den olarak, ilminde saklıyor. İşte bu ibhâm sırrındandır ki, her asır, hattâ asr-ı hakikatbîn olan Asr-ı Saadet dahi dâimâ Kıyâmetten korkmuşlar. Hattâ bâzıları, "Şerâiti hemen hemen çıkmış" demişler.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="hadema, post: 149835, member: 6176"] [B]Sekizinci Asıl:[/B] Cenâb-ı Hakîm-i Mutlak, şu dâr-ı tecrübe ve meydan-ı imtihanda çok mühim şeyleri, kesretli eşya içinde saklıyor. O saklamakla çok hikmetler, çok maslahatlar bağlıdır. Meselâ, Leyle-i Kadri umum Ramazan'da, saat-i icâbe-i duâyı Cumâ gününde, makbul velîsini insanlar içinde, [COLOR=#0000ff][U][B]ecel[/B][/U][/COLOR]i ömür içinde ve Kıyâmetin vaktini ömr-ü dünya içinde saklamış. -1- Zîrâ, [COLOR=#0000ff][U][B]ecel[/B][/U][/COLOR]-i insan muayyen olsa, yarı ömrüne kadar gaflet-i mutlaka, yarıdan sonra darağacına adım adım gitmek gibi bir dehşet verecek. Halbuki, âhiret ve dünya muvâzenesini muhâfaza etmek ve her vakit havf ve recâ ortasında bulunmak maslahatı, iktizâ eder ki, her dakika hem ölmek, hem yaşamak mümkün olsun. Şu halde mübhem tarzdaki yirmi sene mübhem bir ömür, bin sene muayyen bir ömre müreccahtır. İşte Kıyâmet dahi şu insan-ı ekber olan dünyanın [COLOR=#0000ff][U][B]ecel[/B][/U][/COLOR]idir. Eğer vakti taayyün etseydi, bütün kurûn-u ûlâ ve vustâ gaflet-i mutlakaya dalacak idiler ve kurûn-u uhrâ dehşette kalacaktı. İnsan, nasıl hayat-ı şahsiyesiyle hânesinin ve köyünün bekâsıyla alâkadardır; öyle de, hayat-ı içtimâiye ve nev'iyesiyle küre-i arzın ve dünyanın yaşamasıyla alâkadardır. Kur'ân, [IMG]http://www.risaleinurenstitusu.org/tr/kulliyat/images/books/sozl1/b987.gif[/IMG] -2- der. "Kıyâmet yakındır," ferman ediyor. Bin bu kadar sene geçtikten sonra gelmemesi, yakınlığına halel vermez. Zîrâ, kıyâmet dünyanın [COLOR=#0000ff][U][B]ecel[/B][/U][/COLOR]idir. Dünyanın ömrüne nisbeten bin veya iki bin sene, bir seneye nisbetle bir iki gün veya bir iki dakika gibidir. Saat-i Kıyâmet yalnız insaniyetin [COLOR=#0000ff][U][B]ecel[/B][/U][/COLOR]i değil ki, onun ömrüne nisbet edilip baîd görülsün. İşte bunun içindir ki, Hakîm-i Mutlak, kıyâmeti "Mugayyebât-ı Hamse"den olarak, ilminde saklıyor. İşte bu ibhâm sırrındandır ki, her asır, hattâ asr-ı hakikatbîn olan Asr-ı Saadet dahi dâimâ Kıyâmetten korkmuşlar. Hattâ bâzıları, "Şerâiti hemen hemen çıkmış" demişler. [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Site Yönetimi ve Forum Duyuruları
Anket Konuları
ömrünüzün son 3 günü
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst