Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Tasavvuf
Ehli Sünnet Tarikat ve Cemaatler
ölüye kuran okumak sahebe ve meshep görüşleri hadis tahriçleri 1
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="mucahid_tr" data-source="post: 123802" data-attributes="member: 12305"><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong>İ<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">mâm</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> Suyûtî, el-Câmî adlı eserinde Hallâl’in şöyle bir rivâyette bulunduğunu belirtmektedir. </span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Traditional Arabic'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong>عن الشعبى قال: كانت الانصار اذا مات لهم الميت اختلفوا الى قبره فيقرؤن له القرآن</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">Tabiîn’den İmâm Şâbî </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(109/727</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">): “Medineliler, içlerinde birisi öldüğü zaman, sık sık onun kabrini ziyaret ederler ve onun için Kur’ân okurlardı.”<a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn1" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="color: #0000ff">[1]</span></span></a> demiştir. Suyûtî bu haber için herhangi bir isnad vermemiştir. </span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong>Hanbelî âlimlerinden Ebû Bekr el-Hallâl, el-Câmî lî ulûmi’l-Müsned min mesâili Ahmed b. Hanbel ya da es-Sünen adlı yirmi cildi bulduğu söylenen eserine İbn Hanbel’in tüm fetvalarını imkanları nisbetinde bir araya getirmiş </strong></span></span><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn2" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[2]</strong></span></span></span></span></a><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong> ve hadis fetvâsı kitabı niteliğindeki bu eserinde Suyûtî’nin bildirdiğine göre, söz konusu haberi rivâyet etmiştir. Sözün sahibi olan Şa’bî için onu tanıyanlar: “Zamanın en büyük sikâ, fakîh, ve muhaddisidir. İbn Abbâs kendi zamanında ne ise Şa’bî de aynı konumdadır” diyerek beşyüz kadar sahâbeyi gören Şa’bî’yi övmüşlerdir.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong>Fakat Şa’bî ile hadisi tahric eden Hallâl arasında dört tabakanın olması ve mevcut kaynaklarda bu aradaki râvilerin belirsizliği yüzünden söz konusu hadisin isnadı hakkında bir yargıya varmak mümkün değildir.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong>Diğer taraftan Şa’bî’nin bu sözünü, benzer lafızlarla İbn Ebî Şeybe de rivâyet etmiştir. Buna göre Şa’bî şöyle demiştir:</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Traditional Arabic'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong>كانت الانصار يقرؤن عند الميت بسورة البقرة</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong>“Medineliler, ölünün yanında Bakara sûresini okurlardı.” </strong></span></span><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn3" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[3]</strong></span></span></span></span></a></span></p><p><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong>Bu haberin isnadında Hafs b. Ğıyas ve Mücâlid b. Sa’d vardır ki, bunlardan birincisi sikâ, </strong></span></span><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn4" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[4]</strong></span></span></span></span></a><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong> ikincisi ise makbûldür. </strong></span></span><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn5" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[5]</strong></span></span></span></span></a><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong> İbn Adiy, Mücâlid’in Şa’bî tarikıyla yaptığı rivâyetlerin sâlih olduğunu söylemiştir. Bu isnadla haber hasendir. Dolayısıyla Hallâl’ın yaptığı rivâyetin aslının olduğu ortaya çıkmaktadır. </strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">Abdulhak el-İşbîlî </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(v.582/1186)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">, </span>İ<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">mâm</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> Kurtubî </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(v.671/1273)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">, Tîbî </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(v.743/1342)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">, Münâvî </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(v.1031/1622)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> ve Abdurrahmân el-Bennâ </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(v.1378/1958)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> gibi muhaddisler, hadisin hem ölmek üzere olanlara hem de rûhunu teslim etmiş olan ölülere ihtimalli olduğunu söylemişlerdir. <a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn6" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="color: #0000ff">[6]</span></span></a> </span>İ<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">mâm</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> Nevevî </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(v.676/1277)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> ise, muhtadarın yanında Kur’ân okumanın müstehap olduğunu söylerken, bu hadisi zikretmektedir.<a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn7" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="color: #0000ff">[7]</span></span></a> Şafiî fakihlerinden Muhibbu’t-Taberî </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(v.694/1295) </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">ve İbn Rifât’ın </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(v.710/1310)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">, hadiste kastedilenin ölmüş bulunanlar olduğu ve hadisin muhtadara hamledilmesinin hiçbir dayanağının olmadığı şeklindeki görüşlerine İbn Hacer de </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(v.852/1448)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> katılmıştır.<a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn8" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="color: #0000ff">[8]</span></span></a> San’ânî </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(v.1186/1772) </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">ise, bu yöndeki diğer rivâyetlerle birlikte değerlendirildiği vakit, hadisin muhtadara hamlinin daha doğru olduğu kanaatindedir.</span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">Şevkânî de </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(v.1250/1834)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> Muhibbü’t-Taberî ve İbn Rif’at gibi düşünerek hadisteki lafzın ölüler hakkında nass olduğunu, bu lafzın ölmek üzere olanlara taşınmasının ise mecaza girdiğini ve hakikati terk edip mecaza gitmenin bir karineye ihtiyaç duyduğunu söyleyerek hadisten anlaşılması gerekenin hakikat olduğunu ifâde etmiştir.<a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn9" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="color: #0000ff">[9]</span></span></a> </span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">Bütün tartışmalardan anlaşılan odur ki, hadis hem ölmek üzere olanlara, hem de ölmüş olanlara hamledilebilir. Bunların içerisinden seçilebilecek en güzel kanaat ise Münâvî’nin </span><span style="font-family: 'Traditional Arabic'">الاولى: الجمع</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> şeklindeki kanaatidir. </span></strong></span></span><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn10" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[10]</strong></span></span></span></span></span></a><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong> Bir başka deyişle bu hadis, hem ölmek üzere olanları hem de ölüleri içerisine almaktadır.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">Hz. Peygamber’den </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> sözlü olarak varid olan ikinci hadis ise İbn Ömer’in </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(Rad</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">yallahu Anh</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">: “İçinizden birisi öldüğü zaman onu durdurmayın. Onu kabre koymakta acele ediniz. Sonra da ölünün kabrinin başucunda Fâtiha sûresini, ayak ucunda da Bakara sûresinin sonunu içinizden birisi okusun” <a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn11" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="color: #0000ff">[11]</span></span></a> hadisidir. Hem merfû’ hem de mevkûf olarak rivâyet edilen bu hadisin isnadı da zayıftır. </span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">Fakat Taberânî’nin rivâyetindeki Leclâc </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(Rad</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">yallahu Anh</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> hadisi, İbn Ömer’in </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(Rad</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">yallahu Anh</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">),</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> bu merfû’ hadisini güçlendirmektedir. Her iki rivâyetin hem merfû’ hem de mevkûf olarak nakledilmiş olması, herhangi bir ızdırab meydana getirmez. Zira hadisin sahâbî râvileri bir defasında Hz. Peygamber’in </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> sözünü aktarmış ve başka bir keresinde de Hz. Peygamber’in </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> o hadisinin aynısıyla, kendileri fetvâ vermiş olabilirler. </span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong>Diğer taraftan söz konusu hadislerin konusu, ictihad ve rey sahasının dışında tamamen nakille bilinebilinen, bir alana aittir. Bu yönde bir fetvâyı sahâbenin, sırf kendi görüşüne dayanarak vermesi düşünülemez. Dolayısıyla hadisin mevkûf olan varyantı da hükmen merfû’dur.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">İbn Ömer </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(Rad</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">yallahu Anh</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> ve Leclâc’ın </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(Rad</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">yallahu Anh</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">, cenazeyi kabre koyduktan sonra Kur’ân okumanın müstehap olduğunu söylemeleri ve bunu bizzat vasiyet etmeleri, kabirde Kur’ân okumanın bir sahâbe uygulaması olduğunu göstermesi açısından oldukça önemlidir. Ayrıca İmâm Şa’bî’nin, “Medineliler, ölülerinin yanında Bakara sûresini okurlardı.” Şeklindeki rivâyeti ve bu haberdeki el-Meyyit lafzını açıklar mahiyetteki “Bir cenazeleri vuku’ bulduğu vakit Medineliler, onun kabrini sık sık ziyaret ederler ve onun için Kur’ân okurlardı” rivâyeti, ölülere Kur’ân okuma uygulamasının asr-ı saadette varolduğunu güçlendirmektedir.</span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong>Sonuç olarak ölülere Kur’ân okunabileceğini gösteren pek çok merfû’ hadisten, istidlale elverişli olan iki hadisi açıkladık. Bunların dışında ölülere Kur’ân okumanın bir sahâbe uygulaması olduğunu gösteren rivâyetler de vardır. Tahricini yaptığımız sahâbe fetvâları ve tabiînin sahâbe hakkındaki gözlemleri bunu göstermektedir. Dolayısıyla hadis açısından konu yeni değildir. Yani ölülere Kur’ân okuma uygulamasının, sonradan ortaya çıkmış bir bid’at olarak değerlendirilemeyeceğini düşünüyoruz.</strong></span></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">Ölülere Kur’ân Okuma İle İlgili Âlimlerin Görü</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">şü</span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong>Başta mezhep imâmları olmak üzere, fakihler de konu hakkında değişik görüşler ileri sürmüşlerdir. Bu görüşlerin bilinmesi, konunun daha iyi anlaşılmasına ve aydınlanmasına katkı sağlayacağını umuyoruz. </strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong>Hanefîler, kabirde olsun başka mekânlarda olsun ölülere Kur’ân okumanın câiz olduğunu ve okunan Kur’ân’ın sevâbının bağışlanması durumunda bunun ölüye ulaşacağını söylemişlerdir. </strong></span></span><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn12" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[12]</strong></span></span></span></span></a><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong> Hanefî fıkıh kitaplarının hemen hemen tamamında konuya ilişkin şu metin yer almaktadır. “Kişi, namaz, oruç, zekât, hac ve Kur’ân okumak gibi bir ameli yapar da sevâbını başkasına bağışlarsa – bunu hangi niyetle yaparsa yapsın – bu yapılan bağış yerine ulaşır ve kendisine bağış yapılan kimse bundan yararlanır. Ölü veya diri olması da fark etmez. </strong></span></span><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn13" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[13]</strong></span></span></span></span></a><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong> Delil olarak ise Hz. Peygamber’in </strong></span></span></span><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> ümmeti adına kurban kesmesini, ölülere Yâsîn okunabileceğini gösteren, ölü adına hac ve sadakanın faydalı olacağını bildiren ve kabirlerde Yâsîn ile İhlâs’ın okunabileceğini gösteren hadisleri almışlardır. <a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn14" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="color: #0000ff">[14]</span></span></a> Muhaddis ve fakîh Aynî’den </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(v.855/1451)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> İbn Âbidîn’e </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(v.1252/1836)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> kadar hemen hemen bütün Hanefî fakihleri buna dahildir. </span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong>Hanefîler arasında bu konuda menfî düşünen bir fakîh yoktur. Mütekaddimûn da müteahhirûn da aynı şeyi söylemişlerdir. Hanefî âlimleri, ehl-i sünnetin de; kişinin namaz, oruç, sadaka, hac, Kur’ân okuma gibi sâlih amelleri yaptıktan sonra bunların sevâbının ölülere bağışlaması durumunda bunun ölüye ulaşacağı ve onun istifâde edeceği şeklindeki Hanefî görüşünde olduğunu ileri sürmüşlerdir. </strong></span></span><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn15" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[15]</strong></span></span></span></span></a></span></p><p><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong>Hanbelîler de Hanefîler gibi düşünerek, ölülere Kur’ân okunmasını câiz görmüşlerdir. Ahmed b. Hanbel, kabirlerde Kur’ân okunmasının bid’at olduğunu söylemiş, daha sonra ise bu fetvâsından dönmüştür. </strong></span></span><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn16" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[16]</strong></span></span></span></span></a><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong> Ahmed b. Hanbel, Muhammed b. Kudâme el-Cevherî ile birlikte bir cenazeye katılmış ve tam mezarlıktan ayrılacakları esnada kör bir adam kabrin başında Kur’ân okumaya başlayınca İbn Hanbel: “Ey falan! Kabirde Kur’ân okumak bid’attır.” diyerek k</strong></span></span></span><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">râat</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">a engel olmuştur. Bunun üzerine Muhammed b. Kudâme İbn Hanbel’den, Mübeşşir b. İsmâîl el-Halebî hakkındaki düşüncesini ve ondan hadis alıp almadığını sormuş, O da söz konusu şahsın sikâ olduğunu ve kendisinden rivâyette bulunduğunu ifâde etmiştir. Bunun üzerine Muhammed, Leclâc </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(Rad</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">yallahu Anh</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> hadisin Mübeşşir b. İsmail’in kendisine rivâyet ettiğini söylemiştir. Bunu duyan İbn Hanbel, kabirde Kur’ân okumanın bid’at olduğunu söylediği adamın çağrılmasını ve k</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">râat</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">na</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> devam etmesini istemiştir. <a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn17" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="color: #0000ff">[17]</span></span></a> Yine Ahmed b. Hanbel’in şöyle dediği nakledilmektedir:</span></strong></span></span></p><p style="text-align: right"><span style="font-family: 'Traditional Arabic'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong>اذا دخلتم المقابر اقرؤا آية الكرسى ثلاث مرار (قل هو الله احد) ثم قل اللهم ان فضله لاهل المقابر</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong>“Kabristana girdiğinizde Âyetülkürsî ve üç defa İhlâs sûresini okuyarak şöyle duâ edin: Allah’ım! Onun ecrini şu kabir halkına ulaştır.” </strong></span></span><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn18" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[18]</strong></span></span></span></span></a><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong> başka bir rivâyette ise, “…Fâtiha sûresini, Muâvizeteyn ve İhlâs sûrelerini okuyunuz. Sonra da bunu kabir halkına bağışlayınız. Çünkü o ölülere ulaşır.” </strong></span></span><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn19" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[19]</strong></span></span></span></span></a><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong> buyurmuştur. Hanbelî mezhebinin önde gelen fakihlerinden İbn Kudâme </strong></span></span></span><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(v.630/1223)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">, İbn Kudâme el-Makdisî </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(v.682/1283) </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">ve İbn Teymiyye </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(v.728/1327)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">, İbn Hanbel’in bu görüşünün daha meşhur olduğunu söyleyerek tercihte bulunmuşlardır. <a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn20" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="color: #0000ff">[20]</span></span></a></span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong>Bu konuda Hanbelîler de Hanefîler gibi çerçeveyi geniş tutarak, “ne tür ibâdet olursa olsun kişi yaptığı ibâdetin sevâbını ölülere bağışlarsa Allah’ın izniyle ölü bundan yararlanır.” </strong></span></span><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn21" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[21]</strong></span></span></span></span></a><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong> demişlerdir. İbn Teymiyye ise, mâlî ibadetlerin sevabının ölülere ulaşması noktasında ehl-i sünnet ve’l-cemaat arasında hiçbir aykırı görüşün olmadığını, namaz, oruç ve Kur’ân okuyarak sevaplarının bağışlanması durumunda bunların ölülere ulaşıp ulaşmadığında ise tartışmaların olduğunu ve doğrusunun bu tür ibadetlerin sevaplarının da ölülere ulaşması, olduğunu söylemiş ve birinci bölümde incelediğimiz hadisleri de delil olarak göstermiştir. </strong></span></span><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn22" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[22]</strong></span></span></span></span></a></span><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Traditional Arabic'">وان ليس للانسان الا ما سعى</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> âyeti hakk</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">ında ise, sadaka, köle âzâd etme, duâ ve istiğfarın ölülere fayda sağlamasının mütevâtir sünnetle ve ümmetin icmâ’ıyla sabit olduğunu, dolayısıyla âyetin anlamının “faydası yoktur” şeklinde değil “kişi ancak kendi yaptıklarına sahip olur” şeklinde anlaşılması gerektiğini söyleyerek şöyle bitirmektedir konuyu “sadaka ve duânın ölülere ulaştığı gibi akraba olsun olmasın kişinin yaptığı her türlü amelin sevâbı da ölüye ulaşır ve ölü bundan faydalanır. Üzerine kılınan cenaze namazından bile.” <a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn23" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="color: #0000ff">[23]</span></span></a></span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong>Mâlikîler ise, duânın dışındaki bedeni ibadetlerin ölüye ulaşmayacağını söylemişlerdir. Onlara göre muhtadarın yanında Kur’ân okunabilir ama gerek defin sırasında gerekse değinden sonra ölülere Kur’ân okunmaz. Zira okunacağına dair seleften herhangi bir fetvâ nakledilmemiştir.</strong></span></span><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn24" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[24]</strong></span></span></span></span></a><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong> Fakat Abdulhak el-İşbîlî </strong></span></span></span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong>(v.581/1185)</strong></span></span><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn25" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[25]</strong></span></span></span></span></a></span><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> ve Kurtubî </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(v.681/1282)<a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn26" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="color: #0000ff">[26]</span></span></a></span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> gibi müteahhir Mâlikî âlimleri özellikle de Endülüs fukahâsı, ölülere Kur’ân okunabileceğini ve ölülerin bundan yararlanacağını söylemişlerdir. </span>İ<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">mâm</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> Kurtubî, ölülerin durumu ve ahrete müteallik işlerle ilgili yazdığı kitabında bu konuya geniş yer vermiş ve sonuç olarak; “Ölülere okunan Kur’ân’ın hem sevabı hem de ölülerin o k</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">râat</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">i dinlemelerinin ecri onlara ulaşır. Kur’ân okunduktan sonra bağışlanan sevap da ulaşır. Çünkü Kur’ân bir duâ, istiğfar, yakarma ve istirhâmdır.” <a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn27" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="color: #0000ff">[27]</span></span></a> diyerek kanaatini ifâde etmiştir.</span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong>Şâfiîler ise, zekât ve oruç fidyesi gibi ölü namına yapılan ibadetlerin ölüye fayda vereceği, ama Kur’ân okumak ve namaz kılmak gibi bedenî ibadetlerin sevabının ölüye ulaşmayacağı kanaatindedirler. </strong></span></span><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn28" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[28]</strong></span></span></span></span></a><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong> Fakat İbn Abdüsselâm </strong></span></span></span><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(v.660/1261)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> dışında hicrî altıncı asırdan itibaren, Şâfiî fukahâsı da Hanefîlerin görüşünü benimsemiş ve ölülere Kur’ân okunabileceğini söylemişlerdir. </span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong>İ<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">mâm</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> Gazâlî </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(v.505/1111)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">, bu bölümde verdiğimiz hadislerden başka birtakım rüyalara ve İslâm bilginlerinin sözlerine de yer vererek kabirdeki ölülere Kur’ân okumakta hiçbir sakıncanın olmadığını ve k</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">râat</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">n</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> sevabının ölülere ulaşacağını ifâde etmiştir. <a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn29" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="color: #0000ff">[29]</span></span></a> </span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">Gazâlî’den İbnü’s-Salâh </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(643/1245)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">, <a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn30" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="color: #0000ff">[30]</span></span></a> Nevevî </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(676/1277)<a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn31" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="color: #0000ff">[31]</span></span></a></span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">, Muhibbu’t-Taberî </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(694/1295)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">, İbnü’r-Rifat </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(710/1310)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">, İbn Hacer </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(852/1448)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">, Suyûtî </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(911/1505)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> ve Şirbînî’nin de </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(977/1570)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> içinde bulunduğu müteahhir Şâfiî ulemasının tamamına yakını, ölülere Kur’ân okunabileceğini kabul etmişlerdir. Hatta İmâm Nevevî, “Ashabımız şöyle dedi: Mezarlığı ziyaret eden kimsenin öncelikle kabirlere selâm vermesi, sonra da hem ziyaret ettiği kimselere hem de bütün Müslümanlara duâ etmesi ve Kur’ân’dan kolayına gelen yerleri okuduktan sonra ölülere duâ etmesi müstehaptır.” dedikten sonra, bu görüşün bizzat İmâm Şâfiî’nin ve Şâfiî ulemâsının görüşü olduğunu kesin bir dille belirtmiştir. <a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn32" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="color: #0000ff">[32]</span></span></a> </span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong>El-Ezkâr’ında ise, İmâm Şâfiî ve arkadaşlarının, “Ziyaretçilerin, kabirde Kur’ân’dan bir bölüm okumaları müstehaptır. Şâyet Kur’ân’ın tamamını okurlarsa/hatim yaparlarsa daha güzel olur” </strong></span></span><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn33" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[33]</strong></span></span></span></span></a><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong> dediklerini naklederek bilinenin aksine, Şafiî’nin görüşünün müsbet yönde olduğunu ifâde etmiştir. Kendinden önceki âlimlerin konuyla ilgili görüşlerini değerlendirdikten sonra kendi kanaatini ortaya koyan Şirbînî de, insanların uygulamasının bu yönde olduğunu ve Müslümanların güzel gördüğü her şeyin, Allah katında da güzel olacağı söyleyerek ölülere Kur’ân okumanın müstehap olduğu şeklindeki kanaatini beyan etmiştir. </strong></span></span><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn34" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[34]</strong></span></span></span></span></a></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'">İ</span><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">bn</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> Kayyım el Cevziyye (</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">Ruh kitabının sayfa 19’)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">da Hasan b. Sabbah Zaferani der ki:</span></span><span style="font-family: 'Times New Roman'">İ</span><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">mâm</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> Şafi’ye sordum. O da: “Kabirde Kur’ân okumanın hiçbir sakıncası yoktur”</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">, sözünü naklediyor. Ayrıca Nevevî, </span></span><span style="font-family: 'Times New Roman'">İ</span><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">mâm</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> Şafi’nin şu sözlerini naklediyor: “Mezarın başında Kur’ândan âyet ve sûreler okumak müstehabdır”.</span></span></strong></span><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn35" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[35]</strong></span></span></span></a></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong>Ş<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">afiilerin sonraki âlimlerinin yazd</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">klar</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">na göre: K</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">râat</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">n ölüye ula</span>ş<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">mas</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">, ölünün huzurunda olmas</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">; g</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">y</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">ab</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">nda ise k</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">râat</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">n arkas</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">ndan duâ edilmesi durumund</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">ad</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">r. Çünkü k</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">râat maha</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">lline rahmet ve bereket iner. K</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">raat</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">n arkas</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">n</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">dan duâ edilmesi durumunda duân</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">n kabul edilmesi daha çok umulur. Bunun gerektirdi</span>ğ<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">i mana </span>ş<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">udur: Kastedilen, ölü</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">nün k</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">râattan faydalanmas</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">d</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">r, ölünün o sevab</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> kazan</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">mas</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> de</span>ğ<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">ildir. </span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">Bundan dolay</span>ıŞ<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">afiiler </span>ş<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">öyle duâ </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">etmeyi tercih ederler: Allah’</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">m</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">!</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> Okumu</span>ş<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> oldu</span>ğ<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">um Kur’ân</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">n sevab</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">n</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">n bir mislini falan ki</span>ş<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">iye ula</span>ş<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">t</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">r. Bize (Hanefîlere) gelince ölüye ula</span>ş<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">an sevab</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">n bizzat ke</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">ndisidir.</span></strong></span></span><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn36" target="_blank"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[36]</strong></span></span></span></a></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">Şevkânî de</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> (v.1250/1834) </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">diğer müteahhir ulemâ gibi ölülere Kur’ân okunabileceğini ve bunun sevabının ölüye ulaşacağını söylemiştir. <a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn37" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="color: #0000ff">[37]</span></span></a> Daha önce ifâde ettiğimiz gibi Şevkânî, “ölülerinize Yâsîn sûresini okuyunuz” hadisinin ölüler hakkında nass (hakikat), muhtadarlar için ise mecaz olduğunu, mecaza gitmek için de bir karineye ihtiyaç olduğunu belirtmiş ve hadisten anlaşılması gereken anlamın hakikat olduğuna hükmetmiştir. </span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">Sonuç olarak cumhûr-u fukahâ, Kur’ân-</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">ı Kerîm’in ölülere okunabileceği, k</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">râat</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">n</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> sevabının bağışlanması durumunda bu sevabın, ölülere ulaşacağı ve ölülerin bu sevaptan yararlanacağı kanaatindedir. Sadece İmâm Mâlik bu görüşe katılmamaktadır. Kurtubî, Abdulhak gibi Mâlik fıkıhçıları da dahil hicrî beşinci asırdan itibaren müteahhir fukahâ arasında ise, ölülere Kur’ân okunabileceği, sevabının bağışlanabileceği ve ölülerin bundan faydalanacağı konusunda icmâa varan bir ittifak oluşmuştur. Hatta bâzı fakihler bu konuda icmâ olduğunu bile ileri sürmüşlerdir. <a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn38" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="color: #0000ff">[38]</span></span></a></span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">Mâlikî</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">’lerden Kadı İyaz, ölüye Kur’ân okumanın müstehab olduğunu söylemiştir. </span></strong></span></span><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn39" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[39]</strong></span></span></span></a></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">Ezher şeyhlerinden Hattâb es-Subkî </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(v.1352/1933)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">, ölülerin kendilerine bağışlanan her türlü ibadetten yararlanacaklarını ve cumhurun görüşünün bu yönde olduğunu söylerken <a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn40" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="color: #0000ff">[40]</span></span></a> çağdaşı Reşid Rızâ da </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(1354/1935) Mekke </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">kadısıyla Mekke’de yaptığı mülakatta kadıya, ölülere Kur’ân okunup okunamayacağını sormuş ve okunur cevabını alınca kendisi de bu görüşe katılmıştır. <a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn41" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="color: #0000ff">[41]</span></span></a> Seyyid Sâbık, <a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn42" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="color: #0000ff">[42]</span></span></a> Mısır Müftüsü Hasan Mahlûf, <a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn43" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="color: #0000ff">[43]</span></span></a> Ezher şeyhlerinden Şerabâsî, <a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn44" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="color: #0000ff">[44]</span></span></a> Abdülkerîm Zeydân, <a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn45" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="color: #0000ff">[45]</span></span></a> Abdulfettah Ebû Gudde <a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn46" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="color: #0000ff">[46]</span></span></a> ve Zuhaylî <a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn47" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="color: #0000ff">[47]</span></span></a> gibi son devir âlimlerinin çoğu, cumhûrun görüşünü benimsemişlerdir.</span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong>Ölülere Kur’ân okumak ile ilgili bölümü, Kurtubî ve Suyûtî gibi âlimlerin, İbn Abdisselâm ile ilgili naklettikleri bir hâtıra ile bitirmek istiyorum. </strong></span></span><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn48" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[48]</strong></span></span></span></span></a></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">Kurtubî </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(671/1273)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">’den on bir yıl önce vefat eden Izzuddîn b. Abdisselâm </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(v.660/1262)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> hayatta iken, ölülere Kur’ân okumanın onlara hiçbir faydasının olmayacağına hükmediyor ve </span><span style="font-family: 'Traditional Arabic'">وان ليس للانسان الا ما سعى </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">= <em>insân için ancak kendi sa’yi vardır</em>” âyetini hüccet olarak ileri sürüyordu. <a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn49" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="color: #0000ff">[49]</span></span></a> İbn Abdisselâm ölünce, sürekli beraber olduğu dostlarından birisi onu rüyasında görmüş ve ona, “Sen hayatta iken, okunan Kur’ân’ın sevabının ve hediye edilen ecrin ölülere ulaşmadığını söylüyordun, hâlâ aynı görüşte misin?” diye sorunca şu cevabı almıştır: “Evet, ben dünyada iken öyle diyordum. Allah’ın lütfunu ve ikramını görünce artık o görüşümden döndüm. Ölülere okunan Kur’ân’ın sevabı onlara ulaşır.”</span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong>Yâsîn-i Şerif dirilere indirilmiş, mezarları ziyaret edip Kur’ânı Kerîm okuyan kimse diridir, sevabını istediğine gönderebilir. </strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">Cenaze namazında Fâtiha sûresinin okunacağına dair Talha’dan </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(Rad</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">yallahu Anh</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> şöyle bir hadis nakledilmektedir:</span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Traditional Arabic'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong>عن طلحة قال: صليت خلف ابن عباس على جنازة فقرأ بفاتحة الكتاب، قال : لتعلموا انها سنة.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">Talhâ’dan </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(Rad</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">yallahu Anh</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">: “Abdullah b. Abbas’ın </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(Rad</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">yallahu Anh</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> arkasında bir cenaze namazı kıldım ve O, Fâtiha sûresini okudu. Sonra da onun sünnet olduğunu öğrenin diye böyle okudum” dedi.<a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn50" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="color: #0000ff">[50]</span></span></a></span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">Ölüye Kur’ân okunmaz diyenler; Kur’ân sadece diriler için indirilmi</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">ştir, diyorlardı. Oysa üstteki hadiste sahâbenin cenaze namazı kılıp ve Kur’ân okuduğunu görmekteyiz. Hadis sahihtir. Peygamberimiz </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">yapmış ki, Talha’dan </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(Rad</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">ı</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">yallahu Anh</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">yapılan rivâyetin metninde “sünnettir” deniliyor. Öyleyse deriz ki; henüz toprağa gömülmemiş meyyit ile gömülmüş meyyit arasında bir fark mı vardır da, sadece gömülmek üzere olan meyyite okunacağı söylenip, mezardakine okunmayacağı iddia edilmektedir?</span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">Dirilerle ölüler arasındaki münâsebetlerin temellendirildiği nasların başında, sadaka-i câriye olarak bilinen hadis gelmektedir. Ebû Hureyre’nin </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(Rad</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">yallahu Anh)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> bildirdiğine göre Hz. Peygamber </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> şöyle buyurmuştur:</span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Traditional Arabic'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong>اذا مات الانسان انقطع عنه عمله الا من ثلاثة: الا من صدقة جارية، او علم ينتفع به، او ولد صالح يدعو له.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong>“İnsan ölünce şu üç şeyden başka ameli sona erer; devam eden sadaka, yararlanılan bilgi ve kendisine duâ eden hayırlı evlât.”</strong></span></span><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn51" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[51]</strong></span></span></span></span></a></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">İbn H</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">bbân</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(v.354/965)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">, İbn Huzeyme </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(v.311/923)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> ve İbn Mâce </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(v.273/886)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> Ebû Katâde’den </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(Rad</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">yallahu Anh</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> Hz. Peygamber’in </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> şöyle buyurduğunu rivâyet etmişlerdir:</span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Traditional Arabic'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong>خير ما يخلف الرجل من بعده ثلاثة: ولد صالح يدعو له فيبلغه دعاؤه، او صدقة جارية تجرى فيبلغه اجرها، او علم يعمل به من بعده</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong>“Kişinin kendisinden (ölümünden) sonra geriye bıraktığı şeylerin en hayırlısı şu üç şeydir: Onun için duâ eden evlât. Zira çocuğun ebeveynine yaptığı duâ onlara ulaşır. Devam eden sadaka ki, devam ettiği sürece mükafatı sahibine ulaşır. Bir de kendisinden sonra amel edilen ilim.” </strong></span></span><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn52" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[52]</strong></span></span></span></span></a></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">Fâtiha bir duâd</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">ır. İnsanın salih evladı duâsında akrabası için Kur’ân’dan âyetler okuyup, affını Allah’tan isteyebilir. Ölü için Kur’ân okunmaz diyenler, okunacağına dair hiçbir âyet yoktur, diyorlardı. Bakalım öyle mi:</span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Traditional Arabic'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong>والذين جاؤوا من بعدهم يقولون ربنا اغفر لنا ولاخواننا الذين سبقونا بالايمان ولا تجعل فى قلوبنا غلا للذين آمنوا ربنا انك رؤوف رحيم</strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'">“Onlardan sonra gelenler: “Rabbimiz, diye yalvarırlar. Bizi ve bizden önce imân etmiş olan kardeşlerimizi bağışla! Kalplerimizde inananlara karşı bir kin bırakma! Rabbimiz! Sen çok şefkatli, çok bağışlayıcısın.” (</span></span><span style="font-family: 'Times New Roman'">el-Haşr, 59/10).</span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">Bir başka yerde ise Cenâb-ı Hak, Hz. Peygamber’e </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> hitaben: “… Hem kendi günahın için hem de kadın-erkek bütün inananlara af dile..” </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(</span>Muhammed, 47/19)<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">buyurmuştur. Daha pek çok âyette gerek yakın akrabaya, </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(</span>İsrâ, 17/24)<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> gerekse diğer mü’minlere duâ edilmesi istenmiştir. Başkalarına yapılan duâ, yüz yüze yapılabildiği gibi gıyaben de yapılabilir.</span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong>Hayattaki Müslümanların, öbür dünyaya göç eden yakınlarına ya da bütün Müslümanlara duâ edebilecekleri ve ölülerin de bundan yararlanacakları konusunda Mutezile dışındaki ulemânın ittifak etmelerinden dolayı konuyla ilgili âyet ve hadisleri zikretmekle yetineceğiz.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong>1- Gerek Müslümanların gerekse meleklerin, Müslüman ölülere duâ etmeleri ve onlar için istiğfarda bulunmaları Kur’ân’da sıkça rastlanan bir taplodur. Bunlardan birkaçı şöyledir:</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">a) Yukarıda metnini verdiğimiz âyette Cenâb-ı Hak, geçmişini unutmayan ve onların affedilmesi için yalvarın Müslümanlardan övgüyle bahsetmektedir. “Onlardan sonra gelenler: Rabbimiz, diye yalvarırlar. Bizi ve bizden önce imân etmiş olan kardeşlerimizi bağışla!..” </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(</span>El-Haşr, 59/10).</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong>b) Meleklerin ve onların konumuna yaklaşan insanların niteliklerini sayarken şöyle buyuruyor Allah:</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">“Allah’ın kudret tahtını yüklenip taşıyanlar ve Ona yakın olanlar, Rablerinin sınırsız ihtişamını hamd ile yüceltirler. O’na imân ederler ve müminler için: “Rabbimiz! Sen her şeyi rahmetinle ve ilminle kuşatırsın. Tevbe edip yoluna uyanları bağışla ve onları cehennem azabından koru!” diyerek, af dilerler. Rabbimiz! Onları ve atalarından, eşlerinden ve çocuklarından dürüst ve erdemli olanları va’d ettiğin cennetine/sonsuz esenlik bahçelerine koy! Hikmet ve kudret sahibi olan, kuşkusuz yalnızca sensin.” </span>(el-Gâfir, 40/7,8)<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">âyette kendilerine duâ edilenlerin sadece diriler olmadıkları çok açıktır.</span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong>c) Her gün en az yirmi kez tekrar ettiğimiz İbrahim Peygamber’in (a.s.) duâsında, diri olsun ölmüş olsun ebeveynimize ve bütün mü’minlere duâ etmekteyiz:</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Traditional Arabic'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong>ربنا اغفر لى ولوالدى وللمؤمنين يوم يقوم الحساب</strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'">“Rabbim! Beni, anne-babamı ve bütün insanları hesâp kurulduğu gün bağışla!” </span></span><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">İbrahim, 14/41). </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">Aynı duâyı Nûh da </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(a.s.)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> yapmıştır. <a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn53" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="color: #0000ff">[53]</span></span></a> Hz. Peygamber de </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> kendisine “Hem kendi günahına hem de bütün inananlara af dile…” </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">Muhammed, 47/19)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">buyurulduğundan </span>İ<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">brahim (a.s.) ve Nûh’un </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(a.s.)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> duâsını namazlarda okuyarak ebedileştirmiştir.</span></span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong>Bütün bu âyetler göstermektedir ki, Müslümanlar ölülerine duâ etmelidir. Bu duâdan mezardaki inananlar mutlaka faydalanacaktır. Zirâ faydası olmayan bir şeyin emredilmesi ya da yapılması abes olur.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong>2- Sünnet malzemesi içinde bulunan pek çok metin/ delil de aynı şekilde Müslüman ölülere duâ edilmesi gerektiğini ve onların duâdan yararlandıklarını açıkça göstermektedir. Konuyla ilgili çok fazla rivâyet olduğundan bunlardan yalnızca bir kaçını zikredeceğiz:</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong>a) Her ölen müslümanın ardından mutlaka icra edilmesi gereken bir vecibe olarak dindeki yerini alan cenaze namazı, ölülere duâ yapmanın gerekliliğini ortaya koymaya tek başına yeterlidir. Müslümanların, ölülerini karşılarına alarak: “Allah’ım! Şu cenazeyi bağışla! Onu affet ve günahlarını bağışla! Kabrini geniş tut ve nurlandır! Yağmur ve kar sularıyla onu yıka ve temizle! Onu, manevî pisliklerden temizleyip bembeyaz elbisesiyle arındırdığın gibi şimdi de hatalarından arındır! Kabrini hayırlı bir mekânla değiştir! Ona hayırlı dostlar, arkadaşlar ve eşler ver! Cennete koy, yâ Rabbi! Onu cehennem azabından ve kabrin fitnesi ile azabından koru!” </strong></span></span><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn54" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[54]</strong></span></span></span></span></a><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong> şeklinde duâ etmeleri çok anlamlıdır. Cenaze namazının farz-ı kifâye olması ve bu namazda sadece ölü için duâ edilmesi, mutlaka ölülere duâ edilmesini ve onların bundan istifâde ettiklerini gösterir.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">b) Sahâbeden Ebû Seleme’nin </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(Rad</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">yallahu Anh</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> öldüğü haberi, Hz. Peygamber’e </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> ulaşınca: </span><span style="font-family: 'Traditional Arabic'">اللهم اغفر لى وله اعقبنى منه عقبى حسنة</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">“Allah’ım! Beni ve onu bağışla! Onun ardından bana güzel bir karşılık ver!” <a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn55" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="color: #0000ff">[55]</span></span></a> diyerek Allah’tan onun affını istemiştir. Dolayısıyla bir ölüm haberi duyulunca, onun için duâ edilmesini Hz. Peygamber </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> bizden istemektedir.</span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">c) Hz. Peygamber </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> mezarlıkları ziyaretinde ölüler için duâ etmiştir. Kabristana varışında Allah Resûlü’nün </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> şöyle dediğini Hz. Âişe (r.anhâ) haber vermektedir:</span></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Traditional Arabic'"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong>كان رسول الله صلى الله عليه وسلم يخرج من آخر الليل الى البقيع فيقول: السلام عليكم دار قوم مؤمنين! واتاكم ما توعدون غدا، مؤجلون، وانا ان شاء الله بكم لاحقون، اللهم! اغفر لاهل بقيع الغرغد</strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="font-family: 'Times New Roman'">“Allah Resûlü </span></span><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> gecenin sonunda Medine kabristanı olan Bakî’a çıkar ve şöyle duâ ederdi: Allah’ın selâmı sizlere olsun ey inanan toplumlar yurdunun sakinleri! İleride meydana gelecek diye va’d olunduğunuz şey size gelmiştir artık. Sizler, ölüm ile yeniden dirilme arasındaki zamanı bekliyorsunuz. İnşâallah bizler de sizlere kavuşacağız. Rabbim! Bakî’ül-Gargad kabristanının halkını bağışla.”<a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn56" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="color: #0000ff">[56]</span></span></a></span></span></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">İbn Abbas, Büreyde ve Ebû Hureyre’nin de </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(Rad</span>ı<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">yallahu Anh</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> rivâyet ettiği bu hadisin başka bir varyantında ise; “Allah’ın selâmı üzerinize olsun ey kabir halkı! Allah sizi de bizi de bağışlasın. Sizler bizim Selefîmizsiniz. Biz de arkadan geleceğiz.” <a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn57" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="color: #0000ff">[57]</span></span></a> şeklinde Hz. Peygamber’in </span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)</span><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"> hitab ettiği bildirilmektedir.<a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn58" target="_blank"><span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'"><span style="color: #0000ff">[58]</span></span></a></span></strong></span></span></p><p></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref1" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[1]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> Suyûtî, age., s. 403 (Hallâl’in el-Câmî’inden naklen.)</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref2" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[2]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> Hatîbü’l-Bağdâdî, Târîhu Bağdâd, c. V, s. 112 (trc. No. 2522); Kettânî, er-Risâletü’l-Mustatrafe (çvr: Özbek, Hadis Literatürü) s. 398 (dipnot, 5).</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref3" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[3]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> İbn Ebî Şeybe, c.II, s.445</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref4" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[4]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> Mizzî, Tehzîbü’l-kemâl, c.VII, s.56 (trc.no. 1415)</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref5" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[5]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> İbn Adiyy, el-Kâmil, c.VIII, s. 168 (trc.no.1901); Mizzî, Tehzîbü’l-kemâl, c. XXVII, s.219 (trc.no.5780)</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref6" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[6]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> Kurtubî, et-Tezkira, c.I, s.102; Abdulhak, el-Âkıbe, s.255. Münâvî, Feydu’l-kadîr, c.II, s.65</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref7" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[7]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> Nevevî, el-Mecmû, c.V, s.115,116</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref8" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[8]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> İbn Hacer, Telhîsu’l-habîr, c.II, s. 650</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref9" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[9]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> Şevkânî, Neylü’l-evtâr, c.IV, s.22</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref10" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[10]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> Münâvî, Feydu’l-kadîr, c.II, s.65</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref11" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[11]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> Hadisin tahrici için bkz.Geride geçmiştir. </strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref12" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[12]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> İbn Nüceym, el-Bahru’r-raik, c.III, s.63; Meydânî, el-Lübâb, c.I, s.138. İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, c.I, s. 844.</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref13" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[13]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> Aynî, el-Binâye, c.III, s. 844-845.</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref14" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[14]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> Aynî, age.,c.III, s.844, 845 </strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref15" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[15]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> İbn Nüceym, age., c.III, s.63,64; İbn Âbidîn, age., c.I, s.844</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref16" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[16]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> İbn Kudâme, el-Muğnî, c.II, s.424</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref17" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[17]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> İbn Kudâme, age., c.II, s.424.</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref18" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[18]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> İbn Kudâme, age., c.II, s.424; Kurtubî, et-Tezkira, c.I, s.96.</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref19" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[19]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> Kurtubî, age., I/96</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref20" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[20]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> İbn Kudâme, age. C.II. s.424; İbn Kudâme, Şerhu’l-kebîr, c.II, s.424; İbn Teymiyye, Mecmû’u’l-Fetâvâ, c.XXIV, s. 366, 367.</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref21" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[21]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> İbn Kudâme, el-Muğnî, c.II, c.425; İbn Kudâme el-Makdisî, age., c.II, s. 424</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref22" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[22]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> İbn Teymiyye, age., c. XXIV, s.366,367</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref23" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[23]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> İbn Teymiyye, age., c.XXIV, s.367</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref24" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[24]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> Mâlik, el-Müdevvene, c.I, s.174.</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref25" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[25]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> Abdulhak el-Âkıbe, s.254-255.</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref26" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[26]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> Kurtubî, et-Tezkira, c.I, s.96-97.</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref27" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[27]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> Kurtubî, et-Tezkira, c.I, s.103</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref28" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[28]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> Şîrazî, el-Mühezzeb, c.I, s. 464</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref29" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[29]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> Gazzâlî, İhyâ, c. XV, s. 178</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref30" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[30]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> Şirbinî, Muğni’l-muhtâc, c.V, s.445</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref31" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[31]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> Nevevî, el-Ezkâr, s.137, el-Mecmû, c.V, s. 31.</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref32" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[32]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> Nevevî, el-Mecmû’, c.V, s. 311</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref33" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[33]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> Nevevî, el-Ezkâr, s.137.</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref34" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[34]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, c.IV, s. 110, 111</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref35" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[35]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> Nevevî Riyazu’s-Salihin s.293</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref36" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[36]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> Haşiyei İbn Abidin; 2/243</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref37" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[37]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> Şevkânî, Neylü’l-Evtâr, c.IV, s.52</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref38" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[38]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> İbn Kudâme, el-Muğnî, c.II, s.429</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref39" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[39]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> Müslüm Ş<span style="font-family: 'Souvenir Lt BT'">erhi 11/125</span></strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref40" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[40]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> Hattâb, el-Menhel, c.VIII, s.259</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref41" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[41]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> Reşid, Rızâ, Makâlât, c.IV, s.1884</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref42" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[42]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> Sabık, Fıkhu’s-Sünne, c.I, s.480</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref43" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[43]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> Mahlûf, el-Fetâva’ş-şer’iyye, s.50, 51</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref44" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[44]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> Şerabâsî, Yes’elûnek, c.I, s.442</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref45" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[45]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> Zeydan, el-Mufassal, c.XI, s.186</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref46" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[46]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> Bant çözümü. Bkz. Dipnot 449</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref47" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[47]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> Zuhaylî, el-Fıkhu’l-İslâmî, c.II, s.550, 551</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref48" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[48]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> Kurtubî, et-Tezkira, c.I, s.105; Suyûtî, Şerhu’s-sudûr, s.403</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref49" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[49]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> Fetvâ için bkz. İbn Abdisselâm, el-Fetâvâ, s.96</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref50" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[50]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> Buhârî, Cenâiz, 65; Ebû Dâvud, Cenâiz, 59; Tirmizî, Cenâiz, 39; Nesâî, Cenâiz, 77.</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref51" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[51]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> Müslim, Vasâyâ, 14; Buhârî, el-Edebü’l-müfred, c.I, s.113 (19.bâb); Ebû Dâvud, Vasâyâ, 14; Tirmizî, Ahkâm, 36.</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref52" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[52]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> İbn Huzeyme, Zekât, 450 (h.no. 2495); İbn Hıbbân, Mukaddime, 93; İbn Mâce, Mukaddime, 20.</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref53" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[53]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> Nûh, 71/28</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref54" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[54]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> Müslim, Cenâiz, 85/86. cenaze namazında okunabilecek pek çok me’sûr duâ vardır. Bunlardan, Nevevî’nin “Bu konuda en sahih duâ budur” dediği rivâyeti tercih ettik.</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref55" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[55]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> Müslim, Cenâiz, 5,6; Ebû Dâvud, Cenâiz, 19; Tirmizî, Cenâiz, 7; Nesâî, Cenâiz, 3; İbn Mâce, Cenâiz, 4; İbn Hanbel, c. VI, s. 291.</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref56" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[56]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> Müslim, Cenâiz, 102; Ebû Dâvud, Cenâiz, 83; Tirmizî, Cenâiz, 59; Nesâî, Cenâiz, 103.</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref57" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[57]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> Tirmizî, Cenâiz, 59.</strong></span></span></p><p></p><p><a href="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref58" target="_blank"><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #0000ff"><strong>[58]</strong></span></span></span></a><span style="font-family: 'Garamond'"><span style="font-size: 15px"><strong> Ölüye Kur’ân okumakla ilgili bölümün buraya kadar olan kısmı Yusuf ACAR’ın Yüksek Lisans Tezi’nden (Temkin yayınları, İstanbul, 2004) alıntı yapılmıştır. KAYNAK SELEFİLER VE TASAVVUFÇULARIN GÖRÜŞLERİ</strong></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="mucahid_tr, post: 123802, member: 12305"] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B]İ[FONT=Souvenir Lt BT]mâm[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] Suyûtî, el-Câmî adlı eserinde Hallâl’in şöyle bir rivâyette bulunduğunu belirtmektedir. [/FONT][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Traditional Arabic][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B]عن الشعبى قال: كانت الانصار اذا مات لهم الميت اختلفوا الى قبره فيقرؤن له القرآن[/B][/SIZE][/FONT][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][FONT=Souvenir Lt BT]Tabiîn’den İmâm Şâbî [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](109/727[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT]): “Medineliler, içlerinde birisi öldüğü zaman, sık sık onun kabrini ziyaret ederler ve onun için Kur’ân okurlardı.”[URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn1"][FONT=Souvenir Lt BT][COLOR=#0000ff][1][/COLOR][/FONT][/URL] demiştir. Suyûtî bu haber için herhangi bir isnad vermemiştir. [/FONT][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B]Hanbelî âlimlerinden Ebû Bekr el-Hallâl, el-Câmî lî ulûmi’l-Müsned min mesâili Ahmed b. Hanbel ya da es-Sünen adlı yirmi cildi bulduğu söylenen eserine İbn Hanbel’in tüm fetvalarını imkanları nisbetinde bir araya getirmiş [/B][/SIZE][/FONT][URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn2"][FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][2][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/FONT][/URL][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B] ve hadis fetvâsı kitabı niteliğindeki bu eserinde Suyûtî’nin bildirdiğine göre, söz konusu haberi rivâyet etmiştir. Sözün sahibi olan Şa’bî için onu tanıyanlar: “Zamanın en büyük sikâ, fakîh, ve muhaddisidir. İbn Abbâs kendi zamanında ne ise Şa’bî de aynı konumdadır” diyerek beşyüz kadar sahâbeyi gören Şa’bî’yi övmüşlerdir.[/B][/SIZE][/FONT][/FONT] [FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B]Fakat Şa’bî ile hadisi tahric eden Hallâl arasında dört tabakanın olması ve mevcut kaynaklarda bu aradaki râvilerin belirsizliği yüzünden söz konusu hadisin isnadı hakkında bir yargıya varmak mümkün değildir.[/B][/SIZE][/FONT][/FONT] [FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B]Diğer taraftan Şa’bî’nin bu sözünü, benzer lafızlarla İbn Ebî Şeybe de rivâyet etmiştir. Buna göre Şa’bî şöyle demiştir:[/B][/SIZE][/FONT][/FONT] [FONT=Traditional Arabic][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B]كانت الانصار يقرؤن عند الميت بسورة البقرة[/B][/SIZE][/FONT][/FONT] [FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B]“Medineliler, ölünün yanında Bakara sûresini okurlardı.” [/B][/SIZE][/FONT][URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn3"][FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][3][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/FONT][/URL][/FONT] [FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B]Bu haberin isnadında Hafs b. Ğıyas ve Mücâlid b. Sa’d vardır ki, bunlardan birincisi sikâ, [/B][/SIZE][/FONT][URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn4"][FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][4][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/FONT][/URL][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B] ikincisi ise makbûldür. [/B][/SIZE][/FONT][URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn5"][FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][5][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/FONT][/URL][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B] İbn Adiy, Mücâlid’in Şa’bî tarikıyla yaptığı rivâyetlerin sâlih olduğunu söylemiştir. Bu isnadla haber hasendir. Dolayısıyla Hallâl’ın yaptığı rivâyetin aslının olduğu ortaya çıkmaktadır. [/B][/SIZE][/FONT][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][FONT=Souvenir Lt BT]Abdulhak el-İşbîlî [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](v.582/1186)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT], [/FONT]İ[FONT=Souvenir Lt BT]mâm[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] Kurtubî [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](v.671/1273)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT], Tîbî [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](v.743/1342)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT], Münâvî [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](v.1031/1622)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] ve Abdurrahmân el-Bennâ [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](v.1378/1958)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] gibi muhaddisler, hadisin hem ölmek üzere olanlara hem de rûhunu teslim etmiş olan ölülere ihtimalli olduğunu söylemişlerdir. [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn6"][FONT=Souvenir Lt BT][COLOR=#0000ff][6][/COLOR][/FONT][/URL] [/FONT]İ[FONT=Souvenir Lt BT]mâm[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] Nevevî [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](v.676/1277)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] ise, muhtadarın yanında Kur’ân okumanın müstehap olduğunu söylerken, bu hadisi zikretmektedir.[URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn7"][FONT=Souvenir Lt BT][COLOR=#0000ff][7][/COLOR][/FONT][/URL] Şafiî fakihlerinden Muhibbu’t-Taberî [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](v.694/1295) [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT]ve İbn Rifât’ın [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](v.710/1310)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT], hadiste kastedilenin ölmüş bulunanlar olduğu ve hadisin muhtadara hamledilmesinin hiçbir dayanağının olmadığı şeklindeki görüşlerine İbn Hacer de [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](v.852/1448)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] katılmıştır.[URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn8"][FONT=Souvenir Lt BT][COLOR=#0000ff][8][/COLOR][/FONT][/URL] San’ânî [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](v.1186/1772) [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT]ise, bu yöndeki diğer rivâyetlerle birlikte değerlendirildiği vakit, hadisin muhtadara hamlinin daha doğru olduğu kanaatindedir.[/FONT][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][FONT=Souvenir Lt BT]Şevkânî de [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](v.1250/1834)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] Muhibbü’t-Taberî ve İbn Rif’at gibi düşünerek hadisteki lafzın ölüler hakkında nass olduğunu, bu lafzın ölmek üzere olanlara taşınmasının ise mecaza girdiğini ve hakikati terk edip mecaza gitmenin bir karineye ihtiyaç duyduğunu söyleyerek hadisten anlaşılması gerekenin hakikat olduğunu ifâde etmiştir.[URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn9"][FONT=Souvenir Lt BT][COLOR=#0000ff][9][/COLOR][/FONT][/URL] [/FONT][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][FONT=Souvenir Lt BT]Bütün tartışmalardan anlaşılan odur ki, hadis hem ölmek üzere olanlara, hem de ölmüş olanlara hamledilebilir. Bunların içerisinden seçilebilecek en güzel kanaat ise Münâvî’nin [/FONT][FONT=Traditional Arabic]الاولى: الجمع[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] şeklindeki kanaatidir. [/FONT][/B][/SIZE][/FONT][URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn10"][FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][10][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/FONT][/FONT][/URL][FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B] Bir başka deyişle bu hadis, hem ölmek üzere olanları hem de ölüleri içerisine almaktadır.[/B][/SIZE][/FONT][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][FONT=Souvenir Lt BT]Hz. Peygamber’den [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](Sallallahu Aleyhi ve Sellem)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] sözlü olarak varid olan ikinci hadis ise İbn Ömer’in [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](Rad[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]yallahu Anh[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT])[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT]: “İçinizden birisi öldüğü zaman onu durdurmayın. Onu kabre koymakta acele ediniz. Sonra da ölünün kabrinin başucunda Fâtiha sûresini, ayak ucunda da Bakara sûresinin sonunu içinizden birisi okusun” [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn11"][FONT=Souvenir Lt BT][COLOR=#0000ff][11][/COLOR][/FONT][/URL] hadisidir. Hem merfû’ hem de mevkûf olarak rivâyet edilen bu hadisin isnadı da zayıftır. [/FONT][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][FONT=Souvenir Lt BT]Fakat Taberânî’nin rivâyetindeki Leclâc [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](Rad[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]yallahu Anh[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT])[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] hadisi, İbn Ömer’in [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](Rad[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]yallahu Anh[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT]),[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] bu merfû’ hadisini güçlendirmektedir. Her iki rivâyetin hem merfû’ hem de mevkûf olarak nakledilmiş olması, herhangi bir ızdırab meydana getirmez. Zira hadisin sahâbî râvileri bir defasında Hz. Peygamber’in [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](Sallallahu Aleyhi ve Sellem)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] sözünü aktarmış ve başka bir keresinde de Hz. Peygamber’in [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](Sallallahu Aleyhi ve Sellem)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] o hadisinin aynısıyla, kendileri fetvâ vermiş olabilirler. [/FONT][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B]Diğer taraftan söz konusu hadislerin konusu, ictihad ve rey sahasının dışında tamamen nakille bilinebilinen, bir alana aittir. Bu yönde bir fetvâyı sahâbenin, sırf kendi görüşüne dayanarak vermesi düşünülemez. Dolayısıyla hadisin mevkûf olan varyantı da hükmen merfû’dur.[/B][/SIZE][/FONT][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][FONT=Souvenir Lt BT]İbn Ömer [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](Rad[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]yallahu Anh[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT])[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] ve Leclâc’ın [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](Rad[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]yallahu Anh[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT])[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT], cenazeyi kabre koyduktan sonra Kur’ân okumanın müstehap olduğunu söylemeleri ve bunu bizzat vasiyet etmeleri, kabirde Kur’ân okumanın bir sahâbe uygulaması olduğunu göstermesi açısından oldukça önemlidir. Ayrıca İmâm Şa’bî’nin, “Medineliler, ölülerinin yanında Bakara sûresini okurlardı.” Şeklindeki rivâyeti ve bu haberdeki el-Meyyit lafzını açıklar mahiyetteki “Bir cenazeleri vuku’ bulduğu vakit Medineliler, onun kabrini sık sık ziyaret ederler ve onun için Kur’ân okurlardı” rivâyeti, ölülere Kur’ân okuma uygulamasının asr-ı saadette varolduğunu güçlendirmektedir.[/FONT][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B]Sonuç olarak ölülere Kur’ân okunabileceğini gösteren pek çok merfû’ hadisten, istidlale elverişli olan iki hadisi açıkladık. Bunların dışında ölülere Kur’ân okumanın bir sahâbe uygulaması olduğunu gösteren rivâyetler de vardır. Tahricini yaptığımız sahâbe fetvâları ve tabiînin sahâbe hakkındaki gözlemleri bunu göstermektedir. Dolayısıyla hadis açısından konu yeni değildir. Yani ölülere Kur’ân okuma uygulamasının, sonradan ortaya çıkmış bir bid’at olarak değerlendirilemeyeceğini düşünüyoruz.[/B][/SIZE][/FONT][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][FONT=Souvenir Lt BT]Ölülere Kur’ân Okuma İle İlgili Âlimlerin Görü[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT]şü[/FONT][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B]Başta mezhep imâmları olmak üzere, fakihler de konu hakkında değişik görüşler ileri sürmüşlerdir. Bu görüşlerin bilinmesi, konunun daha iyi anlaşılmasına ve aydınlanmasına katkı sağlayacağını umuyoruz. [/B][/SIZE][/FONT][/FONT] [FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B]Hanefîler, kabirde olsun başka mekânlarda olsun ölülere Kur’ân okumanın câiz olduğunu ve okunan Kur’ân’ın sevâbının bağışlanması durumunda bunun ölüye ulaşacağını söylemişlerdir. [/B][/SIZE][/FONT][URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn12"][FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][12][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/FONT][/URL][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B] Hanefî fıkıh kitaplarının hemen hemen tamamında konuya ilişkin şu metin yer almaktadır. “Kişi, namaz, oruç, zekât, hac ve Kur’ân okumak gibi bir ameli yapar da sevâbını başkasına bağışlarsa – bunu hangi niyetle yaparsa yapsın – bu yapılan bağış yerine ulaşır ve kendisine bağış yapılan kimse bundan yararlanır. Ölü veya diri olması da fark etmez. [/B][/SIZE][/FONT][URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn13"][FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][13][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/FONT][/URL][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B] Delil olarak ise Hz. Peygamber’in [/B][/SIZE][/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][FONT=Souvenir Lt BT](Sallallahu Aleyhi ve Sellem)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] ümmeti adına kurban kesmesini, ölülere Yâsîn okunabileceğini gösteren, ölü adına hac ve sadakanın faydalı olacağını bildiren ve kabirlerde Yâsîn ile İhlâs’ın okunabileceğini gösteren hadisleri almışlardır. [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn14"][FONT=Souvenir Lt BT][COLOR=#0000ff][14][/COLOR][/FONT][/URL] Muhaddis ve fakîh Aynî’den [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](v.855/1451)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] İbn Âbidîn’e [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](v.1252/1836)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] kadar hemen hemen bütün Hanefî fakihleri buna dahildir. [/FONT][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B]Hanefîler arasında bu konuda menfî düşünen bir fakîh yoktur. Mütekaddimûn da müteahhirûn da aynı şeyi söylemişlerdir. Hanefî âlimleri, ehl-i sünnetin de; kişinin namaz, oruç, sadaka, hac, Kur’ân okuma gibi sâlih amelleri yaptıktan sonra bunların sevâbının ölülere bağışlaması durumunda bunun ölüye ulaşacağı ve onun istifâde edeceği şeklindeki Hanefî görüşünde olduğunu ileri sürmüşlerdir. [/B][/SIZE][/FONT][URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn15"][FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][15][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/FONT][/URL][/FONT] [FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B]Hanbelîler de Hanefîler gibi düşünerek, ölülere Kur’ân okunmasını câiz görmüşlerdir. Ahmed b. Hanbel, kabirlerde Kur’ân okunmasının bid’at olduğunu söylemiş, daha sonra ise bu fetvâsından dönmüştür. [/B][/SIZE][/FONT][URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn16"][FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][16][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/FONT][/URL][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B] Ahmed b. Hanbel, Muhammed b. Kudâme el-Cevherî ile birlikte bir cenazeye katılmış ve tam mezarlıktan ayrılacakları esnada kör bir adam kabrin başında Kur’ân okumaya başlayınca İbn Hanbel: “Ey falan! Kabirde Kur’ân okumak bid’attır.” diyerek k[/B][/SIZE][/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B]ı[FONT=Souvenir Lt BT]râat[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT]a engel olmuştur. Bunun üzerine Muhammed b. Kudâme İbn Hanbel’den, Mübeşşir b. İsmâîl el-Halebî hakkındaki düşüncesini ve ondan hadis alıp almadığını sormuş, O da söz konusu şahsın sikâ olduğunu ve kendisinden rivâyette bulunduğunu ifâde etmiştir. Bunun üzerine Muhammed, Leclâc [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](Rad[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]yallahu Anh[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT])[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] hadisin Mübeşşir b. İsmail’in kendisine rivâyet ettiğini söylemiştir. Bunu duyan İbn Hanbel, kabirde Kur’ân okumanın bid’at olduğunu söylediği adamın çağrılmasını ve k[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]râat[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]na[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] devam etmesini istemiştir. [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn17"][FONT=Souvenir Lt BT][COLOR=#0000ff][17][/COLOR][/FONT][/URL] Yine Ahmed b. Hanbel’in şöyle dediği nakledilmektedir:[/FONT][/B][/SIZE][/FONT] [RIGHT][FONT=Traditional Arabic][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B]اذا دخلتم المقابر اقرؤا آية الكرسى ثلاث مرار (قل هو الله احد) ثم قل اللهم ان فضله لاهل المقابر[/B][/SIZE][/FONT][/FONT][/RIGHT] [FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B]“Kabristana girdiğinizde Âyetülkürsî ve üç defa İhlâs sûresini okuyarak şöyle duâ edin: Allah’ım! Onun ecrini şu kabir halkına ulaştır.” [/B][/SIZE][/FONT][URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn18"][FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][18][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/FONT][/URL][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B] başka bir rivâyette ise, “…Fâtiha sûresini, Muâvizeteyn ve İhlâs sûrelerini okuyunuz. Sonra da bunu kabir halkına bağışlayınız. Çünkü o ölülere ulaşır.” [/B][/SIZE][/FONT][URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn19"][FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][19][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/FONT][/URL][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B] buyurmuştur. Hanbelî mezhebinin önde gelen fakihlerinden İbn Kudâme [/B][/SIZE][/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][FONT=Souvenir Lt BT](v.630/1223)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT], İbn Kudâme el-Makdisî [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](v.682/1283) [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT]ve İbn Teymiyye [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](v.728/1327)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT], İbn Hanbel’in bu görüşünün daha meşhur olduğunu söyleyerek tercihte bulunmuşlardır. [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn20"][FONT=Souvenir Lt BT][COLOR=#0000ff][20][/COLOR][/FONT][/URL][/FONT][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B]Bu konuda Hanbelîler de Hanefîler gibi çerçeveyi geniş tutarak, “ne tür ibâdet olursa olsun kişi yaptığı ibâdetin sevâbını ölülere bağışlarsa Allah’ın izniyle ölü bundan yararlanır.” [/B][/SIZE][/FONT][URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn21"][FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][21][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/FONT][/URL][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B] demişlerdir. İbn Teymiyye ise, mâlî ibadetlerin sevabının ölülere ulaşması noktasında ehl-i sünnet ve’l-cemaat arasında hiçbir aykırı görüşün olmadığını, namaz, oruç ve Kur’ân okuyarak sevaplarının bağışlanması durumunda bunların ölülere ulaşıp ulaşmadığında ise tartışmaların olduğunu ve doğrusunun bu tür ibadetlerin sevaplarının da ölülere ulaşması, olduğunu söylemiş ve birinci bölümde incelediğimiz hadisleri de delil olarak göstermiştir. [/B][/SIZE][/FONT][URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn22"][FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][22][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/FONT][/URL][/FONT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][FONT=Traditional Arabic]وان ليس للانسان الا ما سعى[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] âyeti hakk[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT]ında ise, sadaka, köle âzâd etme, duâ ve istiğfarın ölülere fayda sağlamasının mütevâtir sünnetle ve ümmetin icmâ’ıyla sabit olduğunu, dolayısıyla âyetin anlamının “faydası yoktur” şeklinde değil “kişi ancak kendi yaptıklarına sahip olur” şeklinde anlaşılması gerektiğini söyleyerek şöyle bitirmektedir konuyu “sadaka ve duânın ölülere ulaştığı gibi akraba olsun olmasın kişinin yaptığı her türlü amelin sevâbı da ölüye ulaşır ve ölü bundan faydalanır. Üzerine kılınan cenaze namazından bile.” [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn23"][FONT=Souvenir Lt BT][COLOR=#0000ff][23][/COLOR][/FONT][/URL][/FONT][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B]Mâlikîler ise, duânın dışındaki bedeni ibadetlerin ölüye ulaşmayacağını söylemişlerdir. Onlara göre muhtadarın yanında Kur’ân okunabilir ama gerek defin sırasında gerekse değinden sonra ölülere Kur’ân okunmaz. Zira okunacağına dair seleften herhangi bir fetvâ nakledilmemiştir.[/B][/SIZE][/FONT][URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn24"][FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][24][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/FONT][/URL][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B] Fakat Abdulhak el-İşbîlî [/B][/SIZE][/FONT][/FONT][FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B](v.581/1185)[/B][/SIZE][/FONT][URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn25"][FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][25][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/FONT][/URL][/FONT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][FONT=Souvenir Lt BT] ve Kurtubî [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](v.681/1282)[URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn26"][FONT=Souvenir Lt BT][COLOR=#0000ff][26][/COLOR][/FONT][/URL][/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] gibi müteahhir Mâlikî âlimleri özellikle de Endülüs fukahâsı, ölülere Kur’ân okunabileceğini ve ölülerin bundan yararlanacağını söylemişlerdir. [/FONT]İ[FONT=Souvenir Lt BT]mâm[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] Kurtubî, ölülerin durumu ve ahrete müteallik işlerle ilgili yazdığı kitabında bu konuya geniş yer vermiş ve sonuç olarak; “Ölülere okunan Kur’ân’ın hem sevabı hem de ölülerin o k[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]râat[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT]i dinlemelerinin ecri onlara ulaşır. Kur’ân okunduktan sonra bağışlanan sevap da ulaşır. Çünkü Kur’ân bir duâ, istiğfar, yakarma ve istirhâmdır.” [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn27"][FONT=Souvenir Lt BT][COLOR=#0000ff][27][/COLOR][/FONT][/URL] diyerek kanaatini ifâde etmiştir.[/FONT][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B]Şâfiîler ise, zekât ve oruç fidyesi gibi ölü namına yapılan ibadetlerin ölüye fayda vereceği, ama Kur’ân okumak ve namaz kılmak gibi bedenî ibadetlerin sevabının ölüye ulaşmayacağı kanaatindedirler. [/B][/SIZE][/FONT][URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn28"][FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][28][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/FONT][/URL][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B] Fakat İbn Abdüsselâm [/B][/SIZE][/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][FONT=Souvenir Lt BT](v.660/1261)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] dışında hicrî altıncı asırdan itibaren, Şâfiî fukahâsı da Hanefîlerin görüşünü benimsemiş ve ölülere Kur’ân okunabileceğini söylemişlerdir. [/FONT][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B]İ[FONT=Souvenir Lt BT]mâm[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] Gazâlî [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](v.505/1111)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT], bu bölümde verdiğimiz hadislerden başka birtakım rüyalara ve İslâm bilginlerinin sözlerine de yer vererek kabirdeki ölülere Kur’ân okumakta hiçbir sakıncanın olmadığını ve k[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]râat[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]n[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] sevabının ölülere ulaşacağını ifâde etmiştir. [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn29"][FONT=Souvenir Lt BT][COLOR=#0000ff][29][/COLOR][/FONT][/URL] [/FONT][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][FONT=Souvenir Lt BT]Gazâlî’den İbnü’s-Salâh [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](643/1245)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT], [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn30"][FONT=Souvenir Lt BT][COLOR=#0000ff][30][/COLOR][/FONT][/URL] Nevevî [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](676/1277)[URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn31"][FONT=Souvenir Lt BT][COLOR=#0000ff][31][/COLOR][/FONT][/URL][/FONT][FONT=Souvenir Lt BT], Muhibbu’t-Taberî [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](694/1295)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT], İbnü’r-Rifat [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](710/1310)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT], İbn Hacer [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](852/1448)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT], Suyûtî [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](911/1505)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] ve Şirbînî’nin de [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](977/1570)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] içinde bulunduğu müteahhir Şâfiî ulemasının tamamına yakını, ölülere Kur’ân okunabileceğini kabul etmişlerdir. Hatta İmâm Nevevî, “Ashabımız şöyle dedi: Mezarlığı ziyaret eden kimsenin öncelikle kabirlere selâm vermesi, sonra da hem ziyaret ettiği kimselere hem de bütün Müslümanlara duâ etmesi ve Kur’ân’dan kolayına gelen yerleri okuduktan sonra ölülere duâ etmesi müstehaptır.” dedikten sonra, bu görüşün bizzat İmâm Şâfiî’nin ve Şâfiî ulemâsının görüşü olduğunu kesin bir dille belirtmiştir. [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn32"][FONT=Souvenir Lt BT][COLOR=#0000ff][32][/COLOR][/FONT][/URL] [/FONT][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B]El-Ezkâr’ında ise, İmâm Şâfiî ve arkadaşlarının, “Ziyaretçilerin, kabirde Kur’ân’dan bir bölüm okumaları müstehaptır. Şâyet Kur’ân’ın tamamını okurlarsa/hatim yaparlarsa daha güzel olur” [/B][/SIZE][/FONT][URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn33"][FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][33][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/FONT][/URL][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B] dediklerini naklederek bilinenin aksine, Şafiî’nin görüşünün müsbet yönde olduğunu ifâde etmiştir. Kendinden önceki âlimlerin konuyla ilgili görüşlerini değerlendirdikten sonra kendi kanaatini ortaya koyan Şirbînî de, insanların uygulamasının bu yönde olduğunu ve Müslümanların güzel gördüğü her şeyin, Allah katında da güzel olacağı söyleyerek ölülere Kur’ân okumanın müstehap olduğu şeklindeki kanaatini beyan etmiştir. [/B][/SIZE][/FONT][URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn34"][FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][34][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/FONT][/URL][/FONT] [SIZE=4][B][FONT=Times New Roman]İ[/FONT][FONT=Garamond][FONT=Souvenir Lt BT]bn[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] Kayyım el Cevziyye ([/FONT][FONT=Souvenir Lt BT]Ruh kitabının sayfa 19’)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT]da Hasan b. Sabbah Zaferani der ki:[/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman]İ[/FONT][FONT=Garamond][FONT=Souvenir Lt BT]mâm[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] Şafi’ye sordum. O da: “Kabirde Kur’ân okumanın hiçbir sakıncası yoktur”[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT], sözünü naklediyor. Ayrıca Nevevî, [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman]İ[/FONT][FONT=Garamond][FONT=Souvenir Lt BT]mâm[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] Şafi’nin şu sözlerini naklediyor: “Mezarın başında Kur’ândan âyet ve sûreler okumak müstehabdır”.[/FONT][/FONT][/B][/SIZE][URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn35"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][35][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B]Ş[FONT=Souvenir Lt BT]afiilerin sonraki âlimlerinin yazd[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]klar[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]na göre: K[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]râat[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]n ölüye ula[/FONT]ş[FONT=Souvenir Lt BT]mas[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT], ölünün huzurunda olmas[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]; g[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]y[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT]ab[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]nda ise k[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]râat[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]n arkas[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]ndan duâ edilmesi durumund[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT]ad[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]r. Çünkü k[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]râat maha[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT]lline rahmet ve bereket iner. K[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]raat[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]n arkas[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]n[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT]dan duâ edilmesi durumunda duân[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]n kabul edilmesi daha çok umulur. Bunun gerektirdi[/FONT]ğ[FONT=Souvenir Lt BT]i mana [/FONT]ş[FONT=Souvenir Lt BT]udur: Kastedilen, ölü[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT]nün k[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]râattan faydalanmas[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]d[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]r, ölünün o sevab[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT] kazan[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT]mas[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT] de[/FONT]ğ[FONT=Souvenir Lt BT]ildir. [/FONT][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][FONT=Souvenir Lt BT]Bundan dolay[/FONT]ıŞ[FONT=Souvenir Lt BT]afiiler [/FONT]ş[FONT=Souvenir Lt BT]öyle duâ [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT]etmeyi tercih ederler: Allah’[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]m[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT]![/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] Okumu[/FONT]ş[FONT=Souvenir Lt BT] oldu[/FONT]ğ[FONT=Souvenir Lt BT]um Kur’ân[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]n sevab[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]n[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]n bir mislini falan ki[/FONT]ş[FONT=Souvenir Lt BT]iye ula[/FONT]ş[FONT=Souvenir Lt BT]t[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]r. Bize (Hanefîlere) gelince ölüye ula[/FONT]ş[FONT=Souvenir Lt BT]an sevab[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]n bizzat ke[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT]ndisidir.[/FONT][/B][/SIZE][/FONT][URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn36"][FONT=Times New Roman][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][36][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][FONT=Souvenir Lt BT]Şevkânî de[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] (v.1250/1834) [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT]diğer müteahhir ulemâ gibi ölülere Kur’ân okunabileceğini ve bunun sevabının ölüye ulaşacağını söylemiştir. [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn37"][FONT=Souvenir Lt BT][COLOR=#0000ff][37][/COLOR][/FONT][/URL] Daha önce ifâde ettiğimiz gibi Şevkânî, “ölülerinize Yâsîn sûresini okuyunuz” hadisinin ölüler hakkında nass (hakikat), muhtadarlar için ise mecaz olduğunu, mecaza gitmek için de bir karineye ihtiyaç olduğunu belirtmiş ve hadisten anlaşılması gereken anlamın hakikat olduğuna hükmetmiştir. [/FONT][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][FONT=Souvenir Lt BT]Sonuç olarak cumhûr-u fukahâ, Kur’ân-[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT]ı Kerîm’in ölülere okunabileceği, k[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]râat[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]n[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] sevabının bağışlanması durumunda bu sevabın, ölülere ulaşacağı ve ölülerin bu sevaptan yararlanacağı kanaatindedir. Sadece İmâm Mâlik bu görüşe katılmamaktadır. Kurtubî, Abdulhak gibi Mâlik fıkıhçıları da dahil hicrî beşinci asırdan itibaren müteahhir fukahâ arasında ise, ölülere Kur’ân okunabileceği, sevabının bağışlanabileceği ve ölülerin bundan faydalanacağı konusunda icmâa varan bir ittifak oluşmuştur. Hatta bâzı fakihler bu konuda icmâ olduğunu bile ileri sürmüşlerdir. [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn38"][FONT=Souvenir Lt BT][COLOR=#0000ff][38][/COLOR][/FONT][/URL][/FONT][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Garamond][SIZE=4][B][FONT=Souvenir Lt BT]Mâlikî[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT]’lerden Kadı İyaz, ölüye Kur’ân okumanın müstehab olduğunu söylemiştir. [/FONT][/B][/SIZE][/FONT][URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn39"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][39][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][FONT=Souvenir Lt BT]Ezher şeyhlerinden Hattâb es-Subkî [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](v.1352/1933)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT], ölülerin kendilerine bağışlanan her türlü ibadetten yararlanacaklarını ve cumhurun görüşünün bu yönde olduğunu söylerken [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn40"][FONT=Souvenir Lt BT][COLOR=#0000ff][40][/COLOR][/FONT][/URL] çağdaşı Reşid Rızâ da [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](1354/1935) Mekke [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT]kadısıyla Mekke’de yaptığı mülakatta kadıya, ölülere Kur’ân okunup okunamayacağını sormuş ve okunur cevabını alınca kendisi de bu görüşe katılmıştır. [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn41"][FONT=Souvenir Lt BT][COLOR=#0000ff][41][/COLOR][/FONT][/URL] Seyyid Sâbık, [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn42"][FONT=Souvenir Lt BT][COLOR=#0000ff][42][/COLOR][/FONT][/URL] Mısır Müftüsü Hasan Mahlûf, [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn43"][FONT=Souvenir Lt BT][COLOR=#0000ff][43][/COLOR][/FONT][/URL] Ezher şeyhlerinden Şerabâsî, [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn44"][FONT=Souvenir Lt BT][COLOR=#0000ff][44][/COLOR][/FONT][/URL] Abdülkerîm Zeydân, [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn45"][FONT=Souvenir Lt BT][COLOR=#0000ff][45][/COLOR][/FONT][/URL] Abdulfettah Ebû Gudde [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn46"][FONT=Souvenir Lt BT][COLOR=#0000ff][46][/COLOR][/FONT][/URL] ve Zuhaylî [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn47"][FONT=Souvenir Lt BT][COLOR=#0000ff][47][/COLOR][/FONT][/URL] gibi son devir âlimlerinin çoğu, cumhûrun görüşünü benimsemişlerdir.[/FONT][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B]Ölülere Kur’ân okumak ile ilgili bölümü, Kurtubî ve Suyûtî gibi âlimlerin, İbn Abdisselâm ile ilgili naklettikleri bir hâtıra ile bitirmek istiyorum. [/B][/SIZE][/FONT][URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn48"][FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][48][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/FONT][/URL][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][FONT=Souvenir Lt BT]Kurtubî [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](671/1273)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT]’den on bir yıl önce vefat eden Izzuddîn b. Abdisselâm [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](v.660/1262)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] hayatta iken, ölülere Kur’ân okumanın onlara hiçbir faydasının olmayacağına hükmediyor ve [/FONT][FONT=Traditional Arabic]وان ليس للانسان الا ما سعى [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT]= [I]insân için ancak kendi sa’yi vardır[/I]” âyetini hüccet olarak ileri sürüyordu. [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn49"][FONT=Souvenir Lt BT][COLOR=#0000ff][49][/COLOR][/FONT][/URL] İbn Abdisselâm ölünce, sürekli beraber olduğu dostlarından birisi onu rüyasında görmüş ve ona, “Sen hayatta iken, okunan Kur’ân’ın sevabının ve hediye edilen ecrin ölülere ulaşmadığını söylüyordun, hâlâ aynı görüşte misin?” diye sorunca şu cevabı almıştır: “Evet, ben dünyada iken öyle diyordum. Allah’ın lütfunu ve ikramını görünce artık o görüşümden döndüm. Ölülere okunan Kur’ân’ın sevabı onlara ulaşır.”[/FONT][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Garamond][SIZE=4][B]Yâsîn-i Şerif dirilere indirilmiş, mezarları ziyaret edip Kur’ânı Kerîm okuyan kimse diridir, sevabını istediğine gönderebilir. [/B][/SIZE][/FONT][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][FONT=Souvenir Lt BT]Cenaze namazında Fâtiha sûresinin okunacağına dair Talha’dan [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](Rad[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]yallahu Anh[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT])[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] şöyle bir hadis nakledilmektedir:[/FONT][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Traditional Arabic][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B]عن طلحة قال: صليت خلف ابن عباس على جنازة فقرأ بفاتحة الكتاب، قال : لتعلموا انها سنة.[/B][/SIZE][/FONT][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][FONT=Souvenir Lt BT]Talhâ’dan [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](Rad[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]yallahu Anh[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT])[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT]: “Abdullah b. Abbas’ın [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](Rad[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]yallahu Anh[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT])[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] arkasında bir cenaze namazı kıldım ve O, Fâtiha sûresini okudu. Sonra da onun sünnet olduğunu öğrenin diye böyle okudum” dedi.[URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn50"][FONT=Souvenir Lt BT][COLOR=#0000ff][50][/COLOR][/FONT][/URL][/FONT][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][FONT=Souvenir Lt BT]Ölüye Kur’ân okunmaz diyenler; Kur’ân sadece diriler için indirilmi[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT]ştir, diyorlardı. Oysa üstteki hadiste sahâbenin cenaze namazı kılıp ve Kur’ân okuduğunu görmekteyiz. Hadis sahihtir. Peygamberimiz [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](Sallallahu Aleyhi ve Sellem) [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT]yapmış ki, Talha’dan [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](Rad[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT]ı[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT]yallahu Anh[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT])[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT]yapılan rivâyetin metninde “sünnettir” deniliyor. Öyleyse deriz ki; henüz toprağa gömülmemiş meyyit ile gömülmüş meyyit arasında bir fark mı vardır da, sadece gömülmek üzere olan meyyite okunacağı söylenip, mezardakine okunmayacağı iddia edilmektedir?[/FONT][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][FONT=Souvenir Lt BT]Dirilerle ölüler arasındaki münâsebetlerin temellendirildiği nasların başında, sadaka-i câriye olarak bilinen hadis gelmektedir. Ebû Hureyre’nin [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](Rad[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]yallahu Anh)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] bildirdiğine göre Hz. Peygamber [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](Sallallahu Aleyhi ve Sellem)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] şöyle buyurmuştur:[/FONT][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Traditional Arabic][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B]اذا مات الانسان انقطع عنه عمله الا من ثلاثة: الا من صدقة جارية، او علم ينتفع به، او ولد صالح يدعو له.[/B][/SIZE][/FONT][/FONT] [FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B]“İnsan ölünce şu üç şeyden başka ameli sona erer; devam eden sadaka, yararlanılan bilgi ve kendisine duâ eden hayırlı evlât.”[/B][/SIZE][/FONT][URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn51"][FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][51][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/FONT][/URL][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][FONT=Souvenir Lt BT]İbn H[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]bbân[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](v.354/965)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT], İbn Huzeyme [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](v.311/923)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] ve İbn Mâce [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](v.273/886)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] Ebû Katâde’den [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](Rad[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]yallahu Anh[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT])[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] Hz. Peygamber’in [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](Sallallahu Aleyhi ve Sellem)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] şöyle buyurduğunu rivâyet etmişlerdir:[/FONT][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Traditional Arabic][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B]خير ما يخلف الرجل من بعده ثلاثة: ولد صالح يدعو له فيبلغه دعاؤه، او صدقة جارية تجرى فيبلغه اجرها، او علم يعمل به من بعده[/B][/SIZE][/FONT][/FONT] [FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B]“Kişinin kendisinden (ölümünden) sonra geriye bıraktığı şeylerin en hayırlısı şu üç şeydir: Onun için duâ eden evlât. Zira çocuğun ebeveynine yaptığı duâ onlara ulaşır. Devam eden sadaka ki, devam ettiği sürece mükafatı sahibine ulaşır. Bir de kendisinden sonra amel edilen ilim.” [/B][/SIZE][/FONT][URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn52"][FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][52][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/FONT][/URL][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][FONT=Souvenir Lt BT]Fâtiha bir duâd[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT]ır. İnsanın salih evladı duâsında akrabası için Kur’ân’dan âyetler okuyup, affını Allah’tan isteyebilir. Ölü için Kur’ân okunmaz diyenler, okunacağına dair hiçbir âyet yoktur, diyorlardı. Bakalım öyle mi:[/FONT][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Traditional Arabic][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B]والذين جاؤوا من بعدهم يقولون ربنا اغفر لنا ولاخواننا الذين سبقونا بالايمان ولا تجعل فى قلوبنا غلا للذين آمنوا ربنا انك رؤوف رحيم[/B][/SIZE][/FONT][/FONT] [SIZE=4][B][FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman]“Onlardan sonra gelenler: “Rabbimiz, diye yalvarırlar. Bizi ve bizden önce imân etmiş olan kardeşlerimizi bağışla! Kalplerimizde inananlara karşı bir kin bırakma! Rabbimiz! Sen çok şefkatli, çok bağışlayıcısın.” ([/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman]el-Haşr, 59/10).[/FONT][/B][/SIZE] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][FONT=Souvenir Lt BT]Bir başka yerde ise Cenâb-ı Hak, Hz. Peygamber’e [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](Sallallahu Aleyhi ve Sellem)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] hitaben: “… Hem kendi günahın için hem de kadın-erkek bütün inananlara af dile..” [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT]([/FONT]Muhammed, 47/19)[FONT=Souvenir Lt BT]buyurmuştur. Daha pek çok âyette gerek yakın akrabaya, [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT]([/FONT]İsrâ, 17/24)[FONT=Souvenir Lt BT] gerekse diğer mü’minlere duâ edilmesi istenmiştir. Başkalarına yapılan duâ, yüz yüze yapılabildiği gibi gıyaben de yapılabilir.[/FONT][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B]Hayattaki Müslümanların, öbür dünyaya göç eden yakınlarına ya da bütün Müslümanlara duâ edebilecekleri ve ölülerin de bundan yararlanacakları konusunda Mutezile dışındaki ulemânın ittifak etmelerinden dolayı konuyla ilgili âyet ve hadisleri zikretmekle yetineceğiz.[/B][/SIZE][/FONT][/FONT] [FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B]1- Gerek Müslümanların gerekse meleklerin, Müslüman ölülere duâ etmeleri ve onlar için istiğfarda bulunmaları Kur’ân’da sıkça rastlanan bir taplodur. Bunlardan birkaçı şöyledir:[/B][/SIZE][/FONT][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][FONT=Souvenir Lt BT]a) Yukarıda metnini verdiğimiz âyette Cenâb-ı Hak, geçmişini unutmayan ve onların affedilmesi için yalvarın Müslümanlardan övgüyle bahsetmektedir. “Onlardan sonra gelenler: Rabbimiz, diye yalvarırlar. Bizi ve bizden önce imân etmiş olan kardeşlerimizi bağışla!..” [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT]([/FONT]El-Haşr, 59/10).[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B]b) Meleklerin ve onların konumuna yaklaşan insanların niteliklerini sayarken şöyle buyuruyor Allah:[/B][/SIZE][/FONT][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][FONT=Souvenir Lt BT]“Allah’ın kudret tahtını yüklenip taşıyanlar ve Ona yakın olanlar, Rablerinin sınırsız ihtişamını hamd ile yüceltirler. O’na imân ederler ve müminler için: “Rabbimiz! Sen her şeyi rahmetinle ve ilminle kuşatırsın. Tevbe edip yoluna uyanları bağışla ve onları cehennem azabından koru!” diyerek, af dilerler. Rabbimiz! Onları ve atalarından, eşlerinden ve çocuklarından dürüst ve erdemli olanları va’d ettiğin cennetine/sonsuz esenlik bahçelerine koy! Hikmet ve kudret sahibi olan, kuşkusuz yalnızca sensin.” [/FONT](el-Gâfir, 40/7,8)[FONT=Souvenir Lt BT]âyette kendilerine duâ edilenlerin sadece diriler olmadıkları çok açıktır.[/FONT][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B]c) Her gün en az yirmi kez tekrar ettiğimiz İbrahim Peygamber’in (a.s.) duâsında, diri olsun ölmüş olsun ebeveynimize ve bütün mü’minlere duâ etmekteyiz:[/B][/SIZE][/FONT][/FONT] [FONT=Traditional Arabic][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B]ربنا اغفر لى ولوالدى وللمؤمنين يوم يقوم الحساب[/B][/SIZE][/FONT][/FONT] [SIZE=4][B][FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman]“Rabbim! Beni, anne-babamı ve bütün insanları hesâp kurulduğu gün bağışla!” [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman][FONT=Souvenir Lt BT]([/FONT][FONT=Souvenir Lt BT]İbrahim, 14/41). [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT]Aynı duâyı Nûh da [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](a.s.)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] yapmıştır. [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn53"][FONT=Souvenir Lt BT][COLOR=#0000ff][53][/COLOR][/FONT][/URL] Hz. Peygamber de [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](Sallallahu Aleyhi ve Sellem)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] kendisine “Hem kendi günahına hem de bütün inananlara af dile…” [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT]([/FONT][FONT=Souvenir Lt BT]Muhammed, 47/19)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT]buyurulduğundan [/FONT]İ[FONT=Souvenir Lt BT]brahim (a.s.) ve Nûh’un [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](a.s.)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] duâsını namazlarda okuyarak ebedileştirmiştir.[/FONT][/FONT][/B][/SIZE] [FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B]Bütün bu âyetler göstermektedir ki, Müslümanlar ölülerine duâ etmelidir. Bu duâdan mezardaki inananlar mutlaka faydalanacaktır. Zirâ faydası olmayan bir şeyin emredilmesi ya da yapılması abes olur.[/B][/SIZE][/FONT][/FONT] [FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B]2- Sünnet malzemesi içinde bulunan pek çok metin/ delil de aynı şekilde Müslüman ölülere duâ edilmesi gerektiğini ve onların duâdan yararlandıklarını açıkça göstermektedir. Konuyla ilgili çok fazla rivâyet olduğundan bunlardan yalnızca bir kaçını zikredeceğiz:[/B][/SIZE][/FONT][/FONT] [FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B]a) Her ölen müslümanın ardından mutlaka icra edilmesi gereken bir vecibe olarak dindeki yerini alan cenaze namazı, ölülere duâ yapmanın gerekliliğini ortaya koymaya tek başına yeterlidir. Müslümanların, ölülerini karşılarına alarak: “Allah’ım! Şu cenazeyi bağışla! Onu affet ve günahlarını bağışla! Kabrini geniş tut ve nurlandır! Yağmur ve kar sularıyla onu yıka ve temizle! Onu, manevî pisliklerden temizleyip bembeyaz elbisesiyle arındırdığın gibi şimdi de hatalarından arındır! Kabrini hayırlı bir mekânla değiştir! Ona hayırlı dostlar, arkadaşlar ve eşler ver! Cennete koy, yâ Rabbi! Onu cehennem azabından ve kabrin fitnesi ile azabından koru!” [/B][/SIZE][/FONT][URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn54"][FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][54][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/FONT][/URL][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B] şeklinde duâ etmeleri çok anlamlıdır. Cenaze namazının farz-ı kifâye olması ve bu namazda sadece ölü için duâ edilmesi, mutlaka ölülere duâ edilmesini ve onların bundan istifâde ettiklerini gösterir.[/B][/SIZE][/FONT][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][FONT=Souvenir Lt BT]b) Sahâbeden Ebû Seleme’nin [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](Rad[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]yallahu Anh[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT])[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] öldüğü haberi, Hz. Peygamber’e [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](Sallallahu Aleyhi ve Sellem)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] ulaşınca: [/FONT][FONT=Traditional Arabic]اللهم اغفر لى وله اعقبنى منه عقبى حسنة[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT]“Allah’ım! Beni ve onu bağışla! Onun ardından bana güzel bir karşılık ver!” [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn55"][FONT=Souvenir Lt BT][COLOR=#0000ff][55][/COLOR][/FONT][/URL] diyerek Allah’tan onun affını istemiştir. Dolayısıyla bir ölüm haberi duyulunca, onun için duâ edilmesini Hz. Peygamber [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](Sallallahu Aleyhi ve Sellem)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] bizden istemektedir.[/FONT][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][FONT=Souvenir Lt BT]c) Hz. Peygamber [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](Sallallahu Aleyhi ve Sellem)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] mezarlıkları ziyaretinde ölüler için duâ etmiştir. Kabristana varışında Allah Resûlü’nün [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](Sallallahu Aleyhi ve Sellem)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] şöyle dediğini Hz. Âişe (r.anhâ) haber vermektedir:[/FONT][/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Traditional Arabic][FONT=Times New Roman][SIZE=4][B]كان رسول الله صلى الله عليه وسلم يخرج من آخر الليل الى البقيع فيقول: السلام عليكم دار قوم مؤمنين! واتاكم ما توعدون غدا، مؤجلون، وانا ان شاء الله بكم لاحقون، اللهم! اغفر لاهل بقيع الغرغد[/B][/SIZE][/FONT][/FONT] [SIZE=4][B][FONT=Souvenir Lt BT][FONT=Times New Roman]“Allah Resûlü [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman][FONT=Souvenir Lt BT](Sallallahu Aleyhi ve Sellem)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] gecenin sonunda Medine kabristanı olan Bakî’a çıkar ve şöyle duâ ederdi: Allah’ın selâmı sizlere olsun ey inanan toplumlar yurdunun sakinleri! İleride meydana gelecek diye va’d olunduğunuz şey size gelmiştir artık. Sizler, ölüm ile yeniden dirilme arasındaki zamanı bekliyorsunuz. İnşâallah bizler de sizlere kavuşacağız. Rabbim! Bakî’ül-Gargad kabristanının halkını bağışla.”[URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn56"][FONT=Souvenir Lt BT][COLOR=#0000ff][56][/COLOR][/FONT][/URL][/FONT][/FONT][/B][/SIZE] [FONT=Times New Roman][SIZE=4][B][FONT=Souvenir Lt BT]İbn Abbas, Büreyde ve Ebû Hureyre’nin de [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](Rad[/FONT]ı[FONT=Souvenir Lt BT]yallahu Anh[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT])[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] rivâyet ettiği bu hadisin başka bir varyantında ise; “Allah’ın selâmı üzerinize olsun ey kabir halkı! Allah sizi de bizi de bağışlasın. Sizler bizim Selefîmizsiniz. Biz de arkadan geleceğiz.” [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn57"][FONT=Souvenir Lt BT][COLOR=#0000ff][57][/COLOR][/FONT][/URL] şeklinde Hz. Peygamber’in [/FONT][FONT=Souvenir Lt BT](Sallallahu Aleyhi ve Sellem)[/FONT][FONT=Souvenir Lt BT] hitab ettiği bildirilmektedir.[URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftn58"][FONT=Souvenir Lt BT][COLOR=#0000ff][58][/COLOR][/FONT][/URL][/FONT][/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref1"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][1][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] Suyûtî, age., s. 403 (Hallâl’in el-Câmî’inden naklen.)[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref2"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][2][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] Hatîbü’l-Bağdâdî, Târîhu Bağdâd, c. V, s. 112 (trc. No. 2522); Kettânî, er-Risâletü’l-Mustatrafe (çvr: Özbek, Hadis Literatürü) s. 398 (dipnot, 5).[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref3"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][3][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] İbn Ebî Şeybe, c.II, s.445[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref4"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][4][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] Mizzî, Tehzîbü’l-kemâl, c.VII, s.56 (trc.no. 1415)[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref5"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][5][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] İbn Adiyy, el-Kâmil, c.VIII, s. 168 (trc.no.1901); Mizzî, Tehzîbü’l-kemâl, c. XXVII, s.219 (trc.no.5780)[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref6"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][6][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] Kurtubî, et-Tezkira, c.I, s.102; Abdulhak, el-Âkıbe, s.255. Münâvî, Feydu’l-kadîr, c.II, s.65[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref7"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][7][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] Nevevî, el-Mecmû, c.V, s.115,116[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref8"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][8][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] İbn Hacer, Telhîsu’l-habîr, c.II, s. 650[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref9"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][9][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] Şevkânî, Neylü’l-evtâr, c.IV, s.22[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref10"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][10][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] Münâvî, Feydu’l-kadîr, c.II, s.65[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref11"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][11][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] Hadisin tahrici için bkz.Geride geçmiştir. [/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref12"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][12][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] İbn Nüceym, el-Bahru’r-raik, c.III, s.63; Meydânî, el-Lübâb, c.I, s.138. İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, c.I, s. 844.[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref13"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][13][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] Aynî, el-Binâye, c.III, s. 844-845.[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref14"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][14][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] Aynî, age.,c.III, s.844, 845 [/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref15"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][15][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] İbn Nüceym, age., c.III, s.63,64; İbn Âbidîn, age., c.I, s.844[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref16"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][16][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] İbn Kudâme, el-Muğnî, c.II, s.424[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref17"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][17][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] İbn Kudâme, age., c.II, s.424.[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref18"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][18][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] İbn Kudâme, age., c.II, s.424; Kurtubî, et-Tezkira, c.I, s.96.[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref19"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][19][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] Kurtubî, age., I/96[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref20"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][20][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] İbn Kudâme, age. C.II. s.424; İbn Kudâme, Şerhu’l-kebîr, c.II, s.424; İbn Teymiyye, Mecmû’u’l-Fetâvâ, c.XXIV, s. 366, 367.[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref21"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][21][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] İbn Kudâme, el-Muğnî, c.II, c.425; İbn Kudâme el-Makdisî, age., c.II, s. 424[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref22"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][22][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] İbn Teymiyye, age., c. XXIV, s.366,367[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref23"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][23][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] İbn Teymiyye, age., c.XXIV, s.367[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref24"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][24][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] Mâlik, el-Müdevvene, c.I, s.174.[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref25"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][25][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] Abdulhak el-Âkıbe, s.254-255.[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref26"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][26][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] Kurtubî, et-Tezkira, c.I, s.96-97.[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref27"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][27][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] Kurtubî, et-Tezkira, c.I, s.103[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref28"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][28][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] Şîrazî, el-Mühezzeb, c.I, s. 464[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref29"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][29][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] Gazzâlî, İhyâ, c. XV, s. 178[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref30"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][30][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] Şirbinî, Muğni’l-muhtâc, c.V, s.445[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref31"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][31][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] Nevevî, el-Ezkâr, s.137, el-Mecmû, c.V, s. 31.[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref32"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][32][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] Nevevî, el-Mecmû’, c.V, s. 311[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref33"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][33][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] Nevevî, el-Ezkâr, s.137.[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref34"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][34][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, c.IV, s. 110, 111[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref35"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][35][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] Nevevî Riyazu’s-Salihin s.293[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref36"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][36][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] Haşiyei İbn Abidin; 2/243[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref37"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][37][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] Şevkânî, Neylü’l-Evtâr, c.IV, s.52[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref38"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][38][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] İbn Kudâme, el-Muğnî, c.II, s.429[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref39"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][39][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] Müslüm Ş[FONT=Souvenir Lt BT]erhi 11/125[/FONT][/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref40"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][40][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] Hattâb, el-Menhel, c.VIII, s.259[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref41"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][41][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] Reşid, Rızâ, Makâlât, c.IV, s.1884[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref42"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][42][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] Sabık, Fıkhu’s-Sünne, c.I, s.480[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref43"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][43][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] Mahlûf, el-Fetâva’ş-şer’iyye, s.50, 51[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref44"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][44][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] Şerabâsî, Yes’elûnek, c.I, s.442[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref45"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][45][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] Zeydan, el-Mufassal, c.XI, s.186[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref46"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][46][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] Bant çözümü. Bkz. Dipnot 449[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref47"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][47][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] Zuhaylî, el-Fıkhu’l-İslâmî, c.II, s.550, 551[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref48"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][48][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] Kurtubî, et-Tezkira, c.I, s.105; Suyûtî, Şerhu’s-sudûr, s.403[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref49"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][49][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] Fetvâ için bkz. İbn Abdisselâm, el-Fetâvâ, s.96[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref50"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][50][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] Buhârî, Cenâiz, 65; Ebû Dâvud, Cenâiz, 59; Tirmizî, Cenâiz, 39; Nesâî, Cenâiz, 77.[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref51"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][51][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] Müslim, Vasâyâ, 14; Buhârî, el-Edebü’l-müfred, c.I, s.113 (19.bâb); Ebû Dâvud, Vasâyâ, 14; Tirmizî, Ahkâm, 36.[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref52"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][52][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] İbn Huzeyme, Zekât, 450 (h.no. 2495); İbn Hıbbân, Mukaddime, 93; İbn Mâce, Mukaddime, 20.[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref53"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][53][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] Nûh, 71/28[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref54"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][54][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] Müslim, Cenâiz, 85/86. cenaze namazında okunabilecek pek çok me’sûr duâ vardır. Bunlardan, Nevevî’nin “Bu konuda en sahih duâ budur” dediği rivâyeti tercih ettik.[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref55"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][55][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] Müslim, Cenâiz, 5,6; Ebû Dâvud, Cenâiz, 19; Tirmizî, Cenâiz, 7; Nesâî, Cenâiz, 3; İbn Mâce, Cenâiz, 4; İbn Hanbel, c. VI, s. 291.[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref56"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][56][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] Müslim, Cenâiz, 102; Ebû Dâvud, Cenâiz, 83; Tirmizî, Cenâiz, 59; Nesâî, Cenâiz, 103.[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref57"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][57][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] Tirmizî, Cenâiz, 59.[/B][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][/SIZE] [URL="http://www.tevhid.gen.tr/newthread.php?do=newthread&f=112#_ftnref58"][FONT=Garamond][SIZE=4][COLOR=#0000ff][B][58][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/URL][FONT=Garamond][SIZE=4][B] Ölüye Kur’ân okumakla ilgili bölümün buraya kadar olan kısmı Yusuf ACAR’ın Yüksek Lisans Tezi’nden (Temkin yayınları, İstanbul, 2004) alıntı yapılmıştır. KAYNAK SELEFİLER VE TASAVVUFÇULARIN GÖRÜŞLERİ[/B][/SIZE][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Tasavvuf
Ehli Sünnet Tarikat ve Cemaatler
ölüye kuran okumak sahebe ve meshep görüşleri hadis tahriçleri 1
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst