Öğrenci Allah'ı Risale-i Nur'la daha iyi anlıyor

uður1

Well-known member
Öğrenci Allah'ı Risale-i Nur'la daha iyi anlıyor
05 Aralık 2011 / 13:44
Bir Gün gazetesinin manşet haberinde suçladığı yönetmen İbrahim Demirkan gazeteye cevap verdi

Ahmet Bilgi’nin haberi:
RİSALEHABER-Bir Gün gazetesinin "Dersimiz Said-i Nursi" başlıklı manşet haberinde suçladığı yönetmen İbrahim Demirkan gazeteye cevap verdi. Risale-i Nur’dan bilinçli olarak ve açık bir şekilde yararlandığını vurgulayan Demirken, gazete ve muhabirin ideolojik davrandığını söyledi.
DİN DERSİNDE ATEİST VE DEİSTLERİN KİTABI OKUTULUYORDU
Haberi yapan kişinin Talim-Terbiye kurumunun eski çalışanlarından olduğunu ifade eden Demirkan, Ünal Özmen zamanında Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinde “akla ziyan” kitapların tavsiye edildiğini vurguladı. Demirkan, “7. ve 8. sınıf Din dersi kitaplarında Aziz Nesin ve Cemil Sena’dan okuma parçaları vardı. Yanlış duymadınız din dersi kitabında Aziz Nesin ve ateist mi deist mi olduğu tartışılan Cemil Sena’nın okuma parçaları. Ama din konusunda kafa yormuş, çileli ömründe muhteşem eserler ortaya koymuş bir din aliminin fikirlerinden bahsedilmesine gelince ‘olmaz böyle şey!’ Yahu dersin adı Din Kültürü sonuçta. Materyalizm değil” dedi.
BU TANIMLARDA DA HİÇ ANORMAL BİR ŞEY YOK
(Gazete bu başlıkla haberi manşete taşımıştı.)
Lise-9 dersinde Risale-i Nur’dan yararlandığını ifade eden Demirkan, “Programlarda bir çok tanımlar, ayetler, hadisler v.s var ama öğrencinin dersi en kolay şekilde algılamasını sağlayacak ve bu sayede dini en güzel şekilde kavramasını sağlayacak bir metotla yaptık o programı. Haberi gören de sabah-akşam programda Bediüzzaman’dan bahsediliyor zanneder. Halbuki toplasanız 10 programdaki 50 tanımdan sadece 10 tanesi Bediüzzaman’a aittir. Örneğin Bediüzzaman’a ait ibadetin tanımı var yine haberde de bahsedilen peygamberin peygamberliğini ispat eden bir örneği var. Bu tanımlarda da hiç anormal bir şey yok” şeklinde yazdı.
RİSALE-İ NURDA GEÇEN ÖRNEKLERLE KONULARI ANLATTIM
Demirkan, yazısında şu görüşlere yer verdi:
“Bediüzzaman’ın din eğitimine ne katkısı olabilir diye soranlara bir çok panel ve sempozyumda verdiğim örneği söyleyerek cevap vereceğim. Okullarda bilindiği gibi Allah’ın sıfatları konusu işlenir. Yıllar boyunca müfredatta değişik sınıflarda ve konularda/alanlarda yer almıştır ama ben okurken de vardı öğretmenlik yaparken de. Burada Allah’ın sıfatları; Zati Sıfatlar ve Subuti sıfatlar diye ikiye ayrılır. Herkesin malumu ve maalesef yıllarca papağan gibi ezberlerdik. Risale-i Nurları okuyunca gördüm ki tevhid konusu, Allah’ı tanıma ve tanıtma işi sadece satırlarda yazılanı ezberlemekle olmuyormuş. Burada tabiat ve örneklendirmelerde çok önemliymiş.
Risale-i Nurda geçen örneklerle bu konuları anlatmaya başladım.
“Diyelim ki Muhalefetül Havadis (Allah’ın yarattıklarına benzememesi) maddesini söyleyince çocuklara Bediüzzaman’dan aldığım şu örneği veriyordum; “Bir binayı yapan usta binaya benzer mi? Binayla aynı cinsten midir?” İşte bizi yaratan Allah da bize benzemez. (Özellikle çocuk yaştaki öğrencide soyut düşünme gelişmediği için özellikle Allah’ı, antropomorfik dediğimiz düşünce tarzıyla insan gibi düşünür. İşte Bediüzzaman’a ait bu cümle o yanlışlığı da ıslah eden mükemmel bir örnektir.) Hatta çalıştığım bir okulda Lise 10 Sosyal sınıfında (okulun çok çektiği ve disiplin sorunları olan bir sınıftı) sınıfın çoğunluğu bile bu sıfatları Bediüzzaman’ın örnekleriyle o kadar iyi öğrenmişlerdi ki sınıfa girip yaptırdığım tekrarlarda neredeyse hepsi doğru cevap verince sınıfın en haşarı öğrencisinin ‘Ulan hepimiz nasıl da öğrendik bunları’ diye hayret ettiğini görmüştüm. Buradaki iksir Bediüzzaman’ın örneklerindeydi. Neresi yanlış bunun?
NE FARK ETTİRMEMESİ BİZ FARK ETMENİZİ İSTEDİĞİMİZ İÇİN YAYINLADIK ZATEN
(Demirkan, cevabını Memur-Sen'in sitesinden de yayınladı.)
“Haber öyle bir veriliyor ki sözde ben ‘fark ettirmeden’ verdik demişim. Bir defa habere kaynaklık eden video aylardır İstanbul İlim ve Kültür vakfı ile Tercümanı Ahvalde yayında. Gizli iş yapan insan bu videoyu alenen yayınlar mı? Ne fark ettirmemesi biz fark etmenizi istediğimiz için yayınladık zaten. Dost meclisinde olduğuma güvenmişim de falan filan. Doğru (!) ben salağım (!) konuşurken oradaki kamerayı görmedim ve bu video yayınlandığı günden itibaren de hiç haberim olmadı! Videodan haber çıkartanlar karakolda filan konuştuğumu zannediyorlar herhalde ya da kafadan mahkum ettikleri o kadar belli ki ne dersen de biz hakim sen mahkumsun durumu yani?
“Haberdeki ‘Senaryolar cemaate yazdırılıyor’ alt başlığı ise tamamen iftira. Başlığı gören senaryolar ısmarlanmış cemaatlerde yazmış zanneder halbuki tam tersi konuşmayı dinleyenler görecek ki ‘İslami hassasiyeti olanlar yazmıyor, bu işlere girmiyor’ diyorum. Hatta ‘bunun yeri cemaatler değil film şirketi’ dediğim halde haberi hazırlayan sözlerimi çarpıtmış tam tersi olmayan bir şeyi olmuş gibi vermiş.
TEK SESLİLİK HAKİKATİN EN BÜYÜK DÜŞMANIDIR
“Bu haberde bahsedilen MEB’in sitesindeki Lise 9’a ait Din dersi videolarını izlemek üzere MEB’in resmi sitesine herkesi davet ediyorum. Videoları izledikten sonra lütfen Bir Gün gazetesinin ‘Dersimiz Said Nursi’ haberini bir daha okuyun. Anlatılan İslam dini mi yoksa haberde denildiği gibi ‘Sünni İslam gruplardan Nur cemaatinin manifestosu olarak bilinen dini görüşler’i mi siz karar verin.”
“Din dersi olsun diğer derslerde olsun dünya ve ülkemizin tarihinde yer almış her fikirden bahsedilmeli. Tek seslilik hakikatin en büyük düşmanıdır. Sol kalemlerin korkusu da nedense İslamcıların herkesi susturup birkaç alimin görüşüyle toplumu boğacağı şeklindedir. Halbuki biz fikirlerimizden o kadar eminiz ki kendi özgüvenimiz yüksek olmasa bu düşüncelerimizi seslendirmezdik. Böyle bir derdimiz yok.
 
Üst