Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Bediüzzaman Said Nursi
Bediüzzaman'dan Nasihatler
Nurâni Nakışlar..
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ABDULLAH4" data-source="post: 238326" data-attributes="member: 1004566"><p style="text-align: center"><img src="http://gallery.photo.net/photo/9210871-lg.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p><p></p><p style="text-align: center"><strong><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="color: darkgreen">Gayet büyük ve garip ve gayetle yayılmış acîb bir ağaç farz edelim ki, o ağaç geniş bir perde-i gayb altında bir tabaka-i mestûriyet içinde saklanmıştır. Mâlûmdur ki, bir ağacın, insanın âzâları gibi, onun dalları, meyveleri, yaprakları, çiçekleri gibi bütün uzuvları arasında bir münâsebet, bir tenâsüb, bir muvâzenet lâzımdır. Herbir cüz'ü, o ağacın mahiyetine göre bir şekil alır; bir sûret verilir. İşte hiç görülmeyen-ve hâlâ görünmüyor-o ağaca dâir biri çıksa, perde üstünde onun herbir âzâsına mukabil bir resim çekse, bir hudud çizse, daldan meyveye, meyveden yaprağa bir tenâsüble bir sûret tersîm etse ve birbirinden nihayet uzak mebde' ve müntehâsının ortasında uzuvlarının aynı şekil ve sûretini gösterecek muvâfık tersîmât ile doldursa, elbette şüphe kalmaz ki o ressam bütün o gaybî ağacı gaybâşinâ nazarıyla görür, ihâta eder, sonra tasvir eder. Aynen onun gibi, Kur'ân-ı Mu'cizü'l-Beyân dahi, hakikat-i mümkinâta dâir-ki o hakikat, dünyanın iptidâsından tut, tâ âhiretin en nihayetine kadar uzanmış ve Arştan ferşe, zerreden şemse kadar yayılmış olan şecere-i hilkatin hakikatine dâir-beyânat-ı Kur'âniye o kadar tenâsübü muhâfaza etmiş ve herbir uzva ve meyveye lâyık bir sûret vermiştir ki, bütün muhakkikler nihayet tahkikinde Kur'ân'ın tasvirine "Mâşaallah, bârekallah" deyip, "Tılsım-ı kâinatı ve muammâ-i hilkati keşf ve feth eden yalnız sensin, ey Kur'ân-ı Kerîm!" demişler.</span></span></span></strong></p><p></p><p style="text-align: center"><strong><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="color: darkgreen">Sözler | Yirmi Beşinci Söz | 400</span></span></span></strong> </p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ABDULLAH4, post: 238326, member: 1004566"] [CENTER][IMG]http://gallery.photo.net/photo/9210871-lg.jpg[/IMG][/CENTER] [CENTER][B][SIZE=3][FONT=Palatino Linotype][COLOR=darkgreen]Gayet büyük ve garip ve gayetle yayılmış acîb bir ağaç farz edelim ki, o ağaç geniş bir perde-i gayb altında bir tabaka-i mestûriyet içinde saklanmıştır. Mâlûmdur ki, bir ağacın, insanın âzâları gibi, onun dalları, meyveleri, yaprakları, çiçekleri gibi bütün uzuvları arasında bir münâsebet, bir tenâsüb, bir muvâzenet lâzımdır. Herbir cüz'ü, o ağacın mahiyetine göre bir şekil alır; bir sûret verilir. İşte hiç görülmeyen-ve hâlâ görünmüyor-o ağaca dâir biri çıksa, perde üstünde onun herbir âzâsına mukabil bir resim çekse, bir hudud çizse, daldan meyveye, meyveden yaprağa bir tenâsüble bir sûret tersîm etse ve birbirinden nihayet uzak mebde' ve müntehâsının ortasında uzuvlarının aynı şekil ve sûretini gösterecek muvâfık tersîmât ile doldursa, elbette şüphe kalmaz ki o ressam bütün o gaybî ağacı gaybâşinâ nazarıyla görür, ihâta eder, sonra tasvir eder. Aynen onun gibi, Kur'ân-ı Mu'cizü'l-Beyân dahi, hakikat-i mümkinâta dâir-ki o hakikat, dünyanın iptidâsından tut, tâ âhiretin en nihayetine kadar uzanmış ve Arştan ferşe, zerreden şemse kadar yayılmış olan şecere-i hilkatin hakikatine dâir-beyânat-ı Kur'âniye o kadar tenâsübü muhâfaza etmiş ve herbir uzva ve meyveye lâyık bir sûret vermiştir ki, bütün muhakkikler nihayet tahkikinde Kur'ân'ın tasvirine "Mâşaallah, bârekallah" deyip, "Tılsım-ı kâinatı ve muammâ-i hilkati keşf ve feth eden yalnız sensin, ey Kur'ân-ı Kerîm!" demişler.[/COLOR][/FONT][/SIZE][/B][/CENTER] [CENTER][B][SIZE=3][FONT=Palatino Linotype][COLOR=darkgreen]Sözler | Yirmi Beşinci Söz | 400[/COLOR][/FONT][/SIZE][/B] [/CENTER] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Bediüzzaman Said Nursi
Bediüzzaman'dan Nasihatler
Nurâni Nakışlar..
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst