Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
Namaz kılmak ve büyük günahları işlememek
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ahmet.1" data-source="post: 501650" data-attributes="member: 1040028"><p><em><strong><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 22px">Beşinci Söz </span></span></p><p></strong></em><p style="text-align: center"><span style="font-size: 18px"><span style="color: #B22222"><span style="font-family: 'Arial'">ﺑِﺴْﻢِ ﺍﻟﻠَّﻪِ ﺍﻟﺮَّﺣْﻤَﻦِ ﺍﻟﺮَّﺣِﻴﻢِ</span></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 18px"><span style="color: #B22222"><span style="font-family: 'Arial'">ﺍِﻥَّ ﺍﻟﻠَّﻪَ ﻣَﻊَ ﺍﻟَّﺬِﻳﻦَ ﺍﺗَّﻘَﻮْﺍ ﻭَﺍﻟَّﺬِﻳﻦَ ﻫُﻢْ ﻣُﺤْﺴِﻨُﻮﻥَ</span></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Arial'"><u>Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. </u></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Arial'"><u>Şüphesiz ki Allah takvâya sarılanlarla, iyilik yapan ve iyi kullukta bulunanlarla beraberdir. (Nahl Sûresi: 128.)</u></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><em><strong>Namaz kılmak ve büyük günahları işlememek, ne derece hakikî bir vazife-i insaniye</strong> ve ne kadar fıtrî, münasib bir netice-i hilkat-i beşeriye olduğunu görmek istersen; şu temsilî hikâyeciğe bak, dinle:</em></span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Hakikî: Gerçek.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Vazife-i insaniye: insana ait görev, insan olmanın gerektirdiği görev.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Fıtrî: Hayat kanunlarına uygun.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Münasib:Uygun, layık, yaraşır.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Netice-i hilkat-i beşeriye: insanlığın yaratılış gayesi</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Temsilî: örnekle canlandırılmış.</span></span></p><p></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">Seferberlikte bir taburda biri muallem, vazifeperver; diğeri acemî, nefisperver iki asker beraber bulunuyordu. Vazifeperver nefer, talime ve cihada dikkat eder, erzak ve tayinatını hiç düşünmezdi. Çünki anlamış ki; onu beslemek ve cihazatını vermek, hasta olsa tedavi etmek, hattâ indelhace lokmayı ağzına koymaya kadar devletin vazifesidir. Ve onun asıl vazifesi, talim ve cihaddır. Fakat bazı erzak ve cihazat işlerinde işler. Kazan kaynatır, karavanayı yıkar, getirir. Ona sorulsa: Ne yapıyorsun?</span></span></em></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Seferberlikte: Savaş hazırlığında.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Taburda: Bölüklerden oloşan askeri birlikde.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Muallem: Eğitilmiş, eğitimli.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Vazifeperver: Görevini çok sever.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Nefisperver: Nefsini çok seven, zevkine ve arzularına çok düşkün olan.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Talim: Öğretmek, eğitmek, yetiştirmek.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Cihad: Düşman ile muharebe. *Din uğrunda çalışma ve savaşma.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Erzak: Yiyecek ve içecekler, ihtiyaç maddeleri.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Tayinat: Belirlenmiş geçim ihtiyaçları.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Cihazat: Cihazlar, aletler.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">İndelhace: İhtiyaç vaktinde, gerektiğinde.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'"></span></span></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">-Devletin angaryasını çekiyorum, der. Demiyor: Nafakam için çalışıyorum.</span></span></em></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Angarya: Ücretsiz yapılan iş.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Nafaka: Geçimlilik, geçim için gerekli olan.</span></span></p><p></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">Diğer şikemperver ve acemî nefer ise, talime ve harbe dikkat etmezdi. "O, devlet işidir. Bana ne?" derdi. Daim nafakasını düşünüp onun peşine dolaşır, taburu terkeder, çarşıya gider, alış-veriş ederdi. Bir gün, muallem arkadaşı ona dedi:</span></span></em></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Şikemperver: Aşırı yemeğe düşkün, boğazına düşkün.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Nefer: Asker.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Talim: Eğitmek, öğretmek, yetiştirmek.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Harb: Savaş.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Daim: Devamlı, Sürekli.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Nafaka: Geçim için gerekli olan.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Muallem: Eğitilmiş, eğitimli.</span></span></p><p></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">-Birader, asıl vazifen, talim ve muharebedir. Sen, onun için buraya getirilmişsin. Padişaha itimad et. O, seni aç bırakmaz. O, onun vazifesidir. Hem sen, âciz ve fakirsin; her yerde kendini beslettiremezsin. Hem mücahede ve seferberlik zamanıdır. Hem sana âsidir der, ceza verirler. Evet iki vazife, peşimizde görünüyor. Biri, padişahın vazifesidir. Bazan biz onun angaryasını çekeriz ki, bizi beslemektir. Diğeri, bizim vazifemizdir. Padişah bize teshilat ile yardım eder ki, talim ve harbdir. Acaba o serseri nefer, o mücahid mualleme kulak vermezse, ne kadar tehlikede kalır anlarsın!</span></span></em></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Talim: Eğitmek, öğretmek, yetiştirmek.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Muharebe: Şavaş.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Padişaha itimad et: Padişaha güven.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Aciz: Güçsüz, gücü yetmez.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Mücahede: Uğraşma, Çalışma, çaba gösterme.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Teshilat: Kolaylaştırmalar, zorlukları gidermeler.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Harb: savaş.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Nefer: asker.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Muallem: Eğitilmiş, eğitimli.</span></span></p><p></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">İşte ey tenbel nefsim! O dalgalı meydan-ı harb, bu dağdağalı dünya hayatıdır. O taburlara taksim edilen ordu ise, cem'iyet-i beşeriyedir. Ve o tabur ise, şu asrın cemaat-ı İslâmiyesidir. O iki nefer ise, biri feraiz-i diniyesini bilen ve işleyen ve kebairi terk ve günahları işlememek için nefis ve şeytanla mücahede eden müttaki müslümandır. Diğeri: Rezzak-ı Hakikî'yi ittiham etmek derecesinde derd-i maişete dalıp, feraizi terk ve maişet yolunda rastgelen günahları işleyen fâsık-ı hâsirdir. Ve o talim ve talimat ise, (başta namaz) ibadettir. Ve o harb ise; nefis ve heva, cin ve ins şeytanlarına karşı mücahede edip günahlardan ve ahlâk-ı rezileden kalb ve ruhunu helâket-i ebediyeden kurtarmaktır. Ve o iki vazife ise; birisi, hayatı verip beslemektir. Diğeri; hayatı verene ve besleyene perestiş edip yalvarmaktır, ona tevekkül edip emniyet etmektir.</span></span></em></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Meydan-ı harb: Savaş alanı.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Dağdağa: Faydasız sıkıntı, telaş, zorluk. *Gürültü.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Taksim: Bölme, paylaştırma.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Cem'iyet-i beşeriye: İnsan toplumu.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Cemaat-ı İslâmiyesi: İslam topluluğu, Müslümanlar topluluğu.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Nefer: Asker.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Feraiz-i diniye: Dinin farzları, İslam dinindeki farz(kesin) emir.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Mücahede: Uğraşma, Çalışma, çaba gösterme.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Müttaki: Takva sahibi, günahlardan ve yasaklardan çekinen.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Rezzak-ı Hakikî: Hakiki Rezzak, gerçek rızık verici olan Allah(cc)</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">İttiham: Suçlama.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Derd-i maişet: Giçim derdi.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Feraizi: Farzlar, dindeki açık ve kesin emirler.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Maişet: Yaşamak için gerekenler, geçimlilik.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Fâsık-ı hâsir: Büyük zararlara düşen günahkar.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Talim: Eğitmek, öğretmek, yetiştirmek.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Talimat: Hareket tarzını bildiren emirler.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Harb: Savaş.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Nefis: İnsandaki günaha itici hisler, günah ve sevap ayırmadan saldıran istekler ve duygular.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">*Bir kişinin kendisi öz varlığı.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Heva: Boş istek, gelip geçici heves, zararlı ve günaha iten istek ve özenti.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">İns: İnsan.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Mücahede: Uğraşma, Çalışma, çaba gösterme. *Din uğrunda savaşma ve çarpışma.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Ahlâk-ı rezile: Rezil ahlak, aşağılık ahlak.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Helâket-i ebediye: Ebedi felaket, sonsuz yıkılış ve mahvoluş.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Perestiş: Pek çok sevgi ve saygı besleme.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Tevekkül: Allah’a(cc) güvenmek, Allah’a(cc) dayanmak, yapılması gerekenleri elinden geldiğince yapıp gerisini Allah’a(cc) bırakmak.</span></span></p><p></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">Evet en parlak bir mu'cize-i san'at-ı Samedaniye ve bir hârika-i hikmet-i Rabbaniye olan hayatı kim vermiş, yapmış ise; rızıkla o hayatı besleyen ve idame eden de odur. Ondan başka olmaz... Delil mi istersin? En zaîf, en aptal hayvan; en iyi beslenir (Meyve kurtları ve balıklar gibi). En âciz, en nazik mahluk; en iyi rızkı o yer (Çocuklar ve yavrular gibi).</span></span></em></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Mu'cize-i san'at-ı Samedaniye: Kendisi hiçbirşeye muhtaç olmayıp her şeyin muhtaç olduğu Allah’ın(cc) sanat mucizesi.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Rızık: Her türlü ihtiyaç maddeleri, yaşamak için gerekli olan şeyler, maddi ve manevi bütün nimetler.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">İdame: Devam ettirme.</span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Arial'"><em>Evet vasıta-ı rızk-ı helâl, iktidar ve ihtiyar ile olmadığını; belki, acz u za'f ile olduğunu anlamak için balıklar ile tilkileri, yavrular ile canavarları, ağaçlar ile hayvanları müvazene etmek kâfidir. Demek derd-i maişet için namazını terkeden, o nefere benzer ki: Talimi ve siperini bırakıp, çarşıda dilencilik eder. Fakat namazını kıldıktan sonra Cenab-ı Rezzak-ı Kerim'in matbaha-i rahmetinden tayinatını aramak, başkalara bâr olmamak için bizzât gitmek; güzeldir, mertliktir, o dahi bir ibadettir. Hem insan ibadet için halk olunduğunu, fıtratı ve cihazat-ı maneviyesi gösteriyor. Zira hayat-ı dünyeviyesine lâzım olan amel ve iktidar cihetinde en edna bir serçe kuşuna yetişmez. Fakat hayat-ı maneviye ve uhreviyesine lâzım olan ilim ve iftikar ile tazarru' ve ibadet cihetinde hayvanatın sultanı ve kumandanı hükmündedir.</em></span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Vasıta-ı rızk-ı helâl: Helal olan yiyecek ve içeceklerin elde edilme sebebi.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">İktidar: Güç, kuvvet. *Devleti ve milleti yönetme görevi.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">İhtiyar: İrade, seçme sebestliği.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Acz u za'f: Zayıflık ve güçsüzlük.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Müvazene: Ölçmek, tartmak.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Derd-i maişet: Geçim derdi.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Nefer: Asker</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Talim: Eğitmek, öğretmek, yetiştirmek.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Matbaha-i rahmet: Rahmet mutfağı, Allah’ın(cc) merhamet mutfağı.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Tayinat: Belirlenmiş geçim ihtiyaçları.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Bâr: Yük, eziyet, sıkıntı.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Fıtrat: Yaratılış.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Cihazat-ı maneviye: Manevi cihazlar. Manevi duygular, güçler ve yetenekler.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Zira: Çünkü.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Hayat-ı dünyeviye: Dünyaya ait hayat, dünyadaki yaşantı.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Amel: İş, çalışma, görevi yerine getirme.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Hayat-ı maneviye: Manevi hayat.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Uhreviye: Ahirete ait, öbür dünya ile ilgili.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">İftikar: Fakirliğini ortaya koyma, yoksulluğunu açığa vurma.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Tazarru': Kusurunu itiraf edip yalvarma, kusurlarını bilip kibirden vazgeçerek alçakgönüllülükle yalvarma.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Cihet: Yön, taraf. *Sebeb.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Hayvanat: Hayvanlar.</span></span></p><p></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">Demek ey nefsim! Eğer hayat-ı dünyeviyeyi gaye-i maksad yapsan ve ona daim çalışsan, en edna bir serçe kuşunun bir neferi hükmünde olursun. Eğer hayat-ı uhreviyeyi gaye-i maksad yapsan ve şu hayatı dahi ona vesile ve mezraa etsen ve ona göre çalışsan; o vakit hayvanatın büyük bir kumandanı hükmünde ve şu dünyada Cenab-ı Hakk'ın nazlı ve niyazdar bir abdi, mükerrem ve muhterem bir misafiri olursun.</span></span></em></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">İşte sana iki yol, istediğini intihab edebilirsin. Hidayet ve tevfikı Erhamürrâhimîn'den iste...</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Hayat-ı dünyeviye: Dünyaya ait hayat, dünyadaki yaşantı.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Gaye-i maksad: Kastedilen ve istenilen gaye, temel gaye.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Daim: Devamlı, Sürekli.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Edna: En aşağı, en küçük.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Nefer: Asker.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Hayat-ı uhreviye: Uhrevi hayat, ahirete ait hayat, öbür dünya yaşantışı.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Mezra: Tarla.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Hayvanat: Hayvanlar.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Cenab-ı Hakk: Allah.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Abd: Kul.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Mükerrem: Saygı değer, şerefli, üstün değere ermiş, üstün özellikler kazandırılmış.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">İntihab: Seçme</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Hidayet: Doğruluk. Kur’anın gösterdiği doğru ve gerçek yol. İman edip İslam yoluna girmek.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Tevfik: Yardım.</span></span></p><p><span style="color: #008000"><span style="font-family: 'Arial'">Erhamürrâhimîn: Merhametli ve şevkatlilerin en merhametli ve şefkatlisi.</span></span></p><p></p><p style="text-align: right"><span style="font-size: 15px"><em><strong>Said Nursi</strong></em></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ahmet.1, post: 501650, member: 1040028"] [I][B][CENTER][FONT=Times New Roman][SIZE=6]Beşinci Söz [/SIZE][/FONT][/CENTER][/B][/I][CENTER][SIZE=5][COLOR="#B22222"][FONT=Arial]ﺑِﺴْﻢِ ﺍﻟﻠَّﻪِ ﺍﻟﺮَّﺣْﻤَﻦِ ﺍﻟﺮَّﺣِﻴﻢِ ﺍِﻥَّ ﺍﻟﻠَّﻪَ ﻣَﻊَ ﺍﻟَّﺬِﻳﻦَ ﺍﺗَّﻘَﻮْﺍ ﻭَﺍﻟَّﺬِﻳﻦَ ﻫُﻢْ ﻣُﺤْﺴِﻨُﻮﻥَ[/FONT][/COLOR][/SIZE] [FONT=Arial][U]Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. Şüphesiz ki Allah takvâya sarılanlarla, iyilik yapan ve iyi kullukta bulunanlarla beraberdir. (Nahl Sûresi: 128.)[/U][/FONT][/CENTER] [FONT=Arial][SIZE=3][I][B]Namaz kılmak ve büyük günahları işlememek, ne derece hakikî bir vazife-i insaniye[/B] ve ne kadar fıtrî, münasib bir netice-i hilkat-i beşeriye olduğunu görmek istersen; şu temsilî hikâyeciğe bak, dinle:[/I][/SIZE][/FONT] [COLOR="#008000"][FONT=Arial]Hakikî: Gerçek. Vazife-i insaniye: insana ait görev, insan olmanın gerektirdiği görev. Fıtrî: Hayat kanunlarına uygun. Münasib:Uygun, layık, yaraşır. Netice-i hilkat-i beşeriye: insanlığın yaratılış gayesi Temsilî: örnekle canlandırılmış.[/FONT][/COLOR] [I][FONT=Arial][SIZE=3]Seferberlikte bir taburda biri muallem, vazifeperver; diğeri acemî, nefisperver iki asker beraber bulunuyordu. Vazifeperver nefer, talime ve cihada dikkat eder, erzak ve tayinatını hiç düşünmezdi. Çünki anlamış ki; onu beslemek ve cihazatını vermek, hasta olsa tedavi etmek, hattâ indelhace lokmayı ağzına koymaya kadar devletin vazifesidir. Ve onun asıl vazifesi, talim ve cihaddır. Fakat bazı erzak ve cihazat işlerinde işler. Kazan kaynatır, karavanayı yıkar, getirir. Ona sorulsa: Ne yapıyorsun?[/SIZE][/FONT][/I] [COLOR="#008000"][FONT=Arial]Seferberlikte: Savaş hazırlığında. Taburda: Bölüklerden oloşan askeri birlikde. Muallem: Eğitilmiş, eğitimli. Vazifeperver: Görevini çok sever. Nefisperver: Nefsini çok seven, zevkine ve arzularına çok düşkün olan. Talim: Öğretmek, eğitmek, yetiştirmek. Cihad: Düşman ile muharebe. *Din uğrunda çalışma ve savaşma. Erzak: Yiyecek ve içecekler, ihtiyaç maddeleri. Tayinat: Belirlenmiş geçim ihtiyaçları. Cihazat: Cihazlar, aletler. İndelhace: İhtiyaç vaktinde, gerektiğinde. [/FONT][/COLOR] [I][FONT=Arial][SIZE=3]-Devletin angaryasını çekiyorum, der. Demiyor: Nafakam için çalışıyorum.[/SIZE][/FONT][/I] [COLOR="#008000"][FONT=Arial]Angarya: Ücretsiz yapılan iş. Nafaka: Geçimlilik, geçim için gerekli olan.[/FONT][/COLOR] [I][FONT=Arial][SIZE=3]Diğer şikemperver ve acemî nefer ise, talime ve harbe dikkat etmezdi. "O, devlet işidir. Bana ne?" derdi. Daim nafakasını düşünüp onun peşine dolaşır, taburu terkeder, çarşıya gider, alış-veriş ederdi. Bir gün, muallem arkadaşı ona dedi:[/SIZE][/FONT][/I] [COLOR="#008000"][FONT=Arial]Şikemperver: Aşırı yemeğe düşkün, boğazına düşkün. Nefer: Asker. Talim: Eğitmek, öğretmek, yetiştirmek. Harb: Savaş. Daim: Devamlı, Sürekli. Nafaka: Geçim için gerekli olan. Muallem: Eğitilmiş, eğitimli.[/FONT][/COLOR] [I][FONT=Arial][SIZE=3]-Birader, asıl vazifen, talim ve muharebedir. Sen, onun için buraya getirilmişsin. Padişaha itimad et. O, seni aç bırakmaz. O, onun vazifesidir. Hem sen, âciz ve fakirsin; her yerde kendini beslettiremezsin. Hem mücahede ve seferberlik zamanıdır. Hem sana âsidir der, ceza verirler. Evet iki vazife, peşimizde görünüyor. Biri, padişahın vazifesidir. Bazan biz onun angaryasını çekeriz ki, bizi beslemektir. Diğeri, bizim vazifemizdir. Padişah bize teshilat ile yardım eder ki, talim ve harbdir. Acaba o serseri nefer, o mücahid mualleme kulak vermezse, ne kadar tehlikede kalır anlarsın![/SIZE][/FONT][/I] [COLOR="#008000"][FONT=Arial]Talim: Eğitmek, öğretmek, yetiştirmek. Muharebe: Şavaş. Padişaha itimad et: Padişaha güven. Aciz: Güçsüz, gücü yetmez. Mücahede: Uğraşma, Çalışma, çaba gösterme. Teshilat: Kolaylaştırmalar, zorlukları gidermeler. Harb: savaş. Nefer: asker. Muallem: Eğitilmiş, eğitimli.[/FONT][/COLOR] [I][FONT=Arial][SIZE=3]İşte ey tenbel nefsim! O dalgalı meydan-ı harb, bu dağdağalı dünya hayatıdır. O taburlara taksim edilen ordu ise, cem'iyet-i beşeriyedir. Ve o tabur ise, şu asrın cemaat-ı İslâmiyesidir. O iki nefer ise, biri feraiz-i diniyesini bilen ve işleyen ve kebairi terk ve günahları işlememek için nefis ve şeytanla mücahede eden müttaki müslümandır. Diğeri: Rezzak-ı Hakikî'yi ittiham etmek derecesinde derd-i maişete dalıp, feraizi terk ve maişet yolunda rastgelen günahları işleyen fâsık-ı hâsirdir. Ve o talim ve talimat ise, (başta namaz) ibadettir. Ve o harb ise; nefis ve heva, cin ve ins şeytanlarına karşı mücahede edip günahlardan ve ahlâk-ı rezileden kalb ve ruhunu helâket-i ebediyeden kurtarmaktır. Ve o iki vazife ise; birisi, hayatı verip beslemektir. Diğeri; hayatı verene ve besleyene perestiş edip yalvarmaktır, ona tevekkül edip emniyet etmektir.[/SIZE][/FONT][/I] [COLOR="#008000"][FONT=Arial]Meydan-ı harb: Savaş alanı. Dağdağa: Faydasız sıkıntı, telaş, zorluk. *Gürültü. Taksim: Bölme, paylaştırma. Cem'iyet-i beşeriye: İnsan toplumu. Cemaat-ı İslâmiyesi: İslam topluluğu, Müslümanlar topluluğu. Nefer: Asker. Feraiz-i diniye: Dinin farzları, İslam dinindeki farz(kesin) emir. Mücahede: Uğraşma, Çalışma, çaba gösterme. Müttaki: Takva sahibi, günahlardan ve yasaklardan çekinen. Rezzak-ı Hakikî: Hakiki Rezzak, gerçek rızık verici olan Allah(cc) İttiham: Suçlama. Derd-i maişet: Giçim derdi. Feraizi: Farzlar, dindeki açık ve kesin emirler. Maişet: Yaşamak için gerekenler, geçimlilik. Fâsık-ı hâsir: Büyük zararlara düşen günahkar. Talim: Eğitmek, öğretmek, yetiştirmek. Talimat: Hareket tarzını bildiren emirler. Harb: Savaş. Nefis: İnsandaki günaha itici hisler, günah ve sevap ayırmadan saldıran istekler ve duygular. *Bir kişinin kendisi öz varlığı. Heva: Boş istek, gelip geçici heves, zararlı ve günaha iten istek ve özenti. İns: İnsan. Mücahede: Uğraşma, Çalışma, çaba gösterme. *Din uğrunda savaşma ve çarpışma. Ahlâk-ı rezile: Rezil ahlak, aşağılık ahlak. Helâket-i ebediye: Ebedi felaket, sonsuz yıkılış ve mahvoluş. Perestiş: Pek çok sevgi ve saygı besleme. Tevekkül: Allah’a(cc) güvenmek, Allah’a(cc) dayanmak, yapılması gerekenleri elinden geldiğince yapıp gerisini Allah’a(cc) bırakmak.[/FONT][/COLOR] [I][FONT=Arial][SIZE=3]Evet en parlak bir mu'cize-i san'at-ı Samedaniye ve bir hârika-i hikmet-i Rabbaniye olan hayatı kim vermiş, yapmış ise; rızıkla o hayatı besleyen ve idame eden de odur. Ondan başka olmaz... Delil mi istersin? En zaîf, en aptal hayvan; en iyi beslenir (Meyve kurtları ve balıklar gibi). En âciz, en nazik mahluk; en iyi rızkı o yer (Çocuklar ve yavrular gibi).[/SIZE][/FONT][/I] [COLOR="#008000"][FONT=Arial]Mu'cize-i san'at-ı Samedaniye: Kendisi hiçbirşeye muhtaç olmayıp her şeyin muhtaç olduğu Allah’ın(cc) sanat mucizesi. Rızık: Her türlü ihtiyaç maddeleri, yaşamak için gerekli olan şeyler, maddi ve manevi bütün nimetler. İdame: Devam ettirme.[/FONT][/COLOR] [SIZE=3][FONT=Arial][I]Evet vasıta-ı rızk-ı helâl, iktidar ve ihtiyar ile olmadığını; belki, acz u za'f ile olduğunu anlamak için balıklar ile tilkileri, yavrular ile canavarları, ağaçlar ile hayvanları müvazene etmek kâfidir. Demek derd-i maişet için namazını terkeden, o nefere benzer ki: Talimi ve siperini bırakıp, çarşıda dilencilik eder. Fakat namazını kıldıktan sonra Cenab-ı Rezzak-ı Kerim'in matbaha-i rahmetinden tayinatını aramak, başkalara bâr olmamak için bizzât gitmek; güzeldir, mertliktir, o dahi bir ibadettir. Hem insan ibadet için halk olunduğunu, fıtratı ve cihazat-ı maneviyesi gösteriyor. Zira hayat-ı dünyeviyesine lâzım olan amel ve iktidar cihetinde en edna bir serçe kuşuna yetişmez. Fakat hayat-ı maneviye ve uhreviyesine lâzım olan ilim ve iftikar ile tazarru' ve ibadet cihetinde hayvanatın sultanı ve kumandanı hükmündedir.[/I][/FONT][/SIZE] [COLOR="#008000"][FONT=Arial]Vasıta-ı rızk-ı helâl: Helal olan yiyecek ve içeceklerin elde edilme sebebi. İktidar: Güç, kuvvet. *Devleti ve milleti yönetme görevi. İhtiyar: İrade, seçme sebestliği. Acz u za'f: Zayıflık ve güçsüzlük. Müvazene: Ölçmek, tartmak. Derd-i maişet: Geçim derdi. Nefer: Asker Talim: Eğitmek, öğretmek, yetiştirmek. Matbaha-i rahmet: Rahmet mutfağı, Allah’ın(cc) merhamet mutfağı. Tayinat: Belirlenmiş geçim ihtiyaçları. Bâr: Yük, eziyet, sıkıntı. Fıtrat: Yaratılış. Cihazat-ı maneviye: Manevi cihazlar. Manevi duygular, güçler ve yetenekler. Zira: Çünkü. Hayat-ı dünyeviye: Dünyaya ait hayat, dünyadaki yaşantı. Amel: İş, çalışma, görevi yerine getirme. Hayat-ı maneviye: Manevi hayat. Uhreviye: Ahirete ait, öbür dünya ile ilgili. İftikar: Fakirliğini ortaya koyma, yoksulluğunu açığa vurma. Tazarru': Kusurunu itiraf edip yalvarma, kusurlarını bilip kibirden vazgeçerek alçakgönüllülükle yalvarma. Cihet: Yön, taraf. *Sebeb. Hayvanat: Hayvanlar.[/FONT][/COLOR] [I][FONT=Arial][SIZE=3]Demek ey nefsim! Eğer hayat-ı dünyeviyeyi gaye-i maksad yapsan ve ona daim çalışsan, en edna bir serçe kuşunun bir neferi hükmünde olursun. Eğer hayat-ı uhreviyeyi gaye-i maksad yapsan ve şu hayatı dahi ona vesile ve mezraa etsen ve ona göre çalışsan; o vakit hayvanatın büyük bir kumandanı hükmünde ve şu dünyada Cenab-ı Hakk'ın nazlı ve niyazdar bir abdi, mükerrem ve muhterem bir misafiri olursun.[/SIZE][/FONT][/I] [COLOR="#008000"][FONT=Arial]İşte sana iki yol, istediğini intihab edebilirsin. Hidayet ve tevfikı Erhamürrâhimîn'den iste... Hayat-ı dünyeviye: Dünyaya ait hayat, dünyadaki yaşantı. Gaye-i maksad: Kastedilen ve istenilen gaye, temel gaye. Daim: Devamlı, Sürekli. Edna: En aşağı, en küçük. Nefer: Asker. Hayat-ı uhreviye: Uhrevi hayat, ahirete ait hayat, öbür dünya yaşantışı. Mezra: Tarla. Hayvanat: Hayvanlar. Cenab-ı Hakk: Allah. Abd: Kul. Mükerrem: Saygı değer, şerefli, üstün değere ermiş, üstün özellikler kazandırılmış. İntihab: Seçme Hidayet: Doğruluk. Kur’anın gösterdiği doğru ve gerçek yol. İman edip İslam yoluna girmek. Tevfik: Yardım. Erhamürrâhimîn: Merhametli ve şevkatlilerin en merhametli ve şefkatlisi.[/FONT][/COLOR] [RIGHT][SIZE=4][I][B]Said Nursi[/B][/I][/SIZE][/RIGHT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
Namaz kılmak ve büyük günahları işlememek
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst