Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Tasavvuf
Mevlana ve Mevlevilik
Mesneviden Hikayeler...
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="pendüender" data-source="post: 341510" data-attributes="member: 1023459"><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #006400">Süleyman (a.s.)'ın küçük bir kusuru yüzünden rüzgârın ters esmesi.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #006400"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #006400">Rüzgâr, bir gün Hz. Süleyman'ın tahtına ters esti. Süleyman; "Ey rüzgâr" dedi. "Ters esme!"</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #006400">Rüzgâr da; "Ey Süleyman!" dedi. "Sen de çarpık yürüme; çarpık yürüyünce, benim de ters esmeme kızma!"</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #006400">Allah; ders alalım da insafa gelelim, doğruluktan ayrılmayalım, birbi¬rimize haksızlık yapmayalım diye, teraziyi biz insanların arasına koydu.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #006400">Cenâb-ı Hakk buyurmuştur ki: "Sen, terazide tartılacak şeyi eksiltirsen, ben de, sana verdiğimi eksiltirim; bana karşı doğru olursan, ben de sana öyle olurum!"</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #006400">Rüzgâr ters estiği için Süleyman'ın başındaki tacı da eğrildi. Böylece onun sultanlığı sarsıldı, aydınlık gündüzü gece gibi karardı.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #006400">Hz. Süleyman; "Ey tâç!" dedi. "Başımda eğri durma! Ey sultanlık güneşi olan tâç; başımda doğru dur, başka yöne meyletme!"</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #006400">Süleyman eliyle tacı doğrulttukça tâç yine eğilmekteydi.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #006400">Tam sekiz defa tacı doğrulttu; tâç da eğrildi. Süleyman dedi ki: "Ey tâç; bu hâl nedir? Artık eğrilme!"</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #006400">Tâç tekrar dile geldi de; "Ey güvenilir, inanılır kişi!" diye cevap verdi "Sen beni yüz kere doğrultsan, yine doğrulmam! Sen eğri gittikçe ben de eğrilirim!"</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #006400">Bunun üzerine Hz. Süleyman içini düzeltti, gönlüne gelen nefsanî is¬tekleri gönlünden attı.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #006400">Süleyman doğrulunca tâç da doğruldu ve istediği gibi başında durdu.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #006400">Bu defa Hz. Süleyman, tacı kendi isteği ile eğriltti, fakat tâç eğri durmadı; kendiliğinden doğruldu ve tam tepesinde karar etti.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #006400">O büyük Süleyman, sekiz defa tacı eğriltti, tâç yine de başında doğruluyor, doğru duruyordu.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #006400">Derken tâç dile geldi de; "Ey pâdişâhım!" dedi. "Övün; mademki kanat açtın, çırpındın, kanatlarındaki tozu toprağı silktin, artık mânâ âlemine yüksel!</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #006400">Buradan ileri gitmeme; bu işteki gayb perdelerini, gizlilik perdelerini yırtmama izin yok!</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #006400">Elinle ağzımı kapa da beğenilmeyecek, sevilmeyecek bir söz söylemeyeyim!</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #006400">Sana da dertten, kederden, gamdan ne gelirse, onları kimseden bilme, kendinden bil!"</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #006400">Ey gafil; sen de dışındakilerle kötü olmuş, onlarla uğraşıyorsun da, içindeki en büyük düşman olan nefsinle dost olmuşsun, onunla hoş geçiniyorsun!</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #006400">Senin asıl düşmanın nefsin olduğu hâlde sen onu şekerle besliyor, sonra tutuyor, dışında bulunan herkesi töhmet altına alıyor, onları suçluyorsun!</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #006400">Sen de Firavun gibi körsün, kör gönüllüsün; bu yüzden can düşmanınla hoş geçiniyorsun da, suçsuzları aşağılamaktasın!</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #006400">Ne vakte kadar Firavun gibi suçsuzları öldüreceksin de, suçla, suçlularla dolu olan bedenini okşayacaksın?</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #006400">Aslında Firavun'un aklı, başka pâdişâhların akıllarından üstün ve fazla idi; fakat Allah'ın hükmü, takdiri, onu akılsız ve gönlü kör bir hâle getirmişti.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #006400">Allah bir kimsenin gönül gözüne, gönül kulağına mühür vurursa, o kişi düzelmez....</span></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="pendüender, post: 341510, member: 1023459"] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR="#006400"]Süleyman (a.s.)'ın küçük bir kusuru yüzünden rüzgârın ters esmesi. Rüzgâr, bir gün Hz. Süleyman'ın tahtına ters esti. Süleyman; "Ey rüzgâr" dedi. "Ters esme!" Rüzgâr da; "Ey Süleyman!" dedi. "Sen de çarpık yürüme; çarpık yürüyünce, benim de ters esmeme kızma!" Allah; ders alalım da insafa gelelim, doğruluktan ayrılmayalım, birbi¬rimize haksızlık yapmayalım diye, teraziyi biz insanların arasına koydu. Cenâb-ı Hakk buyurmuştur ki: "Sen, terazide tartılacak şeyi eksiltirsen, ben de, sana verdiğimi eksiltirim; bana karşı doğru olursan, ben de sana öyle olurum!" Rüzgâr ters estiği için Süleyman'ın başındaki tacı da eğrildi. Böylece onun sultanlığı sarsıldı, aydınlık gündüzü gece gibi karardı. Hz. Süleyman; "Ey tâç!" dedi. "Başımda eğri durma! Ey sultanlık güneşi olan tâç; başımda doğru dur, başka yöne meyletme!" Süleyman eliyle tacı doğrulttukça tâç yine eğilmekteydi. Tam sekiz defa tacı doğrulttu; tâç da eğrildi. Süleyman dedi ki: "Ey tâç; bu hâl nedir? Artık eğrilme!" Tâç tekrar dile geldi de; "Ey güvenilir, inanılır kişi!" diye cevap verdi "Sen beni yüz kere doğrultsan, yine doğrulmam! Sen eğri gittikçe ben de eğrilirim!" Bunun üzerine Hz. Süleyman içini düzeltti, gönlüne gelen nefsanî is¬tekleri gönlünden attı. Süleyman doğrulunca tâç da doğruldu ve istediği gibi başında durdu. Bu defa Hz. Süleyman, tacı kendi isteği ile eğriltti, fakat tâç eğri durmadı; kendiliğinden doğruldu ve tam tepesinde karar etti. O büyük Süleyman, sekiz defa tacı eğriltti, tâç yine de başında doğruluyor, doğru duruyordu. Derken tâç dile geldi de; "Ey pâdişâhım!" dedi. "Övün; mademki kanat açtın, çırpındın, kanatlarındaki tozu toprağı silktin, artık mânâ âlemine yüksel! Buradan ileri gitmeme; bu işteki gayb perdelerini, gizlilik perdelerini yırtmama izin yok! Elinle ağzımı kapa da beğenilmeyecek, sevilmeyecek bir söz söylemeyeyim! Sana da dertten, kederden, gamdan ne gelirse, onları kimseden bilme, kendinden bil!" Ey gafil; sen de dışındakilerle kötü olmuş, onlarla uğraşıyorsun da, içindeki en büyük düşman olan nefsinle dost olmuşsun, onunla hoş geçiniyorsun! Senin asıl düşmanın nefsin olduğu hâlde sen onu şekerle besliyor, sonra tutuyor, dışında bulunan herkesi töhmet altına alıyor, onları suçluyorsun! Sen de Firavun gibi körsün, kör gönüllüsün; bu yüzden can düşmanınla hoş geçiniyorsun da, suçsuzları aşağılamaktasın! Ne vakte kadar Firavun gibi suçsuzları öldüreceksin de, suçla, suçlularla dolu olan bedenini okşayacaksın? Aslında Firavun'un aklı, başka pâdişâhların akıllarından üstün ve fazla idi; fakat Allah'ın hükmü, takdiri, onu akılsız ve gönlü kör bir hâle getirmişti. Allah bir kimsenin gönül gözüne, gönül kulağına mühür vurursa, o kişi düzelmez....[/COLOR][/SIZE][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Tasavvuf
Mevlana ve Mevlevilik
Mesneviden Hikayeler...
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst