Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Risale Açıklamalı
Mesnevi-i Nuriye
Mesnevi-i Nuriye 6. Ders - Yardımlaşma Kanunu ve Rızkın Anında Yetişmesi
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Huseyni" data-source="post: 343773" data-attributes="member: 27"><p><strong>Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri - 36 - Yardımlaşma Kanunu ve Rızkın Anında Yetişmes</strong></p><p></p><p>[NOT]<span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'verdana'">Bu fabrika-i kâinatın eczası, efradı ve envâı, âlât ve edevatı arasında hakîmâne bir muarefe ve tanışmak ve dostâne bir mükâleme ve konuşmak ve pek kerîmâne bir muavenet ve yardımlaşmak vardır ki, kemâl-i sür’atle pek uzun mesafelerden birbirinin savtını işitir ve ihtiyacını görür gibi derhal imdadına yetişir, ihtiyacını def eder. Evet, semadaki ecram ve yıldızların birbirine ve arza verdikleri ziya, hararet, bilhassa arza yaptıkları sair yardımlarını görüyorsunuz. Ve keza, bulutla arz arasında cereyan eden su alışverişine bakınız ki, arz, suyu buhar şeklinde buluta veriyor, bulut da kendi fabrikalarında lâzım gelen ameliyatı yaptıktan sonra buz, kar, yağmur şeklinde iade ediyor. Sanki o camid cirimler, lisan-ı halleriyle telsiz telgraf gibi birbiriyle konuşur ve yekdiğerine arz-ı ihtiyaç ediyorlar. Bilhassa bütün o ecram âdeta el ele vermiş gibi, kemâl-i ciddiyetle zevilhayata lâzım olan şeyleri tedarik etmek hizmetinde sa’y ediyorlar ve bir Müdebbirin emrine bağlı olup bir gayeye teveccüh ediyorlar.</span></span>[/NOT]</p><p></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Yukarıdaki benzetmelerden yola çıkarak bir saray muhteşem bir saray düşünüyoruz. Sarayın muhteşem olabilmesi için, gösterişinden başka, saraya ait işlerin kusursuz ve aralıksız yürümesi lazım. Bunun için saray çalışanlarının birbirini tanıması lazım. Bununla da kalmayıp hem yekdiğerine yardımda bulunması hem de onların herbirinden yardım görmesi lazım. Ve bu yardımın olabilmesi için yardım edenlerde akıl, irade, kudret, basar, sem, hayat, ilim, merhamet gibi hasletler olması lazım. Bir saray çalışanlarında bu özellikleri bulmak mümkün ancak kainat sarayındaki ya da fabrikasındaki ya da şehrindeki birbirine hizmet eden her ne varsa bu saydıklarımızın neredeyse hiçbiri yok. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Güneşte ilim yok, irade yok, merhamet yok, görmez ve işitmez bir cisimden ibaret. Bulutlarda da, yağmurda da bahsettiğimiz özelliklerin hiçbirisi yok. Oysa görüyoruz ki güneş milyonlarca km ileriden sanki bizi görüyor gibi dünyamıza ısısını ve ışığını veriyor. Güneş sanki insanı tanıyor, insanın ihtiyacını biliyor, insana yardım etmeyi irade ediyor, insana yardım etmesini gerektiren bir şefkati var. Eğer ilk başta bahsettiğimiz tevhid hakikatından ayrı olarak, güneşin bizim yardımımıza koştuğunu farzedersek bu saydığımız hasletleri onda aynen kabul etmemiz gerekir. Halbuki dünyanın akıllı ve merhametli, iradeli, gören ve işiten insanları bile birbirinin yardımına bu derece koşmuyor ki, güneş gibi camid bir cisimden böyle birşey beklensin. Demek güneş bir neferdir, kumandanının emriyle hareket eder. </span></p><p><span style="font-family: 'verdana'"></span></p><p><span style="font-family: 'verdana'">Bunun gibi bulut, yıldızlar, galaksiler, yağmur ve daha sayamayacağımız, bu büyük fabrikanın belki milyarlarca çarkları birbirini tanır, bilir, merhamet eder tarzda birbirinin yardımına koşuyor, muavenet ediyor. Bu yardımlaşmanın maksadı hayat olduğu çok risalelerde belirtilmiş. Allah cc. kainattaki herşeyi hayata hizmetkar ediyor bu surette.</span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Huseyni, post: 343773, member: 27"] [b]Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri - 36 - Yardımlaşma Kanunu ve Rızkın Anında Yetişmes[/b] [NOT][SIZE=2][FONT=verdana]Bu fabrika-i kâinatın eczası, efradı ve envâı, âlât ve edevatı arasında hakîmâne bir muarefe ve tanışmak ve dostâne bir mükâleme ve konuşmak ve pek kerîmâne bir muavenet ve yardımlaşmak vardır ki, kemâl-i sür’atle pek uzun mesafelerden birbirinin savtını işitir ve ihtiyacını görür gibi derhal imdadına yetişir, ihtiyacını def eder. Evet, semadaki ecram ve yıldızların birbirine ve arza verdikleri ziya, hararet, bilhassa arza yaptıkları sair yardımlarını görüyorsunuz. Ve keza, bulutla arz arasında cereyan eden su alışverişine bakınız ki, arz, suyu buhar şeklinde buluta veriyor, bulut da kendi fabrikalarında lâzım gelen ameliyatı yaptıktan sonra buz, kar, yağmur şeklinde iade ediyor. Sanki o camid cirimler, lisan-ı halleriyle telsiz telgraf gibi birbiriyle konuşur ve yekdiğerine arz-ı ihtiyaç ediyorlar. Bilhassa bütün o ecram âdeta el ele vermiş gibi, kemâl-i ciddiyetle zevilhayata lâzım olan şeyleri tedarik etmek hizmetinde sa’y ediyorlar ve bir Müdebbirin emrine bağlı olup bir gayeye teveccüh ediyorlar.[/FONT][/SIZE][/NOT] [FONT=verdana]Yukarıdaki benzetmelerden yola çıkarak bir saray muhteşem bir saray düşünüyoruz. Sarayın muhteşem olabilmesi için, gösterişinden başka, saraya ait işlerin kusursuz ve aralıksız yürümesi lazım. Bunun için saray çalışanlarının birbirini tanıması lazım. Bununla da kalmayıp hem yekdiğerine yardımda bulunması hem de onların herbirinden yardım görmesi lazım. Ve bu yardımın olabilmesi için yardım edenlerde akıl, irade, kudret, basar, sem, hayat, ilim, merhamet gibi hasletler olması lazım. Bir saray çalışanlarında bu özellikleri bulmak mümkün ancak kainat sarayındaki ya da fabrikasındaki ya da şehrindeki birbirine hizmet eden her ne varsa bu saydıklarımızın neredeyse hiçbiri yok. Güneşte ilim yok, irade yok, merhamet yok, görmez ve işitmez bir cisimden ibaret. Bulutlarda da, yağmurda da bahsettiğimiz özelliklerin hiçbirisi yok. Oysa görüyoruz ki güneş milyonlarca km ileriden sanki bizi görüyor gibi dünyamıza ısısını ve ışığını veriyor. Güneş sanki insanı tanıyor, insanın ihtiyacını biliyor, insana yardım etmeyi irade ediyor, insana yardım etmesini gerektiren bir şefkati var. Eğer ilk başta bahsettiğimiz tevhid hakikatından ayrı olarak, güneşin bizim yardımımıza koştuğunu farzedersek bu saydığımız hasletleri onda aynen kabul etmemiz gerekir. Halbuki dünyanın akıllı ve merhametli, iradeli, gören ve işiten insanları bile birbirinin yardımına bu derece koşmuyor ki, güneş gibi camid bir cisimden böyle birşey beklensin. Demek güneş bir neferdir, kumandanının emriyle hareket eder. Bunun gibi bulut, yıldızlar, galaksiler, yağmur ve daha sayamayacağımız, bu büyük fabrikanın belki milyarlarca çarkları birbirini tanır, bilir, merhamet eder tarzda birbirinin yardımına koşuyor, muavenet ediyor. Bu yardımlaşmanın maksadı hayat olduğu çok risalelerde belirtilmiş. Allah cc. kainattaki herşeyi hayata hizmetkar ediyor bu surette.[/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Risale Açıklamalı
Mesnevi-i Nuriye
Mesnevi-i Nuriye 6. Ders - Yardımlaşma Kanunu ve Rızkın Anında Yetişmesi
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst