Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Makale - Menkıbe ve Denemeler
Menkıbeler ve Kıssadan Hisseler..
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ABDULLAH4" data-source="post: 436815" data-attributes="member: 1004566"><p style="text-align: left"><p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> <strong>Mecnun’un Aradığı Leylâ</strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"><strong></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"><strong></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"><strong></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"><strong></strong></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"><strong></strong></span></p> </p><p><span style="font-size: 12px">İnsanı aşağılardan kurtarıp, yücelere ulaştıran vasıta zikrullah. Gönül aynasını cilalayıp masivadan (Allah’tan başka her şey) temizleyen, marifetullah (manevi ve ilahi hakikatları tadarak elde edilen Hakka dair bilgi) ile süsleyip, maşukun cemalini gösteren vasıta da yine zikrullah. Bunun için Kur’an-ı Kerim’de: “Allah’ı çok zikretmemiz” ve “Gafillerden olmamamız” tenbih buyuruluyor. (Ahzab/41, A’raf/205)</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Kalbiyle Allah’ı devamlı ve çokça zikreden talibin zikri, kalbinden ruhuna eriştiği zaman, ruhta Allah’ın muhabbeti oluşmaya ve ünsiyet (yakınlık) eserleri ortaya çıkmaya başlar. Nihayet Allah Tealâ Hazretleri’nden başkasını düşünemez hale gelince, beşeriyyet sıfatları tamamen mahvolur. O kadar ki, kendi adını, dünyayı, dünyada olan her şeyi, hasılı Allahu Tealâ’dan başka her şeyi unutur. Zikrullah ile aşka düşer.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Aşk bir nevi sarhoşluk alemi. Aşıka ‘adın nedir?’ diye sorulduğu zaman, zikrettiği sevgilisinin adını söyler. Kendine gelip beşeriyyet alemine dönünce de, ne söylediğini bilemez. Hallac-ı Mansur’un hikayesi de işte böyledir.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Mecazi aşkta da durum bundan farklı değil. Aşık sevdiğini düşünmekten, sevgilisinin aşk ve muhabbetinden kendi adını da, dünyayı da unutur. O zaman Hallac-ı Mansur gibi ona da adını sorsalar, sevgilisinin adını söyleyiverir.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Mecnun İbn-i Kays’a,</span></p><p><span style="font-size: 12px">“- Adın ne?” diye sordular.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">“- Adım Leyla” dedi.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Zira, nereye baksa kendisine Leyla’dan başka kimse görünmezdi. Gönlü Leyla ile dolu idi, dilinde gece-gündüz Leyla’nın adı var idi. Leyla’dan başka kimseyi bilmez ve tanımazdı. Bütün isimleri unutmuştu.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Bu acayip bir sırdır. Sadık aşık ona derler ki, dost adından başka bütün adları kalbinden çıkarır.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Bir gün, Mecnun yine sarhoş gibi, deli-divane bir halde, “Leyla, Leyla” diye feryat edip gezerken, Leyla onun feryadını duydu, kalbi mahzun oldu ve:</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">“- Gideyim şu miskine kendimi bir göstereyim. O benim için gece gündüz niyaz eder. Ben de ona bir görünüp, hatırını sorayım” dedi ve Mecnun’un bulunduğu yere gitti. Tam karşısında durdu. Mecnun halâ:</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">“- Leyla.. Leyla..” diye feryat ediyor, ağlıyordu. Kimseyi görecek durumda değildi. İnleyerek, sızlayarak şehirden çıktı, sahraya düştü. Güneşe karşı bir yerde oturdu ve Leyla’sını anmağa devam etti.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Merak ve hayretler içinde Leyla peşinden gitti, oturduğu yere vardı, dört tarafını dolanarak ona kendini gösterdi. Mecnun oralı olmadı, Leyla’ya iltifat bile etmedi. “Leyla, Leyla” diyerek kendinden geçti, bayıldı. Fakat, yattığı yerde bile bütün vücudundan Leyla adı işitiliyordu.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Leyla bundan bir şey anlayamadı. Bekledi. Mecnun kendine gelip yattığı yerden doğruldu. Bu defa, Leyla güneşin bulunduğu tarafa gitti ve Mecnun’un önünde durdu, gölgesi Mecnun’un üzerine vurdu. Mecnun başını kaldırarak uzun uzun Leyla’nın yüzüne baktıktan sonra sordu:</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">“- Kimsin, ne istiyorsun?”</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Leyla da ona bir soru ile cevap verdi:</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">“- Aşk elinden halin nicedir?”</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">“- Ne sorarsın halimi? Git, yanıma gelme! Yoksa sen de benim gibi deli olursun. Hem sen kimsin? Ben seni tanımıyorum.”</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">“- Beni tanımadın mı? Leyla Leyla diye istediğin ve inlediğin işte benim! nasıl tanımazsın?”</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">“- Var git işine, alem bana hep Leyla oldu.. Gönlüme hep Leyla doldu.. Eğer sen gerçekten Leyla isen, ya bu bendeki Leyla kimdir?” (Eşrefoğlu Rumi)</span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ABDULLAH4, post: 436815, member: 1004566"] [LEFT][CENTER][SIZE=3] [B]Mecnun’un Aradığı Leylâ [/B][/SIZE][/CENTER] [/LEFT] [SIZE=3]İnsanı aşağılardan kurtarıp, yücelere ulaştıran vasıta zikrullah. Gönül aynasını cilalayıp masivadan (Allah’tan başka her şey) temizleyen, marifetullah (manevi ve ilahi hakikatları tadarak elde edilen Hakka dair bilgi) ile süsleyip, maşukun cemalini gösteren vasıta da yine zikrullah. Bunun için Kur’an-ı Kerim’de: “Allah’ı çok zikretmemiz” ve “Gafillerden olmamamız” tenbih buyuruluyor. (Ahzab/41, A’raf/205) [/SIZE] [SIZE=3]Kalbiyle Allah’ı devamlı ve çokça zikreden talibin zikri, kalbinden ruhuna eriştiği zaman, ruhta Allah’ın muhabbeti oluşmaya ve ünsiyet (yakınlık) eserleri ortaya çıkmaya başlar. Nihayet Allah Tealâ Hazretleri’nden başkasını düşünemez hale gelince, beşeriyyet sıfatları tamamen mahvolur. O kadar ki, kendi adını, dünyayı, dünyada olan her şeyi, hasılı Allahu Tealâ’dan başka her şeyi unutur. Zikrullah ile aşka düşer. [/SIZE] [SIZE=3]Aşk bir nevi sarhoşluk alemi. Aşıka ‘adın nedir?’ diye sorulduğu zaman, zikrettiği sevgilisinin adını söyler. Kendine gelip beşeriyyet alemine dönünce de, ne söylediğini bilemez. Hallac-ı Mansur’un hikayesi de işte böyledir. [/SIZE] [SIZE=3]Mecazi aşkta da durum bundan farklı değil. Aşık sevdiğini düşünmekten, sevgilisinin aşk ve muhabbetinden kendi adını da, dünyayı da unutur. O zaman Hallac-ı Mansur gibi ona da adını sorsalar, sevgilisinin adını söyleyiverir. [/SIZE] [SIZE=3]Mecnun İbn-i Kays’a,[/SIZE] [SIZE=3]“- Adın ne?” diye sordular. [/SIZE] [SIZE=3]“- Adım Leyla” dedi. [/SIZE] [SIZE=3]Zira, nereye baksa kendisine Leyla’dan başka kimse görünmezdi. Gönlü Leyla ile dolu idi, dilinde gece-gündüz Leyla’nın adı var idi. Leyla’dan başka kimseyi bilmez ve tanımazdı. Bütün isimleri unutmuştu. [/SIZE] [SIZE=3]Bu acayip bir sırdır. Sadık aşık ona derler ki, dost adından başka bütün adları kalbinden çıkarır. [/SIZE] [SIZE=3]Bir gün, Mecnun yine sarhoş gibi, deli-divane bir halde, “Leyla, Leyla” diye feryat edip gezerken, Leyla onun feryadını duydu, kalbi mahzun oldu ve: [/SIZE] [SIZE=3]“- Gideyim şu miskine kendimi bir göstereyim. O benim için gece gündüz niyaz eder. Ben de ona bir görünüp, hatırını sorayım” dedi ve Mecnun’un bulunduğu yere gitti. Tam karşısında durdu. Mecnun halâ: [/SIZE] [SIZE=3]“- Leyla.. Leyla..” diye feryat ediyor, ağlıyordu. Kimseyi görecek durumda değildi. İnleyerek, sızlayarak şehirden çıktı, sahraya düştü. Güneşe karşı bir yerde oturdu ve Leyla’sını anmağa devam etti. [/SIZE] [SIZE=3]Merak ve hayretler içinde Leyla peşinden gitti, oturduğu yere vardı, dört tarafını dolanarak ona kendini gösterdi. Mecnun oralı olmadı, Leyla’ya iltifat bile etmedi. “Leyla, Leyla” diyerek kendinden geçti, bayıldı. Fakat, yattığı yerde bile bütün vücudundan Leyla adı işitiliyordu. [/SIZE] [SIZE=3]Leyla bundan bir şey anlayamadı. Bekledi. Mecnun kendine gelip yattığı yerden doğruldu. Bu defa, Leyla güneşin bulunduğu tarafa gitti ve Mecnun’un önünde durdu, gölgesi Mecnun’un üzerine vurdu. Mecnun başını kaldırarak uzun uzun Leyla’nın yüzüne baktıktan sonra sordu: [/SIZE] [SIZE=3]“- Kimsin, ne istiyorsun?” [/SIZE] [SIZE=3]Leyla da ona bir soru ile cevap verdi: [/SIZE] [SIZE=3]“- Aşk elinden halin nicedir?” [/SIZE] [SIZE=3]“- Ne sorarsın halimi? Git, yanıma gelme! Yoksa sen de benim gibi deli olursun. Hem sen kimsin? Ben seni tanımıyorum.” [/SIZE] [SIZE=3]“- Beni tanımadın mı? Leyla Leyla diye istediğin ve inlediğin işte benim! nasıl tanımazsın?” [/SIZE] [SIZE=3]“- Var git işine, alem bana hep Leyla oldu.. Gönlüme hep Leyla doldu.. Eğer sen gerçekten Leyla isen, ya bu bendeki Leyla kimdir?” (Eşrefoğlu Rumi)[/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
Makale - Menkıbe ve Denemeler
Menkıbeler ve Kıssadan Hisseler..
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst