Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Risale Açıklamalı
Lem'alar
Lem'alar 7. Ders - Asıl Musibet Dine Gelen Musibettir..
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ASHAB-I BEDR" data-source="post: 398328" data-attributes="member: 1013691"><p>[NOT]<strong>BİRİNCİ MESELE: Asıl musibet ve muzır musibet, dine gelen musibettir. Musibet-i diniyeden her vakit dergâh-ı İlâhiyeye iltica edip feryad etmek gerektir.[SUP]<strong>1</strong>[/SUP] Fakat dinî olmayan musibetler, hakikat noktasında musibet değildirler. Bir kısmı ihtar-ı Rahmânîdir. Nasıl ki çoban, gayrın tarlasına tecavüz eden koyunlarına taş atıp, onlar o taştan hissederler ki, zararlı işten kurtarmak için bir ihtardır, memnunâne dönerler.[SUP]<strong>2</strong>[/SUP]</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Öyle de, çok zâhirî musibetler var ki, İlâhî birer ihtar, birer ikazdır. Ve bir kısmı keffâretü’z-zünubdur.[SUP]<strong>3</strong>[/SUP] Ve bir kısmı, gafleti dağıtıp, beşerî olan aczini ve zaafını bildirerek bir nevi huzur vermektir. Musibetin hastalık olan nev’i, sabıkan geçtiği gibi, o kısım, musibet değil, belki bir iltifat-ı Rabbânîdir, bir tathirdir.[SUP]<strong>4</strong>[/SUP] Rivayette vardır ki, “Ermiş bir ağacı silkmekle nasıl meyveleri düşüyor; sıtmanın titremesinden günahlar öyle dökülüyor.”[SUP]<strong>5</strong>[/SUP]</strong>[/NOT]</p><p style="text-align: center"><strong><em><span style="color: #333300"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'book antiqua'">Musibetler müminlerin en büyük imtihanlarıdır.Öyle ki bu imtihanlarda zor sorular herdaim katsayısı yüksek sorular cihetinde mukafatı da büyük olur.Yalnız musibetler de perdelenmiştir.Şayet perde olmasa insanın en çok içine düştüğü şekva da olmazdı.Belki de en büyük ayrıntı da bu..Hak'tan gelen imtihanları kul ne yönde hangi yöne çevirmekte..Elbette en büyük musibet dine gelen musibettir.Peki dine gelen musibet nasıl gelir ? Hangi yollardan insana çıkar ? Türlü türlü sınavlarla elbette...</span></span></span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="color: #333300"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'book antiqua'"></span></span></span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="color: #333300"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'book antiqua'">Mesela;kul der ki içki içmek haramdır ve ben içmiyorum.Sonra bakar ki arkadaşı onu bi şekilde sürüklüyor ve harama davet ediyor.Eşlik etmese de iştirak ediyor ortamlarına ve giderek gözü,kulağı,dili,Hak namına verilen bütün cihazatlarını sinsi sinsi köreltiyor ve duyulamaz yani gafletin içine bırakıyor.Şimdi burada kul kul ile sınanmış oldu.Ve en çok da insan sevdikleriyle sınanır.Musibet sevdiğinden,yakınından geldi ve Allah yolundaki itikadını bozacak dereceye kadar ilerledi.</span></span></span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="color: #333300"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'book antiqua'"></span></span></span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="color: #333300"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'book antiqua'">Önce imanına sonra kalbine ve giderek ısrarla dinine zarar veren musibetin not ortalaması da belirlenmiş oldu.İlahi istenen neydi ? Bunu herdaim ilkinden sonuna kadar her anında yaşayabilmek hakiki bir cihattır.</span></span></span></em></strong></p><p>[NOT]</p><p><strong>Musibet-i diniyeden her vakit dergâh-ı İlâhiyeye iltica edip feryad etmek gerektir.[SUP]<strong>1</strong>[/SUP]</strong>[/NOT]</p><p></p><p style="text-align: center"><span style="color: #333300"><span style="font-size: 12px"><strong><em><span style="font-family: 'book antiqua'">Her vakit her saniye Allah'a iltica ederek sığınmak ise insanı bir çeper gibi sarar ve korur.</span></em></strong></span></span></p><p></p><p>[NOT]<strong>Fakat dinî olmayan musibetler, hakikat noktasında musibet değildirler. Bir kısmı ihtar-ı Rahmânîdir. Nasıl ki çoban, gayrın tarlasına tecavüz eden koyunlarına taş atıp, onlar o taştan hissederler ki, zararlı işten kurtarmak için bir ihtardır, memnunâne dönerler.[SUP]<strong>2</strong>[/SUP]</strong>[/NOT]</p><p></p><p style="text-align: center"><strong><em><span style="color: #333300"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'book antiqua'">Bazı musibetler ise;imani noktada zarar vermeyebilir fakat insanın kamil seviyeye terakkiyetinde bu musibetler ona olgunluk kazanadıracaktır belki de..Şöyle ki;insan en çok kendi nefsini beğenir ve der ki;"asla ve kat'a ben yapmam!Ben günah işlemem!..Hata yapmam!.."</span></span></span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="color: #333300"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'book antiqua'">Bu nefsin çılgınca kendini beğenmesidir.Çünkü o şeytanın şakirdidir.Ona tabidir.İnsan ise;eğer ki hata eder ve hatasının zararlı yanlarını görüp Rabbine yönelerek o pişmanlıkla ve o en emin gözyaşlarıyla ondan mağfiret dilerse Allah'ın onu sınamasıyla nefsine asla güvenmemesi gerektiğini öğrenmiş olur.</span></span></span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="color: #333300"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'book antiqua'"></span></span></span></em></strong></p> <p style="text-align: center"><strong><em><span style="color: #333300"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'book antiqua'">Çünkü insan işlemediği günahın mücahedesini söz ile tesir ettirmez.Nefsine güvenemez.Bunun için de imtihan meydanı hazırlanır elbet..Ve soru cevap buyur der!..Şimdi o dediklerini uygulama zamanı..Bu sebeple bu tür musibetler de ihtardır alınması gereken dersler vardır.Ubudiyet cihetinde tecrübelerdir.</span></span></span></em></strong></p><p></p><p>[NOT]<strong>Öyle de, çok zâhirî musibetler var ki, İlâhî birer ihtar, birer ikazdır. Ve bir kısmı keffâretü’z-zünubdur.[SUP]<strong>3</strong>[/SUP] Ve bir kısmı, gafleti dağıtıp, beşerî olan aczini ve zaafını bildirerek bir nevi huzur vermektir. Musibetin hastalık olan nev’i, sabıkan geçtiği gibi, o kısım, musibet değil, belki bir iltifat-ı Rabbânîdir, bir tathirdir.[SUP]<strong>4</strong>[/SUP] Rivayette vardır ki, “Ermiş bir ağacı silkmekle nasıl meyveleri düşüyor; sıtmanın titremesinden günahlar öyle dökülüyor.”[SUP]<strong>5</strong>[/SUP]</strong>[/NOT]</p><p></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'book antiqua'"><span style="color: #333300"><strong><em><span style="font-size: 12px">Kaza,hastalık,dert,dünyevi sıkıntılar...Bunlar kimi zaman insan için birer ihtar birer haber elçileridir.Hak'tan gelen sessiz mektuplar gibi..Kimisi çok böbürlenir dünyada kibirlenerek yürür Malıyla,mülküyle,eşiyle,evladıyla..hepsini kendisi inşa etti sanır ki aldanır.Bu aldanmalara bazen bir ilahi ikaz cevap verir.Sen dahil tüm kainat Cenab-ı Hakk'ın dır ve verilenler de emanet ile imtihandır der adeta..</span></em></strong></span></span></p><p></p><p>[DIKKAT] <table style='width: 100%'><tr><td><strong><em><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'book antiqua'">Ve iyi biliniz ki, mallarınız ve evlatlarınız birer imtihan aracından başka birşey değildir. Allah katında büyük ecir vardır.<br /> <br /> <span style="color: #000000">8 / ENFÂL - 28</span><br /> <br /> </span></span></em></strong></td></tr></table><p></p><p>[/DIKKAT]</p><p></p><p style="text-align: center"><span style="color: #333300"><strong><em><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'book antiqua'">Bir kısımı musibet ise;müminlerin işlemiş oldukları günahlarına keffarettir.Ebedi alemindeki mekanına gitmeden evveli Cenab-ı Hak dünyada kulunu Ustad Hazretlerinin de dediği gibi silkelenen ağaç misali kurumuş yapraklarını dökmesine vesile olur.Bu da Cenab-ı Hakk'ın sonsuz merhametinin ve Rahmetinin en büyük işaretçisidir.Hepsi birer elçidir sonuç itibariyle..</span></span></em></strong></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ASHAB-I BEDR, post: 398328, member: 1013691"] [NOT][B]BİRİNCİ MESELE: Asıl musibet ve muzır musibet, dine gelen musibettir. Musibet-i diniyeden her vakit dergâh-ı İlâhiyeye iltica edip feryad etmek gerektir.[SUP][B]1[/B][/SUP] Fakat dinî olmayan musibetler, hakikat noktasında musibet değildirler. Bir kısmı ihtar-ı Rahmânîdir. Nasıl ki çoban, gayrın tarlasına tecavüz eden koyunlarına taş atıp, onlar o taştan hissederler ki, zararlı işten kurtarmak için bir ihtardır, memnunâne dönerler.[SUP][B]2[/B][/SUP] Öyle de, çok zâhirî musibetler var ki, İlâhî birer ihtar, birer ikazdır. Ve bir kısmı keffâretü’z-zünubdur.[SUP][B]3[/B][/SUP] Ve bir kısmı, gafleti dağıtıp, beşerî olan aczini ve zaafını bildirerek bir nevi huzur vermektir. Musibetin hastalık olan nev’i, sabıkan geçtiği gibi, o kısım, musibet değil, belki bir iltifat-ı Rabbânîdir, bir tathirdir.[SUP][B]4[/B][/SUP] Rivayette vardır ki, “Ermiş bir ağacı silkmekle nasıl meyveleri düşüyor; sıtmanın titremesinden günahlar öyle dökülüyor.”[SUP][B]5[/B][/SUP][/B][/NOT] [CENTER][B][I][COLOR=#333300][SIZE=3][FONT=book antiqua]Musibetler müminlerin en büyük imtihanlarıdır.Öyle ki bu imtihanlarda zor sorular herdaim katsayısı yüksek sorular cihetinde mukafatı da büyük olur.Yalnız musibetler de perdelenmiştir.Şayet perde olmasa insanın en çok içine düştüğü şekva da olmazdı.Belki de en büyük ayrıntı da bu..Hak'tan gelen imtihanları kul ne yönde hangi yöne çevirmekte..Elbette en büyük musibet dine gelen musibettir.Peki dine gelen musibet nasıl gelir ? Hangi yollardan insana çıkar ? Türlü türlü sınavlarla elbette... Mesela;kul der ki içki içmek haramdır ve ben içmiyorum.Sonra bakar ki arkadaşı onu bi şekilde sürüklüyor ve harama davet ediyor.Eşlik etmese de iştirak ediyor ortamlarına ve giderek gözü,kulağı,dili,Hak namına verilen bütün cihazatlarını sinsi sinsi köreltiyor ve duyulamaz yani gafletin içine bırakıyor.Şimdi burada kul kul ile sınanmış oldu.Ve en çok da insan sevdikleriyle sınanır.Musibet sevdiğinden,yakınından geldi ve Allah yolundaki itikadını bozacak dereceye kadar ilerledi. Önce imanına sonra kalbine ve giderek ısrarla dinine zarar veren musibetin not ortalaması da belirlenmiş oldu.İlahi istenen neydi ? Bunu herdaim ilkinden sonuna kadar her anında yaşayabilmek hakiki bir cihattır.[/FONT][/SIZE][/COLOR][/I][/B][/CENTER] [NOT] [B]Musibet-i diniyeden her vakit dergâh-ı İlâhiyeye iltica edip feryad etmek gerektir.[SUP][B]1[/B][/SUP][/B][/NOT] [CENTER][COLOR=#333300][SIZE=3][B][I][FONT=book antiqua]Her vakit her saniye Allah'a iltica ederek sığınmak ise insanı bir çeper gibi sarar ve korur.[/FONT][/I][/B][/SIZE][/COLOR][/CENTER] [NOT][B]Fakat dinî olmayan musibetler, hakikat noktasında musibet değildirler. Bir kısmı ihtar-ı Rahmânîdir. Nasıl ki çoban, gayrın tarlasına tecavüz eden koyunlarına taş atıp, onlar o taştan hissederler ki, zararlı işten kurtarmak için bir ihtardır, memnunâne dönerler.[SUP][B]2[/B][/SUP][/B][/NOT] [CENTER][B][I][COLOR=#333300][SIZE=3][FONT=book antiqua]Bazı musibetler ise;imani noktada zarar vermeyebilir fakat insanın kamil seviyeye terakkiyetinde bu musibetler ona olgunluk kazanadıracaktır belki de..Şöyle ki;insan en çok kendi nefsini beğenir ve der ki;"asla ve kat'a ben yapmam!Ben günah işlemem!..Hata yapmam!.." Bu nefsin çılgınca kendini beğenmesidir.Çünkü o şeytanın şakirdidir.Ona tabidir.İnsan ise;eğer ki hata eder ve hatasının zararlı yanlarını görüp Rabbine yönelerek o pişmanlıkla ve o en emin gözyaşlarıyla ondan mağfiret dilerse Allah'ın onu sınamasıyla nefsine asla güvenmemesi gerektiğini öğrenmiş olur. Çünkü insan işlemediği günahın mücahedesini söz ile tesir ettirmez.Nefsine güvenemez.Bunun için de imtihan meydanı hazırlanır elbet..Ve soru cevap buyur der!..Şimdi o dediklerini uygulama zamanı..Bu sebeple bu tür musibetler de ihtardır alınması gereken dersler vardır.Ubudiyet cihetinde tecrübelerdir.[/FONT][/SIZE][/COLOR][/I][/B][/CENTER] [NOT][B]Öyle de, çok zâhirî musibetler var ki, İlâhî birer ihtar, birer ikazdır. Ve bir kısmı keffâretü’z-zünubdur.[SUP][B]3[/B][/SUP] Ve bir kısmı, gafleti dağıtıp, beşerî olan aczini ve zaafını bildirerek bir nevi huzur vermektir. Musibetin hastalık olan nev’i, sabıkan geçtiği gibi, o kısım, musibet değil, belki bir iltifat-ı Rabbânîdir, bir tathirdir.[SUP][B]4[/B][/SUP] Rivayette vardır ki, “Ermiş bir ağacı silkmekle nasıl meyveleri düşüyor; sıtmanın titremesinden günahlar öyle dökülüyor.”[SUP][B]5[/B][/SUP][/B][/NOT] [CENTER][FONT=book antiqua][COLOR=#333300][B][I][SIZE=3]Kaza,hastalık,dert,dünyevi sıkıntılar...Bunlar kimi zaman insan için birer ihtar birer haber elçileridir.Hak'tan gelen sessiz mektuplar gibi..Kimisi çok böbürlenir dünyada kibirlenerek yürür Malıyla,mülküyle,eşiyle,evladıyla..hepsini kendisi inşa etti sanır ki aldanır.Bu aldanmalara bazen bir ilahi ikaz cevap verir.Sen dahil tüm kainat Cenab-ı Hakk'ın dır ve verilenler de emanet ile imtihandır der adeta..[/SIZE][/I][/B][/COLOR][/FONT][/CENTER] [DIKKAT][TABLE="width: 100%"] [TR="bgcolor: #FF9900"] [TD="align: center"][B][I][SIZE=4][FONT=book antiqua]Ve iyi biliniz ki, mallarınız ve evlatlarınız birer imtihan aracından başka birşey değildir. Allah katında büyük ecir vardır. [COLOR=#000000]8 / ENFÂL - 28[/COLOR] [/FONT][/SIZE][/I][/B][/TD] [/TR] [/TABLE] [/DIKKAT] [CENTER][COLOR=#333300][B][I][SIZE=3][FONT=book antiqua]Bir kısımı musibet ise;müminlerin işlemiş oldukları günahlarına keffarettir.Ebedi alemindeki mekanına gitmeden evveli Cenab-ı Hak dünyada kulunu Ustad Hazretlerinin de dediği gibi silkelenen ağaç misali kurumuş yapraklarını dökmesine vesile olur.Bu da Cenab-ı Hakk'ın sonsuz merhametinin ve Rahmetinin en büyük işaretçisidir.Hepsi birer elçidir sonuç itibariyle..[/FONT][/SIZE][/I][/B][/COLOR][/CENTER] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Risale Açıklamalı
Lem'alar
Lem'alar 7. Ders - Asıl Musibet Dine Gelen Musibettir..
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst