Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
İslami Kütüphane
Tasavvufi Kütüphane
Kur’an ve sünnet penceresinden tasavvufi hayat (ii)
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="mihrimah" data-source="post: 169415" data-attributes="member: 656"><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong><em><span style="color: darkslategray">Her kültür, bir yönüyle kendi kutsal kitabı ile ilgilidir. Batı kültürünün temelinde İncil olduğu gibi, İslam kültürünün temelinde de Kur’an-ı Kerim vardır. İslam düşüncesinin önemli bir bölümünü meydana getiren tasavvufi düşüncenin esasları da Kur’an-ı Kerim’den alınmıştır. Bu düşünce, tarihi seyir içinde takip edildiği zaman, diğer ilimlerle ilgilide aynı durumun olduğunu görürüz.</span></em></strong></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong><em><span style="color: darkslategray">İslam tasavvufu, hicri ilk asırlardan itibaren kaynağını Kur’an ve Hadisten alan İslam tefekkür tarihinde müstesna bir yere sahiptir.</span></em></strong></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong><em><span style="color: darkslategray">Gerçekten de İslam tasavvufu, Hicri I., Miladi VII. asırda görülen ‘’zühd’’ hareketiyle başlamıştır. Zühd:’’İnsanın varlıklar karşısında, İslam’ın arzuladığı tavır’’şeklinde tarif edilebilir. Bu zühdü hayatın en mükemmelini önce Hz.Muhammed’in(aleyhissalatu vesselam) hayatında daha sonra sırası ile dört halife, sahabe, tabiin, tebei tabiin ve daha sonra gelen insanlar arasında sayısız misallerini verebiliriz. </span></em></strong></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong><em><span style="color: darkslategray">Yalnız, İslami ilimler Hz. Peygamber devrinde müstakil bir ilim haline gelmediğinden, Tasavvuf ilmi de müstakil bir ilim hüviyeti kazanmamıştı. Daha sonraları nasıl ki hadis, tefsir, kelam gibi ilimler müstakil bir ilim haline gelmişse, aynı şekilde tasavvuf da bu ilimlere paralel olarak müstakil bir ilim haline gelmiştir.</span></em></strong></span></p><p> </p><p> </p><p><strong><em><span style="color: darkslategray">Zühd ve tasavvuf döneminden sonra tarikat dönemi başlamıştır. Hicri VI. asırda başlayan bu dönem, günümüze kadar gelmektedir. Bu dönemde tasavvuf düşüncesinin en güçlüsü olan tarikatlar birer-birer ortaya çıkmış, bunlar zamanla sosyal hayatın bir parçası haline gelmiş ve şiir ve edebiyatta kıymetli tasavvufi ürünler ortaya çıkarmışlardır. Bu eserlerin en bariz örneklerinden biri; aslen bir Türk olan Mevlana’nın yazmış olduğu ‘’Mesnevi’’dir. Yediyüz yıldan beri bütün dünyada değişik dillere çevrilerek ölmez eserler arasında yer almıştır.</span></em></strong></p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong><em><span style="color: darkslategray">Bu günün insanının hayat şartları ile, Mesnevi’nin yazıldığı dönemin insanı arasında büyük uçurumlar oluşmuştur. Günümüz insanı maddi imkânlar elde etmiş, zenginleşmiş ve kendini rahata kavuşturmuştur. Fakat manevi bir buhrana da sürüklenmiştir. Günümüz insanı eski insanın sabrını, ilim aşkını, manevi gücünü, kaybetmiştir. Hâlbuki Tasavvufi hayat, gönül ehli olmaya, manevi hayatı yaşamaya, fazilet ve hidayet nuru ile dolu olmaya, onunla manen birlik olmaya bir vesiledir. İnsan olarak bu duygular hepimizde vardır. Fakat bu duyguları uyandıracak, bize heyecan verecek, bir mürşide ihtiyaç vardır.</span></em></strong></span></p><p> </p><p></p><p><strong><em><span style="color: darkslategray">Tasavvufi düşünce, bizi ilahi aşka, müsamahalı bir görüşle insanı, insanlığı sevdirmektedir. Mevlana’nın:’’Gel ne olursan yine gel…’’ feryadı da bu duygudandır.</span></em></strong></p><p> </p><p> </p><p><strong><em><span style="color: darkslategray">Esasında tasavvufi düşünce, insan hayatının bütün cephelerine uzanan bir değerdir. <span style="font-family: 'Verdana'">İşte miladi IX. Asırdan itibaren İslam dünyasının değişik yerlerine yayılmış bulunan ve insanlığın ulvi yolculuğunda hizmeti gaye edinen sufi ve mutasavvıflar, Allah yolculuğunda bizlere ışık tutan birer rehberdirler. <span style="color: maroon">Muhammed KOCAKAYA</span></span></span></em></strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="mihrimah, post: 169415, member: 656"] [FONT=Verdana][B][I][COLOR=darkslategray]Her kültür, bir yönüyle kendi kutsal kitabı ile ilgilidir. Batı kültürünün temelinde İncil olduğu gibi, İslam kültürünün temelinde de Kur’an-ı Kerim vardır. İslam düşüncesinin önemli bir bölümünü meydana getiren tasavvufi düşüncenin esasları da Kur’an-ı Kerim’den alınmıştır. Bu düşünce, tarihi seyir içinde takip edildiği zaman, diğer ilimlerle ilgilide aynı durumun olduğunu görürüz.[/COLOR][/I][/B][/FONT] [FONT=Verdana][B][I][COLOR=darkslategray]İslam tasavvufu, hicri ilk asırlardan itibaren kaynağını Kur’an ve Hadisten alan İslam tefekkür tarihinde müstesna bir yere sahiptir.[/COLOR][/I][/B][/FONT] [FONT=Verdana][B][I][COLOR=darkslategray]Gerçekten de İslam tasavvufu, Hicri I., Miladi VII. asırda görülen ‘’zühd’’ hareketiyle başlamıştır. Zühd:’’İnsanın varlıklar karşısında, İslam’ın arzuladığı tavır’’şeklinde tarif edilebilir. Bu zühdü hayatın en mükemmelini önce Hz.Muhammed’in(aleyhissalatu vesselam) hayatında daha sonra sırası ile dört halife, sahabe, tabiin, tebei tabiin ve daha sonra gelen insanlar arasında sayısız misallerini verebiliriz. [/COLOR][/I][/B][/FONT] [FONT=Verdana][B][I][COLOR=darkslategray]Yalnız, İslami ilimler Hz. Peygamber devrinde müstakil bir ilim haline gelmediğinden, Tasavvuf ilmi de müstakil bir ilim hüviyeti kazanmamıştı. Daha sonraları nasıl ki hadis, tefsir, kelam gibi ilimler müstakil bir ilim haline gelmişse, aynı şekilde tasavvuf da bu ilimlere paralel olarak müstakil bir ilim haline gelmiştir.[/COLOR][/I][/B][/FONT] [B][I][COLOR=darkslategray]Zühd ve tasavvuf döneminden sonra tarikat dönemi başlamıştır. Hicri VI. asırda başlayan bu dönem, günümüze kadar gelmektedir. Bu dönemde tasavvuf düşüncesinin en güçlüsü olan tarikatlar birer-birer ortaya çıkmış, bunlar zamanla sosyal hayatın bir parçası haline gelmiş ve şiir ve edebiyatta kıymetli tasavvufi ürünler ortaya çıkarmışlardır. Bu eserlerin en bariz örneklerinden biri; aslen bir Türk olan Mevlana’nın yazmış olduğu ‘’Mesnevi’’dir. Yediyüz yıldan beri bütün dünyada değişik dillere çevrilerek ölmez eserler arasında yer almıştır.[/COLOR][/I][/B] [FONT=Verdana][B][I][COLOR=darkslategray]Bu günün insanının hayat şartları ile, Mesnevi’nin yazıldığı dönemin insanı arasında büyük uçurumlar oluşmuştur. Günümüz insanı maddi imkânlar elde etmiş, zenginleşmiş ve kendini rahata kavuşturmuştur. Fakat manevi bir buhrana da sürüklenmiştir. Günümüz insanı eski insanın sabrını, ilim aşkını, manevi gücünü, kaybetmiştir. Hâlbuki Tasavvufi hayat, gönül ehli olmaya, manevi hayatı yaşamaya, fazilet ve hidayet nuru ile dolu olmaya, onunla manen birlik olmaya bir vesiledir. İnsan olarak bu duygular hepimizde vardır. Fakat bu duyguları uyandıracak, bize heyecan verecek, bir mürşide ihtiyaç vardır.[/COLOR][/I][/B][/FONT] [B][I][COLOR=darkslategray]Tasavvufi düşünce, bizi ilahi aşka, müsamahalı bir görüşle insanı, insanlığı sevdirmektedir. Mevlana’nın:’’Gel ne olursan yine gel…’’ feryadı da bu duygudandır.[/COLOR][/I][/B] [B][I][COLOR=darkslategray]Esasında tasavvufi düşünce, insan hayatının bütün cephelerine uzanan bir değerdir. [FONT=Verdana]İşte miladi IX. Asırdan itibaren İslam dünyasının değişik yerlerine yayılmış bulunan ve insanlığın ulvi yolculuğunda hizmeti gaye edinen sufi ve mutasavvıflar, Allah yolculuğunda bizlere ışık tutan birer rehberdirler. [COLOR=maroon]Muhammed KOCAKAYA[/COLOR][/FONT][/COLOR][/I][/B] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
İslami Kütüphane
Tasavvufi Kütüphane
Kur’an ve sünnet penceresinden tasavvufi hayat (ii)
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst