Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
İslami Kütüphane
Tasavvufi Kütüphane
Kur’an ve sünnet penceresinden tasavvufi hayat (4)
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="mihrimah" data-source="post: 169417" data-attributes="member: 656"><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong><em><span style="color: darkslategray">İnsan maddi doğumuyla gözlerini dünya âlemine açar. Sonra insan tekâmül ederek ikinci bir doğuma hazır hala gelir. Yani ’’mülk’’ âleminden ’’melekût’’ âlemine hazırlanır. Mülk âleminde bizi anne ve baba korur ve bakar. Melekût âlemine hazırlanırken bu işi manevi ebeveyn olan mürşitler, Allah dostları veliler yapar. Bu ikinci hayat bizim ebedi hayatımızla ilgilidir. İşte tasavvufi düşüncede ebedi hayatı başlatan doğumu gerçekleştirdiği içindir ki mürşide ’’ sürekli mutluluğun hazırlayıcısı’’ gözüyle bakılmıştır. Çünkü onun varlığı beden varlığı değil, yaratıcıdan beslenen bir varlıktır. Yani yaratıcısının bir tecellisidir.(Suhreverdi)</span></em></strong></span></p><p><strong></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong><em><span style="color: darkslategray">İmam-ı Rabbani bu konuyu şöyle izah ediyor: ’’ Tasavvuf uluları demişlerdir ki mürşit diriltir ve öldürür. Diriltmek ve öldürmek irşat makamının gerçeklerindendir. Yani nefsi öldürüp, ruhu diriltmek. Bu duruma Tasavvuf dilinde Beka ve fena denir… İnsan dünyaya gelirken her ne kadar İslam fıtratı üzerine dünyaya gelmişse de, aynı zamanda çok adi sıfatların zebunu olarak yaratılmıştır. Böyle bir varlığın Allah’a ulaşması için İnsan-ı Kâmile ihtiyaç vardır…’’</span></em></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong></strong></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong><em><span style="color: darkslategray">İnsan-ı Kamil mertebesine ulaşmış kişiler sadece peygamberimiz devrinde mevcut değildir. Çünkü Peygamberimizle Nübüvvet son bulmuş ve velayet dönemi başlamıştır. Velayet ise kıyamete kadar devam edecektir. Bu durumu peygamberimiz (S.A.V) şöyle izah ediyor:’’Ümmetimden bazı kişilerin şefaati bereketiyle Beni Temim kabilesinden daha fazla insan cennete girecektir.’’ Bunu duyan sahabeler sordu: “Bu şefaatin sahipleri senden başkaları mıdır? Ey Allah’ın Resulü ?’’ peygamberimiz buna:’’Evet benden başkalarıdır.’’diye cevap verdi. (Darimi 2/328) </span></em></strong></span></p><p><strong></strong></p><p><strong></strong></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong><em><span style="color: darkslategray">Bize göre bu şefaatin sahipler Kur’an’ın Allah dostları (Evliyaullah) dediği kadrolardır.’’ Kur-an-ı Kerim Allah dostlarının yüceliklerini şöyle izah ediyor: ‘Bu dünyada iyi hareket edenler için çok büyük güzellikler vardır. Sabredenlere de mükâfatları hesapsızca ödenecektir.’’</span></em></strong></span></p><p><strong></strong></p><p><strong></strong></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong><em><span style="color: darkslategray">Hadisi-i Şeriflerde ise Allah dostlarının özellikleri şu şekilde özetlenilmiştir:</span></em></strong></span></p><p><strong></strong></p><p><strong></strong></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong><em><span style="color: darkslategray">1-)Veliler, genellikle halkın içinde gizli olup, hallerine kimse vakıf olmaz.(İbn Mace, Fiten 16/3989)</span></em></strong></span></p><p><strong></strong></p><p><strong></strong></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong><em><span style="color: darkslategray">2-)Peygamberlerin mirasına varistirler. (Ebu Davut, ilim 1)</span></em></strong></span></p><p><strong></strong></p><p><strong></strong></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong><em><span style="color: darkslategray">3-)Rasulullah’ın kendileriyle övündüğü kimselerdir.(Deylemi, Müsned 1)</span></em></strong></span></p><p><strong></strong></p><p><strong></strong></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong><em><span style="color: darkslategray">4-)Feraset sahibidirler, Allah’ın nuruyla bakarlar.(Ebu Nuaym, Hilye 1,6)</span></em></strong></span></p><p><strong></strong></p><p><strong></strong></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong><em><span style="color: darkslategray">5-)Allah onlarla oturup kalkanların kalbini hikmet ruhuyla diriltir.(İbn Abdilberr, Beyan-ı ilm 1,106)</span></em></strong></span></p><p><strong></strong></p><p><strong></strong></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong><em><span style="color: darkslategray">6-)Zikrullah’ın anahtarıdırlar; görüldüklerinde Allah’ı hatırlatırlar. (Taberi; Camiul Beyan)</span></em></strong></span></p><p><strong></strong></p><p><strong></strong></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong><em><span style="color: darkslategray">7-)Onları zikir, Allah’ın zikrine sevk eder; Allah anılınca da onların hali hatırlanır.(Ahmet b. Hanbel, Müsned)</span></em></strong></span></p><p><strong></strong></p><p><strong></strong></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong><em><span style="color: darkslategray"><img src="data:image/gif;base64,R0lGODlhAQABAIAAAAAAAP///yH5BAEAAAAALAAAAAABAAEAAAIBRAA7" class="smilie smilie--sprite smilie--sprite6" alt=":cool:" title="Cool :cool:" loading="lazy" data-shortname=":cool:" />Gök kubbenin altında gizlidir, sayılarını ancak Allah bilir.(Tirmizi, Menakıb 55)</span></em></strong></span></p><p><strong></strong></p><p><strong></strong></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong><em><span style="color: darkslategray">9-)Onlar(Tebliğ ve irşad yönleriyle sanki) nebi gibidirler.(Şevkani, el Fevaid 286)</span></em></strong></span></p><p><strong></strong></p><p><strong></strong></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong><em><span style="color: darkslategray">10-)Allah’u Teala onlarla meleklerine övünür.(Müslim zikir 11)</span></em></strong></span></p><p><strong></strong></p><p><strong></strong></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong><em><span style="color: darkslategray">11-)Onlar her kesim içinde mevcuttur. Zahiri görüntülerine bakıp küçümsenmemelidir. Naz makamında bulunurlar, duaları kabul edilir. (Tirmizi, Menakıb 55)</span></em></strong></span></p><p><strong></strong></p><p><strong></strong></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><strong><em><span style="color: darkslategray">12-)Abdal denen seçkin kullar, velilerden bir gruptur. Her devirde bulunurlar. Onlar, yeryüzü için bir emniyet ve rahmet vesilesidir. Onların bereketiyle kalpler fitnelerden salaha, insanlar ve beldeler dayanılmaz afetlerden rahata ulaşırlar.(Müslim, Sahabe 207)</span></em></strong></span></p><p></p><p></p><p><strong><span style="color: #990000"><span style="font-family: 'Calibri'">Muhammed KOCAKAYA</span></span></strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="mihrimah, post: 169417, member: 656"] [FONT=Verdana][B][I][COLOR=darkslategray]İnsan maddi doğumuyla gözlerini dünya âlemine açar. Sonra insan tekâmül ederek ikinci bir doğuma hazır hala gelir. Yani ’’mülk’’ âleminden ’’melekût’’ âlemine hazırlanır. Mülk âleminde bizi anne ve baba korur ve bakar. Melekût âlemine hazırlanırken bu işi manevi ebeveyn olan mürşitler, Allah dostları veliler yapar. Bu ikinci hayat bizim ebedi hayatımızla ilgilidir. İşte tasavvufi düşüncede ebedi hayatı başlatan doğumu gerçekleştirdiği içindir ki mürşide ’’ sürekli mutluluğun hazırlayıcısı’’ gözüyle bakılmıştır. Çünkü onun varlığı beden varlığı değil, yaratıcıdan beslenen bir varlıktır. Yani yaratıcısının bir tecellisidir.(Suhreverdi)[/COLOR][/I][/B][/FONT] [B] [I][COLOR=darkslategray][/COLOR][/I][/B] [B][I][COLOR=darkslategray]İmam-ı Rabbani bu konuyu şöyle izah ediyor: ’’ Tasavvuf uluları demişlerdir ki mürşit diriltir ve öldürür. Diriltmek ve öldürmek irşat makamının gerçeklerindendir. Yani nefsi öldürüp, ruhu diriltmek. Bu duruma Tasavvuf dilinde Beka ve fena denir… İnsan dünyaya gelirken her ne kadar İslam fıtratı üzerine dünyaya gelmişse de, aynı zamanda çok adi sıfatların zebunu olarak yaratılmıştır. Böyle bir varlığın Allah’a ulaşması için İnsan-ı Kâmile ihtiyaç vardır…’’[/COLOR][/I][/B] [B] [I][COLOR=darkslategray][/COLOR][/I][/B] [FONT=Verdana][B][I][COLOR=darkslategray]İnsan-ı Kamil mertebesine ulaşmış kişiler sadece peygamberimiz devrinde mevcut değildir. Çünkü Peygamberimizle Nübüvvet son bulmuş ve velayet dönemi başlamıştır. Velayet ise kıyamete kadar devam edecektir. Bu durumu peygamberimiz (S.A.V) şöyle izah ediyor:’’Ümmetimden bazı kişilerin şefaati bereketiyle Beni Temim kabilesinden daha fazla insan cennete girecektir.’’ Bunu duyan sahabeler sordu: “Bu şefaatin sahipleri senden başkaları mıdır? Ey Allah’ın Resulü ?’’ peygamberimiz buna:’’Evet benden başkalarıdır.’’diye cevap verdi. (Darimi 2/328) [/COLOR][/I][/B][/FONT] [B] [I][COLOR=darkslategray][/COLOR][/I][/B] [FONT=Verdana][B][I][COLOR=darkslategray]Bize göre bu şefaatin sahipler Kur’an’ın Allah dostları (Evliyaullah) dediği kadrolardır.’’ Kur-an-ı Kerim Allah dostlarının yüceliklerini şöyle izah ediyor: ‘Bu dünyada iyi hareket edenler için çok büyük güzellikler vardır. Sabredenlere de mükâfatları hesapsızca ödenecektir.’’[/COLOR][/I][/B][/FONT] [B] [I][COLOR=darkslategray][/COLOR][/I][/B] [FONT=Verdana][B][I][COLOR=darkslategray]Hadisi-i Şeriflerde ise Allah dostlarının özellikleri şu şekilde özetlenilmiştir:[/COLOR][/I][/B][/FONT] [B] [I][COLOR=darkslategray][/COLOR][/I][/B] [FONT=Verdana][B][I][COLOR=darkslategray]1-)Veliler, genellikle halkın içinde gizli olup, hallerine kimse vakıf olmaz.(İbn Mace, Fiten 16/3989)[/COLOR][/I][/B][/FONT] [B] [I][COLOR=darkslategray][/COLOR][/I][/B] [FONT=Verdana][B][I][COLOR=darkslategray]2-)Peygamberlerin mirasına varistirler. (Ebu Davut, ilim 1)[/COLOR][/I][/B][/FONT] [B] [I][COLOR=darkslategray][/COLOR][/I][/B] [FONT=Verdana][B][I][COLOR=darkslategray]3-)Rasulullah’ın kendileriyle övündüğü kimselerdir.(Deylemi, Müsned 1)[/COLOR][/I][/B][/FONT] [B] [I][COLOR=darkslategray][/COLOR][/I][/B] [FONT=Verdana][B][I][COLOR=darkslategray]4-)Feraset sahibidirler, Allah’ın nuruyla bakarlar.(Ebu Nuaym, Hilye 1,6)[/COLOR][/I][/B][/FONT] [B] [I][COLOR=darkslategray][/COLOR][/I][/B] [FONT=Verdana][B][I][COLOR=darkslategray]5-)Allah onlarla oturup kalkanların kalbini hikmet ruhuyla diriltir.(İbn Abdilberr, Beyan-ı ilm 1,106)[/COLOR][/I][/B][/FONT] [B] [I][COLOR=darkslategray][/COLOR][/I][/B] [FONT=Verdana][B][I][COLOR=darkslategray]6-)Zikrullah’ın anahtarıdırlar; görüldüklerinde Allah’ı hatırlatırlar. (Taberi; Camiul Beyan)[/COLOR][/I][/B][/FONT] [B] [I][COLOR=darkslategray][/COLOR][/I][/B] [FONT=Verdana][B][I][COLOR=darkslategray]7-)Onları zikir, Allah’ın zikrine sevk eder; Allah anılınca da onların hali hatırlanır.(Ahmet b. Hanbel, Müsned)[/COLOR][/I][/B][/FONT] [B] [I][COLOR=darkslategray][/COLOR][/I][/B] [FONT=Verdana][B][I][COLOR=darkslategray]8-)Gök kubbenin altında gizlidir, sayılarını ancak Allah bilir.(Tirmizi, Menakıb 55)[/COLOR][/I][/B][/FONT] [B] [I][COLOR=darkslategray][/COLOR][/I][/B] [FONT=Verdana][B][I][COLOR=darkslategray]9-)Onlar(Tebliğ ve irşad yönleriyle sanki) nebi gibidirler.(Şevkani, el Fevaid 286)[/COLOR][/I][/B][/FONT] [B] [I][COLOR=darkslategray][/COLOR][/I][/B] [FONT=Verdana][B][I][COLOR=darkslategray]10-)Allah’u Teala onlarla meleklerine övünür.(Müslim zikir 11)[/COLOR][/I][/B][/FONT] [B] [I][COLOR=darkslategray][/COLOR][/I][/B] [FONT=Verdana][B][I][COLOR=darkslategray]11-)Onlar her kesim içinde mevcuttur. Zahiri görüntülerine bakıp küçümsenmemelidir. Naz makamında bulunurlar, duaları kabul edilir. (Tirmizi, Menakıb 55)[/COLOR][/I][/B][/FONT] [B] [I][COLOR=darkslategray][/COLOR][/I][/B] [FONT=Verdana][B][I][COLOR=darkslategray]12-)Abdal denen seçkin kullar, velilerden bir gruptur. Her devirde bulunurlar. Onlar, yeryüzü için bir emniyet ve rahmet vesilesidir. Onların bereketiyle kalpler fitnelerden salaha, insanlar ve beldeler dayanılmaz afetlerden rahata ulaşırlar.(Müslim, Sahabe 207)[/COLOR][/I][/B][/FONT] [B][COLOR=#990000][FONT=Calibri]Muhammed KOCAKAYA[/FONT][/COLOR][/B][B][COLOR=#990000][FONT=Verdana][/FONT][/COLOR][/B] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Kütüphane
İslami Kütüphane
Tasavvufi Kütüphane
Kur’an ve sünnet penceresinden tasavvufi hayat (4)
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst