Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Tasavvuf
Nakşıbendi ve Nakşıbendilik
Sufinin Dünyası
Kul Emânetçidir
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ABDULLAH4" data-source="post: 565799" data-attributes="member: 1004566"><p>Kul Emânetçidir</p><p></p><p></p><p></p><p>Cenâb-ı Hak buyuruyor:</p><p></p><p>“…Sadakalarınızı başa kakmak ve ezâ etmekle boşa çıkarmayın!...” (Bakara, 264)</p><p></p><p>Rasûlullah (sav) buyurdular:</p><p></p><p>“Ey Âdemoğlu! (Allâh için) infâk et ki, sana da infâk olunsun!” (Buhârî, Tefsîr 11/2, Nafakât 1; Müslim, Zekât 36, 37)</p><p></p><p>İnsan; infâkında, malından harcamasında; -Bu mal aslında kimindir!- şuurunda olacak. Mahlûkâta Hâlık’ın nazarıyla, rahmet ve şefkat nazarıyla bakacak bir kıvâma gelecek.</p><p></p><p>İnfakta takvâ işte bu.</p><p></p><p>Komünistler; -Mal toplumundur.- kapitalistler de; -Mal fertlerindir.- derken İslâm ise; -Mal Allah’ındır. Kul ancak emânetçidir. Her şey kulun tasarrufuna geçici olarak emânet edilmiştir.- demekte ve hakkı teslim etmektedir. Bu ölçüde emânetçinin ne israf etmeye ne de cimrilik etmeye hakkı vardır.</p><p></p><p>İnfakta takvânın ölçüsü “…Sadakaları Allah alır…” (Tevbe, 104) âyet-i kerîmesini hatırdan uzak tutmamaktadır. Kimseden iltifat, alâka beklemeden, şöhretten uzak durarak, nefsi araya sokmadan -/lillâh/ yâ Rabbî Senin için- diyerek… İşte sadaka ve zekâtta takvâ ölçüsü.</p><p></p><p>Kullarından infakta takvâya ve nezâket ölçülerine riâyet etmelerini isteyen Cenâb-ı Hak, âyet-i kerîmede buyurur:</p><p></p><p>“…Sadakalarınızı başa kakmak ve ezâ etmekle boşa çıkarmayın!...” (Bakara, 264)</p><p></p><p>Burada Cenâb-ı Hak, infâk eden kimselerin nasıl bir takvâ edebi gözetmeleri gerektiğini açıkça vurgulamaktadır. Ebu’l-Leys Semerkandî Hazretleri buyurur:</p><p></p><p>“İnfak husûsunda aslında veren kimsenin alan kimseye karşı büyük bir teşekkür edâsı içinde olması gerekir. Çünkü veren, alan kimse vesilesiyle dünya ve ahretteki birçok ibtilâlardan, musibetlerden ve sıkıntılardan kurtulmuş olacaktır; hepsinden daha mühimi Allâh’ın rızâsını kazanacaktır. (Osman Nûri Topbaş, İhlâs ve Takvâ, Yüzakı Yay.)</p><p></p><p>Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)</p><p></p><p>el-Muktedir: Tam bir kudret sahibi olup hiçbir konuda zerre kadar zorlanmayacak şekilde gücü yeten demektir.</p><p></p><p>Kısa Günün Kârı</p><p></p><p>Takvâ bütün ibâdetlerin özünde bulunması gereken ilâhi bir maya gibidir. Bu bakımdan her ibâdette ilk aranacak özellik o olmalıdır.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ABDULLAH4, post: 565799, member: 1004566"] Kul Emânetçidir Cenâb-ı Hak buyuruyor: “…Sadakalarınızı başa kakmak ve ezâ etmekle boşa çıkarmayın!...” (Bakara, 264) Rasûlullah (sav) buyurdular: “Ey Âdemoğlu! (Allâh için) infâk et ki, sana da infâk olunsun!” (Buhârî, Tefsîr 11/2, Nafakât 1; Müslim, Zekât 36, 37) İnsan; infâkında, malından harcamasında; -Bu mal aslında kimindir!- şuurunda olacak. Mahlûkâta Hâlık’ın nazarıyla, rahmet ve şefkat nazarıyla bakacak bir kıvâma gelecek. İnfakta takvâ işte bu. Komünistler; -Mal toplumundur.- kapitalistler de; -Mal fertlerindir.- derken İslâm ise; -Mal Allah’ındır. Kul ancak emânetçidir. Her şey kulun tasarrufuna geçici olarak emânet edilmiştir.- demekte ve hakkı teslim etmektedir. Bu ölçüde emânetçinin ne israf etmeye ne de cimrilik etmeye hakkı vardır. İnfakta takvânın ölçüsü “…Sadakaları Allah alır…” (Tevbe, 104) âyet-i kerîmesini hatırdan uzak tutmamaktadır. Kimseden iltifat, alâka beklemeden, şöhretten uzak durarak, nefsi araya sokmadan -/lillâh/ yâ Rabbî Senin için- diyerek… İşte sadaka ve zekâtta takvâ ölçüsü. Kullarından infakta takvâya ve nezâket ölçülerine riâyet etmelerini isteyen Cenâb-ı Hak, âyet-i kerîmede buyurur: “…Sadakalarınızı başa kakmak ve ezâ etmekle boşa çıkarmayın!...” (Bakara, 264) Burada Cenâb-ı Hak, infâk eden kimselerin nasıl bir takvâ edebi gözetmeleri gerektiğini açıkça vurgulamaktadır. Ebu’l-Leys Semerkandî Hazretleri buyurur: “İnfak husûsunda aslında veren kimsenin alan kimseye karşı büyük bir teşekkür edâsı içinde olması gerekir. Çünkü veren, alan kimse vesilesiyle dünya ve ahretteki birçok ibtilâlardan, musibetlerden ve sıkıntılardan kurtulmuş olacaktır; hepsinden daha mühimi Allâh’ın rızâsını kazanacaktır. (Osman Nûri Topbaş, İhlâs ve Takvâ, Yüzakı Yay.) Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri) el-Muktedir: Tam bir kudret sahibi olup hiçbir konuda zerre kadar zorlanmayacak şekilde gücü yeten demektir. Kısa Günün Kârı Takvâ bütün ibâdetlerin özünde bulunması gereken ilâhi bir maya gibidir. Bu bakımdan her ibâdette ilk aranacak özellik o olmalıdır. [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Tasavvuf
Nakşıbendi ve Nakşıbendilik
Sufinin Dünyası
Kul Emânetçidir
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst