Kimsesiz Hastalar Kimsesiz mi?

molla_zehra

Well-known member
Haşir risalesinin, suretler bölümünde, ikinci surette geçen"Kimsesiz hastalara çok güzel bakılıyor", bu ne demek? Kainatta nasıl icra ediliyor, misallendirebilir miyiz?
Bir insanın hastalık olarak hissettiği şey, gerçek hastalanma oranının binde biri dahi değildir. İnsan vücudunda sadece bir günde yaklaşık olarak 20 adet kanserleşmiş hücre meydana gelir. Bizim bundan haberimiz dahi olmaz. Eğer bu kanserli hücrelere müsaade edilseydi, hiç kimse bir yaşına dahi gelemeden hayata veda ederdi. Diğer hareketli canlılar için de durum farklı değildir. Bu derin bir ikram ve şefkat tarafından kuşatıldığımızın binler örneğinden birisidir. İnsanların hastalık sebebiyle çektikleri sıkıntılar, şefkatsizlikten veya şifa verememekten değil, hikmettendir. Hastalıkların insanın olgulaşmasına bir çok açıdan ciddi katkıları vardır.[1]

Bir yerimiz çizildiği zaman bile, işbaşına geçen o kadar çok minik doktor vardır ki, bizim beyaz önlüklü doktorlarımız onların ellerine su dahi dökemezler. Zaten bu minik doktorlar iş başında olmasalar, beyaz önlüklüler hiç bir şey yapamazlar. Savunma sistemini çökerten lösemi gibi hastalıklarda, özellikle AIDS gibi hastalıklarda bir şey yapılamamasının nedeni, bu minik doktorlardan sadece bir grubun görev yapamamasıdır. Bu hastalıklarda sadece ‘lökosit’ dediğimiz asker hücreler iş yapamazlar. Minik gizli tabipler hastalıktan el çektirilince, büyükler de iş yapamaz hale gelirler. Modern tıp biliminin bu hastalıklarla en büyük mücadelesi, bu küçük tabipleri yeniden vazifeleri başına döndürmek uğrunadır.

Bir tek yara bölgesinde, bu günkü tıp biliminin henüz başaramadığı mikro cerrahi yöntemlerle binlerce yeni damar bir tek günde oluşturulur. Buna kanamayı durduran trombositleri, 12 çeşit pıhtılaşma faktörlerini, binler çeşit antikorları, yenileyici ve artıkları temizleyici hücreleri, narkoz etkisi göstererek acıyı azaltanları, kendini feda ederek arkadaşlarını kurtarmaya çalışan ‘killer’ hücreleri, daha önceki hastalık mikroplarını tanıyarak alarm çağrısı yapan ve hazır bir savunma başlatan hafıza hücrelerini, hastalıkla birlikte dolaşımı yenileme faaliyetlerini arttıran hormonları... eklemek mümkün. Bunlar listelenemeyecek kadar çokturlar ve aralarında tam bir intizam ve işbirliği vardır. Hastalık esnasında doktorun ilaçla yaptığı yardım, buzdağının görünen kısmı dahi değildir. Son tuğla binanın tamamlanmasına neden olur. Binanın tamamlanmasındaki katkısı diğer tuğlalardan farklı değilken, tüm tebrik son tuğlaya yöneltilmektedir günümüzde.

Bitkiler ise, hepten kimsesizdirler. Dalları kırılır, hemen bir zamk çıkarak yara bölgesini kapatıverir. Alttan yeni bir dal çıkarak gidenin yerine vazifeye başlar. Bu iş göründüğünden çok daha karmaşık ve mükemmeldir. Tohumun içerisine, ağaca dönüştüğü zaman, hangi dalı hangi açıdan kırılırsa, hangi işin yapılacağı dahi yazılmıştır. Siz en az iki üç ayda bir kez hastalanırken, milyarlarca kimsesiz çiçeklerin hiç hastalanmadığını mı düşünüyorsunuz? Ya da yüzlerce yıl yaşayan ağaçların hiç fiziksel sıkıntı çekmediklerini, hiç hastalanmadıklarını düşünebilir misiniz? Bu açıdan bakılınca, dünya büyük ve mükemmel bir hastane şekline girecektir. Oysa, kainatın genel haline baktığımız zaman bir hastane halinden çok, bir neşe ve coşku halini, bir bayram gösterisi vaziyetini seyrederiz. Demek ki, hastalara çok çabuk ve muntazam bir şifa servisi yapılıyor. Kimsesiz hastalara çok, ama çok güzel bakılıyor.


SALİH ÖZAYTÜRK
 
T

Tarihci19

Misafir
bu haşr risalesini neden hemen anlayamıyorum deme.... üstad bir tane işte yazmış maşallah.. işte bu gun onun yazdıklarına şerh yazılıyor.. o denli derin çünkü,,
 
Bunu bir kaderi tenkit olarak olarak algılamayın sadece sizlerden öğrenmek için bir mesele soracağım yazı güzel yazılmış yazandanda paylaşandanda Allah

razı olsun kimsesiz hastalara güzel bakılıyor cümlesini dışarda yatan akıl hastaları fakirler sokak çocukları bazında nasıl anlayabiliriz bu konuda nasıl bir fikir

yürütebiliriz ? bu konuda fikirlerinizden istifade etmek istiyorum
 
T

Tarihci19

Misafir
üstad diyorki dunyanın en zaif biçare yavrusu olan insan evladı bebek iken, annesi ona meyvelerin en güzelini yemişlerin en güzelini secer yedirir yemeğin en güzel kısmı o zayıf biçare yavruya yedirilir, dunyanın en zayıfı iken ane babasının yiyemediği güzellikte ve bollukta rızıkla beslenir..o zayıf acize gayet iyi bakılmaktadır..

zayıf ve umursamadığımız bir elma kurdu dahi -dünyadaki çoğu insanın bulamadığı- kendine yolunu açarken elma yiyerek beslenir o komple bir rızkın içindedir.. ona gayet iyi bakılmaktadır..

boya fabrikasında çalışan ayakkabı imalathanesinde çalışan insanların normal şartlarda kimyevi maddelerin ciğerlerinde birikip ciğerlerini tüketip ölmeleri gerekirken 50 yıl o işi yaptıkları oluyor çünkü ciğerlerini durmadan temizleyen bir ordu var içimizde, zişuur mahluklar var içimizde ve ciğerlerimizdeki kirlilik oranına göre çoğalıyorlar ve temizliği durmadan sürdürüyorlar ve hasta olmuyoruz, güçten düşmüyoruz. ciğerlerimize bakım yapılsın diye biz fatura ödüyormuyuz?? hayır onlara gayet iyi bakılıyor.. bu diğer tüm organlarımız için de gecerli,

sokakta yatan sokak çocuğuna da bu şekilde gayet iyi bakılmasaydı,, yerde yattığı ilk gün vucuduna gecen viruslerden mikroplardan hastalıktan dolayı bir aya kalmadan ölmesi gerekirdi,, ancak Allah u teala onun içine öyle ordular ve tamirciler yerleştirmişki ona sürekli bakıyor onu surekli hastalıklara karşı müdafa ediyor, hastalanmasını engelliyor,, ve o ölmediğine göre Allah, bir yerden bir şekilde rızkını da vermiyor mu? elbete veriyor, veriyorki o sokak çocuğu ölmüyor..
 
bunlar ruhumu aklımı kalbimi kısaca latifelerimi sevindiren cevaplar Allah razı olsun

birde bugün aklıma geldi hani denirya hükim çoğunluğa göre verilir mesela bahsettiğim gibi yaşlılardan hastalardan dıışarda kalanlar bir

hikmete binaen azınlıktadır çoğunluk ya bir darülacezede emin ellerde yada torunlarının evlatlarının yanındadır

azınlık kimsesizlerede Allah dışarda yaşamanın kolaylığını vermiş bize göre zor olan durum onlara göre basit olmakta onlar bir nevi ülfet

peyda etmişler hem kışın soğuktan üşüyenlere belediye barınma imkanı sağlıyor nebileyim aklıma birden bunlar geldi tekrar tekrar

sizlerden Allah razı olsun
 

Huseyni

Müdavim
insanlar her zaman için maddiyatta kendinden daha zor durumda olanlara bakmalıdır. daha beterini görüp şükretmelidir haline.yoksa herkes kendinden daha ii şartlarda olana imrenseydi bu dünya çekilmez bir hal alırdı.insanlar birbirine tahammül edemez hale gelirdi. tarihçi kardeşinde dediği gibi rızk kazanmaya kabiliyeti en az olanın rızkı en umulmadık yerden gelir. kısacası maddiyatta kendimizden aşağıya bakıp şükretmeli maneviyatta ise daima yukarılara bakıp terakki etmeye her zaman yukarıda olan fazileti yakalamaya çalışmalıyız.bu dünya da sıkıntı sınırlıdır, önemli ıolan o sıkıntıları bir nimet olarak görüp onlarla ebedi hayatı kazanmaktır. Allah bu konuda tüm Ümmet-i Muhammed-i muvaffak eylesin. Amin...
 
T

Tarihci19

Misafir
nuruvuslat ' Alıntı:
insanlar her zaman için maddiyatta kendinden daha zor durumda olanlara bakmalıdır. daha beterini görüp şükretmelidir haline.yoksa herkes kendinden daha ii şartlarda olana imrenseydi bu dünya çekilmez bir hal alırdı.insanlar birbirine tahammül edemez hale gelirdi. Tarihci kardeşinde dediği gibi rızk kazanmaya kabiliyeti en az olanın rızkı en umulmadık yerden gelir. kısacası maddiyatta kendimizden aşağıya bakıp şükretmeli maneviyatta ise daima yukarılara bakıp terakki etmeye her zaman yukarıda olan fazileti yakalamaya çalışmalıyız.bu dünya da sıkıntı sınırlıdır, önemli ıolan o sıkıntıları bir nimet olarak görüp onlarla ebedi hayatı kazanmaktır. Allah bu konuda tüm Ümmet-i Muhammed-i muvaffak eylesin. Amin...

aminnn Allah razı olsun,
 

imported_sevdalizz

Active member
ALAH RAZI OLSUN ÇOK İSTİFADELİ KONULAR GÜZEL SORULAR VE CEVAPLARLA SÜSLEMIŞSINIZ EMEĞİNİZE SAĞLIK

BU ARADA KARATOPRAK ABİM DE BURDAYMIŞ YENI FARKETİM HOŞ GELMİŞSİN ABİM

KARATOPRAK ABİM GÜZL

YÜREKLİ sakin, huzur verici bir ABİMİZDİR ALAH RAZI OLSUN ....
 
Üst