Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Lahika Analizi
Kelime Analizi
Kelime Analizi 32: Karye
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="kenz-i mahfi" data-source="post: 378678" data-attributes="member: 1024011"><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'">Zuhruf Suresi 23.ayette mealen: "İşte böyle, (biz) senden önce de hangi şehre bir korkutucu gönderdiysek, mutlaka oranın ni'met içinde (şımarmış) olanları dedi ki: “Doğrusu biz atalarımızı bir din üzerinde bulduk, elbet biz de onların izlerine tâbi' olanlarız.” Aynen Sebe Suresi 34.ayette bahsedildiği gibidir. </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'">Yine Zuhruf Suresi 31.ayette: "Ve dediler ki: “Bu Kur'ân, iki şehirden (birinde bulunan) büyük bir adama indirilmeli değil miydi?” buyurulmaktadır. Burada bahsedilen şehirler Mekke ve Taif'tir. </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'">Yunus Suresi 98.ayette mealen: "Buna rağmen (helâk ettiklerimizden, azâbımız kendine gelmeden önce) îmân edip de îmânı kendine fayda veren bir şehir (halkı daha) olsaydı ya! Ancak Yûnus'un kavmi müstesnâ. (Onlar) îmân edince, kendilerinden dünya hayâtındaki rezillik azâbını açıverdik (onlardan kaldırdık) ve kendilerini bir zamâna kadar (dünya ni'metlerinden)faydalandırdık." Bu ayette bahsedilen şehir halkı, Yunus (AS)'un kavmidir. Yunus (AS) aralarından ayrıldıktan sonra, Ninova şehrini korkunç bir kara duman kaplamıştı. Halkı, yaklaşmakta olan bu tehlikenin helak edici bir musibet olduğunu anlayınca derhal tevbe ederek yaptıklarına pişman oldular. Tevbelerinin kabulü üzerine, üzerlerindeki kara duman açılıp gitti, böylece helak edilmediler. Yunus (AS)'un kavmi helak olmayan kavimler içinde istisnai bir kavimdir. </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'">Yusuf Suresi 82.ayette mealen: ""Hem orada bulunduğumuz şehir halkına, hem içinde bulunduğumuz kervana sor. Ve emin ol ki, biz kesinlikle doğru söylüyoruz." buyurulmaktadır. Bu ayette Yusuf (AS)'u bir hile ile kuyuya atan kardeşlerinin yalanından bahsedilmektedir. </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'">Yine Yusuf Suresi 109.ayette: "(Ey Resûlüm!) Senden önce de (bedevîlerden ve kadınlardan değil,) şehirlerin halkından kendilerine vahyettiğimiz birtakım erkeklerden başkasını (bir meleği, peygamber olarak) göndermedik. (O müşrikler) yeryüzünde hiç dolaşmadılar mı ki, kendilerinden öncekilerin âkıbeti nasıl olmuş, baksınlar! Âhiret yurdu ise, (günahlardan) sakınanlar için elbette daha hayırlıdır. Hâlâ akıl erdirmeyecek misiniz?</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'">Hicr Suresi 4.ayette mealen: "Biz hiçbir memleketi (Allah katında) bilinen bir zamanı olmaksızın helak etmedik." buyurulmuştur. Tarihin sayfalarına baktığımızda helak olan her bir kavmin mutlaka Levh-i Mahfuz'da bu vakti yazılıdır. Ayet buna işaret etmektedir. </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'">Nahl Suresi 112.ayette mealen: "Allah, bir şehri (Mekke'yi size) misâl getirdi. (Bu şehir) emniyet ve huzûr içinde idi, ona rızkı her taraftan bol bol geliyordu. Fakat (halkı) Allah'ın ni'metlerine nankörlük etti; Allah da onlara, (özene bezene) yapmakta oldukları şeyler sebebiyle açlık ve korku elbisesini tattırdı!" buyurulmaktadır. </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'">İsra Suresi 58. ayette mealen: "Hiçbir şehir yoktur ki, biz kıyâmet gününden önce helâk edicileri veya şiddetli bir azâb ile azâb edicileri olmayalım. Bu, kitabda (Levh-i Mahfûz'da) yazılmıştır." </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'">Enbiya Suresi 6.ayette mealen: "Onlardan önce, kendisini helâk ettiğimiz hiçbir şehir (halkı) îmân etmemişti; şimdi onlar mı îmân edecekler?", 11.ayette: "Hâlbuki (halkı) zâlim olan nice şehirleri kırıp geçirdik; onlardan sonra da başka kavimler meydana getirdik.", 74.ayette mealen: "Lût'a da (vahyettik)! Ona da bir hikmet ve bir ilim verdik ve onu çirkin işler yapmakta olan o şehirden kurtardık. Gerçekten onlar, kötü bir fâsıklar topluluğu idiler." ve 95.ayette mealen: "Helâk ettiğimiz bir şehrin (halkının mahşer günü bize) dönmemeleri, şübhesiz ki mümkün değildir." buyurulmaktadır. Burada da ayet ve deliller getirildiği halde iman etmeyen kavimlerin ve azgınlık eden milletlerin helaki bahsedilmektedir.</span></span></p><p> <span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'">Hac Suresi 45.ayette: "Nitekim o (halkı) zâlim olan nice şehirler vardır ki, onları helâk etmişizdir. Şimdi o, duvarları çatıları üzerine çökmüş (harâb olmuş) bir hâldedir; kullanılmaz hâle gelmiş nice kuyular ve (bomboş) kalmış nice yüksek saraylar (hep sâhibsiz kaldılar)!" ve 48.ayette: "Hem o (halkı) zâlim olan nice şehirler vardır ki onlara mühlet verdim, sonra onları(azâbımla) yakaladım! Dönüş ise, ancak banadır" buyurulmuştur. Baki olan yalnız Allah (CC)'tır. İnsanlar ve şehirler ölmeye, çürümeye, helak olmaya namzettirler. </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'">Şuara Suresi 208.ayette: "Bununla birlikte hangi memleketi, helak ettikse muhakkak onu uyarıcı (peygamberleri) olmuştur." Nitekim İsra Suresi 15.ayette peygamber gönderilmeyen hiçbir kavmin helak edilmediği bahsedilmektedir. </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'">Kasas Suresi 58.ve 59.ayette: "Hâlbuki (bol ve rahat) geçimleri ile şımarmış nice şehir (halkını) helâk ettik. İşte şu (harâb olmuş) meskenleri! Kendilerinden sonra (oralarda) ancak pek az oturulabilmiştir. Çünki (onlara) vârisler, biz olmuşuzdur. Rabbin ise, onların ana (şehir)lerinde, kendilerine âyetlerimizi okuyan bir peygamber göndermedikçe o memleketleri helâk edici değildir. Zâten (biz), halkı zâlim kimseler olan şehirlerden başkasını helâk ediciler değiliz" 59.ayette 2 defa "kura" kelimesi geçmektedir. </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'">Muhammed Suresi 13.ayette: "Seni (kendi içinden) çıkaran (hicrete zorlayan) memleketinden (o Mekke müşriklerinden) kuvvetçe daha çetin (insanlarla dolu) nice şehirler de vardır! Onları helâk ettik; onlara yardım eden de olmadı." </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'">Talak Suresi 8. ayette: "Nice şehirler (halkı) vardır ki, Rablerinin ve O'nun peygamberlerinin emrine isyân ettiler de onları şiddetli bir hesâb ile hesâba çektik ve onları görülmemiş bir azabla cezâlandırdık."</span></span></p><p> <span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'">Enam Suresi 92.ayette: "Ve işte bu (Kur'ân), mübârek, kendinden önceki (kitab)ları tasdîk edici olarak, bir de şehirlerin anası (olan Mekke'nin ahâlisi)ni ve etrâfındaki kimseleri korkutasın diye onu(sana) indirdiğimiz bir kitabdır. Ve âhirete îmân edenler, ona (o Kur'ân'a) îmân ederlerve onlar namazlarına devâm ederler." Burada şehirlerin anası tabiriyle "Mekke" şehri kastedilmektedir. </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'">Yine Enam Suresi 131.ayette: "Bu (peygamberlerin gönderilmesi) şundandır ki, Rabbin, ahâlisi (yaptıkları işin mes'ûliyetinden) habersiz kimseler iken (bir peygamber göndermeden) şehirleri (halkın işledikleri) zulüm sebebiyle helâk edici değildir!"</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'">Hud Suresi 100. 102.ve 117.ayette: "(Habîbim, yâ Muhammed!) Bunlar (helâk edilen) şehirlerin haberlerindendir ki, onu sana anlatıyoruz; onlardan (hâlâ) ayakta olan da vardır, biçilmiş (ekin gibi yok) olan da! İşte, (halkı) zâlim bir hâlde bulunan şehirleri (azâbıyla) yakaladığı zaman, Rabbinin yakalaması böyledir. Şübhesiz ki O'nun yakalaması, pek elemlidir, pek şiddetlidir - Rabbin o şehirleri, ahâlisi (kendi hâllerini ve diğer insanları) ıslâh eden kimseler iken, zulümle helâk edecek değildi."</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'">Ahkaf Suresi 27.ayette: "And olsun ki, etrâfınızdaki (birçok) şehirleri (böyle isyanları yüzünden) helâk etmişizdir; belki (inkârlarından) dönerler diye âyetleri tekrar tekrar açıklamışızdır." denilmektedir. </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'">Haşr Suresi 7. ayette: "Allah'ın, (fethedilen) memleketler halkından Resûlüne verdiği ganîmetler, Allah'a, peygambere, (ona) akrabâ olanlara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara âiddir; tâ ki (o mallar) içinizden sâdece zenginler arasında dolaşan bir şey olmasın! Peygamber size ne verdiyse, artık onu alın; size neyi de yasakladıysa, ondan hemen kaçının! Allah'dan sakının! Şübhesiz ki Allah, azâbı pek şiddetli olandır." </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'">Yine Haşir Suresi 14.ayette "(O yahudiler) toplu olarak sizinle savaşamazlar; ancak muhâfaza altına alınmış şehirlerde veya duvarların arkasından (korka korka harb ederler). Kendi aralarındaki savaşları şiddetlidir. (Sen) onları toplu sanırsın; hâlbuki kalbleri dağınıktır! Bu, şübhesiz onların(haklarında neyin hayır olduğuna) akıl erdirmeyen bir topluluk olmaları yüzündendir." buyurulmaktadır. </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'">Şura Suresi 7. ayette: "İşte sana böyle Arabca bir Kur'ân vahyettik ki, şehirlerin anasını (Mekke'yi) ve onun etrâfındaki (bütün yeryüzü belde)leri(ni) korkutasın ve (geleceği) hakkında hiç şübhe olmayan o toplanma günü (kıyâmet) ile (onları) korkutasın! (O gün) bir kısım (insanlar) Cennette, bir kısım (insanlar) da alevli ateştedir." Yine bu ayette bahsedilen "ümm-el kura" tabiri "Mekke" için kullanılmıştır. </span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="kenz-i mahfi, post: 378678, member: 1024011"] [SIZE=4][FONT=Palatino Linotype]Zuhruf Suresi 23.ayette mealen: "İşte böyle, (biz) senden önce de hangi şehre bir korkutucu gönderdiysek, mutlaka oranın ni'met içinde (şımarmış) olanları dedi ki: “Doğrusu biz atalarımızı bir din üzerinde bulduk, elbet biz de onların izlerine tâbi' olanlarız.” Aynen Sebe Suresi 34.ayette bahsedildiği gibidir. Yine Zuhruf Suresi 31.ayette: "Ve dediler ki: “Bu Kur'ân, iki şehirden (birinde bulunan) büyük bir adama indirilmeli değil miydi?” buyurulmaktadır. Burada bahsedilen şehirler Mekke ve Taif'tir. Yunus Suresi 98.ayette mealen: "Buna rağmen (helâk ettiklerimizden, azâbımız kendine gelmeden önce) îmân edip de îmânı kendine fayda veren bir şehir (halkı daha) olsaydı ya! Ancak Yûnus'un kavmi müstesnâ. (Onlar) îmân edince, kendilerinden dünya hayâtındaki rezillik azâbını açıverdik (onlardan kaldırdık) ve kendilerini bir zamâna kadar (dünya ni'metlerinden)faydalandırdık." Bu ayette bahsedilen şehir halkı, Yunus (AS)'un kavmidir. Yunus (AS) aralarından ayrıldıktan sonra, Ninova şehrini korkunç bir kara duman kaplamıştı. Halkı, yaklaşmakta olan bu tehlikenin helak edici bir musibet olduğunu anlayınca derhal tevbe ederek yaptıklarına pişman oldular. Tevbelerinin kabulü üzerine, üzerlerindeki kara duman açılıp gitti, böylece helak edilmediler. Yunus (AS)'un kavmi helak olmayan kavimler içinde istisnai bir kavimdir. Yusuf Suresi 82.ayette mealen: ""Hem orada bulunduğumuz şehir halkına, hem içinde bulunduğumuz kervana sor. Ve emin ol ki, biz kesinlikle doğru söylüyoruz." buyurulmaktadır. Bu ayette Yusuf (AS)'u bir hile ile kuyuya atan kardeşlerinin yalanından bahsedilmektedir. Yine Yusuf Suresi 109.ayette: "(Ey Resûlüm!) Senden önce de (bedevîlerden ve kadınlardan değil,) şehirlerin halkından kendilerine vahyettiğimiz birtakım erkeklerden başkasını (bir meleği, peygamber olarak) göndermedik. (O müşrikler) yeryüzünde hiç dolaşmadılar mı ki, kendilerinden öncekilerin âkıbeti nasıl olmuş, baksınlar! Âhiret yurdu ise, (günahlardan) sakınanlar için elbette daha hayırlıdır. Hâlâ akıl erdirmeyecek misiniz? Hicr Suresi 4.ayette mealen: "Biz hiçbir memleketi (Allah katında) bilinen bir zamanı olmaksızın helak etmedik." buyurulmuştur. Tarihin sayfalarına baktığımızda helak olan her bir kavmin mutlaka Levh-i Mahfuz'da bu vakti yazılıdır. Ayet buna işaret etmektedir. Nahl Suresi 112.ayette mealen: "Allah, bir şehri (Mekke'yi size) misâl getirdi. (Bu şehir) emniyet ve huzûr içinde idi, ona rızkı her taraftan bol bol geliyordu. Fakat (halkı) Allah'ın ni'metlerine nankörlük etti; Allah da onlara, (özene bezene) yapmakta oldukları şeyler sebebiyle açlık ve korku elbisesini tattırdı!" buyurulmaktadır. İsra Suresi 58. ayette mealen: "Hiçbir şehir yoktur ki, biz kıyâmet gününden önce helâk edicileri veya şiddetli bir azâb ile azâb edicileri olmayalım. Bu, kitabda (Levh-i Mahfûz'da) yazılmıştır." Enbiya Suresi 6.ayette mealen: "Onlardan önce, kendisini helâk ettiğimiz hiçbir şehir (halkı) îmân etmemişti; şimdi onlar mı îmân edecekler?", 11.ayette: "Hâlbuki (halkı) zâlim olan nice şehirleri kırıp geçirdik; onlardan sonra da başka kavimler meydana getirdik.", 74.ayette mealen: "Lût'a da (vahyettik)! Ona da bir hikmet ve bir ilim verdik ve onu çirkin işler yapmakta olan o şehirden kurtardık. Gerçekten onlar, kötü bir fâsıklar topluluğu idiler." ve 95.ayette mealen: "Helâk ettiğimiz bir şehrin (halkının mahşer günü bize) dönmemeleri, şübhesiz ki mümkün değildir." buyurulmaktadır. Burada da ayet ve deliller getirildiği halde iman etmeyen kavimlerin ve azgınlık eden milletlerin helaki bahsedilmektedir. Hac Suresi 45.ayette: "Nitekim o (halkı) zâlim olan nice şehirler vardır ki, onları helâk etmişizdir. Şimdi o, duvarları çatıları üzerine çökmüş (harâb olmuş) bir hâldedir; kullanılmaz hâle gelmiş nice kuyular ve (bomboş) kalmış nice yüksek saraylar (hep sâhibsiz kaldılar)!" ve 48.ayette: "Hem o (halkı) zâlim olan nice şehirler vardır ki onlara mühlet verdim, sonra onları(azâbımla) yakaladım! Dönüş ise, ancak banadır" buyurulmuştur. Baki olan yalnız Allah (CC)'tır. İnsanlar ve şehirler ölmeye, çürümeye, helak olmaya namzettirler. Şuara Suresi 208.ayette: "Bununla birlikte hangi memleketi, helak ettikse muhakkak onu uyarıcı (peygamberleri) olmuştur." Nitekim İsra Suresi 15.ayette peygamber gönderilmeyen hiçbir kavmin helak edilmediği bahsedilmektedir. Kasas Suresi 58.ve 59.ayette: "Hâlbuki (bol ve rahat) geçimleri ile şımarmış nice şehir (halkını) helâk ettik. İşte şu (harâb olmuş) meskenleri! Kendilerinden sonra (oralarda) ancak pek az oturulabilmiştir. Çünki (onlara) vârisler, biz olmuşuzdur. Rabbin ise, onların ana (şehir)lerinde, kendilerine âyetlerimizi okuyan bir peygamber göndermedikçe o memleketleri helâk edici değildir. Zâten (biz), halkı zâlim kimseler olan şehirlerden başkasını helâk ediciler değiliz" 59.ayette 2 defa "kura" kelimesi geçmektedir. Muhammed Suresi 13.ayette: "Seni (kendi içinden) çıkaran (hicrete zorlayan) memleketinden (o Mekke müşriklerinden) kuvvetçe daha çetin (insanlarla dolu) nice şehirler de vardır! Onları helâk ettik; onlara yardım eden de olmadı." Talak Suresi 8. ayette: "Nice şehirler (halkı) vardır ki, Rablerinin ve O'nun peygamberlerinin emrine isyân ettiler de onları şiddetli bir hesâb ile hesâba çektik ve onları görülmemiş bir azabla cezâlandırdık." Enam Suresi 92.ayette: "Ve işte bu (Kur'ân), mübârek, kendinden önceki (kitab)ları tasdîk edici olarak, bir de şehirlerin anası (olan Mekke'nin ahâlisi)ni ve etrâfındaki kimseleri korkutasın diye onu(sana) indirdiğimiz bir kitabdır. Ve âhirete îmân edenler, ona (o Kur'ân'a) îmân ederlerve onlar namazlarına devâm ederler." Burada şehirlerin anası tabiriyle "Mekke" şehri kastedilmektedir. Yine Enam Suresi 131.ayette: "Bu (peygamberlerin gönderilmesi) şundandır ki, Rabbin, ahâlisi (yaptıkları işin mes'ûliyetinden) habersiz kimseler iken (bir peygamber göndermeden) şehirleri (halkın işledikleri) zulüm sebebiyle helâk edici değildir!" Hud Suresi 100. 102.ve 117.ayette: "(Habîbim, yâ Muhammed!) Bunlar (helâk edilen) şehirlerin haberlerindendir ki, onu sana anlatıyoruz; onlardan (hâlâ) ayakta olan da vardır, biçilmiş (ekin gibi yok) olan da! İşte, (halkı) zâlim bir hâlde bulunan şehirleri (azâbıyla) yakaladığı zaman, Rabbinin yakalaması böyledir. Şübhesiz ki O'nun yakalaması, pek elemlidir, pek şiddetlidir - Rabbin o şehirleri, ahâlisi (kendi hâllerini ve diğer insanları) ıslâh eden kimseler iken, zulümle helâk edecek değildi." Ahkaf Suresi 27.ayette: "And olsun ki, etrâfınızdaki (birçok) şehirleri (böyle isyanları yüzünden) helâk etmişizdir; belki (inkârlarından) dönerler diye âyetleri tekrar tekrar açıklamışızdır." denilmektedir. Haşr Suresi 7. ayette: "Allah'ın, (fethedilen) memleketler halkından Resûlüne verdiği ganîmetler, Allah'a, peygambere, (ona) akrabâ olanlara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara âiddir; tâ ki (o mallar) içinizden sâdece zenginler arasında dolaşan bir şey olmasın! Peygamber size ne verdiyse, artık onu alın; size neyi de yasakladıysa, ondan hemen kaçının! Allah'dan sakının! Şübhesiz ki Allah, azâbı pek şiddetli olandır." Yine Haşir Suresi 14.ayette "(O yahudiler) toplu olarak sizinle savaşamazlar; ancak muhâfaza altına alınmış şehirlerde veya duvarların arkasından (korka korka harb ederler). Kendi aralarındaki savaşları şiddetlidir. (Sen) onları toplu sanırsın; hâlbuki kalbleri dağınıktır! Bu, şübhesiz onların(haklarında neyin hayır olduğuna) akıl erdirmeyen bir topluluk olmaları yüzündendir." buyurulmaktadır. Şura Suresi 7. ayette: "İşte sana böyle Arabca bir Kur'ân vahyettik ki, şehirlerin anasını (Mekke'yi) ve onun etrâfındaki (bütün yeryüzü belde)leri(ni) korkutasın ve (geleceği) hakkında hiç şübhe olmayan o toplanma günü (kıyâmet) ile (onları) korkutasın! (O gün) bir kısım (insanlar) Cennette, bir kısım (insanlar) da alevli ateştedir." Yine bu ayette bahsedilen "ümm-el kura" tabiri "Mekke" için kullanılmıştır. [/FONT][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Lahika Analizi
Kelime Analizi
Kelime Analizi 32: Karye
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst