Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nurdan Makaleler
Işıktan Muvâzeneler veya Mesnevî Bahçesinde
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Nesl-i Cedid" data-source="post: 294580" data-attributes="member: 1009729"><p>Bil ki;</p><p> Dünyada sana ait ve seninle alakalı çok şeyler var ki, sen onların ne mahiyetlerini ne âkıbetlerini bilmiyorsun: </p><p>Biri, senin cesedindir. Evet o ceset, genç iken latif, zarif, güzel bir bahar çiçeğine benzer ise de, yaşlanınca; kurumuş, pörsümüş bir kış çiçeğini andırır.</p><p>Biri de, hayat ve canlılıktır. Bunun da sonu ölüm ve zevaldir. Geldiği gibi gider; verildiği gibi alınır.</p><p>Bir diğeri de, insaniyettir. İnsaniyet bekâ bulup kalma, zeval bulup gitme arası bir noktada bulunmaktadır. Ve ancak, Allah'ı zikir ve Allah'la münasebeti derinleştirmek suretiyle korunup kollandığı takdirde devam eder.</p><p>Bir diğeri de, ömür ve hayattır. Bunun da sınırları belirlenmiştir; ne bir adım ileriye ne de bir adım geriye gitmek mümkün değildir. Bu itibarla da, altından kalkamayacağımız şeyler karşısında acı çekip mahzun olmak; bitip tükenme bilmeyen arzu ve istekler altına girip ezilmek pek mânâsız ve beyhudedir.</p><p>Biri de, sana emanet edilen bu vücuttur. Evet, vücud senin mülkün değildir. O, ihtivâ ettiği en değerli cevher ve hususiyetleriyle her şeyin sâhibi olan Allah'ın mülküdür. Bu itibarladır ki, ona, gerçek sahibinin emir ve izni olmadan karışırsan karıştırırsın. Ümitsizliği netice veren hırs gibi.</p><p>Biri de, belâ ve musibetlerdir. Ve bunlar katiyen kalıcı değildir. Bu itibarla da zeval bulup gidecekleri düşünülünce, zıtları akla gelir ve lezzet verir...</p><p>Bir diğeri de, sen burada misafirsin.. Buradan da diğer bir yere gideceksin. Misafir olan kimse beraberinde getirmediği şeylere kalbini bağlamamalı. Binaenaleyh, oturduğun bu hâne, ikamet ettiğin bu şehirden ayrıldığın gibi, bir gün gelecek bu dünyadan da ayrılacaksın! Öyleyse aziz olarak ayrılıp gitmeye bak ve varlığını; onu, sana bahşeden Zat'ın yolunda fedâ et! Fedâ et ki karşılığında yüksek bir fiyat alasın!.. Zaten fedâ etmesen de, o, ya bâd-i hevâ uçup gidecek veya O'ndan geldiği için yine dönüp O'na rücu edecektir.</p><p>Biri de, dünyanın lezzetleridir. Bunlar her çeşidiyle tamamen kısmete bağlıdır. İnsan hırsla onların arkasına düşerse ızdıraplar içinde kalır. Bu itibarladır ki, aklı başında olanlar onları birer avans bilir, uhrevî emsallerine iştihâlarını artırır ve fakat katiyen onların kulu kölesi olmazlar.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Nesl-i Cedid, post: 294580, member: 1009729"] Bil ki; Dünyada sana ait ve seninle alakalı çok şeyler var ki, sen onların ne mahiyetlerini ne âkıbetlerini bilmiyorsun: Biri, senin cesedindir. Evet o ceset, genç iken latif, zarif, güzel bir bahar çiçeğine benzer ise de, yaşlanınca; kurumuş, pörsümüş bir kış çiçeğini andırır. Biri de, hayat ve canlılıktır. Bunun da sonu ölüm ve zevaldir. Geldiği gibi gider; verildiği gibi alınır. Bir diğeri de, insaniyettir. İnsaniyet bekâ bulup kalma, zeval bulup gitme arası bir noktada bulunmaktadır. Ve ancak, Allah'ı zikir ve Allah'la münasebeti derinleştirmek suretiyle korunup kollandığı takdirde devam eder. Bir diğeri de, ömür ve hayattır. Bunun da sınırları belirlenmiştir; ne bir adım ileriye ne de bir adım geriye gitmek mümkün değildir. Bu itibarla da, altından kalkamayacağımız şeyler karşısında acı çekip mahzun olmak; bitip tükenme bilmeyen arzu ve istekler altına girip ezilmek pek mânâsız ve beyhudedir. Biri de, sana emanet edilen bu vücuttur. Evet, vücud senin mülkün değildir. O, ihtivâ ettiği en değerli cevher ve hususiyetleriyle her şeyin sâhibi olan Allah'ın mülküdür. Bu itibarladır ki, ona, gerçek sahibinin emir ve izni olmadan karışırsan karıştırırsın. Ümitsizliği netice veren hırs gibi. Biri de, belâ ve musibetlerdir. Ve bunlar katiyen kalıcı değildir. Bu itibarla da zeval bulup gidecekleri düşünülünce, zıtları akla gelir ve lezzet verir... Bir diğeri de, sen burada misafirsin.. Buradan da diğer bir yere gideceksin. Misafir olan kimse beraberinde getirmediği şeylere kalbini bağlamamalı. Binaenaleyh, oturduğun bu hâne, ikamet ettiğin bu şehirden ayrıldığın gibi, bir gün gelecek bu dünyadan da ayrılacaksın! Öyleyse aziz olarak ayrılıp gitmeye bak ve varlığını; onu, sana bahşeden Zat'ın yolunda fedâ et! Fedâ et ki karşılığında yüksek bir fiyat alasın!.. Zaten fedâ etmesen de, o, ya bâd-i hevâ uçup gidecek veya O'ndan geldiği için yine dönüp O'na rücu edecektir. Biri de, dünyanın lezzetleridir. Bunlar her çeşidiyle tamamen kısmete bağlıdır. İnsan hırsla onların arkasına düşerse ızdıraplar içinde kalır. Bu itibarladır ki, aklı başında olanlar onları birer avans bilir, uhrevî emsallerine iştihâlarını artırır ve fakat katiyen onların kulu kölesi olmazlar. [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nurdan Makaleler
Işıktan Muvâzeneler veya Mesnevî Bahçesinde
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst