Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
İnsanın hissedemediği teessürleri
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="teblið" data-source="post: 255504" data-attributes="member: 1011058"><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: #000099"><strong>Rabbim birdir</strong>. Evet, herkesin bütün saadetleri, bir Rabb-i Rahîme olan teslimiyete bağlıdır. Aksi takdirde pek çok rablere muhtaç olur. Çünkü insan, câmiiyeti itibarıyla bütün eşyaya ihtiyacı ve alâkası vardır. Ve herşeye karşı, hissederek veya etmeyerek, teessürü, elemleri vardır. Bu ise tam cehennem gibi bir hâlettir. Fakat erbab tevehhüm edilen esbab yed-i kudretine bir perde olan Rabb-i Vâhide teslimiyet, firdevsî bir vaziyettir</span></span></span></p><p> </p><p><span style="color: #000099"><span style="font-family: 'trebuchet ms'"><span style="font-size: 15px">Şu hatime, dört çeşit hastalıkları beyan eder ve tedavi çarelerini gösterir. </span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="color: #000099"><strong><span style="font-family: 'trebuchet ms'"><span style="font-size: 15px">Birinci hastalık: "Yeis"tir. </span></span></strong></span></p><p> </p><p><span style="color: #000099"><span style="font-family: 'trebuchet ms'"><span style="font-size: 15px">Arkadaş! Amele ve tâate muvaffak olamayan azaptan korkar, ye’se düşer. Böyle bir me’yusun gözüne, dinî meselelere münafi ednâ ve zayıf bir emare, kocaman bir bürhan görünür. Böyle birkaç emareyi elde eder etmez, diğer emarelerin sâikasıyla ilân-ı isyan ederek İslâm dâiresinden çıkar, şeytanın ordusuna iltihak eder. Binaenaleyh, a’mâle muvaffak olamayanlar, ye’se düşmemek için şu âyete müracaat etsin. </span></span></span></p><p style="text-align: left"><span style="color: #000099"><span style="font-family: 'trebuchet ms'"><span style="font-size: 15px"><img src="http://www.risaleinurenstitusu.org/tr/kulliyat/images/books/mesn/b496.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /> </span></span></span></p><p></p><p> </p><p> </p><p><span style="color: #000099"><strong><span style="font-family: 'trebuchet ms'"><span style="font-size: 15px">İkinci hastalık: "Ucb"dur. </span></span></strong></span></p><p><span style="color: #000099"><span style="font-family: 'trebuchet ms'"><span style="font-size: 15px">Arkadaş! Ye’se düşen adam, azaptan kurtulmak için, istinad edecek bir noktayı aramaya başlar. Bakar ki, bir miktar hasenat ve kemâlâtı var. Hemen o kemâlâtına bel bağlar. Güvenerek der ki: "Bu kemâlât beni kurtarır, yeter" diye bir derece rahat eder. Halbuki, a’mâle güvenmek ucubdur, insanı dalâlete atar. Çünkü, insanın yaptığı kemâlât ve iyiliklerde hakkı yoktur. Mülkü değildir; onlara güvenemez. </span></span></span></p><p> </p><p> </p><p><span style="color: #000099"><span style="font-family: 'trebuchet ms'"><span style="font-size: 15px">Hem insanın vücudu ve cesedi bile onun değildir. Çünkü kendisinin eser-i san’atı değildir. O vücudu yolda bulmuş, lakîta olarak temellük de etmiş değildir. Kıymeti olmayan şeylerden olduğu için, yere atılmış da insan almış değildir. Ancak, o vücut, hâvi olduğu garib san’at, acip nakışların şehadetiyle, bir Sâni-i Hakîmin dest-i kudretinden çıkmış kıymettar bir hane olup, insan o hanede emaneten oturur. O vücutta yapılan binlerce tasarrufattan, ancak bir tane insana aittir. </span></span></span></p><p> </p><p> </p><p> </p><p><span style="color: #000099"><span style="font-family: 'trebuchet ms'"><span style="font-size: 15px">Ve keza, esbab içerisinde en eşref, en kuvvetli bir ihtiyar sahibi insan iken, ef’âl-i ihtiyariye namıyla kendisine mal zannettiği ef’âlin ekl, şürb gibi en âdi bir fiilin husûlünde, yüz cüz’ünden ancak bir cüz’ü insana aittir. </span></span></span></p><p> </p><p> </p><p> </p><p><span style="color: #000099"><span style="font-family: 'trebuchet ms'"><span style="font-size: 15px">Ve keza, insanın elindeki ihtiyar pek dardır. Havâssının en genişi hayal olduğu halde, o hayal akıl ve aklın semerelerini ihata edemez. Bunları, bu kadar büyük iken, nasıl daire-i ihtiyarına idhal edip, onlarla iftihar ediyorsun?"De ki: Ey günahta aşırı giderek nefislerine zulmetmiş olan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Muhakkak ki Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir." Zümer Suresi, 39:53:</span></span></span></p><p> </p><p> </p><p> </p><p style="text-align: left"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="color: #000099"><span style="font-family: 'trebuchet ms'">Ve keza, şuurî olmaksızın, senin lehine ve aleyhine çok fiiller cereyan etmektedir. O fiiller şuurî oldukları halde, şuurun taallûk etmediğinden sâbit olur ki, o fiillerin fâili bir Sâni-i Zîşuurdur. Ne sen fâilsin ve ne senin esbabın... Binaenaleyh, mâlikiyet dâvâsından vazgeç. Kendini mehasin ve kemâlâta masdar olduğunu zannetme. Ve kat’iyen bil ki, senden sana yalnız noksan ve kusur vardır. Çünkü, sû-i ihtiyarınla, sana verilen kemalâtı bile tağyir ediyorsun. Senin hanen hükmünde bulunan cesedin bile emanettir. Mehasinin hep mevhubedir; seyyiatın meksûbedir. </span></span></span></p> <p style="text-align: left"></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: #000099"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: #000099"><span style="color: #000099"><strong><span style="font-family: 'trebuchet ms'">Üçüncü hastalık: "Gurur"dur.</span></strong> </span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: #000099"><span style="color: #000099"><span style="font-family: 'trebuchet ms'">Evet, gururla, insan maddî ve mânevî kemâlât ve mehasinden mahrum kalır. Eğer gurur saikasıyla başkaların kemâlâtına tenezzül etmeyip kendi kemâlâtını kâfi ve yüksek görürse, o insan nâkıstır. Böyle insanlar, malûmat ve keşfiyatlarını daha yüksek görmekle, eslâf-ı izâmın irşadat ve keşfiyatlarından mahrum kalırlar. Ve evhama mâruz kalarak, bütün bütün çizgiden çıkarlar. Halbuki, eslâf-ı izâmın kırk günde yaptıkları bir keşfiyatı, bunlar kırk senede bulamazlar. </span></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: #000099"></span></span></span></p><p style="text-align: left"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: #000099"></p><p><span style="color: #000099"><span style="font-family: 'trebuchet ms'"></span></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: #000099"><span style="color: #000099"><span style="font-family: 'trebuchet ms'"></span></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: #000099"><span style="color: #000099"><strong><span style="font-family: 'trebuchet ms'">Dördüncü hastalık: "Sû-i zan"dır.</span></strong> </span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: #000099"><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="color: #000099"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'trebuchet ms'">Evet, insan hüsn-ü zanna memurdur. İnsan, herkesi kendisinden üstün bilmelidir. Kendisinde bulunan sû-i ahlâkı, sû-i zan sâikasıyla başkalara teşmil etmesin. Ve başkaların bazı harekâtını, hikmetini bilmediğinden takbih etmesin. Binaenaleyh, eslâf-ı izâmın hikmetini bilmediğimiz bazı hallerini beğenmemek sû-i zandır. Sû-i zan ise, maddî ve mânevî içtimaiyatı zedele</span>r. </span></span></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="color: #000099"><span style="font-family: 'Verdana'"></span></span></span></span><p style="text-align: left"> </p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"></span></p><p><span style="font-family: 'Times New Roman'"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="teblið, post: 255504, member: 1011058"] [FONT=Trebuchet MS][SIZE=4][COLOR=#000099][B]Rabbim birdir[/B]. Evet, herkesin bütün saadetleri, bir Rabb-i Rahîme olan teslimiyete bağlıdır. Aksi takdirde pek çok rablere muhtaç olur. Çünkü insan, câmiiyeti itibarıyla bütün eşyaya ihtiyacı ve alâkası vardır. Ve herşeye karşı, hissederek veya etmeyerek, teessürü, elemleri vardır. Bu ise tam cehennem gibi bir hâlettir. Fakat erbab tevehhüm edilen esbab yed-i kudretine bir perde olan Rabb-i Vâhide teslimiyet, firdevsî bir vaziyettir[/COLOR][/SIZE][/FONT] [COLOR=#000099][FONT=trebuchet ms][SIZE=4]Şu hatime, dört çeşit hastalıkları beyan eder ve tedavi çarelerini gösterir. [/SIZE][/FONT][/COLOR] [COLOR=#000099][B][FONT=trebuchet ms][SIZE=4]Birinci hastalık: "Yeis"tir. [/SIZE][/FONT][/B][/COLOR] [COLOR=#000099][FONT=trebuchet ms][SIZE=4]Arkadaş! Amele ve tâate muvaffak olamayan azaptan korkar, ye’se düşer. Böyle bir me’yusun gözüne, dinî meselelere münafi ednâ ve zayıf bir emare, kocaman bir bürhan görünür. Böyle birkaç emareyi elde eder etmez, diğer emarelerin sâikasıyla ilân-ı isyan ederek İslâm dâiresinden çıkar, şeytanın ordusuna iltihak eder. Binaenaleyh, a’mâle muvaffak olamayanlar, ye’se düşmemek için şu âyete müracaat etsin. [/SIZE][/FONT][/COLOR] [LEFT][COLOR=#000099][FONT=trebuchet ms][SIZE=4][IMG]http://www.risaleinurenstitusu.org/tr/kulliyat/images/books/mesn/b496.gif[/IMG] [/SIZE][/FONT][/COLOR][/LEFT] [COLOR=#000099][B][FONT=trebuchet ms][SIZE=4]İkinci hastalık: "Ucb"dur. [/SIZE][/FONT][/B][/COLOR] [COLOR=#000099][FONT=trebuchet ms][SIZE=4]Arkadaş! Ye’se düşen adam, azaptan kurtulmak için, istinad edecek bir noktayı aramaya başlar. Bakar ki, bir miktar hasenat ve kemâlâtı var. Hemen o kemâlâtına bel bağlar. Güvenerek der ki: "Bu kemâlât beni kurtarır, yeter" diye bir derece rahat eder. Halbuki, a’mâle güvenmek ucubdur, insanı dalâlete atar. Çünkü, insanın yaptığı kemâlât ve iyiliklerde hakkı yoktur. Mülkü değildir; onlara güvenemez. [/SIZE][/FONT][/COLOR] [COLOR=#000099][FONT=trebuchet ms][SIZE=4]Hem insanın vücudu ve cesedi bile onun değildir. Çünkü kendisinin eser-i san’atı değildir. O vücudu yolda bulmuş, lakîta olarak temellük de etmiş değildir. Kıymeti olmayan şeylerden olduğu için, yere atılmış da insan almış değildir. Ancak, o vücut, hâvi olduğu garib san’at, acip nakışların şehadetiyle, bir Sâni-i Hakîmin dest-i kudretinden çıkmış kıymettar bir hane olup, insan o hanede emaneten oturur. O vücutta yapılan binlerce tasarrufattan, ancak bir tane insana aittir. [/SIZE][/FONT][/COLOR] [COLOR=#000099][FONT=trebuchet ms][SIZE=4]Ve keza, esbab içerisinde en eşref, en kuvvetli bir ihtiyar sahibi insan iken, ef’âl-i ihtiyariye namıyla kendisine mal zannettiği ef’âlin ekl, şürb gibi en âdi bir fiilin husûlünde, yüz cüz’ünden ancak bir cüz’ü insana aittir. [/SIZE][/FONT][/COLOR] [COLOR=#000099][FONT=trebuchet ms][SIZE=4]Ve keza, insanın elindeki ihtiyar pek dardır. Havâssının en genişi hayal olduğu halde, o hayal akıl ve aklın semerelerini ihata edemez. Bunları, bu kadar büyük iken, nasıl daire-i ihtiyarına idhal edip, onlarla iftihar ediyorsun?"De ki: Ey günahta aşırı giderek nefislerine zulmetmiş olan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Muhakkak ki Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir." Zümer Suresi, 39:53:[/SIZE][/FONT][/COLOR] [LEFT][FONT=Times New Roman][COLOR=#000099][FONT=trebuchet ms]Ve keza, şuurî olmaksızın, senin lehine ve aleyhine çok fiiller cereyan etmektedir. O fiiller şuurî oldukları halde, şuurun taallûk etmediğinden sâbit olur ki, o fiillerin fâili bir Sâni-i Zîşuurdur. Ne sen fâilsin ve ne senin esbabın... Binaenaleyh, mâlikiyet dâvâsından vazgeç. Kendini mehasin ve kemâlâta masdar olduğunu zannetme. Ve kat’iyen bil ki, senden sana yalnız noksan ve kusur vardır. Çünkü, sû-i ihtiyarınla, sana verilen kemalâtı bile tağyir ediyorsun. Senin hanen hükmünde bulunan cesedin bile emanettir. Mehasinin hep mevhubedir; seyyiatın meksûbedir. [/FONT][/COLOR][/FONT] [FONT=Times New Roman][FONT=Trebuchet MS][COLOR=#000099][FONT=Times New Roman][SIZE=4] [/SIZE][/FONT][/COLOR][/FONT][/FONT][/LEFT][FONT=Times New Roman][FONT=Trebuchet MS][COLOR=#000099] [COLOR=#000099][B][FONT=trebuchet ms]Üçüncü hastalık: "Gurur"dur.[/FONT][/B][FONT=trebuchet ms] [/FONT][/COLOR] [COLOR=#000099][FONT=trebuchet ms]Evet, gururla, insan maddî ve mânevî kemâlât ve mehasinden mahrum kalır. Eğer gurur saikasıyla başkaların kemâlâtına tenezzül etmeyip kendi kemâlâtını kâfi ve yüksek görürse, o insan nâkıstır. Böyle insanlar, malûmat ve keşfiyatlarını daha yüksek görmekle, eslâf-ı izâmın irşadat ve keşfiyatlarından mahrum kalırlar. Ve evhama mâruz kalarak, bütün bütün çizgiden çıkarlar. Halbuki, eslâf-ı izâmın kırk günde yaptıkları bir keşfiyatı, bunlar kırk senede bulamazlar. [/FONT][/COLOR] [LEFT][/LEFT] [COLOR=#000099][FONT=trebuchet ms] [/FONT][/COLOR] [COLOR=#000099][B][FONT=trebuchet ms]Dördüncü hastalık: "Sû-i zan"dır.[/FONT][/B][FONT=trebuchet ms] [/FONT][/COLOR] [FONT=Verdana][COLOR=#000099][SIZE=4][FONT=trebuchet ms]Evet, insan hüsn-ü zanna memurdur. İnsan, herkesi kendisinden üstün bilmelidir. Kendisinde bulunan sû-i ahlâkı, sû-i zan sâikasıyla başkalara teşmil etmesin. Ve başkaların bazı harekâtını, hikmetini bilmediğinden takbih etmesin. Binaenaleyh, eslâf-ı izâmın hikmetini bilmediğimiz bazı hallerini beğenmemek sû-i zandır. Sû-i zan ise, maddî ve mânevî içtimaiyatı zedele[/FONT]r. [/SIZE][/COLOR] [/FONT][/COLOR][/FONT][/FONT][LEFT][FONT=Times New Roman] [/FONT][/LEFT][FONT=Times New Roman] [/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
İnsanın hissedemediği teessürleri
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst