İnsan..Niçin öldükten sonra tekrar diriltilecek?

Sirac

Well-known member




Meselâ, âlem güzeldir.


Demek Sanii, Hakîmdir;

abes yaratmaz,

israf etmez,

istidâdâtı mühmel bırakmaz.

Demek, intizamı daima tekmil edecek.

Ciğer-şikâf ve tahammülsûz ve emel öldürücü

bütün kemâlâtı zîr-ü zeber eden

hicran-ı ebedî olan ademi,

insana musallat etmez.

Demek, saâdet-i ebediye olacaktır.

Muhakemat | Dokuzuncu Mesele | 94
 

Sirac

Well-known member




beşeri şecere-i kâinatın

en câmi'

ve en nâzik

ve en nâzenin,

en nazdar,

en niyazdar bir meyvesi yaratıp,

kendine muhatab ittihaz ederek,

Herşeyi ona musahhar kılmakla

insana bu kadar ehemmiyet verdiğini gösteren

bir Kadîr-i Rahîm, bir Alîm-i Hakîm,

Kıyâmeti getirmesin,

haşri yapmasın ve yapamasın,

beşeri ihyâ etmesin veya edemesin,

mahkeme-i kübrâyıamasın,

Cennet ve Cehennemi yaratamasın? Hâşâ ve kellâ!

Asa-yı Musa | İkinci Kısım | 177
 

Sirac

Well-known member
agacresimleri350.jpg




Cenâb-ı Hak, insâna karşı ettiği ihsânat-ı azîmeyi:

-1

kelimesiyle işâret edip der:

Size böyle ni'met eden bir zât, sizi başıboş bırakmaz ki,

kabre girip kalkmamak üzere yatasınız.

Hem remzen der:

Ölmüş ağaçların dirilip yeşillenmesini görüyorsunuz.

Odun gibi kemiklerin hayat bulmasını kıyas edemeyip istib'âd ediyorsunuz.

Hem, Semâvat ve Arzı halkeden,

Semâvat ve Arzın meyvesi olan insânın

hayat ve memâtından âciz kalır mı?

Koca ağacı idare eden, o ağacın meyvesine ehemmiyet vermeyip

başkasına mal eder mi?

Bütün ağacın neticesini terketmekle,

bütün eczasıyla hikmetle yoğrulmuş hilkat neticesini terketmekle,

bütün eczasıyla hikmetle yoğrulmuş hilkat şeceresini

abes ve beyhûde yapar zannedersiniz?


1- Odur ki, yemyeşil ağaçtan size ateş çıkarır. (Yâsin Sûresi: 80.)

10. Söz | 108



 

Sirac

Well-known member




Neam, beşerin cevherinde

gayr-ı mahsur istidadatta mündemiç olan

gayr-ı mahdut olan kabiliyattan neşet eden

müyulâttan hâsıl olan

lâyetenâhi âmâlinden tevellüd eden

gayr-ı mütenahî efkâr ve tasavvuratı,

mâverâ-yı haşr-ı cismânîde olan

saadet-i ebediyeye elini uzatmış

ve medd-i nazar ederek

o tarafa müteveccih olmuştur.

Muhakemat - 152
 
Üst