Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Tasavvuf
Ehli Sünnet Tarikat ve Cemaatler
İnsan ne ile meşguldür, ona bakılmalıdır.
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="hulusi" data-source="post: 91493" data-attributes="member: 32"><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"><span style="font-size: 12px">Mevlâna Celaleddin-i Rumî k.s. buyuruyor: <span style="color: red"><u>“Ey erememiş, noksan kalmış kimse! Nihayet sen de bir gün dünyadan gideceksin. Dünyadaki işlerin yarım, ekmeğin pişmemiş olarak kalacak.” </u></span></span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"><span style="font-size: 12px"><span style="color: red"><u></u></span></span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"><span style="font-size: 12px">Şunu unutmayalım ki, herkes bir yol üzerindedir. Bu yol iki taraflı olup, bir tarafta alemlerin habibi olan Muhammed s.a.v.'in yoludur ki, O bu yolun baş tacıdır. Diğer tarafta ise mel'un şeytan vardır. Bu yol nefsin ve iblisin yoludur. Biz, Azrail a.s. geldiği zaman bu yolların biri üzerinde bulunacağız. </span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"><span style="font-size: 12px">Halinize bakınız! Ruhunuz hayırdan taraf mı? Yoksa şerden tarafa mı? Hangi hal üzerinde isek öyle öleceğiz. </span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"><span style="font-size: 12px">İşte bunu unutma ve 50-60 senelik dünya hayatı için hamurunu çiğ bırakma! Nefsinin çirkin sıfatlarıyla yarı pişmiş bir halde kalma! </span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"><span style="font-size: 12px">Eğer nefs-i emmaredeysen, cehennem kokusu senin ağzının kokusunda vardır. Nefs-i levvamede isen, isyanın gürültüsü kalbinde vardır. Mülhimede isen vesvesen vardır. </span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"><span style="font-size: 12px">Kuddusî'nin buyurduğu gibi: “Bilmek bilmek değil, bulmak bulmak değil. Evliyayı sevip gönül vermek, rengine boyanmaktır.” </span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"><span style="font-size: 12px">Sen mürşidinin rengine ne kadar boyandın? Haliyle ne kadar hallenip, ona ne kadar mutabaat ettinse o nispette müridsin. Defterde ismin mürid, ama omuzundaki rütben çok değişik. </span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"><span style="font-size: 12px">...</span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"><span style="font-size: 12px"><span style="color: red">Allah dostlarından birisi, bir müridi ile yolda gidiyorlardı. Sofi düşündü ki, mürşidi nereye basıyorsa ben de oraya basayım. Bu şekilde murad edip, devamlı mürşidinin ayak izlerinden yürüdü. Mürşid sofiye dönüp dedi: </span></span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"><span style="font-size: 12px"><span style="color: red"></span></span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"><span style="font-size: 12px"><span style="color: red">- Sofi, benim bastığım yere bassan dahi basmış olmazsın. Cübbemi giysen, cübbemi giymiş olmazsın. Sarığımı sarsan dahi, sarmış olmazsın. Beni derimi yüzüp sana giydirseler, yine giymiş olmazsın. Benim yaptığımı yapmadıkça benim bastığım yere basmış sayılmazsın. </span></span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"><span style="font-size: 12px"><span style="color: red"></span>...</span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"><span style="font-size: 12px"><span style="color: green">Aslan, tilki ve kurdun bir hikâyesi vardır. Bu üçü bir gün sığır, keçi ve bir tavşan yakalarlar. Aslan der ki “Kurt, sen bu avları taksim et!” Kurt taksime başlar ve der ki: “Sen şahım, büyük bir aslansın! Şu büyük yaban öküzü senin, keçi benim, şu iri tavşan da tilkinin olsun. </span></span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"><span style="font-size: 12px"><span style="color: green"></span></span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"><span style="font-size: 12px"><span style="color: green">Aslan ne bu taksimata, ne de konuşmaya memnun olur. Der ki: “Sen ne zamandan beri ‘ben' demeyi öğrendin? Hayli zamandır aslanlarla gezersin de kurt olduğunu unutursun. Niçin ‘biz' demiyorsun? Bu tamahın yüzünden başının derisi soyulsa gerek!” deyip, bir pençede kurdu indiriverdi ve dedi ki: “Bak şimdi nasıl dosdoğru oldun! Keşke bu sözü söylemeden böyle mum gibi olup dosdoğru yatsaydın, o zaman başına bu bela gelmezdi.” </span></span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"><span style="font-size: 12px"><span style="color: green"></span></span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"><span style="font-size: 12px"><span style="color: green">Sonra tilkiye dönerek dedi: “Hadi bakalım, adalet nedir göster. Şu üç avı bir de sen taksim et.” Tilki, “Şahım! Şu yaban öküzü senin kuşluk taamın olsun. Keçi öğle vakti, tavşan da akşam önüne konsun.” dedi. Aslan “Aferin, dedi, ne kadar adil dağıttın! Madem ki sen ‘ben' değil, ‘sen' dedin, sen demek biz demektir. Kim de bizi bilirse bizdendir. İşte bu üç avı da sana veriyorum.” </span></span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"><span style="font-size: 12px"><span style="color: green"></span></span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"><span style="font-size: 12px"><span style="color: green">Sonra tilkiye sordu: “Sen bu ilmi, nereden öğrendin?” Tilki dedi ki: “Kurdun başına gelenlerden.” </span></span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"><span style="font-size: 12px"><span style="color: green"></span></span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"><span style="font-size: 12px">Buradan şu çıkıyor: Vücut ikliminde kurt mesabesinde olan bir nefsimiz var. Tilki mesabesinde de bir şeytanımız. Dünya cihetiyle insanın kurdu mesabesinde olan nefsi, vücut ikliminin aslanı hükmünde olan kalbe teslim olmadıkça, kalbin yaradılışındaki kudsi vazife olan rahmanî tecelliye boyun eğmedikçe, o insanın akıbeti kurdunki gibi olur. </span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"><span style="font-size: 12px">Kemali yarı kalmış, pişmemiş ekmek misali insanlar, kurt mesabesinde olan nefslerini ıslah ettikleri, tilki yerindeki şeytanlarını kovdukları derecede Allah'a yaklaşırlar. Bunun için Hz. Mevlâna şöyle buyuruyor: </span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"><span style="font-size: 12px"><span style="color: red"><u>“Ey insan! Mezarı imar etmenin ağaçla, taşla, kerpiçle olacağını sanma! Olgunluğunu tamamlayıp mezara hazırlanmak, kalbin safası hususunda kendine düşen vazifeyi yapmakla olur. Öyleyse sen kendini mezara hazırla!” </u></span></span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"><span style="font-size: 12px"><span style="color: red"><u></u></span></span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"><span style="font-size: 12px">Ebu Bekr Sıddîk r.a.'a birisi gelip şöyle dedi: “Ya Ebu Bekr! Ben kendime bir kabir hazırlayacağım, ne dersin?” Hz. Ebu Bekr r.a. şöyle cevap verdi: “<span style="color: red"><u>Sen kendine kabir hazırlayacağına, kendini kabre hazırla!” </u></span></span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #0000ff"></span></span></strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="hulusi, post: 91493, member: 32"] [B][FONT=Comic Sans MS][COLOR=#0000ff][SIZE=3]Mevlâna Celaleddin-i Rumî k.s. buyuruyor: [COLOR=red][U]“Ey erememiş, noksan kalmış kimse! Nihayet sen de bir gün dünyadan gideceksin. Dünyadaki işlerin yarım, ekmeğin pişmemiş olarak kalacak.” [/U][/COLOR] Şunu unutmayalım ki, herkes bir yol üzerindedir. Bu yol iki taraflı olup, bir tarafta alemlerin habibi olan Muhammed s.a.v.'in yoludur ki, O bu yolun baş tacıdır. Diğer tarafta ise mel'un şeytan vardır. Bu yol nefsin ve iblisin yoludur. Biz, Azrail a.s. geldiği zaman bu yolların biri üzerinde bulunacağız. Halinize bakınız! Ruhunuz hayırdan taraf mı? Yoksa şerden tarafa mı? Hangi hal üzerinde isek öyle öleceğiz. İşte bunu unutma ve 50-60 senelik dünya hayatı için hamurunu çiğ bırakma! Nefsinin çirkin sıfatlarıyla yarı pişmiş bir halde kalma! Eğer nefs-i emmaredeysen, cehennem kokusu senin ağzının kokusunda vardır. Nefs-i levvamede isen, isyanın gürültüsü kalbinde vardır. Mülhimede isen vesvesen vardır. Kuddusî'nin buyurduğu gibi: “Bilmek bilmek değil, bulmak bulmak değil. Evliyayı sevip gönül vermek, rengine boyanmaktır.” Sen mürşidinin rengine ne kadar boyandın? Haliyle ne kadar hallenip, ona ne kadar mutabaat ettinse o nispette müridsin. Defterde ismin mürid, ama omuzundaki rütben çok değişik. ... [COLOR=red]Allah dostlarından birisi, bir müridi ile yolda gidiyorlardı. Sofi düşündü ki, mürşidi nereye basıyorsa ben de oraya basayım. Bu şekilde murad edip, devamlı mürşidinin ayak izlerinden yürüdü. Mürşid sofiye dönüp dedi: - Sofi, benim bastığım yere bassan dahi basmış olmazsın. Cübbemi giysen, cübbemi giymiş olmazsın. Sarığımı sarsan dahi, sarmış olmazsın. Beni derimi yüzüp sana giydirseler, yine giymiş olmazsın. Benim yaptığımı yapmadıkça benim bastığım yere basmış sayılmazsın. [/COLOR]... [COLOR=green]Aslan, tilki ve kurdun bir hikâyesi vardır. Bu üçü bir gün sığır, keçi ve bir tavşan yakalarlar. Aslan der ki “Kurt, sen bu avları taksim et!” Kurt taksime başlar ve der ki: “Sen şahım, büyük bir aslansın! Şu büyük yaban öküzü senin, keçi benim, şu iri tavşan da tilkinin olsun. Aslan ne bu taksimata, ne de konuşmaya memnun olur. Der ki: “Sen ne zamandan beri ‘ben' demeyi öğrendin? Hayli zamandır aslanlarla gezersin de kurt olduğunu unutursun. Niçin ‘biz' demiyorsun? Bu tamahın yüzünden başının derisi soyulsa gerek!” deyip, bir pençede kurdu indiriverdi ve dedi ki: “Bak şimdi nasıl dosdoğru oldun! Keşke bu sözü söylemeden böyle mum gibi olup dosdoğru yatsaydın, o zaman başına bu bela gelmezdi.” Sonra tilkiye dönerek dedi: “Hadi bakalım, adalet nedir göster. Şu üç avı bir de sen taksim et.” Tilki, “Şahım! Şu yaban öküzü senin kuşluk taamın olsun. Keçi öğle vakti, tavşan da akşam önüne konsun.” dedi. Aslan “Aferin, dedi, ne kadar adil dağıttın! Madem ki sen ‘ben' değil, ‘sen' dedin, sen demek biz demektir. Kim de bizi bilirse bizdendir. İşte bu üç avı da sana veriyorum.” Sonra tilkiye sordu: “Sen bu ilmi, nereden öğrendin?” Tilki dedi ki: “Kurdun başına gelenlerden.” [/COLOR] Buradan şu çıkıyor: Vücut ikliminde kurt mesabesinde olan bir nefsimiz var. Tilki mesabesinde de bir şeytanımız. Dünya cihetiyle insanın kurdu mesabesinde olan nefsi, vücut ikliminin aslanı hükmünde olan kalbe teslim olmadıkça, kalbin yaradılışındaki kudsi vazife olan rahmanî tecelliye boyun eğmedikçe, o insanın akıbeti kurdunki gibi olur. Kemali yarı kalmış, pişmemiş ekmek misali insanlar, kurt mesabesinde olan nefslerini ıslah ettikleri, tilki yerindeki şeytanlarını kovdukları derecede Allah'a yaklaşırlar. Bunun için Hz. Mevlâna şöyle buyuruyor: [COLOR=red][U]“Ey insan! Mezarı imar etmenin ağaçla, taşla, kerpiçle olacağını sanma! Olgunluğunu tamamlayıp mezara hazırlanmak, kalbin safası hususunda kendine düşen vazifeyi yapmakla olur. Öyleyse sen kendini mezara hazırla!” [/U][/COLOR] Ebu Bekr Sıddîk r.a.'a birisi gelip şöyle dedi: “Ya Ebu Bekr! Ben kendime bir kabir hazırlayacağım, ne dersin?” Hz. Ebu Bekr r.a. şöyle cevap verdi: “[COLOR=red][U]Sen kendine kabir hazırlayacağına, kendini kabre hazırla!” [/U][/COLOR][/SIZE] [/COLOR][/FONT][/B] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Tasavvuf
Ehli Sünnet Tarikat ve Cemaatler
İnsan ne ile meşguldür, ona bakılmalıdır.
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst